|
|
|
Kriz fırsatçıları var |
İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, “siyasi gelişmeleri fırsat bilip, demire bir ayda yüzde 30 zam yapanların” Türkiye’ye en büyük kötülüğü yaptığını kaydetti.
Yalçıntaş, yaptığı yazılı açıklamada, çimentodan, musluğa ve ev tekstiline kadar binden fazla ürüne etki yapan inşaat demiri fiyatlarında son aylarda anlaşılır olmaktan uzak bir artış olduğunu ifade etti. Uluslararası piyasalardaki maden talebi ve petrol fiyatlarının demir fiyatlarına etkisinin doğal olduğunu belirten Yalçıntaş, “Ancak Türkiye’nin son günlerde yaşadığı siyasi gelişmeleri fırsat bilip, demire bir ayda yüzde 30 zam yapanlar ülkeye en büyük kötülüğü yapıyor” dedi. Demirde son 6 ayda ürünlere göre değişmekle birlikte yüzde 58 ila yüzde 65 arasında değişen fiyat artışları gerçekleştiğini kaydeden Yalçıntaş, fiyat artışlarından dolayı maliyetlerin arttığını ve inşaat sektöründe zor bir döneme girildiğini kaydetti. Yalçıntaş, “Sadece geçtiğimiz ocak ayında çeşitli ürünlerde yüzde 13’ü bulan, Mart ayında da yüzde 30’u aşan artışlarla, başlangıçta tahmin edilemeyen ek maliyetler, sektörü işin içinden çıkılamaz hale getirmiştir. İnşaat demiri fiyatlarındaki bu artışlar, sektörün önüne adeta demirden bir kalkan örmektedir” dedi.
Yalçıntaş: İnşaatlar yarım kalabilir
Murat Yalçıntaş, ekonomideki gelişmenin sürdürülmesinde inşaat sektörü ile demir ve demire bağlı malzeme fiyatlarının önemine dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Lokomotif sektör olan inşaatta canlılık olmadan, ekonomimizde son zamanda yaşanılan büyümedeki yavaşlamanın üstesinden gelmek mümkün değildir. Makul olmayan bu fiyat artışları ile sektör temsilcilerinin özel veya resmi taahhütlerini yerine getirebilmeleri mümkün olmayacaktır. İnşaat sektörünün zarar görmesi halinde, sadece müteahhit firmaları değil, inşaat sanayicilerinden demir-çelik üreticileri de olumsuz etkilenecektir. Fiyat artışları dolayısıyla kamu binalarının yapımına devam eden firmaların inşaatları yarım bırakmaları bile söz konusu olabilir.”
|
/ İSTANBUL
05.04.2008
|
|
|
Gerçekçi hedefler koymazsanız tartışılırsınız |
Mart ayı enflasyon rakamlarını ve yıllık bazda gelinen son durumu değerlendiren Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, "Gerçekçi hedefler koymak lâzıM. Enflasyonda verilen hedefte yüzde 100'den fazla yanılmamız var. O zaman hedefiniz gerçek değilse, bu sefer tartışılır hale gelirsiniz" diyerek, görmezlikten gelinen bir gerçeği dile getirdi. Bakan Tüzmen, Türkiye'de enflasyonun artışına, dışarıdaki enflasyonun artış etkisini de ilâve etmek gerektiğini belirterek, bunun önümüzdeki dönemde daha çok hissedileceğini söyledi.
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, enflasyon hedefinde yüzde 100’den fazla yanılma olduğunu belirterek, ‘’Gerçekçi hedef koymak lazım. Hedefiniz gerçek değilse, tartışılır hale gelirsiniz’’ dedi. Fındık Tanıtım Grubu’nun Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda kabul eden Tüzmen, kabulde gazetecilerin ekonomi gündemine ilişkin sorularını cevapladı. Tüzmen, enflasyondaki artışın yüksek seyreden petrol, hububat ve bakliyat fiyatlarından kaynaklandığını kaydetti. Enflasyon hedeflemesi yapan Merkez Bankası’nın sanayi ve ticareti de düşünen politikalar ortaya koyması gerektiğini savunan Tüzmen, “Enflasyon aşağıya çekilirken, başka faktörler teker teker irdelemek lazım. Ama siz sanayi ve ihracatın durduğu bir ortamda isterseniz yüzde 1 enflasyon rakamına ulaşın, hiçbir şey ifade etmez. Dolayısıyla sanayici bir taraftan çalışacak, ihracat kârlı bir şekilde artışını sürdürecek, o zamanda enflasyon kendi seyrinde gidecek” şeklinde konuştu.
“Yüzde 4’lük enflasyon hedefi revize edilmeli mi diyorsunuz?” sorusuna Tüzmen, “Gerçekçi hedef koymamız lazım. Enflasyonda bizim yüzde 100 yanılmamız var. Doğru mu? Bunu ortaya koyacaksınız. Eğer hedefiniz gerçekçi değilse o zaman tartışılır hale gelirsiniz. Ben size 100 milyar dolar ihracat yapacağız diyip 50 milyar dolar ihracat yapsaydık, yüzde 100 yanılma çıksaydı ne yapardınız? O zaman inandırıcılığınız azalır. Onun için gerçekçi ve ulaşılabilir hedef koyalım. Bu hedefe ulaşmaya çalışalım. Gerçekçi hedef koyduğunuz zaman sanayi ve ihracatı gözönüne almış olursunuz” şeklinde cevap verdi. Tüzmen, Mart ayı tahmini ithalat rakamının da 15 milyar dolar civarında olduğunu açıkladı.
Belirsizlik, enflasyonu arttırdı
Merkez Bankası, artan gıda ve enerji fiyatları ile süregelen küresel belirsizliklerin enflasyondaki düşüşü geciktirdiğini belirtirken, “Kısa vadede döviz kuru gelişmelerinin gecikmeli etkileri temel enflasyon göstergelerini olumsuz etkilemeye devam edecek” öngörüsünde bulundu. Merkez Bankası, Mart Ayı Fiyat Gelişmeleri değerlendirmesini açıkladı. Mart ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,96 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 9,15 olduğu hatırlatılan açıklamada, işlenmemiş gıda fiyatlarında gözlenen kısmi düzeltmeye rağmen işlenmiş gıda fiyatlarının yüksek oranda artmaya devam etmesinin gıda grubundaki enflasyonun düşüşünü engellediği belirtildi. YTL’nin yakın dönemde değer kaybetmesinin de enflasyon üzerinde olumsuz etkileri olduğu ve bu gelişmeler doğrultusunda temel enflasyon göstergelerinin yukarı yönlü bir hareket sergilediğine işaret edilen açıklamada, “Sonuç olarak, artan gıda ve enerji fiyatları ile süregelen küresel belirsizlikler enflasyondaki düşüşü geciktirmektedir. Kısa vadede döviz kuru gelişmelerinin gecikmeli etkilerinin temel enflasyon göstergelerini olumsuz etkilemeye devam edeceği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, iç talepteki yavaşlamanın devam etmesi orta vadede enflasyonun tekrar düşüş eğilimine gireceğine işaret etmektedir” denildi.
|
/ ANKARA
05.04.2008
|
|
|
Her 10 genç emekliden 8’i çalışıyor |
Türkiye'de genç emekliler, emekli olduktan sonra da çalışmaya devam ediyor. Şirketlerin ‘’ücret ve fazla mesai’’ konularında daha esnek olduğu için yeni eleman alımında genç emeklileri tercih etmesi, gençlerin iş hayatına katılımını da zorlaştırıyor.
Prometheus Danışmanlık şirketince İstanbul, Ankara, İzmir, Denizli, Kocaeli, Bursa, Tekirdağ, Antalya, Manisa, Malatya, Adana, Gaziantep ve Konya illerinde 600 beyaz yakalı emekli ile yapılan araştırmada ‘’genç emeklilerin (50 yaş altı) iş hayatına etkileri’’ belirlendi. Prometheus Danışmanlık Genel Müdürü Yücel Atış’ın, açıkladığı araştırma sonuçlarına göre, her 10 genç emekliden 8’i emekli olduktan sonra çalışmaya devam ediyor. Her 10 genç emekliden 5’ine işe devam teklifi, emekli oldukları şirketlerinden geliyor. Şirketlerin genç emeklileri işe devam ettirmeleri, iş hayatına yeni atılacak gençlerin istihdama katılımını zorlaştırıyor. Şirketler yeni eleman alımlarında da genç emeklileri tercih ediyorlar. Her 10 genç emekliden 3’ü kendi işini kurmayı deniyor. 3 kişiden 1’i kendi alanı dışında iş kurmayı deniyor. Kayıt dışı istihdam genç emeklilerde daha yüksek. Bunu emekliler de şirketler de sorun etmiyorlar. Özellikle Anadolu’da ve KOBİ’lerde genç emeklilerin işe devam oranı daha yüksek. İşe devam oranı evli genç erkek emeklilerde yüzde 70’lere ulaşırken, evli kadınlarda yüzde 20 düzeyinde kalıyor.
|
/ GAZİANTEP
05.04.2008
|
|
|
Vergi kaçağıyla mücadelede sıkı takip dönemi başlıyor |
Gelir İdaresi Başkanlığı, vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele amacıyla İdarede Risk Yönetim Birimi oluşturdu. Gelir İdaresi Başkanlığı, çeşitli vergi düzenlemeleri konusunda yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, Gelir İdaresi Başkanlığının vergi kayıp ve kaçağı ile mücadelede kapasımında Avrupa Birliğince finasmanı sağlanan projenin tamamlandığı ve vergi incelemelerinde ‘’risk yönetim sistemi’’nin geliştirildiği ifade edilerek, bu sistem kapsamında Gelir İdaresinde Risk Yönetim Birimi kurulduğu vurgulandı. Gelir İdaresi Başkanlığı açıklamasında, risk yönetimi sisteminin diğer bir ayağını da Katma Değer Vergisi denetimi ve vergi iadeleri için geliştirilen modelin oluşturduğu belirtildi. “Katma Değer Vergisi mükelleflerinin beyanlarının oto-kontrolüne imkan verecek olan Ba-Bs formları, şimdiye kadar yıllık olarak alınmaktayken, bu aydan itibaren aylık olarak alınacaktır. Açıklamada bu formlar sayesinde mükelleflerin mal alım ve satımları ile KDV beyanları çapraz kontrole tabi tutulabilecektir’’ denildi.
|
/ ANKARA
05.04.2008
|
|
|
Vatandaşların bankalara olan borcu 100 milyar YTL |
Tüketicilerin tüketici kredisi ve kredi kartı kullanımından oluşan bankalara olan toplam borcu 21-28 Mart haftasında 972.7 YTL artarak 98 milyar 553.4 milyon YTL’ye çıktı.
Merkez Bankası’nın verilerine göre, konut kredisi alacakları söz konusu haftada 260.6 milyon YTL’lik artışla 33 milyar 832.8 milyon YTL oldu. Taşıt kredilerinin 8.9 milyon YTL’lik artışla 5 milyar 771.5 milyon YTL’ye yükseldiği söz konusu bir haftalık dönemde, diğer tüketici kredileri ise 408.9 milyon YTL artarak 31 milyar 797.4 milyon YTL oldu. Tüketicilerin bankalara olan kredi kartı borçları ise geçen hafta 294.2 milyon YTL’lik artışla 27 milyar 151.6 milyon YTL’ye çıktı. Tüketicilerin bankalara olan kredi kartı borçlarının 27 milyar 113 milyon YTL’sinin YTL cinsinden olduğu belirlendi. Tüketicilerin bankalara olan yabancı para cinsinden kredi kartı borçları ise 1.4 milyon YTL azalarak 39.8 milyon YTL’ye indi.
|
/ ANKARA
05.04.2008
|
|
|
Protestolu senetler arttı |
Senet tutarı yılın ilk iki ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 artışla 1 milyar 17 milyon YTL’yi aştı.
Merkez Bankası verilerine göre, Ocak ve Şubat aylarında, geçen yılın aynı dönemine göre protestolu senet sayısı yüzde 8.69 artışla 254 bin 737’ye, tutarı da yüzde 19,01 artışla 1 milyar 17 milyon 466 bin 584 YTL’ye ulaştı. Geçen yıl aynı dönemde protestolu senet sayısı 234 bin 367, tutarı da 854 milyon 929 bin 334 YTL olmuştu. 2007 yılının tamamında ise protestolu senet sayısı 1 milyon 470 bin 758, tutarı 5 milyar 732 milyon 371 bin 127 YTL olmuştu.
|
/ ANKARA
05.04.2008
|
|
|
Bayraktar: Yağışlar yetersiz, kuraklık kapıda |
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, gerçekleşen yağışların, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile İç Anadolu’nun bazı bölümleri için kuraklık sinyali verdiğine, bu nedenle buğday üretiminin yüzde 30’unun tehlikede olduğuna dikkati çekti.
Yaptığı yazılı açıklamada, bölgelerin aldığı yağış oranlarını bildiren Bayraktar, şu değerlendirmede bulundu: ‘’Mart ayı verilerine göre, yurdun büyük bir bölümünün kuraklığın etkisi altında olduğunu görülüyor. Son 2-3 yıldır kuraklık görülmeyen Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri de artık yeterli yağışı alamadığı için kuraklık kervanına katıldı. Bu durum buğday üretimimizi olumsuz etkiliyor. Çok şiddetli ve şiddetli kuraklık olan bölgelerde ve illerde eğer bu durum devam ederse Türkiye buğday üretiminin yüzde 30’u tehlikeye girecektir.’’ Bayraktar, çiftçilerin gerekli sulamayı yapabilmesi için elektrik borçlarından dolayı icralık olan üreticilerin bu durumdan kurtarılmasını ve borçlarının yeniden yapılandırılmasını istedi
|
/ İSTANBUL
05.04.2008
|
|
|
IMF ile 9 günde 3 gözden geçirme birden yapılacak |
007 Mayıs ayından bu yana IMF ile hiçbir gözden geçirmeyi tamamlamayan hükümet, önümüzdeki 9 gün içerisinde üç gözden geçirmeyi birden tamamlamayı hedefliyor.
Hazineden sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF ile ilişkilerin nasıl devam edeceğine de bu ay içerisinde karar verileceğini açıkladı. Mayıs 2007’den bu yana şartalır yerine getirmediği için IMF ile hiçbir gözden geçirmeyi tamamlayamayan hükümet, IMF heyetini Ankara’da ağırlıyor. 7 - 8 ve 9’uncu gözden geçirmeleri tek tek yapmak için zaman olmadığını söyleyen Devlet Bakanı Şimşek, “Hepsini birarada bitirmeye çalışacağız” dedi. Şimşek, 12-13 Nisan’da yapılacak IMF - Dünya Bankası bahar toplantılarına kadar niyet mektubunun nihai şeklini alacağını belirtti. Bakan Şimşek, Sosyal Güvenlik Reformu ve özelleştirmelerin bu açıdan önem taşıdığını vurguladı. Üç gözden geçirmenin de tamamlanması durumunda 10 Mayıs’ta Türkiye’nin IMF i
|
05.04.2008
|
|
|
|