|
|
|
Yaşar Alptekin: Tek başına namaz bile en büyük nimettir |
Köprü Kültür Sanat ve İletişim Derneğinin konuğu olarak Gebze’ye gelen Yaşar Alptekin, namazla tanışma sürecini ve hayatındaki değişimi paylaştı.
Eski manken ve oyuncu Yaşar Alptekin, Köprü Kültür Sanat ve İletişim Derneğinin konuğu olarak Gebze’ye geldi. Halkın yoğun ilgi gösterdiği Yaşar Alptekin hidayet öyküsünü anlattı ve program sonunda dinleyicileriyle sohbet edip kitaplarını imzaladı.
Ünlü iş adamı Sakıp Sabancı’nın cenaze namazına gittiğinde ölümden çok etkilenip kendisini sorgulayarak namaza başladığını söyleyen Alptekin, “Kendimi üç yaşında kabul ediyorum. Namazsız geçen yıllarımı yaşanmış saymıyorum. 42 yıl suya yazı yazmışım ve ömrümü boşa harcamışım” dedi. Alptekin, programda, namaza başlama süreci, hidayetin ilk günleri, eski hayatıyla yeni hayatının mukayesesi, gençlere tavsiyeler, namazı dosdoğru kılmanın önemini anlattı.
Yaşar Alptekin ünlü işadamı Sakıp Sabancı’nın cenazesine katıldığında insanları yakından izleme fırsatı bulduğunu, onların halet-i ruhiyelerinin üzerinde büyük izler bıraktığını belirterek “Hepsinde büyük bir üzüntü ve mutsuzluk vardı. Bende o anda bir değişim oldu sanki. Bu yeni hayatının ona hemen bir armağanı oldu” diye konuştu.
Alptekin cenazeden sonra eve geldiğinde namaz kılmak istediğini ve arkadaşlarının yardımı ile abdest alarak ilk namazı kıldığını, daha sonra da İçerenköy’de sabah namazına gittiğini belirterek, “Ondan sonra tamamen değiştim sanki” dedi.
Daha sonra 12 yaşındaki kızının kendisiyle birlikte namaz kılmak istediğini söylemesi üzerine çok büyük bir mutluluk yaşadığını belirten Alptekin, “Bazen geceleri elinde tesbihle uyurken görüyorum. O an duyduğum hazzı hiç duymadım. Allah her insana onu yaşatsın” diye anlattı.
Eskiden favori mekânlarının gece kulüpleri, disko ve barlar olduğunu söyleyen Yaşar Alptekin şimdi selâtin camilerinin yolunu tutuyor.
Alptekin, “ Öğle namazlarını Eyüp Sultan’da Cumaları Aziz Mahmut Hüdai Camiinde kılıyorum. Türbeleri ziyarete gidiyorum” derken bir farklılığı da dile getirmeden edemiyor: “Şimdi gerçek arkadaşlarla tanıştım. Menfaatsiz bir sevgi olduğunu gördüm. Geçmişte belki daha çok para kazanıyordum. Ama şimdiki mutluluğum yoktu” dedi.
42 yaşındaki ünlü yıldız; önce umre, ardından da hac planları yapıyor... Alptekin şunları söyledi:
“Bana bir gül bahçesi miras kalmadı. Maalesef ben çöplükte yetiştim. Bunun için bu güzel bahçenin gülünü, dikenini, yaprağını koklayarak seviyorum, kıymetini biliyorum. Yıllardır bu gül bahçesinin içinde veya yanında olan, belki hakkıyla kıymetini bilmeyen veya çöplüğü merak edenlere söyleyecek çok şeylerim var. Şunu unutmayalım ki, dinimiz yaşanmak içindir. Tek başına namaz bile, bize verilen en büyük nimettir. Rabbimizle birlikte olmak, O’na imanımızı yenilemek, adeta tekrar bağlanmaktır.”
|
Muhammed Turhan
05.02.2008
|
|
|
İlme, irfana, ümrana kurulan 100 Köprü |
Köprü dergisi, “İlme, irfana, ümrana” diyerek başladığı yayın hayatında 100. sayısına ulaşmanın sevincini hazırladığı kapsamlı bir sayıyla okuyucularıyla paylaşıyor.
Türkiye’nin yaşadığı sosyalmanevî buhranlara Bediüzzaman Said Nursî’nin görüşleri ışığında dikkat çekmeyi, meseleleri Risâlei Nur perspektifinden bakmayı görev bilen Köprü, bu yönüyle Türk fikir hayatına zenginlikler kazandırmaya devam ediyor.
Yaşadığımız dünyanın siyasî, sosyal, ekonomik problemlerine dikkat çekmekle kalmayan Köprü, Risâlei Nurlarla ilgili araştırmaları destekleyerek ve Risâlei Nur’daki temel konulara akademisyenlerin dikkatini çekerek de önemli bir görevi üstlenmiş durumda.
Köprü, insanlığa beklediği saadeti sunamayan materyalist yaklaşımlara, din dışı felsefeye, modernizmin bir din olarak sunduğu “nefisperestlik”e karşı, insan ve Yaratıcısı arasında sağlam bir köprü kurmayı amaçlıyor. “Medenilere galebe çalmak ikna iledir” sözünü şiar edinerek fikri mücadelesini sürdüren Köprü, bu amaç uğrunda, hac yolculuğuna çıkan karınca azmiyle didinen fikirlerin timsali olarak nitelendiriyor kendisini. Sözü derginin editörüne bırakalım: “Bu yönüyle Köprü, ne bir ideolojinin temsilcisidir ne de bir siyasetin yayın organıdır. Köprü, Risâlei Nur’un bakış açılarıyla, varlığını tekrar idrak etme yolunda, Risâlei Nur’un günümüz insanına sunduğu imkânları analiz etmeye çalışarak Kur’ân Medeniyeti ile insanları tanıştırmayı amaçlayan bir fikir dergisidir.”
100. SAYIDA NELER VAR?
Köprü’nün 100. sayısında Selim Sönmez’in “Yeni Bir İlim Manifestosu Olarak Köprü”, Dr. Hakan Yalman’ın “Köprü”, Mustafa Said İşeri’nin “Esma-i Hüsna’ya Risâle-i Nur Penceresinden Yeni Bir Bakış”, Abdullah Hakimoğlu’nun “Anarşiyi Önlemede Risâle-i Nur Örneği”, Yusuf Kaplan’ın “Fundamentalizm/İrtica Söylemi: Ötekileştirme ve ‘Yeni Efendiler’i Meşrulaştırma ‘Aygıt’ı”, Colin Turner’ın “Müceddidlik ve Bediüzzaman”, Hüseyin Hatemi’nin “Laiklik İlkesinin Amacı ve Bir İkame Teklifi”, Etyen Mahçupyan’ın “Askerî Otoritenin Kurumsallaşmasına ve Zihniyetine Dair”, Davut Aydüz’ün “Dinlerarası Diyalog ve Bediüzzaman Said Nursî’ye Göre İslâm-Hıristiyan Diyaloğu”, S. J. Thomas Michel’in “Bediüzzaman’ın Düşüncesinde Savaş ve Barış”, Tarık Nişancı’nın “Yeni Bir Dünya, Yeni Bir Anlayış, Yeni Bir Duruş: Bediüzzaman”, Mehmet Kutlular’ın “Eski Said Işığında İstibdat” ve İrfan Göktaş’ın “Bediüzzaman Said Nursî’nin Zülcenaheyn Fikri” başlıklı makalelerini okuyabilirsiniz.
|
05.02.2008
|
|
|
Senaryo yarışmasına başvurular başladı |
19. Ankara Uluslararası Film Festivali kapsamında düzenlenen kısa film senaryo yarışmasına başvurular başladı.
Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı’ndan yapılan açıklamaya göre, 13-23 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek festival kapsamında, Goethe Enstitüsü işbirliğiyle sinema alanında lisans eğitimi gören öğrencilere yönelik olarak ‘’Uzlaşma’’ temalı kısa film senaryo yarışması düzenlendi.
Jürinin değerlendirmesi sonucu birinciliği kazanan senaryonun sahibi, Goethe Enstitüsü Ankara tarafından 1-6 Mayıs 2008 tarihleri arasında Almanya’da yapılacak dünyanın en önemli kısa film festivallerinden Oberhausen Uluslararası Kısa Film Festivali’ne konuk olma hakkını kazanacak.
Yarışmaya katılmak isteyen öğrenciler, kısa film senaryolarını 12 Mart 2008 Çarşamba günü saat 17.00’ye kadar Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı’na gönderebilecek.
Yarışmanın yönetmeliğine www.filmfestankara.org.tr internet adresinden ulaşılabilecek.
|
05.02.2008
|
|
|
Yozgat’taki konaklar restore edilecek |
Yozgat’ta yıkılmaya yüz tutan tarihî konakların restore edilerek çeşitli amaçlarla kullanılmasının sağlanacağı bildirildi.
Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer, mülkiyeti hazineye ait olan Genç Osman dönemine ait tarihî Hayri İnal Konağı’nı 49 yıllığına kiralayarak restore ettirdiklerini belirtti.
Hayri İnal Konağı’nı Yozgat Evi olarak kültürel faaliyetler için kullanacaklarını belirten Başer, il merkezindeki diğer tarihi konak ve yapıların da restore edilerek, farklı amaçlarla kullanılması yönünde çalışma başlattıklarını ifade etti.
Başer, Yozgat Valiliği ile ortaklaşa yürüttükleri çalışmalar kapsamında özel mülkiyet altındaki tarihî yapıların restore edilmesine çalışacaklarını bildirdi.
Yusuf Başer, şöyle devam etti:
‘’İl Özel İdaresi’nden kaynak aktarılarak Karslıoğlu Konağı’nın restorasyonu bu yıl yapılacak. İl merkezinde bulunan ve her biri 130 ila 200 yıllık olan diğer tarihi konak ve yapılar özel şahıslara ait. Bu yüzden müdahale şansımız yok. Mülk sahipleri bu tarihi yapıları restore ettirmek istemeleri halinde kendilerine gerekli desteği vereceğimizi ilettik. Restore ettiremeyecek olanlara ise teklif götürdük. Tarihî binayı belediyemize devretmeleri halinde kendilerine bina karşılığında istedikleri yerden arsa tahsis edebileceğimizi ilettik.’’
|
05.02.2008
|
|
|
Mimarlar Odasından resim yarışması |
Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği’ne bağlı (TMMOB) Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, çocuklara yönelik “Kent ve Su” temalı bir resim yarışması düzenliyor.
Yarışmaya ilköğretim okulu öğrencileri daha önce ödül almamış en çok iki adet resimle katılabilirler. Resimlerin, 11 Nisan 2008 saat 17:00’a kadar teslim edilmesi gerekiyor.
Yarışmanın amacını Mimarlar Odası şöyle anlatıyor: “Su hayatın kaynağı. Günümüzdeyse doğal kaynaklarımızın hızla tüketildiği, suyun kısa vadeli kazançlar uğruna hor kullanıldığı, çarpık yapılaşmayla hızla kirletildiği görülüyor. İnsanlığın geleceğini tehdit eden küresel ısınmaya, hızla kuruyan su kaynaklarına ve uygarlığın doğduğu yer olan şehirlerdeki çarpık yapılaşmaya insanlığın dikkatini çekmeye ne dersiniz?”
Yarışmaya katılım iki kategoride yapılabilir; birinci kategoride ilköğretim beşinci sınıf öğrencileri, ikincideyse ilköğretim altı, yedi ve sekizinci sınıfı içeren öğrenciler bulunuyor.
|
05.02.2008
|
|
|
|