Ekonomi

5 yılda ithalat ve dış ticaret açığı rekor kırdı

Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, ihracat rekorları her ay basın toplantısıyla açıklanan Türkiye’de, ithalat rekorlarının görmezden gelindiğini savundu.

Aygün, Türkiye’nin dış ticaret gelişmeleriyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin hemen her ay düzenlediği basın toplantılarıyla ihracat rakamlarını açıkladığını hatırlattı. Aygün, “İhracatın ay biter bitmez hemen açıklanması Türkiye açısından çok önemli bir gelişme. Ancak, ihracat rakamları açıklanırken ithalat rakamlarının görmezden gelinerek gizlenmesi, erken açıklanan ihracat rakamlarının yararını ortadan kaldırıyor” dedi. Son yıllarda sürekli ihracat rekorlarından söz edildiğini ve ithalatın kırdığı rekorların görmezden gelindiğini öne süren Aygün, açıklamasına şöyle devam etti: “Sürekli ihracat rekorları konuşulan Türkiye, hemen hemen her ay ithalat ve dış ticaret açığı rekoru da kırıyor. Ayrıca, 2001 yılından sonra Türkiye, her yıl bir önceki yıldan daha fazla ithalat yaptı. Yani ithalat beş yıl arka arkaya rekor kırdı. Yine aynı dönemde Türkiye’nin dış ticaret açığı da bir önceki yılın açığının üzerine çıktı. Yani beş yıl arka arkaya dış ticaret açığı rekoru kırdık. Biz ihracat rekorlarına dalıp gittiğimiz için, dış ticaret açığımızın dolayısıyla cari işlemler açığımızın ucunu adeta kaçırdık.”

BEŞ YILDA 242 MİLYAR DOLARLIK AÇIK

Aygün, ihracat rekorlarıyla övünülen son beş yıllık dönemde Türkiye’nin toplam ihracatı yüzde 197.2 oranında artarken, ithalattaki artışın yüzde 230’u, dış ticaret açığındaki artışın da yüzde 306’yı bulduğunu belirtti. 2002 yılında ihracatıyla, ithalatının yüzde 70’ini karşılayan Türkiye’nin, 2007 yılında 100 birimlik ithalata karşılık sadece 63 birimlik ihracat yapabildiğini kaydeden Aygün, “Türkiye ekonomisi artık giderek daha fazla dış ticaret açığı veriyor. Türkiye, 1923-2002 yıllarını kapsayan dönemde 231 milyar dolarlık dış ticaret açığı vermişti. 2003 yılı başından bu yıl şubat ayı sonuna kadar verilen açık ise 242 milyar doları aştı. 5 yıl 2 ayda, 79 yıldan daha fazla dış ticaret açığı verildi” dedi.

Şubat 2007 sonu itibarıyla Türkiye’nin yıllık ithalatının 180.4 milyar dolara, yıllık dış ticaret açığının ise 65.7 milyar dolara kadar yükseldiğini ifade eden Aygün, “Bana göre, 114.6 milyar dolarlık ihracatı öne sürerek, arkadaki 180 milyar dolarlık ithalatı görmezden gelmek, Türkiye’nin diğer ekonomik sorunlarını görmezden gelmekle eşdeğerdir” dedi.

/ ANKARA

02.04.2008

Mart ayı ihracatı yüzde 22.86 arttı

Türkiye İhracatçılar Meclisi’ne göre Türkiye’nin 2008 Mart ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 22.86 artışla 10 milyar 950 milyon dolara yükseldi.

TİM Başkanı Oğuz Satıcı, TİM’in kayıt rakamlarına göre Mart ayı ihracatını, Hopa liman sahasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

Satıcı’nın açıkladığı verilere göre, Ocak-Mart döneminde Türkiye’nin ihracatı yüzde 36.16 artışla, 31 milyar 413 milyon dolara ulaştı. Mart ayı itibarıyla son bir yıllık ihracat ise yüzde 26.59 artarak 114 milyar doları buldu.

Türkiye’nin Mart ayında yaptığı ihracatın sektörler bazında yüzde 9.20’si tarım, yüzde 88.78’i sanayi ve yüzde 2.01’i madencilikten geldi. Sanayi sektörü altbaşlığı altında yüzde 70.66 payla ilk sırada yer alan sanayi mamulleri içinde en büyük payı yüzde 23.11 payla taşıt araçları ve yan sanayi oluşturdu. Mart ayında, miktar olarak en fazla ihracatı, 9 milyar 722 milyon 128 bin dolarla sanayi sektörü gerçekleştirdi. Aynı ayda tarım sektöründe 1 milyar 7 milyon 811 bin dolar, madencilik sektöründe 220 bin 282 dolarlık ihracat rakamına ulaşıldı. milyar dolar ve üzerinde aylık ihracat gerçekleştiren alt sektörler ise 2 milyar 530 milyon 720 bin dolarla taşıt araçları ve yan sanayi, 1 milyar 389 milyon 393 bin dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 1 milyar 354 milyon 840 bin dolarla demir çelik ürünleri, 1 milyar 149 milyon 911 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri olarak sıralandı.

/ HOPA

02.04.2008

Türkiye Finans’ın yüzde 60’lık hissesi devredildi

Türkiye Finans Katılım Bankası’nın ortakları Boydak Grubu ve Ülker Grubu, bankanın yüzde 60 hissesinin Suudi Arabistan merkezli The National Commercial Bank’a (NCB) devir işlemlerini tamamladı.

Ülker ve Boydak grupları, ellerinde bulundurdukları yüzde 20’şer hisseyle banka yönetiminde stratejik ortaklık misyonunu sürdürecek. Devir işlemlerinin tamamlanması dolayısıyla İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında konuşan NCB Üst Yöneticisi (CEO) Abdülkerim Abu Alnasr, 1 Nisan’ın çok önemli bir tarih olduğunu belirterek, “Bizim için tarihi bir gün” dedi. Türkiye Finans Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak da, hisse satışı bedelinin yaklaşık 1 milyar 180 milyon dolar olduğunu, 2007 hedeflerini yüzde 98,5 oranında gerçekleştirdiklerini ve bundan sonraki dönem için daha da fazla büyüme planları bulunduğunu ifade etti.

/ İSTANBUL

02.04.2008

BTC, şimdiye kadar 1,5 milyar dolar kazandırdı

Hazar petrollerini Türkiye üzerinden dünya pazarlarına taşıyan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) ham petrol boru hattı kazandırmaya devam ediyor. Hattın son noktası, Adana’nın Ceyhan ilçesindeki Haydar Aliyev deniz terminalinden bugüne kadar sevk edilen ham petrol miktarının, Mart sonu itibarıyla 333 milyon varile ulaştığı ve elde edilen gelirin 1.5 milyar doları bulduğu bildirildi.

BTC ham petrol boru hattının Türkiye kısmının işletmecisi BOTAŞ International Limited (BIL) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Salih Paşaoğlu, Hazar petrollerini Türkiye üzerinden dünya pazarlarına taşıyan ve 2 Haziran 2006 tarihinde sevkiyata başlanan boru hattındaki faaliyetlerin başarıyla sürdürüldüğünü söyledi. Türkiye’nin hattan elde ettiği gelirin 1.5 milyar doları bulduğunu ifade eden Paşaoğlu, bu gelirin 1.3 milyar dolarının TPAO’nun, 200 milyon dolarının ise Hazine ve BOTAŞ’ın olduğunu ifade etti.

/ CEYHAN

02.04.2008

Nakliyeciler: 5.5 milyar dolar zarara uğradık

Gaziantep Girişimci İş Kadınları Derneği (GAGİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Serpil Karuserci, malların serbest dolaşımına engel olan birçok Avrupa ülkesinin, Türkiye’yi 2007 yılında 5.5 milyar dolar zarara uğrattığını iddia etti.

Karuserci, yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa Birliği üyesi olan birçok Avrupa ülkesinin, Türk ihraç ürünlerini taşıyan nakliyecilere, Gümrük Birliği sözleşmesine aykırı olarak malların serbest dolaşımına engel olduğunu ileri sürerek, şunları kaydetti: ‘’Türkiye’deki nakliyeciler, malların serbest dolaşımı esasıyla ilgili ciddi bir haksız uygulama ile karşı karşıya. Bu keyfi kota uygulamasının sonucu olarak, Türkiye’nin 2007 yılındaki kaybı 5.5 milyar dolardır. 5.5 milyar dolarlık zarar Türkiye açısından çok önemli bir rakamdır. Avrupa ülkelerinin keyfi uygulamalar yaparak Türkiye’ye verdikleri zarara dur denilmesi gerekmektedir.”

/ GAZİANTEP

02.04.2008

153 bin 496 ton fındıktan 1,2 milyar dolar geldi

Dünya fındık üretim ve ihracatının büyük bölümünü elinde bulunduran Türkiye, 2007-2008 fındık ihraç sezonunun yedi aylık döneminde 153 bin 496 ton fındık ihraç ederek, karşılığında 1 milyar 191 milyon 898 bin dolar gelir elde etti.

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin verdiği bilgiye göre, standart natürel iç fındığın kentali (100 kilogram) ortalama 773,50 dolardan işlem gördü. Yaklaşık 90 ülkeye fındık ihraç eden Türkiye, 1 Eylül 2007 ile 31 Mart 2008 tarihleri arasında, 153 bin 496 ton fındık ihraç ederek, karşılığında 1 milyar 191 milyon 898 bin 448 dolar gelir sağladı. İhracatın 124 bin 377 tonu AB ülkelerine yapılırken, AB dışındaki Avrupa ülkelerine 16 bin 587, denizaşırı ülkelere 7 bin 812, diğer ülkelere ise 4 bin 720 ton fındık ihracatı gerçekleştirildi. Türkiye, geçen sezon aynı dönemde 184 bin 681 ton fındık ihraç ederek, karşılığında 889 milyon 763 bin 76 dolar gelir sağlamıştı.

/ ANKARA

02.04.2008

İstanbul’da perakende fiyatları yüzde 2.12 arttı

İstanbul icaret Odası’nın 1995 bazlı İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi’ne göre, perakende fiyatlarda mart ayında yüzde 2.12, toptan fiyatlarda yüzde 2.65 artış kaydedildi.

İTO’dan yapılan açıklamaya göre, 2008 Şubat ayında yüzde 0.13 artış izlenen 1995 bazlı İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi, mart ayında yüzde 2.12 artış gösterdi. Mart ayları itibarıyla söz konusu endeks 2006 yılında yüzde 0.14, 2007 yılında ise yüzde 1.52 artış göstermişti. Bu endeksin üç aylık artış oranı yüzde 1.26, 12 aylık artış oranı yüzde 12.88 ve 2008 Mart ayı itibarıyla 12 aylık ortalama artış oranı da yüzde 11.59 olarak gerçekleşti.

Yeni Asya / İSTANBUL

02.04.2008

Hayal Dünyası Oyuncak 13. şubesini Sefaköy'de açtı

Hayal Dünyası Oyuncak Mağazalar Zinciri, İstanbul’daki ilk, yurt genelinde ise 13’üncü şubesini Sefaköy, Armonipark’ta açtı.

Oyuncak sektöründe 21 yıldır ithalat yapan ve son bir yıldır bu sektördeki tecrübesini perakendeye taşıyan Hayal Dünyası Oyuncak geniş vizyonu ile oyuncak sektörüne farklı bir boyut kazandırmayı hedefliyor. Markalaşmalarında en önemli sebebin kaliteyi uygun fiyata sunmaları olduğunu belirten Mağazalar Genel Koordinatörü Ömer Altuner, şunları kaydetti: “Hayalleriniz hiç bitmesin sloganı ile çıktığımızı bu yolda söktörünün perakende anlamında her yaşa ve her bütçeye hitap edebilmesi ve çeşitliliğinin bulunması ayrıntılarına önem veren ayın zamanda müşteri memnuniyetini ilkelerinin ilk sırasında tutan Hayal Dünyası Oyuncak firmasının kısa zamanda büyümesi kaçınılmaz olmuştur. Oyuncaklarımızın çocuk gelişimi açısından sağlıklı ve eğitici olmasına gösterdiğimiz özen perakende sektöründe Hayal Dünyası Oyuncak Mağazalarının kapılarını herkesin güvenle açmasına sebeb olmuştur.”

Ümit Kızıltepe / İSTANBUL

02.04.2008

Keşke biz yanılsaydık da İzmir kazansaydı

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu, EXPO 2015’in kaybedilmesin ve ülke gündemine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Anayasa Mahkemesi’nin AKP'ye yönelik kapatma davasını kabul etme kararı, EXPO 2015 için İzmir’in seçilmemesine büyük etki yapmıştır. Bir hafta önceki basın açıklamamızda, ‘EXPO 2015 için bu dava İzmir’e yapılmış bir haksızlıktır. İzmir’e karşı açılmış bir kapatma davasıdır.’ dedik ve ne yazık ki haklı çıktık. Keşke biz yanılsaydık da İzmir kazansaydı.

Türkiye’nin zararı şimdilik 50 milyar dolar civarındadır. Görevinin başında olan bir cumhurbaşkanı için dava açılmasını, Türkiye demokrasisinin geldiği noktaya bağdaştırmak mümkün değildir. Buna sebep olan kurum ve şahısların keyfî sayılabilecek tutum ve davranışlarını önlemek için gerekli hukukî ve idarî düzenlemeler acil olarak gündeme alınmalıdır. Endişe ediyoruz ve uyarıyoruz ki bu dava ve bundan sonraki süreç, Avrupa Birliği ile ilişkilerimize zarar vermesin.”

/ İZMİR

02.04.2008

Bütün haberler