Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Kemalizm’den demokrasiye...

Önceki gün... İttihat ve Terakki’den başlayıp Kemalizm ile iyice kökleşen refleks, AK Parti’ye karşı ani bir hamle yaptı: -Laiklik elden gidiyor... Bir önceki hamle de DTP’ye karşıydı: Bölünüyoruz...

Ak Parti ile DTP’nin birlikte toplam oyları yüzde 56... Yargı, halkın yüzde 56 oyunun şeriat ve bölücülük istikametinde kullanılmış olduğunu söylemeye uğraşıyor.

Kendi halkıyla dövüşen...

Bu dövüşü kazanabilmek için kendi halkını insafsızca suçlamaktan çekinmeyen...

Biz zihniyet bu.

* * *

Sorup sorup durduğum...

Ama cevap alamadığım sorular var:

-Atatürk devrimleri oturdu mu, oturmadı mı?

Oturduysa, kimse bu halka siyasal İslam’ı dayatamaz... Din devletine dönüşmeyiz...

Yok...

Bu devrimler oturmadıysa, halkın laiklikten çıkarı yoksa, o zaman da bunu savcı iddianameleriyle sağlayamayız.

‘Neden oturmadığını’ daha derinlemesine konuşmalıyız.

* * *

Ankara’nın hepimizi yeniden bir büyük karmaşanın eşiğine getirip bırakan köhne reflekslerinden kurtulmanın çaresi ne?

Ne yapmalıyız?

Aslında su soruların cevabı AK Parti iktidarının ilk üç yılındaki icraatında çok belirgin bir biçimde var.

Evrensel demokrasi...

Evrensel hukuk...

Akılcı ekonomik icraat...

Toplamına kısaca ‘dünyalaşma’ da diyebilirsiniz.

İdeolojik bir başkent olan Ankara’daki Kemalist militanlık, ancak dünyalaşmanın hukuksal meşruiyetiyle aşılabilir.

İlk üç yıl içinde olan da oydu.

O nedenle, eski refleks bu kadar rahat hareket edemiyordu.

* * *

Hukuksal olarak cezalandırılamayan 27 Nisan muhtırası ancak genel seçimlerle aşıldı.

Ama genel seçim süreci bizi dünyalaşma enerjisinden de geri bıraktı.

Ankara’nın iç siyaset kavgası öne çıktı.

Daha önce yeryüzünü muhatap alan Ak Parti, CHP ve MHP’ye muhatap olmaya başladı.

Bu, Kemalizm’e karşı ‘evrensel demokrasi’ alternatifini gölgelendirdi...

Eski refleksler bir adım öne çıktı.

* * *

Çıkmasa...

Genel seçim ertesinde...

Üstelik bir yıl bile geçmeden, yüzde 47’lik bir büyük başarıya rağmen...

Bu hukuk skandalıyla karşılaşır mıydık?

Halk iradesinden hoşlanmayan, topluma eski zihniyete göre istikamet vermek isteyen bir arzu şansını bir daha denemeye cüret edebilir miydi?

Dün Köksal Toptan, Ak Parti’nin ‘laiklik karşıtı odak’ olma suçlamasına dolaylı bir cevap verirken...

Kopenhag Kriterleri için nasıl çalıştıklarını, gecelerini gündüzlerine kattıklarını anımsattı.

Doğru...

Gerçekten de öyleydi... Ama biz daha ancak Kopenhag Kriterleri’nin ‘kritik eşiğini’ aşabilmiş durumdayız.

Zaten nerede olduğumuzu yaşadığımız şu utanç verici durum gösteriyor.

* * *

Kızmadan...

Sinirlenmeden...

Bıkmadan...

Usanmadan uğraşarak...

Hep birlikte...

Halk iradesinden hoşlanmayan bu yeteneksiz elite karşı...

Daha güçlü...

Daha etkin...

Ve daha üstün olmak için...

Evrensel dünya ölçüleriyle kol kola girmeliyiz.

Unutulan yeni sivil anayasa...

Ve savsaklanan AB reformları için gaza basmanın tam zamanı.

* * *

Gaza basın ki...

Ortadaki kavganın...

‘Laiklik’ meselesi değil, halk iradesine karşı bir sivil darbe olduğu iyice anlaşılsın.

Star, 16 Mart 2008

Mehmet Altan

17.03.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Darbe hazırlığı ya da Kemalizm'i ‘kapatmak’

  Bu halka, yeni bir devlet lâzım

  Yine, yeni, yeniden...

  Kemalizm’den demokrasiye...

  Ergenekon’dan çıkış

  Kapatma davası AK Parti’ye yarar

  Demokrasi kazanacak

  Derin Ankara


 Son Dakika Haberleri