Kapat gözlerini!
Irak’a, Filistine, Afgan’a saldıran zalimlere, düşmanlara engel olamıyorsan, bakma ve “kapat gözlerini”...
Sana haksızlık eden, zülmeden mi var? Adil birini mi arıyorsun? Zülmüne mukabele edip, cevap verme, sabret, çevir başını, aç ellerini semaya ve “kapat gözlerini”
İşlerin yolunda gitmiyor mu? Nedenini düşündün mü? Sen, vazifeni yaptınsa vazife-yi ilâhiyeye karışma, tevekkül et ve “kapat gözlerini”...
Kudsi bir “dâvâ”ya hizmetten seni alıkoyan fena ve fanilere aldanma, görme onları, çevir başını ve “kapat gözlerini”...
“Hatasız kul olmaz” değil mi? Kusurunu gördüğün bir kardeşini/arkadaşını/dostunu tenkid etme,kusurunu/noksanlığını görmezlikten gel ıslahı için dua et ve “kapat gözlerini”...
Kur’an güneşinden istifade mi ediyorsun? Bir güneş misali çevreni de aydınlatmak mı istiyorsun? Sana üfleyenler, seni söndürmeye çalışanlar mı var? Onları da aydınlat, onları da yak, onları da bu hizmete kat ve “kapat gözlerini”...
Seviyorsun ama sevgine mukabil bir sevgi mi bulamıyorsun? Fena ve fanileri bırak, Leylâ’dan Mevlâ’ya koş o zaman ve “kapat gözlerini”...
Önüne engel koyanlar boş! Sen yine sahillerde coş! Kudsî bir dâvâda koş! Görme engelleri ve “kapat gözlerini”...
Kıpır kıpır mısın bu gün? Yerinde duramıyor musun? Seni rahatlatacak, mutlu edecek birşeyler mi yapmak istiyorsun? Al eline kâğıt-kalemi duygularını yazmak için, yüreğinden geçenleri cümleleri okumak üzere “kapat gözlerini”...
Yazdıklarım/söylediklerim hoşuna gitmedi mi? Okuma yazımı o zaman, istemiyorum, çevir başını ve “kapat gözlerini”...
|
M. Emin AYYILDIZ
15.03.2008
|
|
Köprüden geçiyoruz
Kadın ve erkek olarak bu dünyada birbirimize muhtaç olduğumuz gibi öbür dünyada da muhtacız. Üstünlük arayışını bırakıp birbirimizi kucaklamalıyız ve köprüden düşmeden karşıya geçmeye bakmalıyız. İnat ve gurur içinde yaşamak olsa olsa köprüden düşmemize neden olur...
Biz bir köprüde yaratılmışız…
İnadı bırakıp birbirimize yol vermeliyiz.
Ya da güçlü olan zayıfı kucaklayıp köprüden geçirmeli… Maazallah, bu gerçeği anlayamazsak köprüden düşüp boğulmaktan kurtulamayız…
***
İnsan, Allah’a değil de kendine itaat etmeye pek de meraklı görünüyor….
Erkek erkekliğine tapınıyor… Kadın da kadınlığını unutup erkekleşmeye kalkıyor…
Erkeğin yaptığı her işi yapmak zorunda değildir kadınlar… Kadınlar zaten erkeğin yapamadığı en önemli ve biricik işi yapıyorlar... İnsan doğurup yetiştiriyorlar.
Az mı?
Ama bunu bir türlü göremiyor kadınlar !
Bu gerçeği görmekte zorlanınca kadınlık ve annelik mesleğini hafife alıp daha fazlasını yapmaya çalışıyorlar. Yani erkeğin işine el atıyorlar ve erkekleşiyorlar…
Erkeğe biçilen vazifeye el atmak kadını fazlalaştırmaz. Yükseltmez, yüceltmez… Aksine kadınlık ve annelik makamından alıkor, eksiltir, küçültür… Bu durum toplum için büyük bir tehlikedir… Annenin olmadığı toplumda artık insan yetişmez…
|
Atike ÖZER
15.03.2008
|