|
|
|
Bolat: GAP'a kaynak ayrılmalı |
MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat, GAP'ın tamamlanması büyük önem taşıdığını belirtterek, "Bütçesinden senede 56 milyar YTL faize, 38 milyar YTL sosyal güvenlik açıklarına kaynak ayırmak zorunda kalan Türkiye Cumhuriyeti, önemli ekonomik, sosyal katkılar ve büyük bir kalkınma atağı sağlayacak bu projeye 5 yılda 15 milyar YTL ayırmalı'' dedi.
Bolat, MÜSİAD Şanlıurfa Şubesinin 12. Genel Kuruluna katılmak için geldiği şehirde, yaptığı açıklamada, 60. Hükümet Programının eylem planında, Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) 4-5 yılda bitirilmesine yönelik çalışmaları değerlendirdi.
GAP'ın, Türkiye'nin hatta dünyanın çok önemli, bölgesel kalkınma projesi olduğunu belirten Bolat, GAP'ın ülkemiz açısından millî düzeyde bir kalkınma projesi olduğunu ifade etti.
''GAP'ın başarısı hem Güneydoğu Anadolu'muzun ekonomik kalkınmasını hem de Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına büyük katkılar anlamına geldiği için önem taşımaktadır'' diyen Bolat, GAP'ın fiziki olarak yaklaşık yüzde 56'sının tamamlanabildiğini belirtti.
Proje kapsamındaki enerji yatırımlarının büyük bölümünün tamamlandığını, sulama yatırımlarında ise fiziki gerçekleşmenin bu düzeyde olmadığını aktaran Bolat, halbuki sulama ve enerji yatırımlarının birlikte tamamlanmasının önem taşıdığını kaydetti.
HÜKÜMETİN EYLEM PLÂNI
Ömer Bolat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, hükümetin eylem planında "GAP'ın 4-5 yılda tamamlanması'' konusunu taahhüt olarak belirlemesinin, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'i de bu konuyla görevlendirmesini, ''önemli bir atılım'' olarak değerlendirdi.
Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde karşılaşılan sorunlar ve bunların çözümü konusunda ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmanın önemine değinen Bolat, şunları kaydetti: "Bu gelişmenin sağlanması için GAP'ın tamamlanması büyük önem taşıyor. Bu başarıldığı takdirde büyük şehirlere göç önlenmiş olacak. Çarpık şehirleşmenin yaşandığı büyük şehirlerden Güneydoğu'ya tersine göç işlemeye başlayacak. Çünkü sulama projeleri tamamlandığında 4 milyon yeni insana iş imkânı ortaya çıkacak.
Türkiye'nin tarım sektöründe büyük bir üretim açığı kapanacak ve ihracat için büyük bir potansiyel olarak tarıma dayalı gıda sanayi ve küçük sanayiler, bölgede ciddî yatırım imkânlarını ortaya çıkaracak. Dolayısıyla hükümetin aşağı yukarı 15 milyar YTL'ye ihtiyaç duyulan bu sulama projelerini 4-5 yılda tamamlama kararlılığını çok önemli ve olumlu buluyoruz.''
MÜSİAD'ın raporuna göre, GAP kapsamındaki sulama yatırımlarının tamamlanabilmesi için ''kamu bütçesinden kaynak ayrılması, yap-işlet-devret ya da yap-işlet'' modellerinden birinin benimsenmesi gerektiğini aktaran Bolat, şöyle devam etti: ''Önemli olan artık bunların tamamlanması. İnanıyoruz ki bütçesinden senede 56 milyar YTL faize, 38 milyar YTL sosyal güvenlik açıklarına kaynak ayırmak zorunda kalan Türkiye Cumhuriyeti, böylesine önemli ekonomik, sosyal katkılar ve büyük bir kalkınma atağı sağlayacak bu projeye (GAP) 5 yılda, 15 milyar YTL ayırabilir. Ayırmak zorundadır.''
|
/ ŞANLIURFA
21.01.2008
|
|
|
Bakan Ekren: GAP ciddiye alınması gereken bir proje |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, GAP projesi kapsamında orta vadede kişi başına gelirin 2500 doların üstüne ve bölgenin 2,5-3 milyar dolarlık ihracatının 7 milyar dolara çıkmasını beklediklerini söyledi.
Gaziantep Ekonomik Sosyal Koordinasyon Toplantısına katılmak ve bazı ziyaretlerde bulunmak için Gaziantep'e gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren GAP projesinin çok büyük hedefleri olduğunu ifade etti. Nazım Ekren, 1,882 milyon hektar alanın sulanmasının, yılda 27 milyar kilova saat hidroelektrik enerjisi üretilmesinin, kişi başına gelirin proje tamamlandığında yüzde 210 artırılmasının ve 3.8 milyon kişiye iş imkanı sağlanmasının hedeflendiğini anlattı.
Ekren, GAP'ın yüz ölçümü ve nüfus olarak Türkiye'nin yüzde 10'una sahip olduğuna dikkati çekerek, ''Dolayısıyla GAP her bakımdan ciddiye alınması, titiz politikaların belirlenmesi gereken bir projedir'' dedi. Toplam maliyeti 39,3 milyar YTL olan projenin nakdi olarak yüzde 60'ının tamamlandığını hatırlatan Ekren, tarım ve sulamada gerçekleşme oranının yüzde 26, enerjide yüzde 83, ulaştırma ve haberleşmede yüzde 45, turizmde yüzde 32 ve diğer sektörlerde yüzde 95 olduğunu bildirdi.
GAP'ta ''yenilenebilir enerji, organik tarım ve organik giysi, turizm''in ekonomik gelişimi hızlandıracak sektörler olarak öne çıktığını belirten Ekren, şunları söyledi: "Ama her ilin kendine has, geleneksel olarak iyi bildiği sektörleri de bulunmaktadır. Yeni dönemde bakanlarımızın ve başbakanımızın da ifade ettiği, programımızda yer aldığı şekilde bu makro çerçeveye ilâve olarak bölgesel ve sektörel düzeyde hangi sektörlerin, hangi ekonomik faaliyetlerin öne çıkması durumunda daha etkin bir gelişmenin olacağını da birlikte değerlendireceğiz.''
|
/ GAZİANTEP
21.01.2008
|
|
|
Bir elle verilen diğer elle alınıyor |
Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Ahmet Barut, KDV indiriminin, Türk turizm sektörüne rakipleriyle aynı şartlarda rekabet etme şansı verdiğini belirterek, "Ancak KDV indiriminin avantajı daha sektöre yansımadan yapılan enerji zammı bir el ile verilenin diğer el ile alınmasına neden oldu. Enerji zamları avantajların sektöre yansımasını önledi'' dedi.
Antalya Barut Lara Resort'da yapılan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı TÜROFED 2. Olağan Genel Kurulu'nun açılışında konuşan Ahmet Barut, turizmde uygulanan yüksek KDV oranınında indirim yapılması dolayısıyla Başbakan Erdoğan'a, sektör adına teşekkür etti.
''Uzun yıllardır yüksekliğinden dolayı sıkıntısını çektiğimiz yüksek KDV derdinden kurtulduk'' diyen Barut, bu indirimin turizm sektörü için uygulanan en radikal vergi indirimi olduğunu vurguladı. Barut, indimin getirilerine karşın uygulanan enerji zammının ise olumsuz etki yaptığını dile getirerek, ''KDV düşüşü bize artık rakiplerimizle bu konuda aynı şartlarda rekabet etme şansı vermiştir. Ancak KDV indiriminin avantajı daha sektöre yansımadan yapılan enerji zammı bir el ile verilenin diğer el ile alınmasına neden oldu. Enerji zamları avantajların sektöre yansımasını önledi'' dedi.
Barut, turizm sektörüne sağlanan her kolaylığın ülke ekonomisine fazlasıyla geri döndüğünü ifade ederek, konaklama kesiminin daha önce 30 sektör ile olan mal ve hizmet ilişkisinin de 54 sektöre yükseldiğini belirtti.
Sektörün düşük verimle çalışmasının temel sebebinin son yıllarda yaşanan düşük kur sorunu olduğuna dikkati çeken Barut, ''1980 ve 1990'lı yılların enflasyonist ortamını arzulamıyoruz ama izlenen kur politikası, geliri dövize bağlı olan bu sektörde ciddi sıkıntılara neden olmuştur'' diye konuştu.
Türk turizmi için yapılması gerekenlerin başında verimliliği artırmanın geldiğini vurgulayan Barut, bu konunun somut olarak ele alınması ve yeni bir strateji belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Kış döneminde açık kalan tesis sayısının bölgedeki bütün sahil bandında sadece 94 olduğunu belirten Barut, ''açık olan tesis sayısı, yeni açılan tesis sayısıyla maalesef doğru orantılı artmıyor. Kış döneminde tesislerin açık kalarak personelini işten çıkartmadan hizmet edebilmesi için istihdamdan alınan vergiler düşürülmelidir'' dedi.
|
/ ANTALYA
21.01.2008
|
|
|
Mazot desteği var gübre desteği yok |
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, hükümetin Eylem Planında mazot desteği bulunmasına karşın, tarımın en önemli girdilerinden olan gübre desteğinin unutulduğunu belirterek, gübrenin de destek kapsamına alınmasını istedi. Bayraktar, gübre fiyatı artışlarının önlenmesi için, gübredeki KDV'nin indirilmesini de talep etti.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, hükümetin Eylem Planında mazot desteği bulunmasına karşın, tarımın en önemli girdilerinden olan gübre desteğinin unutulduğunu belirterek, gübrenin de destek kapsamına alınmasını istedi. Bayraktar, gübre fiyatı artışlarının önlenmesi için, gübredeki KDV'nin indirilmesini de talep etti.
|
/ ANKARA
21.01.2008
|
|
|
Maliyeye Ziraatçilerden tepki |
Türkiye Ziraatçiler Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, ''Başbakan'ın Eylem Planı çerçevesinde 2008 yılında doğrudan gelir desteğinin (DGD) kaldırılacağını açıklamasının, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı için bir sürpriz olduğunu'' söyledi.
Yetkin, düzenlediği basın toplantısında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın DGD'yi kaldırmak değil, 10 YTL'lik ödemeyi 7 veya 5 YTL'ye indirme yönünde hazırlık yaptığını belirtti.Ekilen alana değil ürüne destek verilmesi politikasını desteklediklerini, ancak karar alma sürecini eleştirdiklerini vurgulayan TZD Başkanı Yetkin, şöyle konuştu: "Ben kararı değil, alma sürecini eleştiriyorum. tarım Bakanlığının ve üst düzey yetkililerinin, bu kararı, Başbakan'ın basın toplantısından sonra öğrendiğini hayretle izledik. Bunu tarımcılara yapılmış bir hakaret olarak sayıyorum. O zaman Tarım ve Köyişleri Bakanlığı kaldırılsın, (tarımdan sorumlu Maliye Bakanlığı) veya (Tarım ve Maliye Bakanlığı) densin. Tarımda temel politikalar, maliye eksenli değil, tarım eksenli belirlenmeli.''
|
/ ANKARA
21.01.2008
|
|
|
Sıkıntı büyük olursa, daha az büyürüz |
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Kuzey Irak'a yapılan operasyonların bütçeye ciddî bir yük getirmediğini belirterek, yükü olsa bile güvenlik olmadan kalkınmanın olamayacağına dikkati çekti.
Mehmet Şimşek, Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) tarafından Crowne Plaza Oteli'nde düzenlenen toplantıdaki konuşmasında, cari açık sorununun temelinde Türkiye'nin kâr marjı yüksek teknolojide yoğun üretim yapamamasının yattığını belirterek, geçen yıllarda bu açığın büyümesinde petrol fiyatlarının etkisinin olduğunu savundu.
Bu konuda basit çözümün olmadığını, Türkiye'nin, hem petrol faturasını karşılayıp, hem de sağlıklı biçimde yoluna devam etmesi gerektiğini belirten Şimşek, dünyada yaşanan mortgage sıkıntısının Türkiye'yi ne oranda etkileyeceğine yönelik bir soruyu da cevaplayan Şimşek, büyük miktarda para yitiren yabancı bankaların kredileri daraltma yoluna gideceğini, bunun da cari açığı olan Türkiye'nin borçlanmasını zorlaştırabileceğini söyledi.
Şimşek, sıkıntının ne boyutta olacağı ve ne denli süreceğinin çok önemli olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: ''Bankalar eskiden sizin kapınıza gelip kapınızı çalıyorlardı. Bugün ise tam aksine kabuklarına çekilecekler. Bu defa siz koşacaksınız arkalarından. Bize etkisi bu olacak. Eğer sıkıntı uzun ve büyük olursa biz de belki bir süre daha az büyüyeceğiz.
Ama biraz şanslıyız. Körfez'de Asya'da para çok, bankalara sermaye yeterlilik rasyosunu yükseltecek para enjekte ediyorlar şu anda. Kredi daralmasını sınırlayacak bir gelişme. Parası olanlar, zarar edenleri satın alıyorlar. Bu nedenle etkisi belki normale göre daha az olabilir.''
|
/ İZMİR
21.01.2008
|
|
|
|