Romanlara ve filmlere konu olan Çukurovalı pamuk zenginlerinin, miras yolu ile bölünen arazileri, gelişen teknoloji ve büyük yatırımcılar karşısında yok oldu.
Geniş arazileri, büyük çiftlik evleri ve yanlarında çalışan yüzlerce işçiyle anılan bir geleneğin temsilcisi toprak zenginlerinin artık sadece isimleri hatırlanıyor.
Bunlardan biri de Çukurova’nın tanınan ağalarından ‘’Conperi Ali Ağa’’ lâkaplı Ali Özkan’ın gelini Nur Özkan. Kayınpederi ve eşi ölünce yüzlerce dönüm araziyi tek başına işleten, halen de Adana Tahıl Üreticileri Birliği Başkanlığı görevini yürüten Nur Özkan, 1980’li yıllarda her sektörde yaşanan globalleşme havasının tarıma da yansıdığını, Çukurovalı ağalarının rekabet ortamının oluşmadığı 1960 ve 1970’li yıllarda özellikle ‘’beyaz altın’’ olarak adlandırılan pamuktan önemli miktarda gelirler elde ettiklerini belirtti.
Özkan, Çukurovalı ağaların kazandıkları parayı yatırıma yönlendiremediğini ve katma değer oluşturamadığını belirterek, şunları söyledi: ‘’Bu Çukurova’nın yanlışı 1980’li yıllardan sonra Dünya Ticaret Örgütü ve IMF ile yapılan anlaşmalar, diğer sektörler gibi tarıma da yansıdı. Ağalar, rekabet edemeyeceği büyük firmalar ve rakiplerle karşı karşıya geldi. Filmlere bile konu olan meşhur ağalar, sermaye birikimi olmadığından hızla küçüldü, büyük bir kısmı da tutunamayarak varlığını yitirdi.’’
“AĞALIK, VERMEKLE OLUR”
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru ise kaybolmaya yüz tutmuş, Çukurova’daki ağalık anlayışının güneydoğu illerinden farklı olduğunu belirterek, ‘’Çukurova’da, genellikle topluma karşı sorumluluk duyan, çevresine karşı yardımda bulunan kişilere ağa denir. Ağalık vermekle, düşküne yardım etmekle olunur’’ dedi.
|