|
|
|
Özel sektöre borç uyarısı |
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kibar, "Özel sektörün borçlanmada, önümüzdeki dönemde daha dikkatli ve hassas olması lâzım. Birkaç kere daha bunun yansımalarını bu yıl içinde göreceğiz. Daha dikkatli gitmek gerekiyor'' dedi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kibar, ''Özel sektörün borçlanmada, önümüzdeki dönemde daha dikkatli ve hassas olması lâzım'' dedi.
TÜSİAD'ın Olağan Genel Kurul toplantısı öncesi, piyasalardaki gelişmelere ilişkin basın mensuplarının sorularını cevaplayan Kibar, şu anda Türkiye'de daha çok, özel sektörün açık pozisyonu bulunduğuna işaret ederek, ''Özel sektörün borçlanmada, önümüzdeki süreçte daha dikkatli, daha hassas olması lazım. Özellikle Suprime'ın getirdiği dalgalanma bu şekilde sonuçlanacak gibi görünmüyor. Birkaç kere daha bunun yansımalarını bu yıl içinde göreceğiz. Daha dikkatli gitmek gerekiyor'' diye konuştu.
Yılın sonuna doğru belki birtakım finans kesiminde orta vadeli kaynak edinilmesinde biraz daha zorluklar olabileceğine işaret eden Kibar, ancak rasyoları iyi olan kurum ve şirketlerin bu süreçten en az etkilenerek süreci aşabileceklerini kaydetti.
Başka bir soru üzerine Kibar, ''Türkiye'de her dönemde dikkatli olmak icap ediyor. Ama özellikle uluslararası dalgalanmanın daha yoğun olduğu dönemde daha da dikkatli olmamız gerekiyor. Çünkü kırılganlık ekonomimizin kendi bünyesinde var. Sürekli dış ticaret açığı veren bir ülkeyiz. Reel yatırımların yeterli olmadığını görmek herkesçe mümkün. Her zaman daha dikkatli olmak gerekiyor'' şeklinde konuştu.
YENİ BİR EKONOMİK PROGRAM ŞART
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), 2008'in zor bir yıl olacağı uyarısını yaparak yeni bir ekonomik program gerektiğini belirtti. TÜSİAD'ın 38. Genel Kurulu'nda konuşan TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, ekonomiye odaklanılması gerektiğini kaydederek, "Küresel dalga, yaşam biçimimize bakmaksızın hepimizi önüne katıp sürükleyebilir" dedi
'EKONOMİDEN GELEN SİNYALLER OLUMLU DEĞİL'
Dünyanın krize doğru hızla ilerlediğine ve 2008'in Türkiye için zorlu bir yıl olacağına dikkat çeken Yalçındağ, "Yeni bir vizyon ortaya konmalı, yeni bir reform hamlesine ihtiyaç olduğu görüşündeyiz" diye konuştu. Yalçındağ sözlerini şöyle sürdürdü: "2007 yılı sonu itibarıyla durum değerlendirmesi yaparsak, ekonomiden gelen sinyaller çok olumlu değil. Büyüme hızımız önemli ölçüde yavaşladı, enflasyon nispeten hız kazandı, genel işsizlik oranı artmaya başladı, kamu maliyesinde disiplin zedelendi, cari açık sorunu büyüyerek devam etti. 2008 yılında, öncelikle makroekonomik istikrarı koruyacak politikalara devam etmeli, mali disiplini yeniden tesis etmeliyiz."
|
/ İSTANBUL
25.01.2008
|
|
|
Sigarada ÖTV artışı |
Tütün ve tütün mamullerine uygulanan özel tüketim vergisinde yüzde 3,3 oranında artışa gidildi. Bu arada söz konusu ayarlamayla, sigarada paket başına ÖTV, 5 YKr artmış oldu.
Bakanlar Kurulunun dünkü Resmi Gazetede yayınlanan kararıyla, sigara ve diğer tütün mamullerindeki asgari maktu ÖTV tutarları yeniden belirlendi. Bu düzenlemeyle tütün ve tütün mamullerindeki 0,0750 YTL'lik asgari maktu vergi, 0,0775 YTL'ye çıktı. Böylece 1 paket sigaradaki 1,5 YTL'lik asgari maktu ÖTV tutarı, yüzde 3,3'lük son artış sonrasında 1,55 YTL'ye yükseldi.
|
/ ANKARA
25.01.2008
|
|
|
En önemli proje GAP |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, GAP'ın Türkiye'nin en önemli ve en büyük projesi olduğunu söyledi.
Bakan Ekren ve beraberindeki heyet Adıyaman Valisi Halil Işık'ı makamında ziyaret etti. Ekren, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, GAP bölgesinin kalkınması ve gelişimi için düzenledikleri gezilerin son durağı olarak Adıyaman'a geldiklerini söyledi. GAP'ın sosyal kalkınması ve gelişimi için düzenledikleri toplantılarda sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve valiliklerle işbirliği içinde GAP'tan daha iyi faydalanabilmek için yapılabilecekleri konuştuklarını ifade eden Ekren, şöyle konuştu: ''Fırsatların yerinde tespiti için fikir alışverişinde bulunuyoruz. Bildiğiniz gibi GAP projesi Türkiye'nin en önemli ve en büyük projesi. Özellikle bölgedeki sosyal kalkınma için elimizden geleni yapıyoruz.'' Burada gazetecilerin sorularını da cevaplayan Ekren, piyasalarda yaşanan dalgalanmalarla ilgili olarak, "Böyle dalgalanmalarda yatırımcılar güvenli bir liman arar ve Türkiye hala bu durumda birinci sırada" dedi.
|
/ ADIYAMAN
25.01.2008
|
|
|
700 ton altın üretime hazır |
Altın Madencileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Akdur, Türkiye'nin altın potansiyelinin 6 bin 500 ton olduğunu, arama çalışmaları sonucu bu potansiyelin 700 tonunun üretime hazır hale getirildiğini bildirdi.
Altın Madencileri Derneği tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Akdur, dünyada bu yıl madencilik projeleri için yapılacak olan sermaye harcamalarının 31 milyar dolar olduğunu, Türkiye'de ise 185 milyon dolarlık bir harcama öngörüldüğünü söyledi. Verilere göre, dünyada 90 bin ton olan altın potansiyelinin yüzde 7'sinin Türkiye'de bulunduğunu kaydeden Akdur, "Türkiye'nin altın potansiyelinin 6 bin 500 ton olduğunu, arama çalışmaları sonucu bu potansiyelin 700 tonunun üretime hazır hale getirildiğini" dile getirdi.
"SİYANÜRDEN ÖLEN BİR KİŞİ YOK"
''Bugüne kadar madencilikte kullanılan siyanürden ölen 1 tek kişi daha yok'' görüşünü savunan Akdur, ''Çok ciddi bir bilgi kirlenmesinden kaynaklanan bir muhalefet olduğunu düşünüyorum'' dedi. Türkiye'nin her yıl 6 milyar dolarlık altın ithal ettiğini aktaran Akdur, bunu getiren satan aracılık eden kişilerin ekononik olarak zarar göreceği için Türkiye'nin altın çıkartmasını istemeyen bir lobinin olmasının normal olduğunu dile getirdi.
|
Ümit Kızıltepe
/ İSTANBUL
25.01.2008
|
|
|
Erzincan'da 55 ton altın |
Kanadalı şirket adına Erzincan'ın İliç ilçesinde altın arama çalışmaları yürüten Çukurdere Madencilik şirketi, 55 ton altın buldu.
Çukurdere Madencilik Genel Müdür Yardımcısı İlhan Poyraz, Erzincan'ın İliç ilçesinde 55 ton altın, 63 ton da gümüş rezervi saptadıklarını bildirdi. Rezervin 2010 yılında sahada olacağını kaydeden Poyraz, çalışmaları Anatolia adında Kanadalı bir şirketle yürüttüklerini söyledi.
|
/ ERZİNCAN
25.01.2008
|
|
|
Gıdada arz-talep dengesi bozuldu |
Tüm Restoranlar Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl, gıda sektöründe arz-talep dengesinin bozulduğunu söyledi.
104.4 Bizim Radyo'da yapımcılığını ve sunuculuğunu Yeni Asya Medya Grup Genel Müdürü Recep Taşcı'nın yaptığı Reel Sektör proğramına konuk olan TÜRES Genel Başkanı Ramazan Bingöl, TÜRES'in faaliyetleri ve gıda sektöründeki gelişmeler hakkında bilgi verdi. Taşçı'nın sorularını cevaplayan Bingöl, gıda sektöründeki haksız rekabet ortamından yakındı. Türkiye'de piyasaların kötü bir huyunun, girişimcilerin fazla bir bilgi deneyim olmadan sektörlere yığılması olduğunu belirten Bingöl, bundan en fazla nasibini alan sektörlerden birinin de gıda olduğunu kaydetti.
Gıda sektöründe arz-talep dengesinin bozulduğuna işaret eden Bingöl, gıda işinin para ile yapılamayacağını bu işi yaparken bilgi, organizasyon, iyi yönetim, lezzet, çevre, arz-talep faktörlerinin etkili olacağını vurguladı.
İşadamlarının maliyetini dahi karşılamayan yemek hizmetlerinden kaçınması gerektiğini de kaydeden Bingöl, bir YTL daha fazla vererek daha sağlıklı, güvenli hizmet alabileceklerini dile getirdi. Bingöl, " İşverenlerin personeline daha sağlıklı daha güvenilir yemek hizmeti vermesi ile personelin verimliliğinde yüzde 35 artış olacağını gözlemleyeceklerdir" diye konuştu.
|
Burak Özdabak
/ İSTANBUL
25.01.2008
|
|
|
Kriz yönetiminde liderliğin olmaması en büyük tehdit |
İş dünyası liderlerine göre, dünya ekonomisinin önündeki en büyük tehdit, küresel bir ekonomik krizin yönetiminde liderliğin olmaması oluşturuyor.
Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'na katılan işadamlarına, küresel ekonomik büyümenin önündeki en büyük tehditler sorularak, bunları, önceliklerine göre sıralamaları istendi.
İşadamları ise küresel ekonomik büyüme önünde toplam dokuz ana tehdidin bulunduğunu vurguladı. Dünyanın önde gelen işadamları, en büyük tehdidin küresel bir ekonomik krizin yönetiminde yeterli işbirliğinin ve liderliğin bulunmaması olduğunu söylerken, diğerlerini şöyle sıraladılar:
2'nci tehdit, mevcut ekonomik krizin iyi yönetilememesi
3'üncü tehdit, küresel güven kaybının yaşanması
4'üncü tehdit, ABD'deki durgunluk
5'inci tehdit, ciddi bir küresel kredi sorunu
6'ncı tehdit, durgunluk tehdidine karşı aşırı tepki verilmesi
7'nci tehdit, enerji ve emtia fiyatlarındaki yükseliş
8'inci tehdit, korumacılığın artması
9'uncu tehdit gelir adaletsizliği.
|
/ DAVOS
25.01.2008
|
|
|
En çok şikayet kart ücretinden |
Tüketiciler Birliği Başvuru Merkezi'ne 2007 yılında 9 bin 301 başvuru yapıldı.
Tüketiciler Birliği'nin hazırladığı ''2007 Hak İhlalleri Raporu''na göre, başvuru sayısı bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 50 civarında artarak 9 bin 301'e ulaştı. Bunlar içindeki kamusal hizmetlere ilişkin yapılan başvurular ise yüzde 200 oranında artış gösterdi.
Rapora göre, bu başvuruların 2 bin 315'i ''kredi kartı aidat ücreti'', 1925'i ''ayıplı hizmet'', 1768'i ''ayıplı mal'', 1308'i ''bilgi talebi'', 690'ı ''servis hizmetleri'', 617'si ''kapıdan satış'', 103'ü ''mesafeli satış'', 84'ü ''banka işlem ücretleri'', 68'i ''kredi kartı faizi'', 48'i ''ihbar'', 34'ü ''reklam'', 21'i ''baz istasyonları'', 18'i ''devre tatil'', 17'si de kapsam dışı konularda yapıldı.
|
/ İSTANBUL
25.01.2008
|
|
|
|