|
|
|
Obama: Hillary’nin yardımcısı olmam |
BD’de Demokrat Parti’nin iddialı başkan adayı Barack Obama, rakibi Hillary Clinton’ın dile getirdiği “kendisi benim yardımcım olsun” önerisini açık bir dille reddetti.
Obama, açıklamasında, şimdiye kadarki ön seçimlere göre Clinton’dan daha fazla oy, delege ve eyalet kazandığına işaret ederek, “yarışta ikinci sırada giden birisi, nasıl olur da birinci giden kişiye başkan yardımcılığını önerebilir, anlayabilmiş değilim. Ben başkan yardımcılığı için değil, ABD’nin başkanı olmak için yarışıyorum” dedi.
Hillary, son açıklamalarında ABD başkanlığı için tecrübeli ismin kendisi olduğunu, Obama’nın ise gereken deneyimden yoksun bulunduğunu savunarak, Obama’nın dilerse kendisinin yardımcısı olabileceğini ima eden sözler sarf etmişti.
ABD’de şimdiye kadar yapılan 45 ön seçimin 28’ini Obama, 17’sini de Clinton kazanmış bulunuyor. Ancak Hillary’nin büyük eyaletlerde daha başarılı olduğu gözleniyor. Delege yarışında da önde giden Obama’nın, Associated Press ajansının sayımına göre halen 1579, Clinton’ın ise 1473 delegesi bulunuyor. Demokrat Partinin başkan adaylığını garantilemek için 2025 delege kazanmak gerekiyor.
Öte yandan Temsilciler Meclisinin Cumhuriyetçi Partili üyesi Steve King, Obama’nın başkan seçilmesi durumunda “teröristlerin bayram edeceğini” ileri sürerek ilgiyi üzerinde topladı.
King, Obama’nın ABD askerlerini Irak’tan çekmeyi amaçladığını, Kenyalı Müslüman kökenli bir babanın oğlu olduğunu ve “Hussein” göbek adını taşıdığını kaydederek, bunların hepsinin, “teröristler için anlam taşıdığını” savundu.
Obama ise, “King ve benzerleri, gazetelere girebilmek için bu tip saldırganca beyanları benimsiyor. Dolayısıyla bunu pek ciddiye almıyorum” dedi.
Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adaylığını garantileyen John McCain adına yapılan açıklamada da, McCain’in, King’in sözlerini reddettiği bildirildi. Eleştirilere karşın milletvekili King, ilk açıklamasından geri adım atmadı. İlk açıklamasında “Obama’nın başkan seçilmesi durumunda El Kaide sokaklarda dans edecek” diyen King, en son “teröristler Obama’yı kurtarıcı olarak görecek” diye konuştu.
|
/ WASHİNGTON
12.03.2008
|
|
|
İKT, İslâm dünyasının sözcüsü |
İslâm Konferansı Teşkilâtı (İKT) Dışişleri Bakanları Toplantısı, Senegal’in başkenti Dakar’da başladı. İKT Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, İKT’nin, son yıllarda Müslüman dünyasının görüşlerini bütün dünyada etkin olarak dile getirdiğini söyledi.
İhsanoğlu, konuşmasında, son zirveden bu yana İKT olarak yaptıkları çalışmaları özetledi. İhsanoğlu, Senegal’deki dışişleri bakanları toplantısı ve ardından yapılacak zirvede, 10 yıllık planla ilgili gelişmeler ve ana kuruluş şartında yapılacak yeni düzenlemelerin ele alınacağını anlattı. İhsanoğlu, İKT olarak Müslüman dünyasının görüşlerini bütün dünyada dile getirmek için çaba harcadıklarını ve bunda da önemli rol oynadıklarını belirterek, şunları kaydetti:
Bu arada, İslâm Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, bazı çevrelerin İslâmiyete hakareti, fikir özgürlüğü olarak gördüğünü belirterek, bu çarpık anlayışı anlamanın mümkün olmadığını söyledi.
|
/ DAKAR
12.03.2008
|
|
|
Pakistan güvenlik boşluğunda |
Pakistan’ın Lahor şehrinde bomba yüklü araçlarla düzenlenen iki ayrı saldırıda ölenlerin sayısının 24’e yükseldiği, yaralı sayısının ise 200’ün üzerinde olduğu bildirildi.
Ülkenin doğusuna düşen şehrin iki farklı bölgesindeki bu saldırılar yaklaşık 15 dakika arayla düzenlendi. İlk saldırıda, Federal Soruşturma Ajansının bir cephesi yerle bir oldu ve civarındaki çok sayıda binada hasar meydana geldi. Şehir polis müdürü Malik Muhammed İkbal, patlayıcı yüklü bir aracın ajansın otoparkına sokulduktan sonra polisin terörle mücadele biriminin bulunduğu binanın yanında patlatıldığını söyledi.
Yetkililer, bu saldırıda, aralarında 16 polisin bulunduğu 21 kişinin öldüğünü, 200’den fazla kişinin yaralandığını belirtti. Ölenler arasında 3 yaşında bir kız çocuğunun, yaralananlar arasında da ajans yakınındaki okuldan 32 öğrencinin bulunduğu bildirildi. İlk saldırının olduğu yerin 25 kilometre uzağında düzenlenen ikinci saldırıda bir reklâm ajansının bürosu zarar gördü. Polis yetkilileri, bu saldırıda 2 çocuk ile bir kadının vefat ettiğini açıkladı. Polis müdürü İkbal, her iki saldırının da intihar eylemi olduğunu bildirdi.
‘SALDIRILARDAN MÜŞERREF SORUMLU’
Bu arada, Pakistan’da yeni koalisyon hükümetinin ortaklarından biri olmaya hazırlanan eski Başbakan Navaz Şerif’in partisi, Lahor şehrindeki iki bombalı saldırının, Devlet Başkanı Pervez Müşerref’in başarısız siyasetinin sonucu olduğunu bildirdi. Parti sözcüsü Ahsan İkbal, yaptığı açıklamada, saldırıları kınadı ve bunun sorumlusu olarak, Müşerref’in talimatı üzerine Afganistan sınırındaki bölgelerde düzenlenen askerî operasyonları gösterdi.
Sözcü, Müşerref’in, aşiret bölgelerinde düzenlediği gelişigüzel operasyonların Pakistan toplumunda yeni çatlaklara yol açtığını da söyledi. Sözcü İkbal açıklamasında, partisinin Müşerref’in istifa etmesi gerektiği görüşünü yineledi.
|
/ LAHOR
12.03.2008
|
|
|
Taliban, Mücahidleri iltihaka çağırdı |
Taliban, Afganistan’da savaşmış eski mücahitleri yabancı güçleri ülkeden kovmak için mücadeleye çağırdı.
Taliban’ın internet sitesindeki bildiride, “Eski cihat liderleri ve komutanlarının İslâm için ve ülkeyi kurtarmak için büyük fedakârlıklar yaptıklarına hiç şüphe yok” denildi.
Bildiride, “Bu kişilerin halkının yanında durması ve işgale karşı, fedakârlıklarını bir kez daha göstermeleri gerekmektedir” ifadesine yer verildi. Taliban, Amerika’nın müttefiki ülkeler Afganistan’ın işgaline son verirlerse ve askerlerini çekerlerse Afganların bu ülkeleri ABD gibi düşman saymayacağını belirtti.
Ülkenin Sovyetler tarafından işgaline karşı savaşmış birçok mücahit halen Devlet Başkanı Hamid Karzai yönetiminde siyasî ve askerî mevkilere sahip bulunuyor.
|
/ KABİL
12.03.2008
|
|
|
Bir İsrail askerine, binden fazla Filistinli |
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail askeri Gilad Şalit’in kaçırılmasının binden fazla Filistinlinin hayatına mal olduğunu söyledi.
Ürdün’de bulunan Abbas, basında yer alan açıklamasında, “İsrail askeri Gilad Şalit’in kaçırılması Filistin halkının binden fazla kurban vermesine sebep oldu, bu sayı, Hamas İsrail’i hedef alan roket saldırılarına devam ettikçe artacaktır” dedi. Şalit, 2006’da Gazze Şeridi sınırında, aralarında Hamas’ın da bulunduğu 3 Filistinli silâhlı grup tarafından kaçırılmıştı.
Hamas liderlerinden Mahmud Zahar, İsrail Hamas’ın bütün şartlarını kabul edene kadar, Gazze Şeridi’nde tutulan Gilad Şalit’i serbest bırakmayacaklarını söylemişti. İsrail’in 27 Şubattan bu yana Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 130’dan fazla Filistinli öldü.
|
/ AMMAN
12.03.2008
|
|
|
Sırbistan’dan AB’ye Kosova şartı |
Sırbistan Başbakanı Voyislav Koştunitsa, sadece Kosova’nın da dahil olduğu Sırbistan’ın AB’ye katılabileceğini söyledi.
Kosova’nın bağımsızlığı ve bunun sonuçları sebebiyle hükümetini fesheden Koştunitsa, alınan erken seçim kararının, sadece Kosova’nın da dahil olduğu Sırbistan’ın birliğe katılabileceği konusunda AB’ye gönderilen bir mesaj olması gerektiğini belirtti. Koştunitsa, resmî haber ajansı Tanjug’a yaptığı açıklamada, “Sırbistan’ın AB’nin saygısını kazanmak için kendi egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesi gerektiğini” de kaydetti. Koştunitsa, AB ülkelerinden, Sırbistan’la üyelik öncesi görüşmelere yeniden başlamadan önce, Kosova’yı tanıma kararlarını iptal etmeleri isteğini de yineledi.
|
/ BELGRAD
12.03.2008
|
|
|
8 Amerikan askeri öldürüldü |
Irak’ta son iki gün içinde bir düzineye yakın Amerikan askeri öldürüldü. Irak’ta bir bombanın infilâk etmesi sonucu 3 Amerikan askeri ve tercümanlarının öldüğü bildirildi.
Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, önceki gün Diyala vilayetinin doğusunda meydana gelen patlamada 3 Amerikan askerinin ve tercümanlarının öldüğünü, bir askerin yaralandığı belirtildi. Irak’ta Mart 2003’ten bu yana ölen Amerikan askerlerinin sayısı 3 bin 983’e çıktı.
|
/ BAĞDAT
12.03.2008
|
|
|
İsrail, Hamas’la ateşkesi yalanladı |
İsrail ile Hamas arasında bir geçici ateşkes anlaşmasına varıldığı yolunda taraflardan farklı açıklamalar geliyor.
İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınırda, bir ateşkesin varlığı somut olarak gözlemlenirken, İsrail Başbakanı Ehud Olmert, ‘’Bir anlaşma yok’’ dedi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Gazze’deki fiili Hamas hükümetinin başbakanı İsmail Haniye ise bir ateşkesten ilk kez sözederek, hükümetinin, Mısır’ın, Gazze Şeridi’nde geçici bir ateşkes sağlanması için yürüttüğü çabalara yardımcı olacağını bildirdi. İsrail Başbakanı Ehud Olmert, İsrail’e resmî bir ziyarette bulunan Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolanek ile görüşmesi sonrasında düzenlediği basın toplantısında, geçici ateşkesle ilgili haberlere atıfta bulunarak, “Bir anlaşma yok, doğrudan ya da dolaylı bir görüşme de yok’’ sözleriyle anlaşma iddialarını yalanladı.
|
/ KUDÜS
12.03.2008
|
|
|
Belçika’nın yüzde 12’si Müslüman |
Belçikalıların yüzde 43’ü kendisini Katolik, yüzde 12’si Müslüman olarak nitelendirirken, bu ülkedeki insanların yüzde 68’i “Allah’a inançlı” olduğunu belirtiyor.
Belçika’nın Fransızca konuşulan Valonya kesiminde ve başşehir Brüksel’de yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre Belçikalıların yüzde 38’i Allah’ın varlığına kesin gözle bakarken, yüzde 30’u bunu bir “ihtimal” şeklinde değerlendiriyor. Belçikalıların yüzde 72’si ise ölümden sonra “bir şeyler olduğuna” inanıyor. Belçikalılar arasında Müslüman oranındaki büyük ve hızlı artış, son yıllarda bu ülkenin tabiyetini alan yabancılardan ve ihtidalardan kaynaklanıyor.
|
/ BRÜKSEL
12.03.2008
|
|
|
Ortodoksların 40 günlük orucu başladı |
Hristiyan Ortodoks dünyasının 40 gün sürecek büyük orucu başladı. Hz. İsa’nın çölde kaldığı sürede 40 gün boyunca tuttuğu söylenen bu oruç, Ortodoks mezhebinin tuttuğu 4 uzun oruçtan birisi olma özelliğini taşıyor.
Ortodokslar 40 günlük büyük orucun bitiminde, Paskalya Bayramı haftasında Hz. İsa’nın dünyadaki son günlerinde çektiği acıların hatırasına 7 günlük bir oruç daha tutacak. Tutulan oruçta da bizim inancımızda olduğu gibi, kötü alışkanlıkları bırakma, eğlenceli ortamlardan uzak durma, geçmiş günahları hatırlayıp onlar için af dileme, yaratılışın gayesini düşünmek, bedeni ve ruhu kötü düşüncelerden arındırmak gibi ulvî duygu ve düşünceler yer alıyor. Ağır hastalar, hamile ve süt emziren kadınlar, askerler, ağır şartlar altında çalışan insanlar, yolculukta bulunanlar ise oruç tutup tutmamakta serbestken manen oruç tutmakla yükümlüler. Hristiyanlar 40 günlük oruçları süresince istedikleri saatlerde serbest yemek yiyebiliyorlar, sadece hayvanî gıda ve alkollü içki gibi bazı belirli şeyleri yiyip içmiyor.
|
/ KİEV
12.03.2008
|
|
|
Yolsuzluk, susuzluk getiriyor |
Birleşmiş Milletlere (BM) göre, dünyadaki içme suyu sıkıntısının en önemli sebepleri arasında, su sektöründeki ‘yönetim bozukluğu ve yolsuzluklar’ yer alıyor.
BM ile bu kurum bünyesindeki su konusuyla kuruluşlar tarafından hazırlanan rapordan derlenen bilgiye göre, dünyada su kıtlığının yaşanmasında, küresel iklim değişikliklerinin etkisi kadar, hatta ondan daha çok ‘’yolsuzluklar ve kötü yönetim’’ etkili oluyor. Özellikle, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Gelişmekte Olan Ülkelerde, su kaynaklarının yeterince değerlendirilememesi, yanlış değerlendirilmesiyle, yetersiz ya da yanlış altyapı yatırımları veya yerel yönetimlerin etkin su şebekesi yönetimini gerçekleştirememesi, insanların, su kaynaklarından eniyi şekilde faydalanmasını önlüyor.
SU SEKTÖRÜNDEKİ YOLSUZLUKLARIN
EKONOMİYE ETKİSİ
Su sektöründe yapılan yolsuzluklar, ülke ekonomilerini doğrudan etkilerken, sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmayı da engelliyor. Etkin bir su yönetiminin olmaması, suyun maliyetini de artırırken, kayıt dışı ekonomiyi de körüklüyor. BM’ye göre Asya, Afrika ve Latin Amerika’daki bazı ülkelerde halkın neredeyse yarısı, yüksek su faturalarını ödememek için rüşvet veriyor. Su sektöründeki yolsuzluk ve kötü yönetim, içme suyu için ayrılan mali kaynaklar eritiyor, miyarlarca doların boşuna harcanmasına neden oluyor. Bunu yanı sıra ekonomik büyüme yavaşlıyor ve bu sektöre yatırımlar engellenmiş oluyor. BM’ye göre, dünyada herkese yetecek kadar içme suyu var ancak toplam insan nüfusunun 5’te biri, yani 1 milyardan fazla insan yeterli su bulamıyor. Yaklaşık 3 milyar kişi ise sağlıklı ve temiz su ihtiyacını karşılayamıyor ve bu nedenle, her gün yaklaşık 35 bin kişi hayatını kaybediyor.
|
/ NEW YORK/ANKARA
12.03.2008
|
|
|
Su savaşları başlayabilir |
Açıklanan bir rapora göre küresel ısınmanın etkisi ile özellikle Ortadoğu’da azalan su sebebi ile dünyada önemli çatışmalar çıkabilir. Raporda, “Bu yüzyılda İsrail su kaynaklarının yüzde 60’ını kaybedecek. Su sorunuyla bölgede istikrarsızlık artacak” denildi.
İnsanların tabiattaki kaynakları düzensiz tüketmeleri ve karbondioksit salınımlarının hızla artmasına bağlı olarak meydana gelen iklim değişikliklerinin enerji kaynakları üzerindeki çatışmaları küresel anlamda artırmasından endişe ediliyor. Başta Rusya ve Avrupa Birliği arasında daralan enerji kaynakları üzerinde çıkması muhtemel çatışmaların, Ortodoğu ve Afrika’da da istikrarsızlıkların artmasına sebep olacağı tahminleri yapılıyor.
AB Dış Politika Komiseri Javier Solana ve Dış İlişkiler Komiseri Benita Ferrore-Waldner tarafından kaleme alınan son raporda enerji kaynaklarını kontrol etmek için muhtemel yeni çatışma alanları değerlendirildi. Rapor hafta sonu Brüksel’de yapılması planlanan ‘Avrupa iklim değişiklikleri zirvesinde sunulacak.
Solana ve Ferrore-Waldner’e göre en büyük rekabet zengin batı ve kuzeyle fakir güney arasında yaşanacak. Küresel ısınma sebebi ile ulaşıma açılması beklenen kuzey kutbu arktic bölgesi altında bulunan petrol ve doğalgaz kaynakları, uluslararası deniz ulaşımına açılacak yeni yollar sebebiyle tansiyonun yükseleceği alanların başında geliyor. Rusya iki mini deniz altı ile buzları kırarak kutuplara inmiş ve bölgeye Rus bayrağı dikmişti. Norveç, Kanada ve ABD’de bölgede enerji kaynaklarından pay sahibi olabilmek için girişimde bulunuyor.
“SU SAVAŞLARI BAŞLAYABİLİR”
Rapora göre diğer önemli bir çatışma da küresel ısınmanın etkisi ile özellikle Ortadoğu’da azalan su sebebiyle çıkacak. Arap dünyasının üçte ikisi su ihtiyacını dışarıdan ithal ederek karşılıyor. Raporda, “Bu yüzyılda İsrail su kaynaklarının yüzde 60’ını kaybedecek. Ortadoğu enerji kaynaklarının paylaşımına su sorununun eklenmesi ile birlikte bölgedeki siyasî istikrarsızlık daha da artacak.” bilgisi yer aldı. Türkiye, Irak, Suriye ve Suudi Arabistan’da kurak mevsimlerin yaşanmasının Darfur benzeri sorunların patlamasına sebep olabileceği uyarısı yapılıyor. Rapor kaynakların politize olduğu bölgelerde iklim değişikliklerinin çatışmaları besleyeceği öngörüsünde bulunuyor. Suyun azalmasına bağlı olarak tarım yapılabilen arazilerin küçüleceği, daralan göl ve ırmaklardan balıkçılığın büyük zarar göreceği belirtilen rapora göre, artan dünya nüfusu ihtiyaçlarını yeterli düzeyde karşılayamayacak. Doğu Çin, doğu Hindistan, Orta Asya ve Orta Amerika ekonomik olarak bundan olumsuz etkilenecek. Verimli arazi ve limanlar üzerindeki çatışmalar tetiklenecek. Sonuçta Avrupa yeni bir göç dalgası ile karşı karşıya kalacak. Açlık ve işsizlik sıkıntısı çeken milyonlarca insan çatışmalara dâhil olacak. Solana ve Ferroro-Waldner’e göre iklim değişiklikleri etnik, dinî ve siyasî sebeplerle çatışma sürecinde olan bölgeleri de daha radikal hâle getirecek.
Önümüzdeki ay Bükreş’te düzenlenmesi planlanan NATO liderler zirvesinde de iklim değişiklikleri ve enerji kaynakları ana gündem olacak. NATO’nun enerji kaynaklarının güvenliği üzerine yeni bir strateji geliştirilmesi bekleniyor.
|
/ MOSKOVA
12.03.2008
|
|
|
|