|
|
|
| |
İş dünyası endişeli |
Adana Ticaret Odası (ATO) Başkanı Şaban Baş, ''iş dünyasının ciddi kaygılar yaşadığını'' belirterek, ''hükümetin, rayından çıkmadan önce ekonomiye gereken önemi vermesi'' gerektiğini bildirdi.
Baş, yazılı açıklamasında, 2001 yılı ve öncesinde yaşanılan krizlerin izlerini taşıyan Türkiye ekonomisinin 2006 yılına kadar iyi bir ivmeyle istikrarlı görünüme kavuştuğunu ancak, bu durumunun 2006 yılının ardından seçim dönemine girilmesiyle birlikte yerini siyasete bıraktığından tekrar olumsuz bir seyir izlemeye başladığını kaydetti.
''Son sayıma göre, nüfusun 70 milyonun üzerinde olduğu açıklanan Türkiye'de 10 milyonun işsiz, 19 milyon kişinin ise açlık ve yoksulluk sınırında yaşadığını'' öne süren Baş, bu rakamların Türkiye'nin ne kadar ürkütücü bir tabloyla karşı karşıya kaldığının göstergesi olduğunu ifade etti.
"2002 yılında 1,5 milyar dolar düzeyindeki cari açığın 2007'de 33 milyar dolara ulaştığını, 257 milyar YTL iç borç, 237,3 milyar dolar dış borç stoku ile karşı karşıya bulunulduğunu, 2002 yılına oranla iç borçta yüzde 114, dış borçta ise yüzde 64 artış kaydedildiğini'' bildiren Baş, şunları kaydetti: ''Türkiye tüm bunların yanında önceki yıllarda giderek azalan enflasyonun, yüzde 8,39 ile yeniden çıkış yapmaya hazırlandığı bir dönem yaşıyor. Artışıyla övündüğümüz ihracatımız 105,9 milyar dolar seviyesindeyken, ithalatımız 160 milyar dolar ile deyim yerindeyse uçuşa geçmiş durumda. Türkiye'nin 2002 yılında 15,5 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 2007 yılında 55 milyar dolara ulaşmış durumda. Büyüme rakamları da yaşanan olumsuzlukları gösteriyor. Yabancıların Türkiye'deki sıcak para stoku ise 2002 yılından sonra tam 12 kat artış göstererek 88,1 milyar dolara ulaştı. Yabancıların bankacılık sektöründe payı yüzde 42'ye çıktı. 14 banka yabancıların oldu. Borsada işlem gören hisse senetlerinin yüzde 70'i yabancıların oldu. Hisse ve bono tahvillerinin yüzde 23'ü yabancıların elinde bulunuyor. Türkiye, sıcak para kaçmasın diye dünyanın en yüksek faizini ödeyen ülke durumuna geldi.''
Türkiye'de kapanan şirket sayısının 30 bini, kepenk kapatan esnaf sayısının ise 130 bini bulduğunu bildiren Baş, şöyle devam etti: ''İş dünyası ciddî kaygı yaşıyor. Hükümet, rayından çıkmadan önce ekonomiye gereken önemi vermeli. Türkiye ekonomisinin daha fazla zaman kaybetmeye tahammülü yok. Yeni dönemde Türk ekonomisinde uzun vadeli planlamaların yapılması gerekli. İlk ayını geride bırakmaya hazırlandığımız 2008'in, polemiklerden tümüyle uzak, siyasetten arındırılmış, esnafın, tüccarın, işadamının, sanayicinin önünün açıldığı iyi bir ekonomi ve gelişme yılı olması konusunda Hükümetimize son derece önemli görevler düşüyor.''
|
|
/ ADANA
28.01.2008
|
|
| |
Güneydoğu'da GAP heyecanı |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 10 Ocak 2008'deki basın toplantısıyla duyurduğu 60 hükümet Eylem Planı kapsamında, GAP projelerine ''sür'atle başlanıp, azamî 5 yıl içinde bitirileceği'' açıklaması, bölgede memnuniyetle karşılandı.
Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak olmak üzere 9 ilin dahil olduğu GAP kapsamındaki illerin oda başkanları, bölgeyi kalkındıracak ''sulama'' başta olmak üzere GAP yatırımlarının tamamlanmasıyla, ''susuz arazi kalmayacağı, yaklaşık 3,5-4 milyona yakın insana istihdam imkânı doğacağı, tarıma dayalı sanayinin gelişeceği, bölgenin çok önemli bir yatırım merkezi haline geleceği, yeni istihdam alanları açılacağı ve dolayısıyla bölgeden göçün önleneceği ve çok büyük katma değer meydana getireceği'' görüşünde.
Bölgesinin kalkınması ve gelişimi için, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in de yakın zamanda tek tek ziyaret edip, yerinde tespitler yapmıştı. Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Zafer Ersoy, GAP'ın 60 hükümet Eylem Planı kapsamına, bölge insanını yeniden umutlandırdığını belirterek, "GAP bölgemiz için terörün panzehiri demek. ATSO olarak bize bir görev düşüyorsa yapmaya da hazırız'' dedi.
|
|
/ ŞANLIURFA
28.01.2008
|
|
| |
İstanbul, çok verip az yardım aldı |
Türkiye nüfusunun yaklaşık 6'da birinin yaşadığı İstanbul, geçen yıl kişi başına devlet elinin en az uzandığı şehir oldu.
Devlet, geçen yıl kişi başına en az harcamayı İstanbullu için yaptı. 2007 içinde her İstanbullu devlete ortalama 5 bin 607,6 YTL kazandırırken, devletin bu şehirde kişi başına yaptığı harcama 633,7 YTL'de kaldı.
2007 bütçesinden kişi başına en fazla pay, Tunceli ve Hakkari'ye aktarıldı. Devletin kişi başına 387,6 YTL gelir elde ettiği Tunceli'de, kişi başına harcama tutarı 3 bin 216,3 YTL oldu. Kişi başına gelirin 108,1 YTL olarak belirlendiği Hakkari'ye ise kişi başına 1917,9 YTL harcama yapıldı. Maliye Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri üzerinden yapılan hesaplamalara göre, İstanbul geçen yıl Merkezi Bütçe Gelirlerinin yüzde 37,19'unu tek başına karşıladı. Bu şehirde, 70 milyar 509 milyon 380 bin YTL gelir elde edilirken, İstanbul'a bütçeden yapılan harcama tutarı 7 milyar 967 milyon 772 bin YTL oldu. İstanbul, bu rakamlarla toplam bütçe giderlerinden yüzde 3,92'lik pay alabildi.
|
|
/ ANKARA
28.01.2008
|
|
|
|
