Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 22 Ağustos 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Erdoğan: Cumhurbaşkanı sembolik olacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Bugün bazı açıklamalar geldi, bizim cumhurbaşkanını halka seçtirme noktasında çark ettiğimiz noktasında. Biz çark etmiş değiliz, aynı noktadayız. 21 Ekim’de cumhurbaşkanını halkın seçimine yönelik referandum yapacağız. Cumhurbaşkanını bundan sonra halkın seçmesini istiyoruz’’ dedi.

Erdoğan, Kanal D’de canlı olarak yayınlanan ‘’Arena Özel’’ programında Gazeteci Uğur Dündar’ın gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Erdoğan bir soru üzerine Cumhurbaşkanının yetkilerinin daraltılmasının da gündemlerinde olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan, ş unları söyledi:’’Bizim bu konuda hiçbir şüphemiz yok. Bugün bazı açıklamalar geldi, bizim cumhurbaşkanını halka seçtirme noktasında çark ettiğimiz noktasında. Biz çark etmiş değiliz, aynı noktadayız. Ama bu parlamentonun ilk görevi cumhurbaşkanını seçmektir. Onun için şu anda cumhurbaşkanı seçimi yapılıyor. 21 Ekim’de Cumhurbaşkanını halkın seçimine yönelik referandum yapacağız. Bundan kaçmadık ki. Bu referandumda da herkes tavrımızı görecek. Cumhurbaşkanını bundan sonra halkın seçmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanlığında 5 5 formülünü savunuyoruz. Milletvekilliği süresinin 4 yıla indirilmesini savunuyoruz. Yeni anayasa içinde Cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtlama da var. Ve orada ciddi manada Cumhurbaşkanının yetkileri kısıtlanıyor. Biz istiyoruz ki, halka gidelim. Bu yapıldığı anda bu iş bitirilmiş olsun.’’

Erdoğan, konuşmasında cumhurbaşkanlığı seçimine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Diyelim ki, Abdullah Bey cumhurbaşkanı seçildi. Tüm teşkilatıma söylüyorum; Abdullah Bey cumhurbaşkanı seçildiği anda bizimle irtibatı bitmiştir. O andan itibaren Abdullah Bey, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanıdır.”

/ ANKARA

22.08.2007


 

Darbe, ipleri kopartır

Seçim sonuçları ve Abdullah Gül’ün adaylığı Almanya’da düzenlenen bir panelde tartışıldı. “Türkiye’deki Seçim Sonuçları ve Avrupa Perspektiflerine Etkileri” konulu panelde konuşan AP İkinci Başkanı Ingo Friedrich, Türkiye’de son günlerde bazı kesimlerce “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olursa rejim sorunu yaşanır” şeklinde tartışmalar olduğunu savunarak, bu tartışmaların Türkiye’nin AB sürecini olumsuz yönde etkileyebileceğini ileri sürdü. Friedrich, “Muhtemel bir rejim sorununda AB, Türkiye ile olan bütün ilişkilerini durdurur ve bir daha da başlatmaz. Böyle bir durumun olması da beklenemez”’ diye konuştu.

Avrupa Parlamentosu İkinci Başkanı Ingo Friedrich, ‘’Olası bir rejim sorununda AB, Türkiye ile olan bütün ilişkilerini durdurur ve bir daha da başlatmaz’’ dedi.

Türkiye’deki seçim sonuçları ve Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adaylığı Almanya’da düzenlenen panelde tartışıldı. Nürnberg Basın Kulübü tarafından düzenlenen ‘’Türkiye’deki Seçim Sonuçları ve Avrupa Perspektiflerine Etkileri’’ konulu panelde konuşan Avrupa Parlamentosu İkinci Başkanı ve Orta Frankonya Eyaleti Milletvekili Ingo Friedrich, Türkiye’de son günlerde bazı kesimlerce ‘’Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olursa rejim sorunu yaşanır’’ şeklinde tartışmalar olduğunu savunarak, bu tartışmaların Türkiye’nin AB sürecini olumsuz yönde etkileyebileceğini ileri sürdü.

Seçimlerde sandıktan çıkan sonucun Türkiye’nin AB’ye girme şansını olumlu ya da olumsuz etkilemediğini belirten Friedrich, Türkiye’nin birliğe tam üyeliği için erken olduğunu söyledi.

Friedrich, ‘’Olası bir rejim sorununda AB, Türkiye ile olan bütün ilişkilerini durdurur ve bir daha da başlatmaz. Böyle bir durumun olması da beklenemez’’ diye konuştu. Türkiye’nin son yıllarda yaptığı reformların ve ekonomik istikrarın göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkati çeken Ingo Friedrich, Türkiye’nin AB üyeliğine ise olumlu bakmadığını belirtti.

ABDULLAH GÜL’ÜN

CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI

Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Bavyera Eyaleti Milletvekili Angelika Weikert da Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adaylığını ve Almanya’daki yansımalarını değerlendirdi. Weikert, ‘’Seçim sonucunda şu anlaşıldı ki Türk halkı Abdullah Gül’ü istiyor’’ dedi. Abdullah Gül’ün elit bir kesimden gelmediğini belirten Weikert, ‘’Türkiye’de Gül, uzun süreden sonra ilk defa elit kesimi değil, Anadolu’yu temsil eden biri olarak Türk halkının karşısına çıktı. Türk halkı kendinden birini cumhurbaşkanı olarak görmek istiyor ‘’ şeklinde konuştu.

Türkiye’nin AB’ye girmesini yürekten istediklerini de vurgulayan Weikert, şöyle devam etti: “AB, dini bir birlik olmadığı için müzakereler sonunda Türkiye’yi almalı. Türkiye, İslâm ülkeleriyle aramızda bir köprü olabilir. Vatikan bile Türkiye’nin Avrupalı olduğunu kabul ediyor. Bazı ayak oyunlarıyla ve ağız değiştirmelerle Türkiye’nin AB’ye girmesinin engellenmek istenmesi doğru bir davranış değil. AB Türkiye’yi hazmedecek bir hâle gelmeli. Müzakereler başladıktan sonra hâlâ (Türkiye AB’ye girsin mi, girmesin mi?) diye tartışmak etik değil.’’

TÜRKİYE, EKONOMİK OLARAK AB’YE GİRDİ

Orta Frankonya Türk-Alman İş Adamları Derneği Başkanı Orhan Kocagöz, Türkiye’nin ekonomik olarak AB’ye girdiğini, Almanya’nın kuzeyinde yaşayan Türk iş adamları olarak yılda 1 milyon avroluk ticaret hacmi geliştirdiklerini anlattı. Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni de, ‘’Demokratik ortamdaki en kritik seçimde Türk halkı, yönünü batıya dönen bir partiyi yeniden büyük bir çoğunlukla iktidara getirmiştir. AB karşıtı politikalar izleyen partiler halktan gerekli desteği bulamamışlardır’’ dedi.

Türkiye’nin gerçekleşen reformlarla ve ekonomik büyümesiyle bölgede dikkati çeken bir ülke haline geldiğini vurgulayan Yeni, ‘’Modern Türkiye, onuruyla Avrupa Birliği’ne girmek istiyor. Bu konuda atması gereken bütün adımları attı. Geriye AB’nin sözünde durması kaldı. Türk gazeteciler olarak bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz’’ diye konuştu.

/ NÜRNBERG

22.08.2007


 

Genelkurmay: Gül'le pazarlık yapılmadı

Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, ‘’Genelkurmay Başkanı’nın cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle ilgili olarak bazı politikacılarla görüştüğü ve aralarında anlaşmaya vardıkları gibi tamamen hayal mahsulü haberlerle kamuoyu yanıltılmaya çalışılmaktadır’’ denildi.

Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan basın açıklamasında, son günlerde bazı basın ve yayın organlarında; Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kaynaklı olduğu ima edilen ve iç politika malzemesi yapılmak istenen, gerçek dışı haber ve yorumlara yer verildiği belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bilindiği üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri ihtiyaç duyduğunda görüşlerini açık bir biçimde ve aracısız olarak kamuoyuyla paylaşmaktadır. Yayımlanan haberde iddia edildiği gibi, herhangi bir kişi veya kurumla tesis edilen üstü kapalı ilişkilerle bu tür haberlerin iletilmesi, Genelkurmay Başkanlığının çalışma yöntemleri içerisinde bulunmamaktadır. Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri adına görüş beyan etme yetkisi Sayın Genelkurmay Başkanı’nda olup, bu yetkiyi gerektiğinde Genelkurmay 2’nci Başkanı ve Genelkurmay Genel Sekreteri’ne verdiği bilinmektedir. Benzer şekilde, Genelkurmay Başkanı’nın Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle ilgili olarak bazı politikacılarla görüştüğü ve aralarında anlaşmaya vardıkları gibi tamamen hayal mahsulü haberlerle kamuoyu yanıltılmaya çalışılmaktadır. Genelkurmay Başkanı’nın gizli bir programı olmayıp, tüm görüşmelerini devletin kurumları arasındaki yerleşik usullere göre yapmaktadır. Vazifesi Anayasa ve ilgili yasalarla belirlenmiş olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin, hiçbir kişi veya kurumla herhangi bir konuda pazarlık yapması söz konusu değildir. Bu bakımdan, bahse konu haberler yanlış değil; yalandır.’’

/ ANKARA

22.08.2007


 

Sezer’li son MGK toplandı

Millî Güvenlik Kurulu (MGK), Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığında Çankaya Köşkü’nde toplandı.

MGK’nın 2 ayda bir yapılan olağan toplantısı saat 13.30’da başladı. Toplantıda, iç ve dış gelişmeler değerlendirildi. Emekliye ayrılacak Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert toplantıya son defa katıldı. Oramiral Karahanoğlu 24 Ağustos Cuma günü Oramiral Muzaffer Metin Ataç’a, Orgeneral Cömert ise 23 Ağustos Perşembe günü Orgeneral Aydoğan Babaoğlu’na komutanlık görevlerini devredecekler. Bu arada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplantı öncesinde, MGK üyesi bakanlarla Başbakanlık Resmî Konutu’nda bir araya geldi.

/ ANKARA

22.08.2007


 

Toptan: Milletin hukukunu Mecliste koruyacağız

TBMM Başkanlık Divanı, Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın başkanlığında 23. Dönemin ilk toplantısını yaptı. Toptan, toplantının başında yaptığı konuşmada, milletin hukukunu Meclisin hür kürsüsüne taşıyacaklarını belirterek, ‘’Umuyorum ve diliyorum ki bu dönem (23. Dönem), gelecek kuşaklar tarafından minnetle ve şükranla anılacak bir dönem olacak’’ dedi.

TBMM Başkanlık Divanı, Köksal Toptan’ın başkanlığında 23. Dönemin ilk toplantısını yaptı. Toptan, toplantının başında yaptığı konuşmada, 22 Temmuz seçimlerinin Türk demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu ifade ederek, bu seçimlere çok yüksek oranda katılım gerçekleştiğini ve Meclisteki temsil oranının da çok yüksek olduğunu söyledi. Anayasanın öngördüğü ‘’temsilde adalet’’ ve ‘’istikrar’’ ilkelerinin 22 Temmuz seçimleriyle gerçekleştiğini belirten Toptan, bu durumun, 23. Dönem Meclisinin hem işini kolaylaştırdığını hem de sorumluluğunu artırdığını anlattı.

TBMM’nin, zorlukları alt ederek, yüksek temsil gücünden de yararlanarak, milletinin beklediği en güzel kararları alacağını, en güzel yasaları çıkaracağını bildiren Toptan, AB sürecinde eksik kalan reformların da hızla gerçekleştirileceğini söyledi. Meclisin saygınlığının artırılması için de kararlar alacaklarını ve çalışacaklarını ifade eden Toptan, ‘’Umuyorum ve diliyorum ki bu dönem (23. Dönem), gelecek kuşaklar tarafından minnetle ve şükranla anılacak bir dönem olacak. Titizlikle çalışacağız. Milletin hukukunu, Meclisin hür kürsüsüne taşıyacağız. Birbirimizi incitmemeye özen göstereceğiz. Birbirimizi anlamaya, sevmeye mecbur bir milletiz’’ diye konuştu.

/ ANKARA

22.08.2007


 

Gül ‘insan haklarını’ unuttu

Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün adaylık sürecinde aralarında işçi, memur, işveren sendikaları, iş adamları örgütlerinin de bulunduğu bir çok STK’yı gezmesine karşılık insan hakları kuruluşlarıyla görüşmemesine bir anlam verilemedi. Konuyu Yeni Asya’ya değerlendiren insan hakları savunucuları, Gül’e kırgın olduklarını ifade ettiler.

İHTİYAÇ HİSSETMEDİLER Mİ?

MAZLUMDER Genel Başkanı Halit Çelik:

Şu ana kadar bizimle irtibata geçmediler. “STK’larla görüşüyoruz” dediklerine göre bunların içinde en önemli yer insan hakları kuruluşlarına aittir. Ama buna ihtiyaç hissetmediklerine göre onlara sormak lazım. Odalar, borsalar tam anlamıyla STK bile sayılmaz. Çünkü bunların çoğu yasal olarak zorunlu kuruluşlardır. STK, hükümetten bağımsız, insanların kendiliğinden oluşturdukları, bütçesini kendilerinin karşıladığı, hiçbir zorlama ve yasal zorunluluğa gerek kalmadan oluşan kuruluşlardır. Bu anlamda ne barolar, ne odalar, ne borsalar bize göre STK sayılmaz.

İNSAN HAKLARI GÜNDEMDE YOK

TİHV Başkanı Yavuz Önen:

Bu ana kadar bizimle görüşmek için bir talep gelmedi. İnsan hakları gündemde yok. Bunu AB’ye endeksli bir olay olarak algıladılar ne yazık ki. Her ne kadar, “Avrupa istiyor diye değil halkımız istiyor diye biz demokratikleşiyoruz” dedilerse de bu gerçeği yansıtmadı. Göstermelik insan hakları danışma kurulları kurdular. Ondan sonra hem onlar durdu hem de bizimle ilişkileri sıfırladırlar. “TCK 301’de de sivil topluma danışıyoruz” diyorlar ama bizim haberimiz olmuyor ya da biz dahil olmuyoruz oraya. Abdullah Gül’ün görüştükleri arasında şimdiye kadar biz yokuz bundan sonra vakti olur mu bilmiyorum.

HÜKÜMET, İNSAN HAKLARINA MESAFELİ

İHD Genel Başkanı Reyhan Yalçındağ:

Bizimle herhangi bir görüşme talepleri olmadı. Hükümetin 5 yıl önceki tutumu şimdikinden çok ileriydi. Şimdi geri noktadalar. İlk zamanlarda Başbakan Erdoğan veya Abdullah Gül’le görüşebiliyorduk. Sonradan bu tutumlarından vazgeçtiler. Şu anda da insan hakları STK’larına mesafeli duruyorlar. Türkiye’de STK’dan anladığımız sermaye örgüleri değildir. Tabiî ki TÜSİAD ve MÜSAİD’la da görüşsünler ama bu ülkenin insan hakları alanında mücadelesi olan örgütler var. Yok saymalarını geri bir tutum olarak değerlendiriyoruz. İnsan hakları gündemlerinde yok mu sormak lazım. Bu kadar sancılı bir süreçten geçiliyor. AB uyum süreci çok geriledi. O yüzden de iyi bir durumda değil. Görüşmek isteriz. Diyalogdan yanayız. Kendisine söyleyeceklerimiz var.

GÜL’ÜN GÖRÜŞTÜĞÜ STK’LAR

14 Ağustos’ta adaylığını açıklayan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, siyasi partilerin yanında bir çok sivil toplum kuruluşuyla da görüştü. Gül’ün ziyaret ettiği STK’lar şunlar: Türk-İş, Hak-İş, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), TÜSİAD, MÜSİAD, MEMURSEN, KAMU-SEN, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), KESK, Türkiye Barolar Birliği (TBB).

Kemal BENEK / ANKARA

22.08.2007


 

Katsayı engeli AB kriterlerine aykırı

Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Sekreteri Lokman Erdoğan, meslek liseliye katsayı engelinin Kopenhag Deklarasyonu’na aykırı olduğunu belirtti.

Lokman Erdoğan, yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’ne (AB) üye devletlerin eğitim bakanları, aday ülkeler, EA ve Avrupa Sosyal Ortakları, Kasım 2002 tarihinde Kopenhag’da Mesleki Eğitim ve Öğretim alanında işbirliği gerçekleştirilmesi yönünde anlaşmaya vardıklarını söyledi. 2002 Kopenhag Deklarasyonu’nda ise mesleki eğitim ve öğretimin uygulanması, kalitesi ve çekiciliğinin arttırılmasına ilişkin bir strateji geliştirildiğini hatırlatan Erdoğan, “Fakat AB’ye giriş yolundaki Türkiye’de mesleki ve teknik ortaöğretim okulları mezunları üniversiteye girişte hala sınırlamalar ile karşılaşmaktadırlar” dedi.

1973 tarihinde kabul edilen 1739 No’lu Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 8. maddesinde “Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkân eşitliği sağlanır” hükümleri bulunmasına rağmen, Türkiye’de meslek lisesi mezunlarına karşı bilinçli, kasıtlı ve sistemli bir şekilde ideolojik ayrımcılık uygulandığını vurgulayan Erdoğan, üniversiteye girişte meslek lisesi mezunlarının önüne katsayı engeli konarak, kendi uzmanlık alanlarının devamı niteliğindeki mühendislik bölümlerine bile devam edebilmeleri engellendiğini vurguladı.

Erdoğan, üniversiteye girişte, meslek lisesi mezunları aleyhindeki bu farklı katsayı uygulamasının Türkiye’de ekonomik olarak düşük gelir düzeyindeki sosyal tabakalara mensup vatandaşlara karşı yapılan ekonomik şartlara dayalı bir ayrımcılık olduğunu, ekonomik durumu iyi olmayan yoksul kesimden vatandaşların meslek liselerinden mezun olan çocuklarına karşı uygulanan dışlama, sınırlama ve eğitimde davranış eşitliğini ortadan kaldıran bir ayrımcılık olduğunu da dile getirdi. Erdoğan, eğitimdeki bu ayrımcılığın, fırsat eşitsizliği ve engellemenin devam ettiği sürece, ilköğretimden sonra meslek liselerine yönelen öğrencilerin sayısı gün geçtikçe alacağını bildirdi.

“Hiçbir AB ülkesinde bu adaletsizlik yok"

Lokman Erdoğan, hiçbir AB ülkesinde ortaöğretimden yüksek öğretime geçişte böyle bir adaletsizlik olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Tam tersine meslek lisesi mezunları lehine daha da ayrıcalık tanınır. AB meslekî ve teknik eğitimin geliştirilmesi için çok büyük adımlar atarken, Türkiye bunun tam tersini yapmaktadır. Üniversiteye giriş sistemindeki adil olmayan ve eğitimde fırsat eşitliğini daraltan bu katsayı uygulaması Türk eğitim sistemi için çok önemli bir problemdir. Bunun bir an önce giderilmesi ve meslekî eğitimin önündeki engellerin acilen çözülmesi gerekir. Bu her şeyden önce eğitimdeki fırsat eşitliğini kısıtlayan bir uygulamadır. Eğer ülkemizin kalkınması için meslekî ve teknik eğitimin yaygınlaştırılması gerektiğine gerçekten inanıyorsak, insan haklarına gerçekten saygılıysak ve Avrupa Birliği’ne girmek istiyorsak eğitimdeki bu ayrımcılık ve eşitsizlik sorununun acilen çözülmesi gerekmektedir.”

Ahmet TERZİ / ANKARA

22.08.2007


 

Terör mağduru köylüler AİHM’e başvurdu

Terör örgütü PKK’nın Güneydoğu’da ilk eylemi olan Pınarcık katliamı mağdurları, devletten törer tazminatı alamadıklarını iddia ederek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.

Mardin’in Ömerli ilçesi Pınarcık köyünde 20 Haziran 1987 tarihinde teröristler tarafından yapılan baskında 16’sı çocuk 30 vatandaşın şehit edilmesi ardından yakınları terör tazminatı almak için devlete başvurdu. Ancak terör mağdurları için çıkarılan kanun, Pınarcık köyüne yapılan baskından 29 gün sonra çıkarılması sebebiyle köylüleri kapsam dışı bıraktı. Zararların devlet tarafından karşılanmasını için konuyu yargıya taşıyan Pınarcık köylülerinin Bölge İdare Mahkemesi’ne açtıkları dava Danıştay’dan döndü. Pınarcık köylüleri, son çare olarak AİHM’e başvurdu.

/ MARDİN

22.08.2007


 

Vekillere kütüphane üyelik kartı verilecek

TBMM Kütüphanesi, 23. Dönem milletvekilleri için hazırlıklarını tamamladı. Bütün milletvekillerine kütüphane üyelik kartı verilecek ve ilgi duyduğu alanlara ilişkin çıkan yeni yayınlar anında duyurulacak

TBMM Kütüphane, Dokümantasyon ve Tercüme Müdürlüğü, 23. Döneme bir dizi yenilikle giriyor.

Buna göre, iletişim bilgilerinin yer aldığı formu dolduran milletvekillerine, üzerinde fotoğraflarının ve vatandaşlık numarasının bulunduğu kütüphane üyelik kartı verilecek.

Kütüphaneden kitap alan milletvekilleri, 30 günlük ödünç verme süresinin dolmasından 3 gün önce, tercihlerine göre e-posta ya da cep telefonu mesajıyla uyarılacak. Milletvekillerine, sürenin dolmasından sonra 3 günlük ek süre tanınacak.

Kütüphane kullanıcıları, istediği yayınları bulamaması halinde, kütüphaneden, bunun alınmasını talep edebilecek. Kullanıcı, eserin hangi gerekçeyle alınması gerektiğini belirtecek.

/ ANKARA

22.08.2007


 

Yerel Yönetimler Bakanlığı kurulsun

Belediye Ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) Genel Başkanı Mürsel Turbay, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın mevcut bakanlık sayısını artıracaklarını ifade eden konuşmasında Yerel Yönetimler Bakanlığının yer almamasının talihsizlik olduğunu belirterek Başbakan Erdoğan’a çağrıda bulundu.

Turbay, yerel yönetimlerin ve çalışanlarının yıllardır birikmiş devasa sorunlarının çözümünde kurulacak bakanlığın önemli bir adım olacağını söyledi.

İçişleri Bakanlığı’nın, daha çok mülkiye ve güvenlik alanlarında yoğunlaştığını, yerel yönetimler ve çalışanlarının sorunlarına çözüm arayışlarının dışında sadece ceza mantığı ve uygulamalarıyla varlığını hissettirdiğini söyleyen Turbay şöyle konuştu:

“Hükümet yerinden yönetimi destekler nitelikteki yerel yönetimler reform yasalarını çıkarmak için büyük adımlar attı. Yapılan reformlar kadar reformların uygulanabilirliği de o denli ciddi ve önemlidir. Yerel yönetim çalışanlarının çözülemeyen sorunları Türkiye’nin siyasetini kilitlemekte ve siyaset kurumunun itibarını da zedelemektedir. Eli kolu bağlı yerel idarecilerin ve yıllarca birikmiş sorunlar altında kamunun en mağduru yerel yönetim çalışanlarının sorunları ancak ve ancak muhatap olacakları bir Yerel Yönetim Bakanlığı’nın kurulmasıyla mümkün olacaktır. Bu Türkiye’nin sesidir.” 70 milyonun yerel sorunlarının bir genel müdürlükle çözümlemeyeceğini vurgulayan Turbay, “Yetmiş milyonun doğumundan ölümüne kadar yerel hizmetine bir bakanlık çok mu görülüyor? Yerel yönetim sorunlarını görmezlikten gelmek problemleri çözmez.” dedi.

/ ANKARA

22.08.2007


 

20 bin yeni öğretmen

Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) yapacağı 10 bini kadrolu, 10 bini sözleşmeli 20 bin öğretmenin ataması, bugün bakanlığın Başöğretmen Salonu’nda gerçekleştirilecek. Atama törenine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katılacak.

Eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacını karşılamak üzere ilk atama biçimiyle 28 alandan 9 bin 300 ilk atama, açıktan atama ve açıktan ilk atama biçimiyle 27 alandan 250, kurumlar arası ilk atama ve kurumlar arası yeniden atama biçimiyle 25 alandan 100, beden eğitimi alanına milli sporcu olanlardan sınavsız 350 olmak üzere toplam 10 bin kadroya atama yapılacak. Yoğun ihtiyaç bulunan 17 alandan toplam 10 bin kontenjana sözleşmeli öğretmenlik için de başvuru alınacak. Atamalar, bugün MEB Başöğretmen Salonu’nda saat 10.00’da gerçekleştirilecek.Başvuruya ilişkin bilgiler MEB’in ‘’http://personel.meb.gov.tr’’ internet adresinde yayınlanacak olan ‘’2007-2 Öğretmenlik İçin Başvuru ve Atama Kılavuzu’’nda yer alacak.

/ ANKARA

22.08.2007


 

Yağmurdereli’nin hedefi 5 yıl sonra siyasî bir dizi çekmek

AKP İstanbul Milletvekili Osman Yağmurdereli, 5 yıl sonra siyasi bir dizi çekmek istediğini belirterek, ancak bu dizinin “Emret Bakanım’’ gibi komedi olmayacağını belirtti.

AKP İstanbul Milletvekili Osman Yağmurdereli’ye Meclisteki odası küçük geldi. Yağmurdereli, yönetim kurulu üyeliği yaptığı Türkiye Kızılay Derneği’ndeki makam odasını kullanacak.

‘’TBMM’de sanatçıları nasıl temsil edeceğinin’’ sorulması üzerine Milletvekili Yağmurdereli, sanatçıların, televizyoncuların, yapımcıların ve Türkiye’nin sorunlarını bildiğini kaydetti. Yağmurdereli, yeni Kültür Bakanı ile çalışma yapmayı istediğini de ifade etti.

Osman Yağmurdereli, 5 yıl sonra siyasi bir dizi çekmek istediğini belirterek, ancak bu dizinin “Emret Bakanım’’ gibi komedi olmayacağını belirtti. Yağmurdereli, dizinin 12 Eylül’den veya Turgut Özal döneminden başlayarak, bugüne kadarki dönemi anlatabileceğini sözlerine ekledi.

/ ANKARA

22.08.2007


 

Sosyal sorunlara Aile ve Çocuk Bakanlığı

Çocuk Vakfı Aile ve Çocuk Araştırmaları Merkezi, “Aile ve Çocuk Bakanlığı” kurulması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a mektup gönderdi.

Aile ve Çocuk Bakanlığı’nın, Türkiye’de ağırlaşan sosyal sorunların aile odaklı çocuk merkezli çözümüne katkı verilmesi, ülke ölçekli sosyal politikaların hazırlanması, standartlarının belirlenmesi, koordinasyonu, icrası ve izlenmesini gerçekleştirmek amacıyla kurulması gerektiği belirtilen açıklamada, bu bakanlığın kurulmasıyla ilgili kurumlar arasında etkin iş birliği imkanı doğacağı vurgulandı.

Bakanlığın, aile, çocuk, gençlik, kadın, özürlü ve güç durumdaki bütün fertlere yönelik toplumsal politikalar üreteceğinin dile getirildiği açıklamada, “Aile ve çocukla ilgili bütün konularda görüş bildirecek, toplum ve aile geleneğimizi güçlendirecek bir bakanlığın kurulması Cumhuriyet döneminin en köklü atılımlarından biri olacaktır” denildi.

Aile ve Çocuk Bakanlığı’nın kurulmasına destek verenler arasında Prof. Dr. Adnan Kulaksızoğlu, Prof. Dr. Korkut Tuna, Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Prof. Dr. Mustafa Erkal, Mustafa Ruhi Şirin, Prof. Dr. Özcan Köknel, Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu, Prof. Dr. Haluk Yavuzer, Prof. Dr. Ümit Meriç gibi isimler de yer alıyor.

/ İSTANBUL

22.08.2007


 

Çad’da ışığa kavuşma sevinci

Katarakt ameliyatlarının beşinci durağı Afrika’nın fakir ülkesi Çad oldu. Çad’ın başşehri N’djamena şehrindeki Hopitale de Paix Hastanesi’nde yapılan ameliyatlar sonucu 150 kişi dünyanın renklerini yeniden gördü.

“Siz Görürseniz Onlar da Görecek” sloganıyla fakir ülkelerde katarakt ameliyatları kampanyası yürüten İHH İnsanî Yardım Vakfı, Benin, Gana, Togo ve Nijer’den sonra Çad’da 150 kişiyi ameliyat ettirerek gözlerini açtırdı.

Başşehirde yapılan ameliyata Abeche, Bitline, Moundou, ve Faya olmak üzere Çad’ın dört farklı bölgesinden gelenler oldu. Ameliyatlar başlamadan önce 580 kişi göz muayenesinden geçti.

Ameliyat olarak gözleri açılan Çadlılar, hayırsever Türkiye halkına teşekkür ederken, dünyanın farklı bir kıt’asında din kardeşleri tarafından unutulmadıklarını bilmenin tarif edilmez bir duygu olduğunu kaydettiler.

Yeni Asya / İSTANBUL

22.08.2007


 

Araç şarampole yuvarlandı: 3 ölü, 1 yaralı

Eskişehir’de bir minübüs şarampole yuvarlandı. Araçta bulunan üç kişi öldü, bir kişi yaralandı.

Necmettin Öztaş idaresindeki 26 HE 055 plakalı minibüs, Eskişehir-Seyitgazi kara yolunun 9. kilometresinde şarampole yuvarlandı. Kazada, sürücü Necmettin Öztaş ile Müzeyyen Öztaş olay yerinde öldü. Ağır yaralanan Hatice Kaykı ile Hamdi Kaykı, 112 Acil Servis sağlık ekipleri tarafından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesine kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaralılardan Hatice Kaykı da buradaki müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

/ ESKİŞEHİR

22.08.2007


 

Tarım işçisi taşımacılığına sıkı denetim

Şanlıurfa ve ilçelerinde tarım işçilerini taşıyan araçlara yönelik denetimler sıklaştırıldı.

Siverek Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi ekipleri, gün boyunca yaptıkları denetimlerin yanı sıra, özellikle tarım işçilerinin yolculuk yaptığı saatler olan sabah erken ve akşam saatlerinde çalışmalarını yoğunlaştırdı.

Ekiplerce bu çerçevede yapılan yol denetimlerinde, 14 yolcu alması gereken bir minibüste, çeşitli yüklerin yanı sıra 23 tarım işçisi bulunduğu tesbit edilince, aracın sürücüsüne para cezası kesildi ve minibüste fazla bulunan 9 yolcu araçtan indirildi. Bu arada, ilçede dün trafik ekiplerinin yaptıkları denetimlerde, tarım işçisi taşıyıp, kurallara uymayan 3 araca 204 YTL para cezası kestiği öğrenildi.

/ SİVEREK

22.08.2007


 

Yurt ve kredi başvurularında son 2 gün

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’nda (ÖSS) bir yükseköğretim programına girmeye hak kazanan öğrencilerden, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna (YURTKUR) ait yurtlarda barınmak, burs ve katkı kredisi almak isteyenler için başvurular, 24 Ağustos Cuma günü sona erecek.

2007-2008 öğretim döneminde ÖSS’de bir yükseköğretim programına girmeye hak kazanan öğrencilerden, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna ait yurtlarda barınmak, burs ve katkı kredisi almak isteyenler, başvurularını 24 Ağustos 2007 günü saat 24.00’e kadar ‘www.osym.gov.tr’ internet adresinden yapabilecekler.

Müracaat sırasında yurt, burs, öğrenim ve katkı kredisi için hangilerinin talep edildiği işaretlenecek. Aksi halde yapılan başvuru değerlendirmeye alınmayacak.

/ ANKARA

22.08.2007


 

Anız yangınlarında azalma var

Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden Yozgat’ta geçen yıla oranla anız yangınlarında önemli bir düşüş gözlenirken, çiftçinin hasat sonrasında tarladan kalan anızları yakmak yerine, saman haline getirip, kuraklık sebebiyle kış dönemi için stok yapan besicilere satmayı tercih ettiği belirtildi.

Yozgat İl Çevre ve Orman Müdürü Birol Ayyıldız, Yozgat’ın geniş tarım topraklarına sahip olduğunu, bu toprakların büyük bölümünde ise hububat üretiminin yapıldığını hatırlattı. Ayyıldız, önceki yıllarda il genelinde hasat sonrasında her gün anızların yakılmak suretiyle yok edildiğine dikkat çekerek, ‘’Bunun önüne geçebilmek için geçen yıl Mahalli Çevre Kurulu aldığı kararla, anız yakanlara para cezası uygulanmasını kararlaştırdı’’ dedi.

Geçen yıl Temmuz ayının ilk haftasından itibaren tarladaki anızları yakan kişi veya tarla sahibine para cezası uygulanmaya başladığını kaydeden Ayyıldız, ‘’Geçen yıl temmuz ayının ilk haftasından Aralık ayının son gününe kadar tarladaki anızları yakarak yok eden 355 kişiye, bu yıl ise bugüne kadar sadece 71 kişiye idarî para cezası uygulandı’’ diye konuştu. Bu yıl önceki yıllara göre anız yangınlarının azalmasında para cezalarının yanı sıra, kuraklığa bağlı olarak saman haline getirilen anıza talebin fazla olmasının da etkili olduğuna dikkat çeken Ayyıldız, çiftçinin tarlada kalan anızı yakıp, hem kendisine hem de ülke ekonomisine ciddî zararlar verdiğinin farkına varmış olmasının sevindirici olduğunu anlattı.

/ YOZGAT

22.08.2007


 

Emniyetten çocuklara uyarı

Bursa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü, çocukları, "Tanımadığınız insanlardan para veya herhangi bir hediye almayın" diye uyarıyor.

"Kadın ya da erkek tanımadığınız kişilerin arabasına binmeyin, evine, dükkânına gitmeyin" diyen Emniyet Müdürlüğü, "Yardım isteyen yabancılarla konuşmayın, yardım etmeyin, onlarla bir yere gitmeyin, tek başınıza oynamayın" diye de uyarıda bulunuyor.

Özellikle yaz tatillerinde çocukların park ve eğlence merkezlerinde vakit geçirdiğine dikkat çeken Bursa Çocuk Şube Müdürlüğü resmî internet sitesinde çocuklara bir dizi tavsiyelerde bulunuyor. Yetkililer, "Arkadaşlarınızdan ayrılmayın, ıssız yerlerde, boş yollarda, boş parklarda, yıkıntı veya terk edilmiş binalarda veya çevrelerinde bulunmayın, oynamayın. Evde tek başınıza iken kapınızı yabancılara açmayın. Telefonda tanımadığınız kimselere kendiniz ve aileniz hakkında bilgi vermeyin. Sizi oynarken, yolda yürürken, okul bahçesinde bulunduğunuzda takip eden, gözleyen, izleyen varsa bunu hemen ailenize, öğretmeninize, büyüklerinize veya polise bildirin. Tehlike hissettiğiniz zaman koşun, bağırın ve yardım isteyin. Size zarar vermek isteyen kişi veya kişilere iyi bakın, tanıyın teşhis edin, araçları varsa plakasını ezberlemeye çalışın. Kendinizi, büyük ya da küçük arkadaşlarınızı koruyun kollayın."

ÇOCUKLARINIZI AŞAĞILAMAYIN

Çocuk polisi, çocuklara yönelik suç girişimleri konusunda da anne-babaları uyarıyor. Çocuk polisi, "Çocuklarınızın her istediğini yerine getirmeyiniz. Çocuklarınıza ahlâkî değerleri öğretiniz. Çocuklarınıza sorumluluklar veriniz. Çocuklarınızın yanında kavga etmeyiniz. Çocuklarınızı aşağılamayınız. Çocuklarınıza aşırı harçlık vererek doyumsuzlaştırmayınız. Çocuğunuza; çevresine, ailesine karşı sorumlulukları olduğunu öğretiniz." diyor.

Çocukları bir suça maruz kaldığında (cinsel istismar v.s.) hemen ilgili makamlara başvurmalarını tavsiye eden çocuk polisi, uyarılarını şöyle sürdürüyor: "Gelişim ve zekâ düzeyine göre temel cinsel eğitim veriniz. Çocuklarınıza sevgide ve kızmada ölçülü davranınız. Çocuklarınız iyi şeyler yaptığında ödüllendiriniz. En önemlisi çocuklarınıza karşı asla şiddet uygulamayınız. Çocuğunuza tehlike anında nasıl davranması gerektiğini öğretiniz."

/ BURSA

22.08.2007


 

Kur'ân kursunda veda programı

Bornova Müftülüğü’ne bağlı Mevlânâ Mahallesi Hasan Ağa Camii Yaz Kur’ân Kursu’nda eğitim gören kız öğrenciler, veda programı düzenledi.

Program, veliler ve çevre sakinleri tarafından büyük takdir topladı. Yaklaşık 200 kişinin izlediği program, Kur’ân tilaveti ile başlayıp çeşitli gösteriler, ilahiler, şiirler ve sema gösterisi ile sürdürülerek hatim duâsı ile sona erdi. İlgi gören bölümlerden biriyse anneler arasında yapılan “Çocuğunuzu ne kadar tanıyorsunuz?” isimli yarışma oldu. Program bitiminde veliler, çocuklarıyla yeterince ilgilenemediklerini fark ettiklerini, bundan sonra bu konuda daha duyarlı olacaklarını ayrıca gelecek yaz tatilinde çocuklarını mutlaka kursa yollamak istediklerini ifade ettiler. Kurs öğreticisi ve bütün din görevlilerine teşekkür borçlu olduklarını dile getirdiler.

/ İZMİR

22.08.2007


 

Kuşlar, Anadolu’ya küstü

Son 40 yılda 1 milyon 250 bin hektarlık sulak alanın yok olduğu Türkiye’de çok sayıda türde binlerce kuşa ev sahipliği yapan Hotamış, Eşmekaya, Ereğli Sazlıkları ile Akşehir, Eber, Meke ve Suğla Gölü’ne kuşlar uğramaz oldu.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı-Türkiye (WWF-Türkiye), Doğa Derneği ile Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı bilgilere göre, yaklaşık 3-4 yıl önce yapılan ölçümlere göre Türkiye’de son 40 yılda 2.5 milyon hektarlık sulak alanın yarısı yok oldu.

Dernek ve vakıfların değerlendirmelerine göre kaybedilen sulak alan Marmara Denizi büyüklüğü kadar, Van Gölü’nün 3 katı ya da Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’nün 25 katı oranında sulak alana eşdeğer tutuldu.

Özellikle sulak alan miktarı ile Türkiye’de ve dünyada önemli konumda bulunan Konya Kapalı Havzası’nda sulak alanlar zamanla kururken, çok sayıda türde kuş bölgeye adeta küserek uğramaz oldu.

1994 ve 1995 yıllarında 350’şer ton sazın kesildiği, 1985 yılında 16 bin hektarlık alana sahip Hotamış Sazlığı, 1990’lı yıllardaki sayıma göre çok sayıda çiftte küçük karabatak, küçük balaban, alaca balıkçıl, çeltikçi, yaz ördeği, Macar ördeği, dikkuyruk, bataklık kırlangıcı, büyük cılıbıt, mahmuzlu kızkuşu, paspaş patka, dikkuyruk, uzunbacak, büyük ak balıkçıl, elmabaş patka, saz delicesi, tepeli pelikan türlerine ev sahipliği yaptı.

Tarımsal sulama adeta sazlığın sonunu getirdi ve 1990 yılında 8 bin hektara kadar küçülen sazlık 1996 yılında birkaç yüz hektara geriledi ve sonunda kurudu. Şimdi su birikintisinin bile bulunmadığı sazlıklara kuşlar uğramıyor.

Dünyanın ‘’Nazar Boncuğu’’ olarak nitelendirilen 5 milyon yıllık eşsiz güzellikteki Meke Gölü’ne henüz birkaç yıl öncesine kadar sakarmeke, yeşilbaş, angut, kızılbacak, uzun bacak, kızkuşu, kuyruksallayan ve flamingo gibi 100’ün üzerinde türde binlerce kuş geliyordu. Gölün suyu çekildi, bataklığa döndü ve bölgeye küsen kuşlar artık gelmiyor.

1982 yılına kadar 37 bin hektarlık alana sahip olan ve bu tarihten sonra besleyen kaynaklarının üzerine barajların kurulması üzerine kuruma sürecine giren ve son birkaç yıldır tamamen kuruyan Ereğli Sazlığı (Akgöl), uzun yıllar küçük karabatak, ak pelikan, tepeli pelikan, alaca balıkçıl, çeltikçi, kaşıkçı, flamingo, yaz ördeği, macar ördeği, paspaş patka, dikkuyruk, küçük kerkenez, kılıçgaga, bataklık kırlangıcı, büyük cıblıbıt, mahmuzlu kızkuşu, küçük sumru, turna, angıt, gri balıkçıl, boz kaz, sukuşu türleriyle kuş cenneti görünümüne sahipti. Bahar aylarında az miktarda suyun biriktiği Akgöl, son yıllarda kuşa hasret kaldı.

1990’lı yıllara kadar 11 bin 250 hektar sulak alana sahip Eşmekaya Sazlığı, baraj gölüne çevirme çalışmalarının başarısızlıkla sonuçlanması sebebiyle tamamen kurudu. Kerkenez, macar ördeği, çayır delicesi, mahmuzlu kızkuşu, sakarca, leylek, bataklık kırlangıcı, bozkır delicesi ve kır baykuşu sazlıklara tamamen küstü.

Akşehir ve Eber Gölleri, yıllarca ak pelikan, tepeli pelikan, küçük karabatak, alaca balıkçıl, çeltikçi, kaşıkçı, sakarca Macar ördeği, paspaş patka, gülen sumru ve uzun bacak türlerine ev sahipliği yaptı. Sulak alanı 350 kilometrekareden 10 kilometrekareye kadar düşen Akşehir Gölü ile suları çekilen Eber Gölü’ne kuşlar uğramaz oldu.

TUZ VE BEYŞEHİR GÖLÜ’NDE KUŞLAR AZALIYOR

Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü’nde de suların çekilmesi sebebiyle kuş sayısı giderek azalıyor. Macar ördeği, elmabaş patka, sakarmeke sayısının azaldığı gölde önceden kuluçkaya yatan tepeli pelikan, karabatak, gece balıkçılı, küçük ak balıkçıl türlerine hiç rastlanmıyor.

Kapladığı alan 260 bin hektardan 130 bin hektara kadar düşen Tuz Gölü’nde de önemli kuş türlerinin sayısında azalmalar gözleniyor. Flamingoların en önemli üreme alanlarının başında gelen Tuz Gölü’nde 1992 yılında yapılan sayımlarda 14 bin çift flamingo bulunurken, 2005 yılında sayı 11 bin 500’e kadar indi. Bu kuşlar artık besleyebileceği sayıda yavru yapıyor.

Türkiye’de son olarak sadece Tuz Gölü’nde 2002 yılında görülen mezgeldek kuşuna artık rastlanmazken, 1989’da 57 bin olan sakarca sayısı 2005’te 263’e, 1989’da 60 bin olan sukuşu ise 2005’te bin 424’e düştü.

Kaşıkçı, kılıçgaga, Akdeniz martısı, gülen sumru, cılıbıt, ince gagalı martı, karabaş martı, suna, uzunbacak, kızılbacak, kaşıkçı, flamingoya ev sahipliği yapan Bolluk Gölü’nde de kuşlar azalıyor. Hızla tatlı su bataklığına dönüşen gölü kirlilik tehdit ediyor. Yakında buraya da kuşlar hiç uğramayacak.

Kılıç gaganın kuluçkaya yattığı, çok sayıda kışlayan sukuşunun bulunduğu Tersakan Gölü’nü de yazları kuruduğu için kuşlar tamamen unuttu. Göl çevresini rüzgâr erozyonu tehdit ediyor.

Son 35 yılda kapladığı alan 830 hektardan 400 hektarın altına inen Samsam Gölü’ne yıllarca kılıçgaga, ince gagalı martı, Akdeniz martısı, gülen sumru, sukuşu ve turna geldi. Ekolojik dengenin bozulduğu gölde kuş görebilmek şans haline geldi.

Dikkuyruk, küçük kerkenez, kara boyunlu batağan, alaca balıkçıl, çamurcun, elmabaş patka, sakarmeke, bıyıklı sumru ve flamingoya ev sahipliği yapan Kozanlı Gölü’nün, 50 hektarı su ve büyük bölümü bataklık olmak üzere 650 hektarlık birim alanı bulunuyor. Aşırı kirlenme ve rüzgâr erozyonu bölgeye gelen kuşları rahatsız ediyor.

Yaz ördeği, Macar ördeği, paspaş patka, dikkuyruk, kılıçgaga, büyük cılıbıt, Akdeniz martısı, gülen sumru, batağan, angıt, dikkuyruk, uzunbacak, kılıçgaga, akça cılıbıt, sakarcanın önceden çok sayıda bulunduğu Kulu Gölü’nde kirlilik ciddi boyutlara ulaştı. Göldeki kuş sayısı ciddi boyutlarda azaldı ve tamamen yok olmak üzere...

Bir zamanlar göl iken çok sayıda türde binlerce kuşun geldiği Suğla Gölü, DSİ tarafından depolama haline getirildikten sonra özelliğini yitirdi. Şimdi bölgeye hiç kuş gelmiyor.

İNSANLAR DA GİDECEK

WWF-Türkiye yetkilileri, kuruyan sulak alanları önce kuşların terk ettiğini belirterek, ‘’Dünyada ve Türkiye’de benzerlerini görüyoruz. Önce kuşlar sonra insanlar terk ediyor. Konya Kapalı Havzası’ndaki birçok sulak alana kuşlar artık küstü, gelmiyor. Bundan sonra insanlar terk edecek’’ dedi.

/ KONYA

22.08.2007


 

Ankara’da üniversiteliler 200 bine yaklaştı

Başşehirdeki 4’ü devlet, 6’sı vakıf 10 üniversitedeki programlarda toplam 165 bin 324 öğrenci yüksek öğretim görüyor.

2007 ÖSS sonuçlarına göre yapılacak yerleştirme sonrasında alınacak 30 bin 911 yeni öğrenciyle Ankara’daki üniversitelilerin sayısı 196 bin 235’e yükselecek.

Ankara’da eğitim veren dört devlet üniversitesinden Gazi Üniversitesi’ne 2007-2008 akademik yılında 10 bin 75 öğrenci, Ankara Üniversitesi’ne ise 5 bin 343 öğrenci alınacak. Böylece devlet üniversiteleri içinde en çok öğrenciye kapılarını bu üniversiteler açacak. Bu iki üniversiteyi, 4 bin 15 öğrenciyle Hacettepe Üniversitesi, 3 bin öğrenciyle Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) izliyor.

Ankara’daki vakıf üniversiteleri içinde en çok öğrenci alan vakıf üniversiteleri sıralamasında Bilkent ile Başkent üniversiteleri ilk iki sırada yer alıyor.

/ ANKARA

22.08.2007


 

Siirt'te ilk beyin ameliyatı

Siirt Devlet Hastanesi’nde, beyninde tümör bulunan bir hasta, kafatası açılmadan burnundan girilerek ameliyat edildi.

Siirt Devlet Hastanesi’nde tedavi gören, 20 yıllık evli Haceri Demirel (37), beynindeki tümörün hormonal dengesini bozduğu ve bu sebeple çocuk sahibi olamadığı teşhisi konulması üzerine ameliyata alındı. gerçekleştirilen ameliyatta, beyindeki tümör, kafatası açılmadan burundan girilerek temizlendi. Ameliyatın başarılı geçtiğini kaydeden Opr. Dr. Gökmen Kahiloğulları, “Bu ameliyat, bölgemizde ilk defa denenen bir yöntemle gerçekleştirildi” dedi.

/ SİİRT

22.08.2007


 

Maganda kurşunu bitmiyor

Sakarya’nın Geyve ilçesinde, bir gencin askere gönderilmesi öncesinde düzenlenen eğlencede çıkan silahlı kavgada, bir kişi başından tabancayla vurularak öldü.

Geyve Yörükler Mahallesinde oğlunu askere gönderen Ali Mutluer’in düzenlediği eğlencede kavga çıktı. Kavga eden grupta bulunan bir kişinin kullandığı tabancadan çıkan kurşun, Bilecik’ten gelerek eğlenceye katılan Yasin Özalp’in başına isabet etti. Yaralı olarak Geyve Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Özalp, burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Balkonda otururken yaralandı

Öte yandan Konya’da balkonda oturan bir çocuk maganda kurşunu sebebiyle yaralandı. Zehra Tosun adlı 7 yaşındaki kız, Meram ilçesi Dede Korkut Mahallesi’ndeki evlerinin balkonunda otururken bacağına isabet eden kurşunla yaralandı. Tosun, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ameliyat edilirken, kurşunun, yakında yapılan bir düğünde ateşlenen silahtan çıktığının sanıldığı belirtildi.

/ GEYVE

22.08.2007


 

Kızılay, Bulgaristan Kızılhaçı’nı eğitecek

Kızılay Bursa Şubesi, Bulgaristan Plovdiv Kızılhaç Şubesi ile işbirliği protokolü imzaladı. Protokol gereği Türk Kızılayı, Plovdiv Kızılhaç Şubesi’ne başta tıbbi laboratuar kurulması olmak üzere, bazı çalışmalarında destek verecek.

Türk Kızılayı Bursa Şube Başkanı İbrahim Dokunmazer ile Plovdiv Kızılhaç Şube Başkanı İvan Kuzmanov ile Şube Müdürü Tanya Gergieva arasında imzalanan porotokolle Kızılay ile Kızılhaç kardeş şube oldu. Protokol imza töreninde konuşan Kızılay Bursa Şube Başkanı İbrahim Dokunmazer, “Bu bizim şube olarak dördüncü uluslararası kardeşlik protokolüdür. Bu imzalar kesinlikte kağıt üzerinde kalmayacak” dedi.

Dokunmazer, öncelikle Plovdiv Kızılhaç Şubesi’ne tıbbi laboratuar kurulması olmak üzere, evde hasta ve yaşlı bakımı eğitimlerini uygulamak, afet öncesi ve sonrası eğitimleri, yapısal olmayan tehlikelerin azaltılması eğitimi, kültür paylaşımı kapsamında çeşitli projeler yazıp uygulayacaklarını söyledi.

/ BURSA

22.08.2007


 

Japonya internete alternatif üretecek

Japonya İletişim Bakanı Yoşihide Suga, ülkesinin internetin yerine geçecek yeni nesil network araştırma ve geliştirme teknolojisi için çalışmalara en kısa zamanda başlayacağını açıkladı.

İletişim Bakanı Suga, internetin yerini alacağını öne sürdüğü yeni network teknolojisinin ticari kullanıma 2020 yılında sunulmasının planlandığını bildirdi. Yeni network teknolojisi için en geç sonbaharda bir organizasyon oluşturulacağını belirten Suga, bahse konu organizasyon içinde akademisyenlerin, iş çevrelerinin ve hükümet yetkililerinin bulunacağını kaydetti.

Japonya İçişleri Bakanlığı ve İletişim Bakanlığının söz konusu proje için 2008 yılı bütçesinden kendileri için yaklaşık 70 milyon dolarlık bir fon ayrılmasını istedikleri öğrenildi.

/ TOKYO

22.08.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri