Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, ABD'nin Türkiye'den beklentileriyle ilgili olarak, "ABD'nin iki şey söylediğini, bunların Güneydoğu'daki Kürt meselesinin halledilmesi ile Kürtler ve Irak yönetimiyle bu bölgeyi kalkındıracak bir ilişki sürdürülmesi" olduğunu söyledi.
Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ABD ziyaretinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ınkinin devamı niteliğinde, ancak daha kapsamlı olduğunu ve "yeni bir açılımın işareti olarak değerlendirilebileceğini" söyledi. Dedeoğlu, "Bundan önceki ortaklığın bir simgesi, son noktası olmaktan çok, bundan sonra biraz daha genişletilmiş bir stratejik işbirliğinin, ittifak ilişkisinin geleceğine ilişkin bir sinyal taşıyor. İki devletin liderlerinin yan yana bunu dünyaya da ilân ettiğini söylemek mümkün. Dolayısıyla ABD'de demokratlar dahi iktidara gelse, şimdiden genişletilmiş bir ittifak ilişkisinin başlangıcı olduğu kabul edilebilir" dedi.
Gül ile Bush arasında "pazarlık" yapıldığı iddialarına ilişkin olarak da Dedeoğlu şöyle konuştu:
"İki ülkenin devlet başkanları böyle ellerinde alış veriş listesi pazarlık yapmazlar. Ana çerçeveler konusunda anlaşırlar. Ana konularda, ana çerçevelerde, temel eğilimlerde anlaşma yapıldıktan sonra tezler üzerinde başkaları bu müzakereleri ve pazarlıkları yürütürler. Ama öyle ya da böyle PKK ile mücadele konusunda Türkiye'nin taleplerini ABD yerine getirdiyse, tabiî ki o da (Türkiye) bu ittifak ilişkisinin gereğini yapacaktır. Eğer bir şey istiyorsanız ABD'den, bir gün siz de bir şey yapacaksınız, devletler arası ilişkilerde bundan daha doğal bir şey olmaz."
ABD'NİN TÜRKİYE'DEN BEKLENTİLERİ
Dedeoğlu, ABD'nin Türkiye'den beklentileriyle ilgili olarak şunları söyledi:
"(ABD) İki şey söylüyor: 'Güneydoğu'daki Kürt meselesini halledin, çünkü PKK sadece kuzey Irak'ta değil. Bu sadece savaş yöntemleriyle sürdürülebilir bir şey değil. Bu operasyonlar nereye kadar devam edecek?' İkinci olarak söylediği; 'Kuzey Irak'ın bağımsızlık süreci zaten ertelendi, biz bundan vazgeçtik, Kürtlerle ve Irak yönetimiyle bu bölgeyi kalkındıracak bir ilişki sürdürün. Sizden bunu bekliyoruz.' Yani 'Iraklılarla ikili ilişkilerinizi düşmanlık çatısı altından değil, işbirliği çerçevesinde sürdürün, yatırımlarınızı artırın, ticaretinizi artırın' diyor. Ticaret derken de kastedilen yer büyük ölçüde kuzey Irak..."
Bir soru üzerine, kuzey Irak'a askeri operasyonların sürmesi halinde bir noktadan sonra ABD'den itirazlar gelmesinin mümkün olduğunu ifade eden Dedeoğlu, "Türkiye'de terör örgütü PKK'nın eylemleri devam ettiği sürece, orada operasyonlar yapılır. Bu birbirini tamamlayan bir süreçtir, meşrûiyet zeminini de bulur. Ama Türkiye'deki eylemler engellenebiliyorsa, örneğin bombalar patlamadan bulunabiliyorsa, kişiler sürekli yakalanıyorsa, yol alınıyorsa, terör olayında azalma sağlanabiliyorsa, kuzey Irak'ta operasyonu sürdürmek çok kolay olmaz. Zaten Türkiye'nin de böyle bir merakı olduğunu düşünmemek lâzım" diye konuştu.
Brookings Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunun Türkiye programının direktörü Ömer Taşpınar da Cumhurbaşkanı Gül'ün ABD ziyaretinin "AK Parti dışında, artık devlet ve hükümet, asker ve sivil yönetim arasında belirli bir uyum ve birlik olduğunu göstermesi açısından önemli" olduğunu söyledi.
|