Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 13 Nisan 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Kültür-Sanat

 

İstanbul’un mahallesi, dünyanın başkenti

EMİNÖNÜ Belediyesince yayımlanan ‘’Payitaht-ı Zemin: Eminönü/Bir Dünya Başkenti’’ kitabı tanıtıldı. Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, Sepetçiler Kasrı’nda düzenlenen tanıtımda konuşan Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, ilçedeki kültürel çalışmalarını bu kitapla taçlandırdıklarını söyledi.

Kitabın yazarlarından Prof. Dr. İlber Ortaylı da Suriçi’nin tek ilçe olmasının, hizmetlerin verimliliği ve koordinasyonu noktasında doğru bir karar olduğunu belirterek, Eminönü Belediyesinin imkânları ve bütçesinin, Avrupa 2010 Kültür Başkenti kapsamındaki çalışmalar için yeterli olmadığını kaydetti.

Ortaylı, Prof. Dr. Vahdettin Engin ve Yrd. Doç. Dr. Erhan Afyoncu tarafından iki cilt halinde hazırlanan ‘’Payitaht-ı Zemin: Eminönü/Bir Dünya Başkenti’’ kitabının, İstanbul’un tarihî merkezi Eminönü’nü kuruluşundan bugüne bütün yönleriyle ortaya koyduğunu ifade etti.

Ortaylı şunları söyledi: “Bu kitap alışılmış bir turistik rehber değil. Yaklaşımımız şudur, görünen hadiselerin arasında görülmeyenleri ortaya koymak ve onların da ardında tarihî bir şehri anlatmak. Bu kolay bir çalışma değildir ama şunu söyleyeyim. Elimizden geldiğince diğer kaynakları da kullanarak kaleme aldığımız bu eserde, Bizans İstanbul’unun Osmanlı etkisinin şu ana kadarki en önemli rehberlerinden birini hazırladık. Maalesef dönem içerisinde buralarda bir takım eserler tahrip edilmiştir Bu kitabı incelediğimiz zaman göreceksiniz ki, üç bin yıllık İstanbul burada buram buram kokmaktadır.”

KİTAPTA NELER VAR?

Eminönü incelemelerine bir giriş ve hem araştırmacılara hem de tarih meraklılarına bir el kitabı sunmak arzusuyla hazırlanan Payitaht-ı Zemin: Eminönü kitabında, Eminönü’nün, aslında her biri ayrı kitap veya kitapların konusu olabilecek, siyasî, iktisadî, askerî, içtimaî ve mimarî mazisi anahatlarıyla ortaya konulmaya çalışılıyor. Bu yüzden kitaptaki bölümler kalemi alınırken detaylara girilmeyerek yalnızca o konunun genel manzara ve mahiyetini belirtecek ölçüde yer verilmiş.

Giriş bölümünde Eminönü’nün tarihî seyri genel olarak ele alındıktan sonra, 1. Bölüm’de, Sarayburnu’nda ilk Byzantion yerleşmesinin tarih sahnesine çıkışı, İmparator Konstantinos’un şehri yeniden inşa edip Roma’ya başkent yapışı ve 1453’deki Türk fethine kadar şehrin Roma dönemi bugünkü Eminönü merkezli olarak kaleme alınmıştır. II. Bölüm’de Eminönü’nde Osmanlı merkezi idaresinin örgütlenmesi, fetihten sonra ilk kadılık teşkilâtından günümüz Eminönü İlçesi’ne kadar belediyenin kısa tarihi ile Fatih dönemi ve bu dönemden sonra teşekkül eden mahalleler konu edilmiştir. Kitabın 1. cildinde; “Byzantion’dan Eminönü’ne, Bizans Dönemi’nde Eminönü, İmparatorluk Merkezi: Eminönü, Tarihin Tanığı, Sosyal Hayat, Doğal Afetler ve İmparatorlukların İhtişamı” başlıklarına yer verilmiş.

Kitabın ikinci cildinde Eminönü’ndeki ticarî ve ekonomik hayat ana hatlarıyla inceleniyor. Ayrıca Eminönü’ndeki tarihî eserler de yine ikinci ciltte ele alınmış. Bu son bölümde, her eserin mimarî vasıfları etraflıca anlatılmaktan ziyade bu eserler hakkında katalog bilgisi verilmiştir. Kitabın sonuna tarihî eserle ilgili bir liste konularak ilgili eserlere ulaşım kolaylaştırılmış ve bir ölçüde Eminönü tarihî eser envanteri çıkarılmıştır. Ayrıca VIII. Bölüm’ün tasarımı bazı durumlarda daha önceki bölümlerden farklılıklar göstermekte. Çünkü bu bölümde eserin görsel olarak da kataloglanmasına gayret edilmiş

İkinci cildin bölüm başlıkları ise; Ticaret, Ulaşım, Turizm, Tarihî Açık Hava Müzesi (Külliyeler, Camii ve Mescidler, Namazgâhlar, Kilise ve Manastırlar, Dergâhlar; Medrese ve Mektepler, Kütüphaneler, Müzeler, Türbeler, Hanlar ve Çarşılar, Hamamlar, Çeşmeler ve Sebiller, Sarnıçlar, Bir Dikilitaş Şehri, Saraylar, Köşkler, Konaklar, Kasırlar, Bazilika’dan Kılıçhane’ye, Mevcut Envanter ve Kayıp Eşya Paftası, Eminönü’ndeki Tarihî Eserler Listesi) şeklinde düzenlenmiş.

/ İSTANBUL

13.04.2008


 

Açık hava müzesinde, kapalı müze yok

HATAY Valisi Ahmet Kayhan, ‘’açık hava müzesi konumundaki şehirde yeterli müzenin bulunmamasının üzüntü verici bir durum olduğunu’’ söyledi. Kayhan, Hatay Folklor Araştırmaları Derneğince (HAFAD) düzenlenen ‘’VII. Hatay Tarih ve Kültür Sempozyumu’nda’’ yaptığı konuşmada, tarihî şehirde çok kültürlülüğün hakim olduğunu belirtti.

Farklı dinlerin toplandığı topraklarda hoşgörünün her zaman ön planda bulunduğuna dikkati çeken Vali Kayhan ‘’Tarihî ve kültürel değerleri ön planda olan Hatay, gelenek ve göreneklere yönelik çok değerli görüşleri bir arada toplaması sonucunda hoşgörü şehri olmuştur. 23 asır geçmişi olan şehirde, 13 medeniyet hüküm sürmüştür. Dinin ve kültürlerin bir arada toplandığı bu topraklarda, farklı kültür ve medeniyet ortaya çıkmıştır. Bütün bunlar ele alınınca Kültür ve Turizm Bakanlığının marka kentler projesindeki 15 ilden biri de Hatay olmuştur’’ diye konuştu.

Yeterli müzesi olmayan şehirde eserlerin ayakta kalması için çok ciddî çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Kayhan, şöyle devam etti: ‘’Açık hava müzesi konumundaki kentte yeterli müzelerin bulunmaması üzüntü verici bir durum. Vakıfların bünyesindeki eserlerin restorasyonu yapılabiliyor. Aynı uygulama Kültür ve Turizm Bakanlığının elindeki eserlerde de yapılmalı. 2013 yılına kadar bütçe desteğiyle eksiklerin tamamen giderileceğine inanıyorum. Sempozyumun da bu amaca hizmet edeceğini düşünüyorum.’’

HAFAD Başkanı Mehmet Tekin de şehirde, etnografya ve şehir müzesi açılmasında çok geç kalındığını ve bunların yanı sıra ayrıca bir açık hava müzesinin de bulunması gerektiğini söyledi.

/ HATAY

13.04.2008


 

İzmir Sanat Günleri başladı

İZMİR Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğini yaptığı Uluslararası İzmir Sanat Günleri başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Yusuf Ali Karaman, Kültürpark’taki açılışta yaptığı konuşmada, belediye olarak san'ata ve san'atçıya gösterdikleri öneme dikkati çekerek, şunları kaydetti:

‘’Türkiye’nin Batı’ya en yakın kenti İzmir, geleceğe ilişkin vizyon çalışmalarında, kültür ve san'at etkinliklerini hep ayrı bir yere koymuştur. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, kentimizin kültür ve san'at yaşamını zenginleştirmek adına attığımız önemli adımlar, kültür-sanat kurumlarına verdiğimiz destekler, bu vizyon çalışmalarının bir parçası olmuştur.’’ 49 san'atçının, 700 eseriyle katıldığı 10 gün sürecek faaliyet, 9 ülkenin san'atçılarını Kültürpark’ta buluşturacak. Uluslararası İzmir Sanat Günleri’nin açılış töreninde Bulgar Devlet Sanatçısı Krassimira Zhelyazkova - Jones ve Azarbeycan Devlet Sanatçısı Gülnara Aziz konser verdi. Rusya, Bulgaristan, Azerbaycan, Gürcistan, Kırgızistan, Avusturya, Japonya, Özbekistan ve Türkiye’den çeşitli san'atçıları bir araya getiren ‘’Uluslararası İzmir Sanat Günleri’’nde san'atçıların canlı performans sunumları yer alacak. San'at günleri, Dünya Genç Yetenekler Şampiyonu Sanatçı Indıra Rahmatullaeva (Çello) ve Azeri Devlet Sanatçısı Teymur Shemsiev’in (Piyano) birlikte vereceği resitalle sona erecek.

/ İZMİR

13.04.2008


 

Bursa tarihine 3 boyutlu yolculuk

BURSA Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “18. Bursa Fotoğraf Günleri”nin 14 Nisanda başlayacağı bildirildi. Bursa Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, yaşamdan en özel kesitlerin Tayyare Kültür Merkezinde sergileneceği faaliyette, fotoğraf san'atına ilgi duyanların ücretsiz eğitim alabilecekleri belirtildi.

Açıklamaya göre, 24 Nisana kadar devam edecek “Fotoğraf Günleri” kapsamında, Bursa Kent Müzesi’nde, “Bursa’nın 3. Boyutu” başlıklı sergi san'atseverlerin beğenisine sunulacak. Bursa’nın 100 yıl önceki ticareti, sanayisi, sosyal yaşamı ve mimarisine ışık tutacak sergide, Paris’te 2007’nin eylül ayında yapılan müzayedede Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü tarafından satın alınan ve stereoskop (cismin birbirine benzer iki görüntüsünü birleştirerek üç boyut kazandıran alet) ile üç boyutlu izlenebilen 93 fotoğraf izlenime sunulacak. Sergiyle ilgili çalışmayı yürüten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Danışmanı ve Kent Müzesi Koordinatörü Ahmet Erdönmez de yazılı açıklamasında ilk kez gün ışığına çıkacak fotoğrafların çekildikleri zaman ve mekânlar bilinmediğinden, aylar süren araştırmaların yapıldığını ifade etti. Erdönmez, “Fotoğraflar incelendiğinde, bir fotoğrafın Orhan Camisi’nin deprem sonrası yeni restore edildiği zamanlara yani 1904 yılına ait olduğu görülüyor. Bir başka fotoğrafta, Tophane’deki Saat Kulesi’nin bile olmadığı görülmektedir. Eski saat kulesinin yıkıldığı, yenisinin inşasının da 1905 yılının Ağustos ayında tamamlandığı düşünülürse fotoğrafların 1904 yılında çekildiği anlaşılmaktadır” dedi.

/ BURSA

13.04.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri