|
|
|
Başörtüsü yasağına protesto |
MAZLUMDER, İLKDER, ASDER, Büro Memur-Sen ve Öğretmen-Sen üyesi bir grup, üniversitelerdeki başörtüsü yasağını protesto ettiler. Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, Ankara Üniversitesi’nin kayıtları sırasında ‘’başörtüsü avcılığı’’ yapıldığını kaydederek, ‘’Başörtülü kızlara zulüm uygulayanların adları tarih sayfalarına kara bir leke olarak yazılacaktır’’ dedi.
Ankara Üniversitesi Rektörlüğü önünde düzenlenen protesto eyleminde bir konuşma yapan MAZLUMDER Ankara şubesi Başkanı Emrullah Beytar, demokratik hukuk devletinde eğitim ve öğretim hakkının ulusal ve uluslararası metinlerle teminat altına alındığını söyledi. YÖK ve Üniversitelerin Türkiye’de hukuk ve demokrasinin sağlam temele kavuşmasını istemediğini belirter Beytar, yeni hazırlanacak sivil anayasada YÖK’ün tamamen kaldırılarak yerine üniversiteler arası kurul oluşturulması gerektiğini vurguladı. Beytar, ‘’YÖK’ün, bilimsel araştırmaları bırakıp bireylerin kılık kıyafetleriyle uğraşan bir anti demokratik kurum özelliğinin halen devam ediyor olması, genç kuşakların geleceğinin halen tehdit altında olduğunun açık göstergesidir’’ dedi.
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan da, önceki gün Ankara Üniversitesi’nin kayıtları sırasında ‘’başörtüsü avcılığı’’ yapıldığını belirterek, ‘’Başörtülü kızlara zulüm uygulayanların adları tarih sayfalarına kara bir leke olarak yazılacaktır’’ dedi.
|
Ahmet TERZİ
/ ANKARA
05.09.2007
|
|
|
Tartışılan karar |
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, 1.56 promil alkollü araç kullanırken yakalanan bir vatandaşa, ‘’trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek’’ suçundan verilen para cezasını bozması tartışılıyor. Genel Kurul, alkol veya uyuşturucu madde kullanılmasına rağmen kişinin emniyetli bir şekilde araç kullanabildiği hallerde ‘’trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek’’ suçunun oluşmasına imkân olmadığını iddia etti.
Alkollü bir sürücünün yerel mahkemece adli para cezası almasının ardından devam eden hukuki süreçte, Yargıtay 2. Ceza Dairesi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı farklı görüşleri savundu. Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise, Yargıtay 2. Ceza Dairesi’ni haklı bularak, alkollü sürücüye verilen adlî para cezasını yerinde görmedi.
Alkollü araç kullanırken yakalanan Ercan G. adlı vatandaş, trafikten men edilerek, Çorum 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nce, “trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek” suçundan adlî para cezasıyla cezalandırıldı. Adalet Bakanlığının, bu kararın kanun yararına bozulmasını istemesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesi, yerel mahkeme kararını bozdu.
İtiraz yoluna başvuran Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise polis memurları tarafından yapılan ölçümde 1.56 promil düzeyinde alkollü olduğu belirlenen sanığın sevk edildiği hastanede düzenlenen doktor raporuyla ileri derecede alkollü olduğunun tesbit edildiğini vurgulayarak, bu konuların trafik ceza tutanağı içerdiğini belirtti.
Dosyayı inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin kararını yerinde görerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazını oy çokluğuyla reddetti. Kurul’un kararında, TCK’nın, 179. maddesinin 3. fıkrasında yaptırım altına alınan eylemin, alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması olduğu belirtilerek, “Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmayıp, kişinin bu halde emniyetli şekilde araç kullanamayacağını bilerek araç kullanması gerekmektedir. Kişinin emniyetli şekilde araç kullanamayacak durumda olduğunun her somut olayda saptanması zorunludur. Bir başka anlatımla, alkol veya uyuşturucu madde kullanılmasına rağmen kişinin emniyetli bir şekilde araç kullanabildiği hallerde bu suçun oluşması imkânsızdır” denildi.
|
/ ANKARA
05.09.2007
|
|
|
Erdoğan: İthalat azalmaz |
Kendilerine ‘’ithalatı azaltma’’ tavsiyesinde bulunulduğunu, bu tavsiyeye dikkat edeceklerini belirten Başbakan Erdoğan, “Türkiye’nin ithalatının sadece 28 milyar dolarını enerji ve petrol teşkil ediyor. Bunu görmeyecek kadar insaf dışı hareket ediyorlar” dedi.
AKP Genel Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, asla milleti hayal kırıklığına uğratamayacaklarını, millet ile aralarına duvarlar öremeyeceklerini, erdeler çekemeyeceklerini söyledi.
Erdoğan, genel seçimlerin ardından TBMM’deki ilk grup toplantısında, 60. Hükümeti oluşturduklarını ve hükümet programının bugün güven oylaması yapılacağını belirterek, önümüzdeki yılların, yılların, Türkiye’nin kalkınmada vites büyüttüğü yıllar olacağını dile getirdi. Erdoğan, bunu söylerken tek boyutlu değil, çok boyutlu, insan odaklı, demokrasi ve özgürlüklerden güç alan, adaleti ve refahı gözeten bir kalkınma anlayışından söz ettiğini belirtti.
Milletvekillerine çok önemli görevler düştüğüne dikkati çeken Erdoğan, ‘Aramızda, milletin sesine sağır, insanlarımızın ihtiyaçlarına duyarsız, ülkemizin gerçeklerine yabancı tek bir arkadaşımız olduğuna ihtimal vermiyorum’’ diye konuştu. ‘’Ancak şu da gerçek ki millet oylarıyla Ankara’ya gelip, ilk iş olarak milleti ile arasında duvarlar ören siyaset erbabını bu ülke çok görmüştür’’ diyen Erdoğan, kendilerinin asla milleti hayal kırıklığına uğratamayacaklarını, millet ile aralarına duvarlar öremeyeceklerini, perdeler çekemeyeceklerini söyledi. Erdoğan, ‘’Bizim vicdanımızın baş köşesinde taşımamız gereken hakikat budur’’ dedi. Erdoğan, milletvekillerine, ‘’Sizlerden Ankara siyasetçisi olmanızı değil, Türkiye büyüklüğünde bir siyasetin temsilcileri olmanızı özellikle istiyoruz’’ diye seslendi
İTHALAT AZALMAZ
Erdoğan, Meclis Genel Kurulunda kendilerine ‘’ithalatı azaltma’’ tavsiyesinde bulunulduğunu ifade ederek, bu tavsiyeye dikkat edeceklerini belirten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
‘’Bunu söyleyenler, şunu hiç görmüyor. Tabi orada dakikalar, zaman yetmiyor... Türkiye’nin ithalatının sadece 28 milyar dolarını enerji ve petrol teşkil ediyor. Bunu görmeyecek kadar insaf dışı hareket ediyorlar. İhracata yönelik ürünler var. Parlamentodaki muhalefet partilerinin yaklaşım tarzlarına tamamen kapalı değiliz, bu hassasiyeti de görüyoruz.’’
“ LAF YERİNE İŞ ÜRETİN’’
Başbakan Erdoğan, iyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in, Hükümete yönelik sözlerine de cevap verdi. ‘’Hiç kimse herhangi bir vilayette halkımızı istismar etmeye kalkmasın’’ diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
‘’Biz, 70 milyon vatan evladının hiçbirini ayrıma tabi tutmadık. 58 ve 59. Hükümetler bunun ispatıdır. Hiçbir belediyemiz kalkıp da ‘’AK Parti iktidarı kendi belediyelerine farklı, bize farklı para gönderdi’ diyemez. Hakkı neyse onu almıştır... Bu kadar iddialı konuşuyorum. Aksine savunan çıkarsa çıksın ispat etsin. Biz, hiçbir belediyeyi ayırt etmedik. Bizim muhatabımız; şu partili, bu partili belediye başkanları değil, orada yaşayan halktır, köydür, kasabadır, şehirdir... Bizim hiç bir zaman halkımızla problemimiz olmaz. Yeter ki yerel yöneticiler laf üretmek yerine iş üretsin. Proje üretsinler, hizmet üretsinler... “ Başbakan Erdoğan, bölge, zümre ve etnik siyaset anlayışlarının geride kaldığını vurgulayarak, ‘’Ne bölge, ne il... Böyle bir ayrım yok. 780 bin kilometrekare üzerinde siyaset yapıyoruz’’ dedi.
İktidarları döneminde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine 5.5 milyar YTL (5.5 katrilyon lira) yatırım yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, ‘’Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemiz böyle bir yatırımı daha önce görmedi. Bunu görmezlikten gelmek insaf dışıdır’’ diye konuştu.
ERDOĞAN: İNCELEME
TALİMATIM YOK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan TBMM’de AKP grubundan ayrılırken gazetecilerin ‘’Baydemir hakkında inceleme başlatıldı mı?’’ sorusuna, ‘’Benim öyle verilmiş talimatım yok’’ cevabını verdi. ‘’İçişleri Bakanlığı’nın bu yönde bir girişimi var mı?’’ sorusu üzerine Erdoğan, ‘’Olabilir, yani incelemeyi gerektirecek bir şey varsa yapılır’’ dedi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay da Baydemir hakkında inceleme başlatılıp başlatılmadığı yönündeki soruya, ‘’söyleyecek bir şey olmadığı’’ cevabını verdi.
|
/ ANKARA
05.09.2007
|
|
|
AB süreci yeniden Türkiye’nin önceliği |
Alman Frankfurter Allgemmeine Zeitung gazetesi, AB sürecinin yeniden Türkiye’nin siyasi öncelikleri arasına girdiğini yazdı. Gazetinin birinci sayfadaki “Erdoğan’ın taarruzu” başlıklı yorumda AB sürecinin yeniden Türkiye’nin siyasi öncelikleri arasına girdiği belirtildi.
Erdoğan’ın iddialı bir programla iki yıllık reform arasına son verip Türkiye’yi daha fazla refaha kavuşturmaya hazırlandığı ifade edilen yazıda şu ifadelere yer verildi:
“Bunun çatışmayla olmayacağını bildiğinden de her kesimle uzlaşma arıyor. 22 Temmuz seçimlerinin Genelkurmay’ı ve ana muhalefeti zayıflatmasından sonra bütün siyasi gruplar gerginliğin ülkeye birşey kazandırmayacağını idrak ettiler. Abdullah Gül cumhurbaşkanlığı seçiminden önce ve makamındaki ilk günlerinde aşırı ihtimam ve hassasiyet gösterdi. Reform hamlelerinin ilki, devleti bireyden değil bireyi devletten koruyan sivil anayasa olacak. Adalet ve eğitim reformlarıyla ademi merkeziyetçilik AK Parti iktidarının öncelikleri. AB hangi müzakere fasıllarını açarsa açsın Türkiye tam üyelik sürecindeki iddialı adımlarına yenilerini ekleyecek. Devlet ve din işlerini birbirinden ayırma ilkesine sadık bir AK Parti’nin, laikliğin temellerine dokunmadan din hürriyetini tesis etme şansı yüksektir. Bayan Gül’ün başörtüsü yakında Türkiye’nin gündeminden düşecek. Demokratik, siyasi istikrarı haiz ve ekonomik bakımdan başarılı bir Türkiye Ortadoğu’nun uzun vadede demokratikleştirilmesinde AB’nin en sağlam ortağı olacaktır. Ortadoğu’ya ulaşacak demokrasi dalgaları ancak Türkiye’nin suyuyla beslenebilir.”
|
/ BERLİN
05.09.2007
|
|
|
Yeni adlî yıl yarın başlıyor |
Yeni adli yıl, yarın Yargıtay’da düzenlenecek törenle açılacak. Törende, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, 2007-2008 adli yıl açılış konuşması yapacak. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok da törende konuşacak.
Yargıtay Başkanı Arslan ve beraberindekiler, öğleden sonra Anıtkabir’i ziyaret edecek. Anıtkabir ziyaretinin ardından Yargıtay’da düzenlenecek ayrı bir törenle yıl içinde emekli olan Yargıtay mensuplarına onur belgesi ve plaket verilecek. Yargıtay Başkanı Osman Arslan, akşam da Devlet Konukevi’nde resepsiyon verecek.
TÖRENE TEK, RESEPSİYONA
EŞLİ DAVETİYE
Yargıtay Başkanı Osman Arslan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yeni yargı yılı açılışı için davetiye götürdü. Gül, adli yıl açılış törenine şahsen, resepsiyona ise eşli çağrıldı. Gül resepsiyona eşiyle birlikte giderse Hayrünnisa Gül ilk kez “cumhurbaşkanı eşi” sıfatı ile resmi bir davete katılmış olacak.
Yargıtay bundan önceki yıllarda da açılış törenlerine eşsiz, resepsiyona ise eşli davetiye gönderiyordu. Yargıtay Başkanı Osman Arslan, törende son kez adli yıl açılış konuşmasını yapacak. Arslan, 2007 yılının Aralık ayında yaş haddinden emekliye ayrılacak.
ANAYASA MAHKEMESİ'NDE
SEÇİM SÜRECİ BAŞLIYOR
Adli Yıl’ın başlamasıyla birlikte Anayasa Mahkemesi Başkanlığı için seçim süreci başlayacak. Anayasa Mahkemesi yedek üyeleri Cafer Şat ve Fettah Oto tarafından Ankara İdare Mahkemesi’ne başkanlık seçimlerinde oy kullanmaları gerektiği yönünde dava açılmasından dolayı seçim yapılamamıştı. İdare Mahkemesi tarafından Anayasa Mahkemesi’ne gönderilen dava dosyası mahkeme tarafından 2’ye karşı 9 oyla red edilmişti.
|
/ ANKARA
05.09.2007
|
|
|
Talim Terbiye Kuruluna asker üye |
Millî Eğitim Bakanlığı, ders kitaplarında değiştirme yapacak komisyonlara Genelkurmay Başkanlığını da davet etti. İlgili komisyonda görev yapmak üzere bir irtibat yarbayı ve iki subay görevlendirildi.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, Talim Terbiye Kurulu (TTK) çalışanı bir öğretmenin, ders kitaplarında Atatürkçülük konularına eksik yer verildiği iddalarının ardından TTK Başkanlığı, kitapları incelemek üzere 9 öğretmenden oluşan bir komisyon kurmuştu. Komisyonun raporu doğrultusunda TTK Başkanı İrfan Erdoğan, değişiklikler için çalışma başlatılacağını açıklamıştı. Yapılan teknik hazırlıkların ardından Erdoğan, ilgili komisyonu oluşturdu. Komisyona, bakanlığın uzman alan öğretmenleri katıldı. Bakanlık komisyon için ayrıca, Genelkurmay’a da davetiye gönderdi. Daveti olumlu karşılayan Doktrin Komutanlığı ise komisyonda çalışmaları için 1 irtibat yarbayı ile 2 subay görevlendirdi.
|
/ ANKARA
05.09.2007
|
|
|
DTP'li milletvekilleri Tuğluk ile Ata'ya dokunulmazlık zırhı yetmedi |
Demokratik Toplum Partisi (DTP) milletvekilleri Aysel Tuğluk ve Ayla Akat Ata, bazı basın yayın kuruluşlarında yayınlanan haberlerden dolayı “yasa dışı örgüt propagandası yapmak” suçundan haklarında açılan dâvâ kapsamında yargılanmaya devam edecek.
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Aysel Tuğluk ve Ayla Akat Ata’nın avukatı Özcan Kılıç katıldı. Duruşmada, Aysel Tuğluk’un Ankara Ağır Ceza Mahkemesi tarafından talimatla savunmasının alındığı tutanağa geçirildi.
Duruşmada söz alan Cumhuriyet Savcısı Selim Berna Altay, Anayasa’nın “yasama dokunulmazlığı”nı düzenleyen 83. maddesinde yer alan ve 14. maddeye yapılan atıf karşısında dâvânın niteliğine göre sanıklar Tuğluk ile Ata yönünden yargılamanın devamına karar verilmesini, durumun da Meclis başkanlığına bildirilmesini istedi.
Mahkemeye heyeti de Diyarbakır’dan bağımsız milletvekili seçilen Aysel Tuğluk ile Batman’dan bağımsız olarak seçilen milletvekili Ayla Akat Ata hakkında açılan dâvâların niteliği gereği, bu sanıklar yönünden yargılamanın Anayasa’nın 14. maddesi gereğince devamına karar verdi.
Mahkeme, Anayasa’nın 83. maddesi gereğince de durumunun TBMM Başkanlığına bildirilmesine hükmetti.
|
/ İSTANBUL
05.09.2007
|
|
|
Babacan’ın gündemi yoğun |
Dışişleri Bakanlığına atanmasının ardından ilk yabancı konuğunu bugün ağırlayacak olan Ali Babacan’ın yeni sıfatıyla ilk yurt dışı ziyaretini bu hafta sonunda yapması bekleniyor.
Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Babacan, yurt dışından gelen ilk konuğu İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband ile görüşmelerinden sonra hafta sonunda Portekiz’e gidecek.
Babacan, Türkiye’yi AB ülkeleri dışişleri bakanlarının 7-8 Eylülde Portekiz’de yapılacak Gymnich tipi gayri resmi toplantısında temsil edecek. Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Babacan’ın toplantıların aday ülkelere açık olan ikinci gününe katılması bekleniyor.
Edinilen bilgiye göre, Babacan’ın bu ayın ortasında da Güneydoğu Avrupa ülkeleri dışişleri bakanları toplantısı için günübirlik ziyaret çerçevesinde Bulgaristan’a gitmesi öngörülüyor.
Babacan’ın, bu ziyaretlerinin ardından da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılmasının beklendiği BM Genel Kurul toplantıları için ABD’ye gitmesi öngörülüyor.
|
/ ANKARA
05.09.2007
|
|
|
Rekabet konusunda düzenleme şartı |
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Genel Sekreteri Adnan Yıldırım, AB’nin yayınladığı son raporda Türkiye’deki rekabet şartlarının eleştirildiğini, yeni hükümetin güven oylamasından sonra süratle rekabet konusunda gerekli düzenlemeleri yapması gerektiğini belirterek, ‘’AB’nin rekabet politikalarına uyum sağlamak, Türkiye için giriş kriterlerinden biridir’’ dedi.
AB Bilgi Köprüleri Programı çerçevesinde hazırlanan ‘’Türkiye’ye Köprü’’ Projesi çerçevesindeki ‘’AB Rekabet Politikaları’’ semineri İZTO Mücahit Büktaş Toplantı Salonu’nda yapıldı. Rekabet politikalarının dünyadaki durumunu yakından takip edilmesi gerektiğini belirten Yıldırım, AB’ye uyum çerçevesinde Türkiye’de de rekabet şartlarının masaya yatırmasının istendiğini söyledi. Türkiye’nin Gümrük Birliği’nden sonra rekabet konusunda çok sayıda çalışma yapıldığını, kanunlar çıkarıldığın, önemli olanın kanunların uygulamaya geçirilmesi olduğunu anlatan Yıldırım, şöyle dedi:
‘’AB, yayınladığı son raporunda Türkiye’de bazı alanlarda rekabetin yeterince oluşturulamadığını vurguladı. Yeni hükümetin önünde bekleyen en önemli konulardan birinin de rekabet konusunda yapılacak çalışmalardır. AB’nin rekabet politikalarına uyum sağlamak Türkiye için giriş kriterlerinden biridir. Rekabet konusundaki hukuki düzenlemeler en kısa sürede yapılmalıdır.’’
|
/ İZMİR
05.09.2007
|
|
|
Gençler dine yöneliyor |
Şanlıurfa’ya yeni atanan müftü Ramazan Tahiroğlu, gençlerin camilere olan ilgisinin sevindirici olduğunu belirterek, “Bu çok büyük bir mutluluk kaynağı, çünkü gençlerin dine olan ilgileri aileye, cemiyete ve bireysel ve toplumsal hayata yansıyor” diye konuştu.
Şanlıurfa’ya yeni atanan müftü Ramazan Tahiroğlu ile makamında görüştük. Şanlıurfa’ya Ankara Keçiören’den geldiğini belirten müftü Tahiroğlu, “Peygamberler diyarına atanmış olmaktan oldukça mutluyum ve Şanlıurfa’da bu mekânı şereflendirmiş bulunan peygamberlerin izleri bulunmaktadır. Bir mekâna peygamber gelmişse, o mekân o peygamberin ahlâkıyla ahlâklanmış demektir. Nitekim o peygamberlerin huyları burada ahlâka dönüşmüştür. İbrahim (as)’ın hususiyeti misafirperverlik olarak kendini göstermektedir” dedi.
Müftü Tahiroğlu, yeni atandığı şehirle ilgili şu görüşlere yer verdi: “Görebildiğim kadarıyla Şanlıurfa’da insanların camilere ve müftülüğümüze çok büyük ilgileri var. Özellikle camilerimize gençlerin ilgisi çok büyüktür. Günlük namazlarda camilerimizde gençler apayrı bir yekün oluşturuyor. Bu çok büyük bir mutluluk kaynağıdır. Çünkü gençlerin dine olan ilgileri aileye, cemiyete ve bireysel ve toplumsal hayata yansıyor. Burada genç nüfus ciddî bir potansiyel ama bir o kadar da bu potansiyelin camilerle ilgili olması sevindiricidir.”
Toplumun dinî konulardaki ihtiyaçlarına müftülüğün hizmetler sunduğunu belirten müftü; “Burada insanların dinî yönlerî çok kuvvetli. Maneviyatı güçlü bir iklim burada var. Ben de üç aylar içerisinde tayin oldum. Geldiğimde buradaki manevî atmosfer bizi de sardı. Müftülük olarak bu sıcaklığı ve tatlı atmosferi muhafaza etmeye çalışacağız” dedi.
Kendisine hediye edilen, Genç Yaklaşım Dergisi, Bizim Aile Dergisi, Köprü Dergisi ve Can Kardeş Dergisi ve Yeni Asya Neşriyatı kitaplarını da inceleyen müftü: “Yeni Asya deyince hemen akla birbirinden güzel kitaplar geliyor. Yeni Asya’yı bu yönüyle tebrikler etmek gerekiyor. Kültür hayatımıza çok büyük katkısı olan eserler yayınlıyor. Çok yönlü dergileri ve kitaplarıyla önemli bir boşluğu dolduruyor” dedi.
|
Oğuzhan GÜZEL
/ ŞANLIURFA
05.09.2007
|
|
|
Tatilciler dönüş yolunda |
Çukurova’nın bunaltıcı sıcağı sebebiyle Haziran ayı başlarında yayla ve sahillerdeki yazlıklara giden tatilciler, şehir merkezlerine dönmeye başladı. Yüksek nem oranı ve bunaltıcı sıcaklardan kaçan, başta yaylalar olmak üzere, sahil beldelerine giden vatandaşlar, okulların açılmasının yaklaşmasıyla birlikte şehir merkezlerine dönmeye başladı.
Yaz aylarında, yörede serinliği ile bilinen Belemedik, Asar, Fındıklı Köyü, Armutoğlu, Akçatekir, Bürücek, Kızıldağ ve Horzum gibi yaylaların nüfusu 10 binlere ulaşırken, dönüşe başlanmasıyla birlikte buralarda yavaş yavaş kış sessizliği yaşanıyor. Tatilini sahil kıyısında değerlendirmek ve denize girerek serinlemeyi isteyenlerin başlıca tercihi olan Mersin’in Erdemli, Kızkalesi, Silifke gibi yörelerde ise yaşanan yoğunluk giderek azalmaya başladı. Tatilcilerin gitmeye başlamasıyla birlikte müşteri potansiyeli azalan otel ve pansiyon yöneticileri ise oda ücretlerinde yüzde 40’lara varan oranlarda indirime gidiyor.
İŞ TEMPOSU BAŞLADI
Yaz tatilini gittikleri yaylalarda tabiatla baş başa geçiren, sahillerde ise bir yılın yorgunluğunu deniz, kum ve güneşle üzerinden atan tatilciler, dönüş sonrası ise yeniden şehrin yoğunluğu ve iş temposu ile baş başa kalıyorlar. Yaz ayı boyunca adeta bir ‘’hayalet şehri’’ andıran Adana’da, yoğun dönüşün trafikten alış veriş merkezlerine kadar her alanda canlılık getirmesi, ‘’terk edilmiş şehir’’ izlenimini de ortadan kaldırdı. Dönüşle birlikte okul ve Ramazan hazırlıklarına başlayan aileler, yaz boyunca müşteriye hasret kalan esnafın da yüzünü güldürdü. Satışları, sahil kıyıları ve yaylalara göçle yüzde 50’ye varan oranlarda düşen şehir esnafının, dönüşle birlikte rahat bir nefes aldığı gözleniyor.
|
/ ADANA
05.09.2007
|
|
|
Denizlili depreme ilgisiz |
Jeoloji Mühendisleri Odası Denizli Şubesi’nin düzenlediği ankete katılanların çoğunluğunun, deprem konusunda yetersiz bilgiye sahip olduğu belirlendi.
Oda tarafından 17 Ağustos Marmara depreminin yıldönümünde Delikliçınar Meydanı’na kurulan stantta 500 kişi üzerinde yapılan 9 soruluk deprem anketinin sonuçları açıklandı. Oda Şube Başkanı Özer Tunçtürk, düzenlediği basın toplantısında ankete katılanların yüzde 56’sının Denizli’nin birinci derece deprem kuşağında olduğunu bildiğini belirtti. Deneklerin yüzde 29’unun evinin zemin etüdünü yaptırdığı, yüzde 35’inin yaptırmadığını, yüzde 36’sınınsa konu hakkında bilgi sahibi olmadığı ortaya çıktı.
Ankete göre Denizlililerin yüzde 25’i, evindeki eşyaları deprem anında yıkılmaması için sabitlemiş, yüzde 70’i bildiği halde sabitlememiş, yüzde 5’inin konu hakkında bilgisi yok. Deneklerin yüzde 20’si evinde deprem çantası bulundurduğunu, yüzde 78’i bulundurmadığını, yüzde 2’si deprem çantası hakkında bilgi sahibi olmadığını söyledi.
Denizli halkının deprem konusunda ne kadar hazırlıklı ve bilgili olduğunu belirlemek için anket düzenlediklerini belirten Şube Başkanı Tunçtürk,anket sonuçlarına göre Denizli’de yaşayanların deprem konusunda bilgisiz olduğunun bir kere daha ortaya çıktığını, geçen yıldan bu yana depremle ilgili çalışmalardan sonra bir arpa boyu yol dahi alınamadığını vurguladı.
|
/ DENİZLİ
05.09.2007
|
|
|
Deprem Dede’den hastane uyarısı |
Türk Kızılayı Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, İstanbul’da muhtemel bir depreme, hastanelerin hazır olmadığını, afet sonrasında bunun ciddi sağlık sorunlarının yaşanmasına sebep olabileceğini öne sürdü.
İstanbul’daki hastanelerin çoğunun beklenen depreme hazır olmadığını iddia eden Işıkara, “Şu anda depreme dayanıklı çok az sayıda hastane yapıldı” dedi. Hastane binalarının yıkılmamış olmasının, hastanenin kullanılabilir durumda olacağı anlamına gelmediğini de vurgulayan Işıkara, bütün tıbbi cihazların ve malzemelerin depremden zarar görmeyecek şekilde sabitlenmesi uygulamasının getirilmesi gerektiğini vurguladı.
İstanbul Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ise, İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında, Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerin depreme karşı güçlendirmesi için çalışmalar yapıldığını kaydettiler.
|
/ ANKARA
05.09.2007
|
|
|
Doktor balıklara ziyaretçi akını |
SİVAS - Sivas’ın Kangal ilçesinde 1917 yılında sazlık haldeyken, ayağında yara olan bir çobanın tesadüfen tedavi olması ile keşfedilen Kangal Balıklı Kaplıcaları’ndaki balıklar, başta sedef hastalığı olmak üzere romatizmal hastalıklar, deri, sinir ve böbrek hastalıkları ile ilgili tedavi arayan yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri oluyor.
Sivas’a 98, Kangal ilçe merkezine 13 kilometre uzaklıktaki Kangal Balıklı Kaplıcaları’na, her yıl tedavi ve gezi amaçlı çok sayıda yerli ve yabancı turist geliyor.
Özellikle sedef hastalığına ve diğer cilt hastalıklarına iyi geldiğine inanılan ve ‘’doktor balıklar’’ olarak adlandırılan balıklarıyla sağlık turizmi açısından önemli bir merkez olan kaplıcalar, şifa arayan kişilerin vazgeçemediği mekanlar arasında yer alıyor. Başka bir tabiî ortamda yetiştirilmeleri ve üretilmelerinin mümkün olmadığı belirtilen balıkların bulunduğu kaplıcalar, özellikle sağlık turizmi açısından tercih edilirken, gezi amaçlı gelen turistleri de ağırlıyor. Dişleri olmayan bu balıkların, 36-37 derece sıcaklıktaki suyun yumuşatmış olduğu kabarık yara kabuklarını dudak hareketleriyle acıtmadan ve kanatmadan kopararak cildi pürüzsüz hale gelinceye kadar temizlediğini anlatan yetkililer, hastaların tedaviden olumlu sonuç alması için 3 hafta (21 gün) süresince günde 2 seans şeklinde 4’er saat havuza girmesi ve toplam 8 saat suda kalması gerektiğini kaydettiler.
|
/ SİVAS
05.09.2007
|
|
|
Çocuklar, tatil dönüşü okulda zorluk çekebilir |
Uzun bir yaz tatilinin ardından yeniden okula dönmenin çocuk için zor gelebileceğine dikkat çeken uzmanlar, çocuğun yaz boyunca yaptığı faaliyetlerle okul arasında köprü kurmasının yararlı olduğunu söylüyor.
Kitap okuyan bir çocuğa okuduklarının okulda ev ödevleri konusunda kendisine yardımcı olacağının hatırlatılması gerektiğini vurgulayan uzmanlar uyarıyor: “Okula geri dönüş konusunda her çocuğun tepkisi farklı olmakla birlikte, gerilim yaşayan çocuklara yardımcı olmak ve okula geçişi kolaylaştırmak için yapabileceğiniz tek şey öncelikle çocuğunuzun kaygılarının sebebini belirlemektir.”
Sosyal Hizmet Uzmanı Avukat Ahmet Köse, yeni bir sınıfın yeni bir zorluk anlamına geldiğini, çocukların dersleri başaramama korkusu karşısında savunma amaçlı saldırganlık gösterebildiğini kaydetti.
Köse şöyle devam etti; “Organize olmak ve güven verici rutinler oluşturmak çocuğun kendini ehil hissetmesi açısından önemli katkılar sağlayabilir. Yeni bir okul ya da sınıf arkadaşı bulma konusunda endişeler duymasına neden olabilir. Okul dışı faaliyetler ya da hobilerin başka çocuklarla konuşma başlatması ve kendi olağan çevresi dışındaki çocuklarla tanışma fırsatı sağlaması açısından yararlı olabilir. Ayrıca geçmişte başarıyla atlattığı zor durumlar hakkında konuşmanız da özgüvenini destekleyecektir. Her çocuğun okula yeniden başlama konusunda kendine has bir tepki vermesi normaldir. Bu durum sizde çocuğunuzun hayatına kendi deneyimlerinizi tatbik etme eğilimi oluşturabilir. Kendi deneyimlerinizi hatırlamanız konuya ilişkin anlayışınızı derinleştirebilir. Çocuğunuzu dinleyin ve ona cesaret verin; ancak iyi niyet ve hatıralarınızla onun kaygılarını şiddetlendirmekten kaçının. Sonuç olarak, her zaman için işinize yarayacak en önemli şey çocuğunuzu tanımak olacaktır. Anne-babaların çoğu da çocuğunu gayet iyi tanır. Durumu gözleyin, ancak her şeyi doğru açıdan ele almaya ve büyütmemeye gayret edin. Çocukların çoğu yazdan sohbahara girerken okula dönüş gerilimlerini aşmış olacaktır.”
|
/ BURSA
05.09.2007
|
|
|
İsveç gazetesine İsveçli tepkisi |
Antalya’nın Alanya ilçesinde yaşayan turistler, İsveç’te yayınlanan bir gazetede Hz. Muhammed’e hakaret içeren karikatürler yayınlamasına tepki gösterdi.
Danimarka’da yaşanan aynı olayın hâlâ unutulmadığına dikkat çeken İsveçli turistler, “Bu olay Müslüman âlemine yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Müslüman âleminden özür dilenmelidir” dedi.
Dört yıldır Alanya’da yaşayan İsveçli Anja Lothberg (28), İsveç’in Nerikes Allehanda gazetesinin 19 Ağustos’ta Hz. Muhammed’i köpek gibi tasvir eden karikatürler yayımladığını duyunca çok şaşırdığını söyledi. “Türkiye’de diğer dinlere nasıl saygı gösteriliyorsa İsveç’te de insanlar bu konuda hassas olmalıdır” diyen Lothberg, karikatürü yayımlanayan kişinin işine son verilmesi gerektiğini ifade etti. Lothberg, karikatür olayının ardından Türklerin yüzüne bakamaz hale geldiğini ve utanç duyduğunu söyledi. Emekli olduktan sonra Alanya’ya yerleşen Sigbritt Stahre (49) de karikatürü çizen kişinin cezalandırılması gerektiği görüşünde. Hangi dinden olursa olsun herkesin inancına ve liderine saygılı olunması gerektiğinin altını çizen Stahre, özür dilenmemesinin iki ülke arasındaki ilişkileri zorlaştırabileceğini aktardı.
Haberi internetten okuduğunu anlatan Anders Nilsson (34) ise Danimarka’daki krizden sonra aynı olayın İsveç’te de patlak vermesinin üzücü olduğunu ifade etti. Böyle bir karikatürün yayımlanmasının Türkleri ve İslâm dinini tam olarak tanımamaktan kaynaklandığını belirten Nilsson, “Nerikes Allehanda Gazetesi’nin İslâm âleminden özür dilemesi gerekiyor. Çünkü İslam dini barış dinidir. Dini ve peygamberlerini tanımadan bu tür şeylerin ortaya atılması çok çirkin” dedi.
|
/ ANTALYA
05.09.2007
|
|
|
Kızılay’ın Ramazan hedefi 50 bin aile |
Türk Kızılayı Türkiye genelindeki 654 şubesi ile Ramazan ayında dağıtılacak gıda yardımları hazırlıklarına başladı.
Buna göre, şubeler kendi bölgelerindeki muhtarlıklarla işbirliği yaparak ihtiyaç sahiplerini belirleyecek ve vatandaşların bağışlarıyla ihtiyaç sahiplerine gıda yardımı yapılacak.
Yardım yapmak isteyenler, ayrıca Türk Kızılayı’nın www.kizilay.org.tr internet adresi üzerinden 40 YTL karşılığında 4 kişilik bir ailenin 1 aylık ihtiyaçlarının karşılanması için hazırlanan Ramazan kolilerinden bağışta bulunabilecekler.
Ramazan ayında yardımlar için bazı özel kuruluşlarla anlaşmalar da başlatan Türk Kızılayı, yürüteceği kampanyalarla Ramazan ayı boyunca 50 bin aileye Ramazan yardımı yapmayı planlıyor. Ramazan ayı boyunca ayrıca Türkiye genelindeki bazı illerde bulunan Kızılay’a ait aşevlerinde iftar ve sahur yemekleri de dağıtılacak.
|
/ ANKARA
05.09.2007
|
|
|
İstanbul’da 3 gün toplu taşıma ücretsiz |
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, yaklaşık 2.5 milyon öğrencinin dersbaşı yapacağı 17 Eylül Pazartesi gününden itibaren 3 gün; sabah 4, akşam da 4 saat olmak üzere toplam 8 saat toplu taşıma araçlarını ücretsiz olacağını söyledi.
Topbaş, Saraçhane'deki başkanlık binasında düzenlediği basın toplantısında, 2007-2008 eğitim öğretim yılının başlaması öncesinde İstanbul ulaşımında alınan tedbirleri açıkladı. Topbaş, 17-18 ve 19 Eylül 2007 tarihlerinde sabah 06.00-10.00, akşam da 16.00-20.00 saatleri arasında; İETT, metro, özel halk otobüsleri, vapurlar, deniz motorları ve hafif metronun ücretsiz olacağını belirtti. Kadir Topbaş, yine okulların açıldığı haftanın ilk 3 günü, yanında velisi olan ya da olmayan öğrenciler için ticari taksilerin yüzde 50 indirimle çalışacağını ifade etti.
Okuların açıldığı ilk gün İstanbulluların özel araçları yerine toplu taşıma araçlarını tercih etmesini isteyen Topbaş, okulların açıldığı haftanın ilk 3 günü, yanında velisi olan ya da olmayan öğrenciler için ticari taksilerin yüzde 50 indirimle çalışacağını ifade etti. Topbaş ayrıca, okulların açıldığı haftanın ilk 3 günü İstanbul’da yol ve kavşak çalışmasının yapılmayacağını söyledi. Bu yıl da memurların okulların açıldığı ilk hafta mesaileriyle ilgili değişiklik yapıldığını belirten Topbaş, 'Okulların açıldığı hafta memurlar mesaiye saat 09.00'da başlayacak. Bu da bir rahatlık getirecektir'' dedi.
|
/ İSTANBUL
05.09.2007
|
|
|
Özarslan, yılın belediye başkanı seçildi |
Şehir ve Başkan Dergisi tarafından yapılan ‘Yılın Belediye Başkanları’ belirlenmesinde Amasya Belediye Başkanı İsmet Özarslan “Yılın Belediye Başkanı” seçildi.
Dergi Genel Koordinatörü Gürol Tulunay, Kent Ödülleri’nin Türkiye’de bu yıl beşinci kez verildiğini söyledi. Derginin sekiz yıldır yerel yönetimlerin sesi olduğunu ve Türkiye’de ilk kez Kent Ödülleri’ni oluşturup başarılı belediye başkanlarını ödüllendirdiğini vurgulayan Tulunay, şöyle konuştu: “Türkiye genelinde başarılı belediye başkanlarını oylamamıza katarak seçen gazeteci arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. 2037 gazeteci arkadaşımız oy kullanarak Türkiye genelinde yılın belediye başkanlarını belirledi. Amasya Belediye Başkanı İsmet Özarslan, yapılan değerlendirmelerde Yılın Belediye Başkanı seçildi. Amasya Belediye Başkanı ile birlikte Aydın, Ordu, Muğla belediye başkanları da bu ödüle lâyık görüldü.”
Türkiye’de 3 bin 226 belediye başkanının görev yaptığını hatırlatan Tulunay, bu belediye başkanlarından 38’inin gazeteciler tarafından yapılan oylama sonucunda ödüle lâyık görüldüğünü ifade etti. “Kent Ödülleri” 7 Eylül 2007 Cuma günü saat 14.00’te İzmir Bayraklı’da Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenecek törenle verilecek.
|
/ AMASYA
05.09.2007
|
|
|
Habur'da kolera tedbiri |
Irak’ın kuzeyinde kolera hastalığının görüldüğü yönündeki haberlerin basında yer alması üzerine Habur Sınır Kapısı’nda önlem alındı.
Şırnak Sağlık İl Müdürlüğü’nce Silopi ilçesi yakınlarındaki Habur Sınır Kapısı’nda yeterli sayıda doktor ve sağlık memuru görevlendirildi. Oluşturulan sağlık ekibinin, kolera hastalığına karşı Irak’tan Türkiye’ye giriş yapan herkesi sağlık kontrolünden geçirdiği bildirildi. Bu arada, muhtemel kolera vakalarına karşı, başta Şırnak olmak üzere Silopi ve Cizre ilçelerindeki devlet hastanelerinde de geniş önlemler alındığı öğrenildi.
Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, kolera vakalarına karşı gerekli alt yapı önlemlerinin en üst düzeyde alındığını bildirdiler.
|
/ DİYARBAKIR
05.09.2007
|
|
|
Balkanların en hızlı postacısı belli oluyor |
PTT Genel Müdürlüğü, “36. Balkan Ülkeleri Posta Dağıtıcıları Yürüyüş Yarışması”nın 06-09 Eylül tarihleri arasında Karadağ’da yapılacağını bildirdi.
PTT Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, 06-09 Eylül tahirleri arasında yapılacak yarışmaya Türkiye’den 5 erkek ve 3 bayan sporcu katılıyor. Karadağ’a gidecek kafile 5 Eylül günü yola çıkacak.
Her yıl geleneksel olarak yapılan yarışmaya Türkiye 1981 yılından beri katılıyor. Şu ana kadar yapılan yarışmada elde edilen başarılar da mevcut. Açıklamada, “Yıllardır Balkanların en hızlı yürüyen postacısı unvanını taşıyan ve geçen yıl Sırbistan’da yapılan yarışmada başarılı sonuçlar elde eden posta dağıtıcılarımızdan bu yıl da büyük başarılar bekliyoruz” dendi. Sporcu kafilesi 10 Eylül’de Türkiye’de olacak.
|
/ ANKARA
05.09.2007
|
|
|
Kocaeli'de şarbon hastalığı |
Kocaeli’nin Gebze ilçesi Dilovası beldesinde bir mahalle şarbon hastalığı olduğu şüphesiyle geçici olarak karantinaya alındığı ve hayvanların aşılandığı bildirildi.
Kocaeli Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, Dilovası beldesi Turgut Özal Mahallesi’nde şarbon hastalığı şüphesiyle mahallenin geçici olarak karantinaya alındığı, fenni ve idari bütün tedbirlerin alınarak bölgedeki hayvanların aşılandığı belirtildi. Sağlık ekiplerinin de mahallede gerekli muayene ve sağlık taraması yaptığı ifade edilen açıklamada, iki vatandaşa deri şarbonu teşhisi konulduğu ve tedavilerine başlandığı kaydedildi.
|
/ KOCAELİ
05.09.2007
|
|
|
|