Tüketiciler Derneği (TÜDER) geçen sene yaşanan kuraklığın, özellikle buğday, çeltik, ayçiçeği gibi ürünlerde verimin çok fazla düşmesine neden olduğunu, üretimin ihtiyacı karşılayamaz hale geldiğini, açığın zamanında ithalâtla karşılanması gerektiği halde bunun yapılmadığını, şu anda ise dünyada piyasalarında da fiyatların çok yükseldiğini bildirdi.
Tüketiciler Derneği (TÜDER), buğday fiyatlarındaki artışların halka yansımasının çok olumsuz etkiler yapacağını belirterek, Haziran-Temmuz ayında piyasaya çıkacak yeni mahsulün de, fiyatları eski seviyesine çekmesinin asla mümkün olmayacağını bildirdi.
TÜDER’den yapılan yazılı açıklamada, küresel ısınma, kuraklık, rekolte düşüşü gibi etkenlerle yükselen ekmek ve bakliyat fiyatlarının tüketicileri zor durumda bıraktığı belirtildi. Türkiye’nin yıllık 18 milyon ton buğday ihtiyacı bulunduğu, bunun yıllık üretimle karşılanabildiği ancak istenilen kalitede ekmek ve makarna yapabilmek için her yıl bir miktar ithalat da yapıldığı belirtilen açıklamada, Haziran ayı sonunda başlayan ve Temmuz ayı sonuna kadar devam eden hasat mevsiminde pazara arzedilen ürünün, tüccar ve Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) tarafından satın alınarak depo edildiği anlatıldı.
Açıklamada, özellikle TMO’nun buradaki rolünün, piyasada yönlendirici-fiyat belirleyici olmak ve yıl boyunca piyasayı regüle ederek spekülatörlerin fiyatlarla aşırı oynamalarını önlemek olduğuna işaret edilerek, ‘’Ancak son 4-5 yılda TMO bu misyonunu terk etmiştir, yani piyasaya girerek önemli miktarda alım yapmamaktadır. Depolarını piyasada baş rolü oynayan tüccara kiralamaktadır’’ görüşüne yer verildi.
Geçtiğimiz sene yaşanan küresel kuraklığın, özellikle buğday, çeltik, ayçiçeği, çeltik gibi ürünlerde verimin çok fazla düşmesine neden olduğu ifade edilen açıklamada, başlangıçta 500 bin ton olarak tahmin edilen verim kaybının 2,5 milyon ton olarak gerçekleştiği, bu durumda da üretimin Türkiye’nin ihtiyacını karşılamadığı vurgulandı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bu durumda Türkiye’nin yapması gereken şey, fiyatlar henüz yükselmeden önce, hiç vakit kaybetmeden ihracatçı ülkelerle ithalat bağlantılarının yapılması idi. Maalesef geç kalınmıştır, şu anda dünya piyasalarında fiyatlar ikiye katlanmış durumdadır. İç piyasada da durumu erken fark eden tüccar içerden ve dışardan ürün toplayarak stoklamış ve beklemeye geçmiştir. Şu anda dünya piyasasında buğday 560 dolara kadar yükselmiştir, halbuki geçen yıl Eylül-Ekim aylarında 230 dolar idi. Bu fiyat artışlarının halka yansıması çok olumsuz etkiler yapacaktır. Yeni mahsul Haziran-Temmuz ayında piyasaya çıkacak ama bunun fiyatları eski seviyesine çekmesi asla mümkün olmayacaktır. Çünkü spekülatif olarak çalışan fırsatçı tüccarlar buna engel olacaktır. Benzer olumsuzluklar bitkisel yağlarda, kuru bakliyatta, bulgurda ve çeltikte de görülmektedir.’’
|