Haberler

Sınırda mıntıka temizliği

Terör örgütü PKK tarafından Hakkari’nin Yüksekova ilçesinin Dağlıca kesiminde güvenlik görevlilerinin şehit edilmenin ardından başlatılan operasyon genişletilerek devam ediyor. Operasyon, Hakkari, Şırnak ve Siirt’in dağlık kesimlerinin yanı sıra sınırda da sürüyor. Teröristlerin etkisiz hale getirilmesi amacıyla kara birliklerinin sürdürdüğü operasyona hava birlikleri de destekte bulunuyor.

Terör örgütü PKK tarafından Hakkari’nin Yüksekova ilçesinin Dağlıca kesiminde güvenlik görevlilerinin şehit edilmenin ardından başlatılan operasyon genişletilerek devam ediyor. Operasyon, Hakkari, Şırnak ve Siirt’in dağlık kesimlerinin yanı sıra sınırda da sürüyor. Teröristlerin etkisiz hale getirilmesi amacıyla kara birliklerinin sürdürdüğü operasyona hava birlikleri de destekte bulunuyor. Başlatılan temizlik harekatı kapsamında hava destek birliklerinden oluşan cobra helikopterleri ve savaş uçakları teröristlere ait barınakları yerle bir ediyor. Savaş uçakları bölge ve sınır kesiminde keşif uçuşları yaptıktan sonra belirledikleri terör yuvalarını bombalayarak imha ediyor. Operasyonlarda mayın temizleme ve arazi arama tarama faaliyetleri de sürüyor. Mehmetçik teröristlerden temizlenen bölgedeki arazileri didik didik arıyor. Arazi arama tarama faaliyetlerinde içerisinde bol miktarda yaşam malzemelerinin bulunduğu teröristlere ait çok sayıda barınak ortaya çıkarılarak imha edildi.

Bu arada, operasyon bölgelerindeki birliklerin malzeme ve diğer ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik sevkıyata da devam ediliyor. Helikopter trafiğinin yoğun olarak yaşandığı Yüksekova'da içerisinde tam teçhizatlı askerlerin bulunduğu helikopterlerle sınır bölgesine askeri malzeme ve mühimmat gönderilirken, bazı helikopterin de sınır hattında keşif turu attığı gözlendi.

Öte yandan, Cizre’de tanklar Cizre-İdil karayolu üzerindeki alanda olası sınır ötesi operasyonuna karşı hazırlıklarını sürdürürken yoğun güvenlik önlemleri altında sürdürülen çalışmalarda askerler de eğitim yapıyor. Yüksekova'dan sınıra helikopterlerle asker sevkıyatına da devam ediliyor.

BÖLGEDEKİ HAYAT NORMAL SÜRECİNDE

Bu arada, terör örgütü PKK’ya karşı güvenlik tedbirlerin artırıldığı Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı sınır köylerinde hayat, normal sürecinde devam ediyor. Terör örgütüne karşı güvenlik tedbirlerinin artırıldığı bölgeye yapılan asker ve malzeme sevkıyatı sebebiyle oluşan askeri araç konvoyu arasına zaman zaman düğün konvoyları karışıyor. Yüksekova’nın Çevreli köyünde hayatlarını birleştiren Gülizar ve Nurettin Evren çiftinin düğününde, gelin ve damadın yakınları ile köy halkı tedirginlikten uzak müzik eşliğinde saatlerce eğlendi. Çevreli köyündeki düğünün 3 gün süreceği öğrenildi.

/ DİYARBAKIR/ŞIRNAK

27.10.2007

Yeni işsizlik dalgası gelecek

Teröre gözyumduğu için Kuzey Irak’a uygulanacak ambargo ve bölgenin en önemli ticaret kapısı Habur’un kapatılması Doğu ve Güneydoğu’daki pekçok aileyi yakından ilgilendiriyor. Kararı iki ucu keskin bıçağa benzeten oda başkanları, bölgenin ekonomik açıdan olumsuz etkileneceğini ve ambargonun Irak’tan çok bizi vuracağını belirtiyorlar. Irak’a mal taşıyan kamyoncuların yanı sıra tarım üreticilerinin de yaptırımlardan hayli zarar göreceği ifade edilirken, yeni bir işsizlik dalgasının mağdur edeceği aileler teröristlerin propaganda zemini olacak.

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer de Ağrı ziyaretinde, terörle mücadele ederken terör yapanla vatandaşın mutlaka birbirinden ayırt edilmesini istedi. Terörün alınacak güvenlik önlemleri ile önlenebileceğini dile getiren Sezer, ama alınacak güvenlik önlemlerinin bölge vatandaşını incitmeyen bir tutum içerisinde olması gerektiği üzerinde durdu.

IRAKTAN MİSİLLEME

Öte yandan, Irak Meclis Başkanı Mahmud El Meşedani, Türkiye’nin ekonomik yaptırım uygulaması durumunda, hükümetinin de boru hattıyla Irak’ın kuzeyinden Ceyhan’a yapılan petrol sevkiyatını durduracağını söyledi.

Suriye ziyaretinde başkent Şam’da Devlet Başkanı Beşşar Esad ve yardımcısı Faruk El Şara ile görüşmesinin ardından gazetecilere açıklama yapan Meşedani, Irak’ın kuzeyinin baskı altına alınamayacağını ifade ederek, ‘’Irak zengin bir ülke. Eğer ekonomik yaptırım olursa Ceyhan boru hattını keseceğiz’’ dedi. Suriye’yi 5 günlüğüne ziyaret eden Meşedani, Suriye’nin krizi sona erdirme çabaları kapsamında Türkiye ile Irak arasında arabuluculuk yapmayı düşündüğünü belirterek, koşullar oluşursa doğru zamanda arabulucuk planının açıklanacağını kaydetti. Meşedani, Beşşar Esad’ın sorunun çözümü için olumlu bir rol üstlenmeye hazır olduğunu ifade ettiğini açıkladı.

/ İSTANBUL

27.10.2007

Sıkıyönetim ve OHAL’e gerek yok

TBMM Başkanı Köksal Toptan, şu anda Türkiye’nin bir sıkıyönetim ve olağanüstü hal (OHAL) ilan etme noktasında olmadığını bildirerek, Türkiye’nin, terörle mücadelede sıkıyönetim ve OHAL ilan etmeden başarılı olacağını söyledi.

NTV’de gündemdeki çeşitli konulara ilişkin sorularını cevaplandıran Toptan, terörün son zamanlarda yükselişe geçmesinin nedeni ve Irak’ın kuzeyine düzenlenecek operasyonlarla ilgili soruyu cevaplarken, Türkiye’nin terörle yaklaşık 35 yıldır uğraştığını belirtti. Daha önce Türkiye’de iç terör yaşadığını hatırlatan Toptan, şöyle konuştu:

‘’Arkasından Alevi-Sünni tartışmasına Türkiye, çok acı fotoğraflarla şahitlik yaptı. 1984’de başlayan bölücü terörle şimdi boğuşmak zorunda kalıyoruz. Bölücü terörün hedefi, kuşkusuz Türkiye’yi rahatsız etmek, kaotik bir ortam yaratmak suretiyle Türkiye’nin enerjisini, kaynaklarını, gücünü, sanayileşme yerine, altyapı hizmetleri yerine terörle mücadeleye yöneltmek, nefesini orada tüketmesini sağlamaya çalışmak. Burada kimin yararı olabilir? Ortadoğu bölgesinde ve dünyada çok güçlü bir Türkiye’nin kendi menfaatlerine olmadığı kanısında olan herkes, Türkiye ile ilgili bu hesapları yapabilir. Türkiye, özellikle son yıllardaki istikrardan yararlanarak, kendisine çok önemli hedefler koydu. (2023 yılında dünyanın en büyük 10. ekonomisi olacağız) iddiasıyla ortaya çıkan Türkiye’nin başka şeylerle meşgul olmasını sağlamak, enerji ve kaynaklarını başka alanlara boşaltmasını sağlamak için oynanan bir oyunla karşı karşıyayız.’’

“TÜRKİYE, TERÖRLE MÜCADELEDE

BAŞARIYA ULAŞACAK”

Toptan, bazı partilerin, OHAL ilan edilmesini de içeren önerilerini nasıl değerlendirdiği sorusunu cevaplarken de şöyle konuştu: ‘’Yapılan eleştirileri, Türkiye’de hassasiyetin devam ettiği, dikkatin özenin devam ettiği şeklinde yorumluyorum. Bunlara katılmak mümkündür, değildir... O tartışmaya girmek istemiyorum ama Türkiye’nin terörle mücadelesinde, büyük oranda bir oybirliği vardır. Bunu, tezkere oylaması sırasında da çok net gördük. Bunun dışında uygulamaya dönük eleştiriler var. Burada sorumlu olan Hükümettir. TBMM’nin görev verdiği organ Hükümetti. Bu sorumluluğun bilinci içinde Hükümet, terörle mücadeleyi doğrudan gerçekleştirecek olan güvenlik güçlerimizle ciddi bir koordinasyon içinde bu mücadeleyi yürütmektedir.

Burada muhalefetin yeni öneriler getirmesi, yeni açılımlar getirmesi elbette Hükümet tarafından değerlendirilecek, dikkate alınacak hususlardır. Ama şahsen, benim kanaatimi soruyorsanız, şu anda henüz Türkiye bir sıkıyönetim veya OHAL ilan etme noktasında kesinlikle değildir. Çünkü Türkiye, bizim kendi sınırlarımız içinde, kendi vatandaşlarımıza dönük şu anda kesinlikle bir sorun yaşamamaktadır. O nedenle sanki böyle bir sorun varmış gibi bu konularda çok acele bir karar alıp uygulamaya koymanın çok doğru olduğu kanaatinde değilim. İnşallah Türkiye, bu durumlara düşmeden, sıkıyönetim, OHAL ilan etmeden terörle mücadelede mutlaka başarıya ulaşacaktır.’’

“MİLLETİN SAĞDUYUSU’’

‘’İçimiz yanıyor, insanımızın içi yanıyor...’’ diyen TBMM Başkanı Toptan, Türk milletinin, sokaklara taşan ciddi bir refleks gösterdiğini kaydetti. Toptan, ‘’Bunu gösteriyor ama bizi mutlu eden tarafı; böylesine hassasiyetin, Türkiye’de terörü getirmeye çalışan ve onunla bir şeyler yapmak isteyenlerin amacına Türk milleti alet olmuyor. Milletimizin sağduyusundan mutluluk ve gurur duymamak mümkün değil. Şimdi bu tavrı sürdürmek lâzım. Şayet bu tavrı sürdüremezsek, o zaman terörün varmak istediği hedefe ciddi olarak hizmet etmiş duruma düşeriz bilmeden...’’diye konuştu.

/ ANKARA

27.10.2007

Doğu şefkat bekliyor

CHP heyetinin, terör saldırı sonucu 12 kişinin öldüğü Şırnak’ın Beytüşebbap ilçesi Beşağaç köyünde yaptığı incelemeler sonunda hazırladığı raporda, “Bölge halkını kazanmanın en önemli yolu, ona iş, aş sağlamaktır. Yani sosyal devletin sıcak yüzü bölge halkına dönük olmalıdır” denildi.

CHP heyetinin Beşağaç köylüleriyle yaptıkları görüşmelere ve milletvekillerinin olaylara ilişkin gözlemlerine yer verilen raporda, bugüne kadar terörle mücadele konusunda AKP hükümetinin bütüncül bir politika izlemediği öne sürüldü. Raporda, ‘’Bunun sonucudur ki bölge halkı ciddi bir yalnızlaşma sorunu yaşamaktadır. Bu psikoloji, aidiyet duygusunu ciddi anlamda törpüleyen bir ortamın oluşmasına zemin hazarlamaktadır. Oysa terörle mücadele çok boyutlu bir çabayı gerektirir. Konunun ekonomik, sosyal, psikolojik, eğitim ve güvenlik gibi pek çok yönü vardır’’ görüşüne yer verildi. Raporda, özetle şu değerlendirmede bulunuldu: ‘’AKP hükümeti, olayın güvenlik bölümünü askere ihale ederek bir kenara çekilmiş görünmektedir. Bölgede açlık, yoksulluk, işsizlik adeta günlük yaşamın bir parçası haline dönüşmüştür. Çıkarılan teşvik yasaları bekleneni vermemiş, bölgeye özel sektör de gitmemiştir. Bölge halkını kazanmanın en önemli yolu, ona iş, aş sağlamaktır. Yani sosyal devletin sıcak yüzü bölge halkına dönük olmalıdır. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu aracılığıyla dağıtılan yardımlar, sorunu kalıcı olarak çözmekten çok uzaktır. Ayrıca bu yaklaşım, bölge halkı üzerinde olumlu değil, tam aksine olumsuz etki yaratmaktadır.’’

/ ANKARA

27.10.2007

Bölgeyi tanıyan asker terhis ediliyor

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner, Gabar’a ilk gittiğinde “keklik” gibi ortada gezen, bölgeyi öğrendikten sonra da askerlerin terhis edildiğini ifade ederek, hemen profesyonel orduya geçilmesi gerektiğini söyledi.

ürkiye’nin sınır ötesi operasyon öncesi çok iyi bir politika izlediğini, bunu devam ettirmesi halinde kazançlı çıkacağını aktaran Laçiner, Türkiye’nin tahminlerden çok daha iyi pozisyonda olduğunu kaydetti. Laçiner, “Şuan doğru gidiliyor. Tahminlerimden çok iyi bir pozisyondayız. Sokağa taşan şehitlerden dolayı bir acı var içimizde ama o acı ve öfkeye bakarak fotoğrafı sadece ondan ibaret saymayalım. Çok iyi pozisyondayız. Bundan sonra atacağımız bir adım hayatî olacak” diye konuştu.

/ DİYARBAKIR

27.10.2007

Bakan Çelik’ten sınav savunması

Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, OKS ve Seviye Belirleme Sınavı’ndaki yeniliklere ilişkin düzenlediği basın toplantısında, amaçlarının öğrencilerin dershaneye gitmesi değil, aksine okula bağlanması olduğunu söyleyerek yeni sistemi savundu.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) ve Seviye Belirleme Sınavı’ndaki (SBS) yeniliklere ilişkin düzenlediği basın toplantısında, amaçlarının öğrencilerin dershaneye gitmesi değil, aksine okula bağlanması olduğunu söyleyerek yeni sistemi savundu. Ortaöğretime Geçiş Sisteminin ‘’yeni bir sınav sistemi’’ olarak değerlendirilmesinin ‘’büyük bir yanlış’’ olacağını belirten Çelik, ‘’Bu model sadece sınavdan ibaret değildir. Bir bütün olarak ilköğretim kurumlarımızdaki kaliteyi artırmaya yönelik, öğrenciyi okula bağlamaya yönelik yeni bir modeldir’’ dedi. Çelik, bu modelin yeni yürürlüğe konmuş olan müfredatla pekiştirilen bir model olduğunu ifade etti.

OKS’nin neden kaldırıldığını anlatan Çelik, bu sınavın çocukları hayata hazırlama konusunda onlara herhangi bir katkı sağlamadığını söyledi. Okulun bir amacının da öğrencilerin sosyalleşmesini sağlamak olduğunu belirten Çelik, bu sistemde öğrencilerin sosyal aktivitelere kendilerini kapattığını söyledi. Çelik, ‘’OKS’nin kaldırılarak yerine ilköğretim 6, 7, ve 8. sınıflarda sınav yapılacağını’’ söyledikleri zaman bazı velilerin kendilerini, ‘’çocuklarını 6. sınıftan itibaren dershaneye gönderme zorunluluğu içinde hissettiklerini’’ belirten Çelik, ‘’amacımız öğrencilerin dershaneye gitmesi değil, aksine öğrencinin okula bağlanmasıdır’’ dedi.

Bakan Çelik SBS’nin her yıl Haziran ayında ders bitiminde yapılacağını belirterek, ‘’Bu yıl İlköğretim 6. sınıflar için SBS 21 Haziran 2008, ilköğretim 7. sınıflar için ise 22 Haziran 2008 tarihinde yapılacak’’ dedi.

Cemil YÜZER / ANKARA

27.10.2007

Yıpranma payı kalkıyor

Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik öngören taslağı, kamuoyunda ‘’yıpranma payı’’ olarak bilinen fiili hizmet süresi zammı kapsamındaki iş yeri ve işlerde değişiklik öngörüyor.

Taslağa göre, aralarında basın ve gazetecilik iş yerlerinde İş Kanunu hükümlerine çalışanlar, Basın Kanununa tabi çalışanlar, basın kartı sahibi iken kamu kurumlarında mesleğiyle ilgili istihdam edilenler, hava yollarının uçucu personeli, lokomotif makinistleri, infaz koruma memurları, posta dağıtıcıları, TRT’de haber hizmetinde çalışanlar, Devlet Tiyatrosu sanatkarları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın şef ve üyelerinin 360 günlük hizmetlerinin karşılığı 90 günlük fiili hizmet süresi zammı kaldırılıyor.

Taslakta, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki subay, yedek subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar, emniyet görevlileri ile MİT mensuplarının, dalgıçların 90 günlük, yeraltı işlerinde çalışanların 180 günlük fiili hizmet zammı ise mevcut kanundaki haliyle korunuyor. Cam, cıva, çimento, kok, alüminyum, demir-çelik, döküm, asit fabrikaları gibi işyerlerindeki riskli işlerde çalışanlar için de fiili hizmet süresi zammı uygulanmasına devam edilecek. Yeni düzenlemede itfaiye işlerinde çalışanlar da, fiili hizmet süresi zammından yararlandırılacak.

/ ANKARA

27.10.2007

CHP ve DSP referandumun iptalini istedi

CHP ve DSP, 11. cumhurbaşkanı seçimine yönelik geçici maddelerde yapılan değişikliğe ilişkin kanunun iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu.

CHP’li ve DSP’li 110 milletvekilinin imzasıyla Anayasa Mahkemesine yapılan başvuru dilekçesinde, 21 Ekimde, referanduma sunulmadan önce Anayasa paketinde yer alan 11. Cumhurbaşkanının seçimine ilişkin geçici 18 ve 19. maddeler ile çerçeve 6. maddeyi paketten çıkaran Anayasa değişikliğinin, ‘’yokluğunun hükme bağlanması veya iptal edilmesi, dava sona erinceye kadar yürürlüğün durdurulması’’ istendi.

/ ANKARA

27.10.2007

Laiklik dini dışlamaz

Senegal Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Adama Diop, “Eğer laiklik dinin hayattan kovulması demekse evet bu türden bir laikliğe karşıyım. Ama hepimiz biliyoruz ki laiklik bu anlama gelmez” dedi.

İstanbul’da düzenlenen İslâm Ülkelerinde Eğitim Kongresi vesilesiyle ülkemizde bulunan Senegal Bakan Yardımcısı Diop, Yeni Asya'nın sorularını cevapladı.

Adama Diop, eğitimde seküler yaklaşımlara karşı olduklarını, laikliğin de dinin hayattan tamamen dışlanması şeklinde yorumlanmasının çok büyük bir yanlış olduğunu söyledi.

Cevahir Kongre Merkezi’nde düzenlenen İslâm Ülkelerinde Eğitim Kongresi’nin birinci gün oturumlarında da ülkesindeki eğitim durumu ile ilgili bir tebliğ sunan Diop, “Din ve ahlâk eğitimi okullarımızda seçmeli olarak verilmektedir. Kur’ân-ı Kerim dersleri de mevcuttur. Eğitimde seküler bir yaklaşıma karşıyız. 2000’li yıllara kadar din dersleri okullarımızda yoktu ancak 2000’li yıllarda yaptığımız bir reform hareketiyle yeniden Senegal’de eğitim düzenlenmiştir” dedi.

Diop, Senegal’de eğitim konusunda yapılan yeni düzenlemede son bilimsel araştırmalara göre verimliliği arttırdığı için kız ve erkek öğrencilerin ayrı ayrı eğitim gördüğünü, din ve ahlak derslerinin de yer aldığı yeni bir müfredat belirlediklerini kaydetti.

Diop, “İnsanın ve eğitimin sekülerleşmesi olumsuz bir gelişmedir. Biz bu gelişmeye ‘dur’ dedik. Ayrıca laiklik kavramının dinin bütün hayattan dışlanması demek olmadığını öngörerek, dine ve ahlâka yerli yerince sistemimizde yer verdik” dedi.

Diop, sekülerlik ve laiklik kavramlarının iyi anlaşılması gerektiğinde ısrar ederken, “Laikliğe de karşı mısınız?” sorusuna, “Eğer laiklik dinin hayattan kovulması demekse evet bu türden bir laikliğe karşıyım. Ama hepimiz biliyoruz ki laiklik bu anlama gelmez” şeklinde cevap verdi.

İslâm Ülkelerinde Eğitim Kongresi dün yapılan son gün oturumlarıyla sona erdi. İslâm ülkelerinden gelen misafirler bugün İstanbul’un tarihî ve turistik yerlerini gezecek ve boğazda düzenlenecek bir yemeğe iştirak edecekler.

Umut YAVUZ / İSTANBUL

27.10.2007

Saatler 1 saat geri alınacak

Yaz saati uygulaması sona eriyor. 28 Ekim Pazar günü Saat 04.00’de saatler 1 saat geri alınacak. Yaz saati uygulamasına 25 Mart 2007 Pazar günü geçilirken, saatler 03.00’de bir saat ileri alınmıştı.

Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla yapılan uygulamaya ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, 7 Mart tarihli Resmî Gazetede yayımlanmıştı.

Buna göre yaz saati, bir başka deyişle ‘ileri saat’ uygulaması, 25 Mart Pazar günü saat 03.00’de saatlerin bir saat ileri alınmasıyla başlarken, 28 Ekim Pazar günü saat 04.00’de saatlerin 1 saat geri alınmasıyla sona erecek.

/ ANKARA

27.10.2007

Onlar sınırın berisinde

Türkiye sınır ötesi operasyonunu konuşurken, bir de sınırın berisinde yani ülkemizde yaşananlara bakmak gerekiyor. Onların ne tahterevalliye binecekleri bir çocuk parkı var, ne de ellerinden düşürmeyecekleri oyuncakları.

Eski bir plastik leğen kadar küçücük dünyaları. Bazen çamurdan şekiller yaparak, bazen o şekiller üzerinde konuşarak geçiyor günleri. Belki bir bisikletleri yok ama leğende gezmek onların en büyük zevkleri. Bitlis’in Güroymak ilçesine bağlı dağ köylerinde yaşıyor bu çocuklar. Abuzer Çiçek 6 yaşında. Bugüne kadar kendisine verilen en güzel oyuncak daha önceden kullanılmış eski bir leğen. Bir oyuncağa hasret günler yaşayan çocukların ne Hakkari’deki şehitlerden haberi var, ne de Türkiye’nin Kuzey Irak’a girip girmeyeceğinden.

/ BİTLİS

27.10.2007

Pazartesi günü bazı yollar kapalı

İstanbul’da, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında bazı yollar trafiğe kapatılacak.

İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, şehirde, 29 Ekim pazartesi günü düzenlenecek olan tören ve kutlamalar sebebiyle saat 06.00’dan tören bitimine kadar kapatılacak yollar şöyle: ‘’Vatan Caddesi-Millet Caddesi ile bu caddelere çıkan tüm yollar, Hal Yolu bitimi-E-5 Cevizlibağ, Tünel Sapağı’ndan itibaren Vatan Caddesi-Lahor Meydanı’na kadar geliş-gidiş istikameti, Üsküdar Demokrasi Meydanı’ndan-Harem Sahil Yolu ile Harem’den Üsküdar Sahil Yolu.’’

Üsküdar’da kapatılan yolları kullanacak sürücülerin de alternatif güzergahları tercih etmeleri istendi.

/ İSTANBUL

27.10.2007

TRT'de Genel Müdürlük yarışı

TRT Genel Müdürlüğü için seçim süreci başladı. Aday başvuruları, 9 Kasım Cuma gününe kadar yapılabilecek.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), TRT Genel Müdürlüğü seçim sürecine ilişkin ilanı Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Boş bulunan TRT Genel Müdürlüğü için aday başvuruları dünden itibaren başlatıldı. Başvurular, 9 Kasım 2007 Cuma günü saat 18.00’e kadar 15 günlük süre içinde yapılacak. 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu’nun 13. maddesinde belirtilen şartları taşıyan adaylar, belirtilen süre içerisinde, belgeleriyle birlikte RTÜK Personel Dairesi Başkanlığı Bilkent Plaza B-2 Blok Bilkent/Ankara adresine süresi içinde posta ile veya şahsen başvuruda bulunabilecek.

/ ANKARA

27.10.2007

Enerji yolsuzluğunda yeni gözaltılar

BOTAŞ’taki yolsuzluk iddiaları üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 11 kişi sağlık kontrolünden geçirildi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Ankara Adalet Sarayı’na getirilen 11 kişiye Adli Tıp Kurumu’nda sağlık kontrolü yapıldı. Aralarında bir holdingin yönetim kurulu başkanı olduğu belirtilen N.Ö’nün de bulunduğu zanlılar, daha sonra sorgulanmak üzere yeniden Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

/ ANKARA

27.10.2007

Türksat Genel Müdürü istifa etti

ANKARA - TÜRKSAT A.Ş Genel Müdürü Osman Dur görevinden istifa etti. Dur’un yerine Özkan Dalbay atandı.

Osman Dur, istifa dilekçesini Çarşamba günü Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a sundu. Bakan Yıldırım, Dur’un istifasını kabul etti. Osman Dur,”Temmuz 2004’ten beridir yürütmekte olduğum Türksat A.Ş. Genel Müdürlüğü görevimden, gördüğüm lüzum üzerine istifa etmiş bulunmaktayım. Görevim süresince bizlere desteklerini esirgemeyen tüm kurum ve kuruluşlara teşekkürlerimi sunmak istiyorum” dedi.

Osman Dur’un istifasıyla boşalan TÜRKSAT A.Ş Genel Müdürlüğüne Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Sigorta İşleri Genel Müdür Vekili Özkan Dalbay atandı.

/ ANKARA

27.10.2007

“İnsan hakları nerede?”

Avrupa Birliği, Türkiye’de insan hakları bilincini uyandırmak amacıyla “İnsan hakları nerede?” konulu afiş yarışması düzenliyor.

Yarışma, Avrupa Komisyonu’nun mali desteği ile Avrupa Konseyi ve Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü “Türkiye’de İnsan Hakları Reformlarının Uygulamasının Desteklenmesi Projesi” çerçevesinde düzenleniyor. Yarışmanın koordinasyonu ve danışmanlığı Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından yürütülecek. Proje ile vatandaşların, sivil toplumun tam olarak memnun olacakları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi standartları ve prensipleri çerçevesinde insan haklarına uyum sağlanması, insan hakları konusunda soru, dilek ve şikayetlerini gerekli kurullara ileterek temel haklarını koruyabileceği bilincinin toplumda uyandırılması ve geliştirilmesi amaçlanıyor.

Kemal BENEK / ANKARA

27.10.2007

MÜSİAD’dan şehit ailelerine destek

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından, genel merkezin öncülüğünde ‘’Gün Bu Gündür-Şehit Ailelerine Yardıma Koşuyoruz’’ sloganıyla yardım kampanyası başlatıldı.

MÜSİAD Ankara Şube Başkanı Hüdaverdi Çakır, düzenlediği basın toplantısında, son zamanlarda artan terör olaylarını değerlendirdi.

Terör sebebiyle 23 yılda yaklaşık 40 bin insanın öldüğünü hatırlatan Çakır, terörden MÜSİAD camiasının da büyük yaralar aldığını, derneğe bağlı iki üyenin yeğenlerinin Güneydoğu’da şehit düştüğünü belirtti. Çakır, terörün bitirilmesi için sürdürülen her türlü girişime destek olacaklarını söyledi. Çakır, bu maksatla genel merkezlerinin öncülüğünde yardım kampanyası başlattıklarını belirterek, kampanyaya, 30 şubelerindeki 3 bin üyelerinin ve bin Genç MÜSİAD üyesinin katılacağını bildirdi.

Ahmet TERZİ / ANKARA

27.10.2007

Ankaralı hanımlardan öğrenciler yararına kermes

Yeni Asya Vakfı Ankara Hanımlar Komisyonu, geliri öğrenciler yararına bağışlanmak üzere bir kermes düzenledi. Gıda kermesinde, çeşitli yöresel ev ürünü ve yiyecekler müşterilerin beğenisine sunuluyor.

Hanımlar Sosyal Komisyon Sekreteri Meryem İlhan, kermese yoğun ilgi gösterildiğini ve hanımların yardımları ve gayretleriyle çok güzel ve bereketli bir kermes gerçekleştiğini söyledi. İlhan, Ankaralı hanımları bu hayırlı hizmete katılımlarıyla ortak olmaları için kermese beklediklerini ifade etti. Ankara Demetevler semti, Hastane durağı karşısında yer alan kermes, sabah 10:00 ile akşam 20:00 saatleri arasında devam ediyor.

Kermeste başta Risâle-i Nur Külliyatı olmak üzere, Bizim Aile, Can Kardeş, Genç Yaklaşım, Köprü dergileri ve Yeni Asya Neşriyat kitaplarının da tanıtım ve satışı da yapılıyor.

Yeni Asya / ANKARA

27.10.2007

İnternet sahte bir dünya

Uzmanlar dünyada 65 milyon insanın sosyal ağlar denilen internet sitelerine üye olarak, gizli kimlikle kendini nasıl hissetmek istiyorsa, o kimliğe bürünerek, sahte bir dünyanın içinde yer aldığını belirtti.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Tolga Arıcak, internette bazı sitelerin sosyal hayatta kendilerini güçsüz bulan insanlara, tadamadıkları bir güçlülük hissi verdiğini söyledi.

Arıcak, yaptığı açıklamada, dünyada 65 milyon insanın sosyal ağlar denilen internet sitelerine üye olarak, gizli kimlikle kendini nasıl hissetmek istiyorsa, o kimliğe bürünerek, sahte bir dünyanın içinde yer aldığını belirtti.

Son günlerde popülerliği artan bazı internet sitelerinin ‘’uzaktakileri yakın etmek’’, ‘’dostlukları devam ettirmek’’ gibi iyi niyetli amaçlarla da kullananların olduğunu ifade eden Arıcak, ancak bu kişilerin yüzdesinin oldukça sınırlı olduğunu kaydetti.

İnternette kimliklerini gizleyerek çevre edinmeye ve kendi eksikliklerini bu yolla gidermeye çalışan pek çok insanın olduğunu ifade eden Arıcak, şunları söyledi:

“Sanal âlemde bireyler kimliklerini gizleyebilmekte, kendilerini olduğundan farklı gösterebilmekte, olmak istedikleri ama olamadıkları ‘ideal’ ya da ‘farklı’ kişiler olabilmektedirler. Bazı siteler normal sosyal hayatta kendilerini güçsüz bulan insanlara tadamadıkları bir güçlülük hissi vermektedir. Yüz yüze söyleyemediklerini bu ortamlarda rahatlıkla söyleyebilmekte, gerçek hayattaki engellenmiş, bastırılmış, duygularını bu ortamlarda rahatlıkla ortaya koyabilmektedirler.’’

ABD’de yapılan araştırma sonuçlarının aslında iyi niyetli bir buluş olan internetin amacı dışında kullanılmasının pek çok sorunu ve kişilik bozukluklarını ortaya çıkardığını anlatan Arıcak, şöyle devam etti:

‘’ABD’de bu konuda pek çok araştırma yürütülmektedir. Bu araştırma sonuçlarının bazılarına göre internet doğrudan insan ilişkilerinin yerini alıp depresyon gelişimine ve sosyal desteğin azalmasına sebep olabilmektedir. Sosyal becerisi az gelişmiş, düşük benlik saygısına, yüksek sosyal kaygı ve saldırganlık düzeyine sahip çocuklar, internet üzerinde kendilerini farklı, olduklarından daha büyük tanıtabilmektedirler.’’

İnternetin, televizyon gibi uygun olmayan davranışların öğrenilmesine ve bu davranışların dolaylı olarak model alınmasına sebep olduğunu vurgulayan Arıcak, ‘’İnternet zorbaca eylemlerin kolaylıkla öğrenilmesini ve uygulanmasını mümkün kılmaktadır. Sorun, gittikçe artan bir şekilde çocukların bu tür uyaranlara maruz kalması ve günlük hayatlarında da bu uyumsuz davranışları taklit etmeleridir’’ dedi.

/ EDİRNE

27.10.2007

Bütün haberler