Uluslararası gözlemciler, Rusya’da dün yapılan parlamento seçimlerinin adil olmadığını ve Avrupa’nın demokratik standartlarını karşılamadığını açıkladı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı Parlamenterler Asamblesi (AGİTPA) Başkanı Goran Lennmarker, düzenlediği basın toplantısında, ‘’Pazar günü yapılan seçimler bizim standartlarımızın ve taahhütlerimizin bir çoğunu karşılayamadı’’ dedi.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi (AKPM) heyetinin başkanı Luc Van den Brande de, yaptığı açıklamada, seçimlerde gerçek bir kuvvetler ayrılığı olmadığını, daha ziyade Devlet Başkanı Vladimir Putin’in politikaları için düzenlenen referandum niteliğinde olduğunu söyledi.
Yönetimin seçim kampanyası üzerinde yoğun bir etkisi olduğunu ifade eden Van den Brande, sonucu etkilemeye yönelik suistimaller olduğunu ve oy kullanmada gizlilik ilkesinin ihlâl edildiğini savunarak, ‘’Bu seçimlerin adil olduğunu kesinlikle söyleyemeyiz’’ diye konuştu.
‘’Seçimlerin iyi organize edildiğini’’ belirten Van den Brande, ‘’Ancak Rusya’da 2007 yılında siyasî oyun sahası yoktu’’ dedi. Van den Brande, seçimlerin çok sınırlı siyasî rekabet ortamında yapıldığını, Kremlin lehine medyaya müdahalede bulunulduğunu kaydetti. Van den Brande, ‘’Demokrasinin gelişimi açısından birçok kaygı verici unsur bulunuyor’’ dedi.
Bu arada, Rusya’daki seçimlere dış ülkelerden ilk resmî tepki Washington’dan gelirken, Beyaz Saray, muhalefetin seçim hileleriyle ilgili iddialarının araştırılması talebinde bulundu.
Kremlin sözcü yardımcısı Dimitriy Peskov da, seçim sonuçlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, ‘’Rus seçmenler, Birleşik Rusya için, Devlet Başkanı Putin’in çizgisi ve bu çizginin gelecek yıl başkanlık görevi sona erdikten sonra da sürdürülmesi lehinde oy kullandı’’ diye konuştu.
Parlamentodaki tek muhalif güç olacak Komünist Parti ise seçim sonuçlarının iptali için Yüksek Mahkemeye başvuracağını, yeni parlamentoyu boykot edip etmemeyi bugünden itibaren değerlendireceğini bildirdi.
Kremlin muhalifi liberal SPS partisi lideri Boris Nemtsov da, dünkü seçimi ‘’Modern Rusya’nın en dürüst olmayan seçimi’’ şeklinde değerlendirdi.
Parlamento seçimlerinde hile iddiaları ortaya atılsa da, ülkede yapılan kamuoyu yoklamaları, halkın büyük çoğunluğunun Putin’e saygı duyduğunu ve kendisini ‘’ulusal bir lider’’ olarak görmek istediğini ortaya koyuyor.
Rusya’da yapılan son kamuoyu araştırmaları, Putin’in halk arasındaki popülaritesinin yüzde 70 civarında olduğunu gösterirken, dün yabancı ve yerli basının konuştuğu iktidar partisine oy veren seçmenler, BRP’ye, Putin’e olan sevgilerinden dolayı oy verdiklerini söylediler.
Nitekim, Rusya genelinde yapılan protesto gösterilerine katılım ve yine bağımsız araştırma şirketlerinin yaptığı kamuoyu yoklamaları, Kremlin karşıtı muhalefetin oy oranının düşük olduğunu ortaya koyuyor.
Rusya Merkez Seçim Komitesi Başkanı Vladimir Çurov ise seçimde hile yapıldığı yolundaki iddiaları yalanlayarak, ‘’Seçim günü ciddî bir ihlâl olduğunu düşünmüyorum’’ dedi.
Merkez Seçim Komitesi yetkilileri, seçime katılım oranının geçen parlamento seçimlerine kıyasla artış göstererek yüzde 62’ye ulaştığını, ülke genelinde seçime en yüksek katılımın yüzde 99 ile Çeçenistan’da olduğunu söylediler.
Rusya’da daha önce ülke barajı yüzde 3 civarındaydı ve milletvekillerin yarısı parti, yarısı bağımsız listelerinden seçiliyordu. Bu seçimde adayların tamamının parti listelerinden gösterilmeleri, muhaliflerin parlamentoda sandalye sahibi olmasını neredeyse imkânsız hale getirdi.
|