Seyredene eziyet, oynayana eziyet bir maçtı. Oynayan keyif alsın ki; seyreden de keyif alsın. Didişmenin adı futbol olamaz. G.Saray şampiyonluğa, Ankaraspor düşmemeye oynayan iki takım. Her iki takımda topa sahip olduklarında, futbolun güzelliklerini yansıtmaktan çok uzak kaldılar. O nedenle maçın kalite notu çok düşüktü. Maçta iki tane akılda kalan pozisyon vardı. Biri G.Saray'ın attığı goldeki kombinasyonu. Diğeri de Aykut'un üst üste yaptığı iki kurtarıştı. Zaten bu iki enstantane maçın sonucunu belirledi ve G.Saray başkentten 3 puanla döndü.
Ümit Karan, kaptan çıktığı maçta gemisini kurtaran oyuncu oldu. Tek vuruştaki ustalığını iyi konuşturdu. Lincoln lig bitiyor hala istenen düzeyde değil. Çabuk düşüyor, dirençsiz. Rakiplerde hoyratça girince etkisiz kalıyor. Servet yaptığı akıl almaz hatanın dışında inanılmaz güzel oynadı. Geçen hafta iyi olma sinyelleri veren Sabri yine çok vasattı. Arda formsuz, M.Topal idare eden bir futbol ortaya koydu. Defansın solunda oynayan Hakan Balta, Sabri gibi etkisiz kalınca, kenarları iyi kullanan, o bildik G.Saray'dan eser yoktu.
Hakem Yunus Yıldırım'ı ben anlayamadım. Pozisyonu göremezsin söyleyecek bir şey olamaz. Ama gözünün önündeki pozisyonları göremiyorsa, hakemde bir arıza var demektir. Ya hastadır ya da yorgun. Yunus Yıldırım da tam bu halde bir görüntü içindeydi. Bu düzey hakemlerimizin Avrupa'da maç bulma şansı çok az. Kalli hastalığı nedeniyle Almanya'da. Kritik bir süreçte takımının başında olmaması çok büyük bir eksiklik. İnanıyorum yönetim yeni sezonda daha dinamik bir teknik adam seçimi yapacaktır.
|