|
|
|
| |
İsrail, sessizce Gazze'yi Mısır'a devretti |
İsrail hükümeti ve savunma yetkilileri, Gazze Şeridi ile sınırdaki gelişmeler sebebiyle Mısır'a kızgınlıklarını dile getirirken, İsrail Savunma Bakanı Yardımcısı Matan Vilnai, ülkesinin Hamas kontrolündeki Gazze Şeridi ile bütün bağlarını koparmak, temel ihtiyaçları karşılamayı da durdurmak istediğini söyledi.
Vilnai, Mısır sınırının açılmasından sonra ordu radyosuna yaptığı açıklamada, "Gazze, diğer tarafa açıldığında, sorumluluğumuzun da kalktığını anlamamız gerekir. O halde, biz de bağlarımızı koparmak istiyoruz" dedi. İsrail'in, 2005 yılında Yahudi yerleşimlerinin boşaltılması uygulamasına atıfta bulunan Vilnai, İsrail'in "Gazze'den çekilme çabalarının" devam ettiğini belirtti ve elektrik, su, ilaç ve benzeri sevkıyatı durdurmak istediklerini, bunların "diğer taraftan" geleceğini ifade etti. Vilnai, "Biz, ancak başka alternatifleri olmadıkça (bunları sağlamaktan) sorumluyuz" diye konuştu. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak da Mısır'ın, anlaşmaların gereğini yerine getireceğine inandığını belirtti.
Halen Fransa'da resmi temaslarda bulunan İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak, Gazze-Mısır sınırında yaşanan gelişmelerden sonra, İsrail'in Kanal 10 televizyonuna yaptığı açıklamada, "Mısır'ın görevinin ne olduğunu bildiğine inanıyorum ve anlaşmaların gereğini yerine getireceklerini umuyorum" diye konuştu. Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, Gazzelilerin kuşatma altında bulunmaları sebebiyle Mısır tarafına geçmelerine engel olmadıklarını belirtmişti. Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hassam Zeki de insanî kriz devam ettiği sürece, sınırın açık tutulacağını ifade etti. Zeki, CNN Televizyonuna, "herkesin alışveriş yaptıktan sonra kısa süre içinde Gazze'deki evlerine döneceklerini umduğunu" dile getirirken, "Refah'ı herkes geçsin diye açmıyoruz. Refah'ı açıyoruz, çünkü çok korkunç bir insanî durum söz konusu" dedi. Öte yandan, İsrail'in İbranice yayımlanan gazetelerinden Maariv, Hamas'ın, Gazze ile Mısır arasındaki sınır duvarlarının yıkılacağı konusunda Mısır tarafını önceden bilgilendirdiğini öne sürdü. İsrail güvenlik yetkilileri ise Mısır'ın tavrının, "Kahire'nin İsrail'in isteklerini kasten görmezden geldiğine" ilişkin endişelerini güçlendirdiğini belirttiler ve "Mısır'ın, silâh kaçakçılığı sorununa daha iyi bir çözüm bulmayı reddetmeyi sürdürmesine" dikkat çektiler. Refah geçidinden Mısır'ın sorumlu olduğunu belirten İsrail, soruna Mısır'ın çözüm bulacağı beklentisinde olduğunu açıklamıştı. Öte yandan, Haaretz gazetesine açıklama yapan bir Hamas yetkilisi, örgütün, Refah geçişinde sorumluluğun Filistinliler ve Mısırlılara verilmesi halinde, buraya Avrupalı gözlemciler yerleştirilmesine karşı olmadığını söyledi. Hamaslı yetkili, Filistinlilerin, Mısır İstihbarat Başkanı Ömer Süleyman ile bu konuda görüşmelerde bulunduklarını dile getirdi.
|
|
/ KUDÜS
25.01.2008
|
|
| |
Karamanllis: Kıbrıs'ta çözümün vakti geldi |
Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, Avrupa kıtasının Türkiye'nin AB'ye üyeliğinden büyük çıkarı bulunduğunu söyledi. Bilkent Üniversitesinde konferans veren Karamanlis, Türkiye'nin üyeliğinin AB'nin geleceği açısından çok önemli bir karar olduğunu kaydetti.
Dünyanın geleceğinde önemli gelişmelerin olduğuna dikkati çeken Karamanlis, karşılarında yeni fırsatlar ve zorlukların da bulunduğuna işaret etti.
Karamanlis, ekonomik açıdan bakıldığında da Avrupa'da yaklaşık yarım milyar insanın bir araya gelmesinin çok büyük bir pazar oluşturduğunu ve piyasalar içinde karşılıklı kolaylıkların sağlanmasının her açıdan ekonomik bağlılığı ve ekonomik güveni güçlendirdiğini belirtti. Yunanistan başbakanı, önemli bir adımın da enerji güvenliği açısından sağlandığını kaydetti. Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, Türkiye ile Yunanistan arasında geçmişteki düşmanlıkların bir kenara bırakılması gerektiğini belirtti ve Kıbrıs sorununa kapsamlı ve uzun soluklu bir çözüm bulunması için zamanın geldiğini söyledi.
Türkiye ile Yunanistan'ın geçen 10 yılda ekonomik ilişkiler açısından büyük gelişme kaydettiğine işaret eden Karamanlis, ticaret hacminin karşılıklı olarak geliştiğini ve son 10 yılda ikili ticaret hacminin 4 misli arttığını görmenin kendilerini çok memnun ettiğini ifade etti. Karamanlis, enerji, bankacılık, temel altyapı hizmetleri gibi alanlarda Türk ve Yunan iş adamları arasında kapsamlı bir işbirliği bulunduğunu hatırlattı.
Karamanlis, iki ülkenin barışçıl şekilde AB çerçevesinde birlikte yürüme kararlılığını da gösterdiğini söyleyerek, bu açıdan Avrupalılığın önemli bir unsur olduğunu bildirdi. "Avrupa içinde önemli bir sorun olan Kıbrıs sorununun çözümü için zamanın geldiğini düşünüyorum" diyen Karamanlis, Kıbrıs sorununa kapsamlı ve uzun soluklu çözüm bulunması gerektiğini ifade etti.
Türklerin ve Yunanlıların birbirlerini çok iyi tanıyan iki halk olduğunu söyleyen Karamanlis, "Dünyanın bu önemli coğrafyasında, birlikte uzun yıllar yaşadık. Tarih bize her zaman güzel yüzünü göstermedi. Ancak tarih bize gelecekle ilgili tercihlerimizi nasıl yapmamız gerektiği konusunda önemli dersler vermekte" dedi. "Barışı elde etmek için güçleri birleştirmek gerektiğine" ilişkin kendilerinde bir söz bulunduğunu belirten Kostas Karamanlis, kapsamlı bir barış sağlanması için güçlerin birleştirilmesi gerektiğini kaydetti.
|
|
/ ANKARA
25.01.2008
|
|
| |
Türkiye-ABD arasında nükleer işbirliği anlaşması |
ABD Başkanı George W. Bush, ABD ile Türkiye arasında barışçı amaçlarla nükleer işbirliği yapılmasını öngören anlaşmayı Kongre'nin onayına sundu.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamaya göre Bush, Kongre'ye gönderdiği mesajda, "bu anlaşma, NATO müttefikimizle aramızdaki siyasi ve ekonomik ilişkileri güçlendirecek ve Türkiye'de kurulması planlanan sivil nükleer sektöre ABD sanayinin nükleer ihracat yapabilmesinin gerekli yasal altyapısını oluşturacak" dedi. Bush, Türkiye'nin bu anlaşmaya dahil olmasının, Ankara'nın nükleer malzemelerin dünyada yayılmasına karşı politikalarını güçlendireceğini de kaydetti.
|
|
/ WASHINGTON
25.01.2008
|
|
| |
Belçika'dan nükleer itiraf |
Belçika Savunma Bakanı Pieter De Crem'in ülkesinde nükleer silâh stokları bulunduğunu açıklamasının ardından, bu ülkedeki ABD üslerine ilişkin tartışmalar artıyor.
De Crem, hafta başında, Flaman kesimindeki Limburg bölgesinde yaptığı açıklamada, aynı bölgedeki ABD üssü Kleine-Brogel'de ''nükleer yetenek'' bulundurulduğunu söyledi, ancak nükleer başlıklı füzelerin varlığını teyit etmeyeceğini veya yalanlamayacağını belirtti. "Savunma Bakanlığı doğrulamaz veya yalanlamaz, ama Kleine-Brogel'de nükleer yetenek bulundurulduğunu herkes biliyor'' diyen Bakan, her şeyin NATO çerçevesinde gerçekleştiğini, anahtarların NATO müttefiklerinde olduğunu anlattı.
|
|
/ BRÜKSEL
25.01.2008
|
|
| |
Hollandalı Türkler: Tahriklere kapılmayacağız |
Özgürlükçü Parti Lideri Gert Wilders'in Müslüman toplumu germeye yönelik film çalışmasına Türklerin tepkisi sağduyudan yana oldu. Sivil toplum örgütü temsilcileri ve işadamları görüşlerini açıkladılar. Özellikle tahriklere kapılınılmaması gerektiğinin altını çizerek Hollanda Müslüman Türk toplumu "bilinçli ve birleştirici olmalıyız" dedi.
TİKDF Genel Başkanı Kasım Akdemir, "Hollanda'da Sivil Toplum örgütü olarak faaliyet gösteren ve ülke genelinde 145 caminin çatı kuruluşu olan Türk İslam Kültür Federasyonu olarak Hollanda'da son günlerde yaşanan olayları kaygıyla izlemekteyiz. Türk kökenli Müslüman Hollandalılar olarak, kendimizi bu ülkenin onurlu bir vatandaşı olarak görüyor ve Türk vatandaşlığımız yanında Hollanda vatandaşlığımızdan da memnuniyet duyuyoruz. Son dönemlerde Hollanda toplumunda yıllarca emek vererek kurmuş olduğumuz barış, hoşgörü ve diyaloğu devam ettirmek istiyoruz. Bu tür girişimler Müslüman Hollanda vatandaşının din ve vicdan hürriyetine saldırarak rencide etmektedir. Hollanda'ya karşı vatandaşlık duygumuzu sevgimizi zaafa uğratmaktadır. Federasyonumuz olarak bu gidişatı çok tehlikeli olarak değerlendiriyoruz. Bunların önlenmesi için üzerimize düşen sorumluluğun yerine getirilmesini istiyoruz." dedi.
|
|
/ AMSTERDAM
25.01.2008
|
|
|
|
