|
|
|
| |
Irak bataklığı, işgalcileri çekilmeye zorluyor |
ABD ordusunun, Irak’taki durumla ilgili gelecek ay açıklanacak bir raporun olumlu çıkması durumunda, Irak’taki Amerikan askeri varlığının ve görevlerinin gelecek yıldan itibaren azaltılmasını düşündüğü ve bu durumda muntemel kısmı çekilme rotalarından biri olarak Türkiye’nin gündeme gelebileceği bildirildi.
ABD’nin bu yıl başlarında aldığı kararla Irak’taki asker sayısını artırmasının başarı derecesinin ölçülmesi için, Irak’taki koalisyon kuvvetlerinin komutanı Orgeneral David Petraeus’un 11 veya 12 Eylül’de sunacağı rapor bekleniyor.
Bu raporun ağırlıkla olumlu bir tablo çizmesi durumunda Başkan George W. Bush’un, ABD’nin Irak’ta halen 160 bini aşan asker sayısını gelecek yıldan itibaren kademeli olarak azaltmayı gündeme getirmesi bekleniyor. Bu durumda geride kalan askerlerin de çatışma görevlerinden çok, Irak ordusunun eğitimine ağırlık vermesi hedeflenecek.
Gelecek yılki başkanlık ve Kongre seçimleri öncesinde Bush üzerinde, mensubu bulunduğu Cumhuriyetçi Parti’den, Irak’tan asker çekmeye başlanması yönünde gelen baskılar bulunuyor.
ABD ordusunun da geniş çaplı bir çekilme planını henüz geliştirmediği, ancak kuvvet azaltılmasına yönelik planlama hazırlığına başladığı kaydedildi. Associated Press (AP) ajansına göre, Amerikan kaynakları, Irak’taki ABD askeri gücünün azaltılması kararının çıkması durumunda, kısmı çekilme için ana rotanın, Irak’a girişteki gibi, Kuveyt olacağına işaret etti.
Üst düzey bir Amerikalı askeri yetkili, AP’ye açıklamasında, kısmı çekilmenin daha kolay ve güvenli olması için, ilave rotalar olarak Türkiye ve Ürdün seçeneklerinin de düşünüldüğünü söyledi.
Yetkili, bu çerçevede bazı Amerikan birliklerinin ve bunların teçhizatının Türkiye ve Ürdün toprakları üzerinden çekilmesi ihtimali konusunda bu iki ülkeyle muhtemelgörüşmelerin temelinin oluşturulması için, ABD ordusunun hazırlık çalışması yapmakta olduğunu kaydetti.
|
|
/ WASHINGTON
22.08.2007
|
|
| |
Irak’ta, İngiltere’nin yerini Fransa mı alıyor? |
Irak’a beklenmedik bir ziyarette bulunan Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Amerikalı yetkililere, Irak’a gideceğini ziyaretinden birkaç saat önce haber verdiğini söyledi.
Irak’a savaşa karşı çıkan Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin göreve gelmesinin ardından tatilini ABD’de geçirmesi, ABD Başkanı George Bush ile buluşması ve ardından da Kouchner’in 2003’ten beri Irak’a giden ilk Fransız bakan olmasıyla, “Fransa’nın Amerikan siyasi çizgisine yaklaştığı” eleştirilerinin ve yorumlarının yapıldığı bir dönemde Kouchner, “Siyasetimizde çok açık biçimde Amerikan siyasetinden farklıyız. Amerikan müdahalesine sıcak bakmadık ve sanırım haklıydık” dedi. Irak’ın başkenti Bağdat’ta RTL radyosuna demeç veren Kouchner, “Iraklıların Fransa’nın pozisyonunun ne olduğunu bilmesi, hatırlaması çok önemlidir. Bu, bize çok özel bir rol vermektedir” ifadesini kullandı. Irak’ı ziyaret edeceğinden Amerikalıların son dakikada haberdar olduğunu da ifade eden Kouchner, “ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’a seyahatini birkaç saat önce bildirdiğini” söyledi.
Kouchner, Irak’ı ziyareti konusunda Rice’ın yanı sıra İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, AB dönem başkanlığı ve AB yüksek temsilcisi Javier Solana’yı da bilgilendirdiğini sözlerine ekledi.
|
|
/ PARİS
22.08.2007
|
|
| |
Talat-Papadopulos 5 Eylül'de görüşecek |
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos 5 Eylül Çarşamba günü bir araya gelecek.
KKTC Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Raşit Pertev, yaptığı açıklamada, Rum yönetimi başkanlığı diplomatik büro şefi Tasos Conis’le yaklaşık 1 saat süren bir görüşme yaptıklarını ve Talat-Papadopulos görüşmesinin 5 Eylül 2007 tarihinde ara bölgede yapılacağının kararlaştırıldığını bildirdi. Görüşmeye, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Michael Möller izinli olması nedeniyle katılmadı. Möller’in yerine BM Barış Gücünün kıdemli danışmanı Wlodek Cibor toplantıda hazır bulundu.
KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Rum lideri Papadopulos’la yapacağı görüşmeden, 8 Temmuz sürecinin rayına oturtulmasını ve adada kapsamlı çözüm müzakerelerine ulaşılmasını bekliyor. Kıbrıs Rum tarafının amacınınsa 8 Temmuz mutabakatına ilişkin sürecin ne ölçüde ilerleyeceğini görmek olduğu kaydediliyor.
BM’nin eski Genel Sekreteri Kofi Annan’ın siyasi işlerden sorumlu yardımcısı İbrahim Gambari’nin aracılığıyla 8 Temmuz 2006’da adada iki taraf arasında varılan ve “Gambari süreci” olarak bilinen mutabakatla Kıbrıs’ta insanların günlük hayatlarını etkileyen konuları görüşmek üzere teknik komitelerin kurulması ve buna paralel olarak Kıbrıs sorununun özüne ilişkin konularda çalışma grupları oluşturulması öngörülüyordu.
|
|
/ LEFKOŞA
22.08.2007
|
|
| |
Belçika’da, Çekoslovakya tartışması |
Federe yapılı Belçika’da 10 Haziranda yapılan genel seçimlerden bu yana, siyasi partiler arasında başlatılan koalisyon hükümeti kurma temasları bir süredir askıda kalırken, basın ve siyasi çevreler, ülkenin bölünmesine ilişkin tartışmaları artan bir şekilde gündeme taşıyor.
Hükümet kurmakla görevlendirilen, Flaman kesiminin güçlü isimlerinden Hristiyan Demokrat Parti (CDV) üyesi Yves Leterme, Valon partileriyle koalisyon arayışlarında başarılı olamıyor. Müzakereleri askıya alan ve bizzat devreye giren Belçika Kralı II. Albert’in temasları da somut sonuçlar getirmiyor. Hristiyan demokratlar ile liberaller arasında, sosyalistleri muhalefete iterek oluşturulmak istenen koalisyon pazarlıkları, Flaman-Valon çekişmesini ve etnik gruplar arasında büyük görüş ayrılıklarını gözler önüne seriyor. Flamanlar, derin kurumsal reformlarla bölgesel yönetimlerin yetkilerini artırmayı, bölünme adımlarını hızlandırmayı hedefliyor. Başbakan adayı Leterme, siyasi yaklaşımına ve bazı gaflarına Valonya’dan ve Brüksel’den gelen tepkiler nedeniyle hükümet kurmakta zorlanıyor.
Geçen ay bir milli günde kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Leterme, milli bayramın hangi nedenle kutlandığı sorusunu yanlış cevaplamıştı. Yves Leterme, kendisine, “Belçika’nın milli marşı olan ‘Barabançonne’u bilip bilmediğinin sorulması üzerine, “biraz bildiğini” söylemiş, ardından Fransa’nın milli marşı olan “Marseillaise”i söylemeye başlamıştı. Başbakan adayı Leterme’in, kilisede düzenlenen bir dini tören sırasında cep telefonuyla konuşması da televizyon ekranlarına yansımıştı. Leterme, geçen yıl Flaman hükümeti başkanı sıfatıyla bir Fransız gazetesine verdiği demeçte, “Belçika’nın tarihin bir kazası olduğunu”, “Flamanların yaşadığı Flandr bölgesinin ve Flaman Menfaatinin Belçika’dan öncelikli olduğunu”, “Flamanlar ile Valonlar arasında uçurumun derinleştiğini”, “Belçika halkını oluşturan bu etnik gruplar arasında sadece ‘Kral, futbol takımı ve bira ortaklığının’ kaldığını” söylemişti.
|
|
/ BRÜKSEL
22.08.2007
|
|
| |
‘İslâmlaşmayı Durdurma’ taraftarları yeni hamleler peşinde |
“Avrupa’da İslamlaşmayı durdurma” hedefinde olduğunu ileri süren “Stop the Islamisation of Europe” (SIOE) isimli bir kuruluşun, 11 Eylül 2007 tarihinde Brüksel’de Avrupa Parlamentosu önünde “Avrupa’nın İslamlaşmasına karşı” düzenleyeceğini açıkladığı gösterinin yasaklanması, basın ve kamuoyunda tartışmalara neden oluyor.
SIOE’nin gösteri izini almak için yaptığı resmi başvuruyu reddeden Brüksel Belediye Başkanı Freddy Thielemans, ret kararına gerekçe olarak, “Brüksel’deki Müslümanların, SIOE’nin kindar ve İslam karşıtı mesajlarına sert tepkiler göstermesi endişesi” üzerinde durdu. Belediye “muhtemel çatışmaları önlemek için” gösteriyi yasakladığını açıklarken, bu karara tepki gösterenlerle yandaş olanlar arasında tartışmalar artıyor.
Aşırı sağcı örgütlerle bağlantısı bulunmadığını savunan İngiltere ve Danimarka kökenli SIOE, “İslami yaklaşım ve uygulamaların Avrupa’yı işgaline karşı mücadele verdiğini” iddia ediyor. “Müslümanların Avrupa’da demokrasi ve eşitliği yıkan şeriat kurallarını geçerli kılmayı denediğini” öne süren SIOE, bu yaklaşımın Avrupa ülkeleri anayasalarına aykırı olduğunu belirtiyor.
Belçika’nın Flaman kesimindeki aşırı sağcı parti Vlaams Belang’dan (Flaman Menfaati) destek bulan SIOE, Brüksel Belediyesinin kararı üzerine “düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini” savunarak, 11 Eylülde Avrupa Parlamentosu önünde “on binlerce gösterici toplama” hedefinde olduğunu tekrarladı. SIOE temsilcisi Alman Udo Ulfkotte, gösteri izni almak için Danıştaya başvurduğunu bildirdi. Ulfkotte, izin alınmasa dahi Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden “turist” olarak gelecek 20 bin taraftarın 11 Eylülde Brüksel’de buluşacağını, aynı tarihte doğan Brüksel Belediye Başkanı Thielemans’ın “doğum gününü kutlayacaklarını” ifade ediyor.
Yüksek tirajlı “Le Soir” gazetesinde dün çıkan bir yorumda gösterinin yasaklanması eleştirilirken, “Avrupa kimliğinin temelini korumayı hedefleyen bir gösteri neden yasaklanıyor” sorusu gündeme getirildi ve “Demokrasinin bir bedeli var. Güvenlik birimleri risklere karşı önlem alsın” denildi.
|
|
/ BRÜKSEL
22.08.2007
|
|
| |
Nuri El Maliki, Esad’la görüştü |
Irak Başbakanı Nuri El Maliki, Suriye ziyaretinin ikinci gününde Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüştü.
AFP muhabiri, Esad ile görüşmesinden sonra bir açıklama yapmayan Maliki’nin Devlet Başkanı Yardımcısı Faruk el Şara ile de bir araya gelmesinin beklendiğini kaydetti. Suriye’yi ilk kez ziyaret eden Maliki’nin, sayıları 1,5 ila 2 milyon arasında olduğu sanılan Iraklı mültecilerden bazılarıyla da görüşmesi bekleniyor. Şam ile Saddam Hüseyin yönetimindeki Bağdat arasındaki ilişkiler kötüydü. İki ülke, 25 yıl kesik olan diplomatik ilişkilerini kasım 2006’da yeniden kurmuştu.
|
|
/ ŞAM
22.08.2007
|
|
| |
Rus ordusunda intihar salgını |
Rus ordusunda bu yıl 262 kişinin hayatını kaybettiği, ölümlerin yarısının intihardan kaynaklandığı bildirildi.
Rus haber ajansı RİA Novosti, Rusya Savunma Bakanlığının internet sayfasında yapılan açıklamada, çeşitli nedenlerden dolayı 262 askerin hayatını kaybettiğin kaydedildiğini duyurdu. Açıklamada, ölümlerin 147’sinin intihar, 60’ının çeşitli kazalar, 27’sinin trafik kazası, 15’inin dikkatsizlikten kaynaklanan öldürme, 7’sinin dayak ve 6’sının da silahların yanlış kullanılması yüzünden olduğu ifade edildi. Savunma Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, Rus ordusunda geçen yıl 554 askerin çeşitli kazalar ve çatışma dışı nedenlerden dolayı öldüğünü bildirmişti.
|
|
/ MOSKOVA
22.08.2007
|
|
| |
Hamas, AB polemiği |
Hamas, AB’yi, “elektrik gelirlerini cebe attığı” iddialarını kanıtlamaya davet etti. Gazze’deki Hamas lideri İsmail Haniye, bir konferansta yaptığı konuşmada, yönetiminin elektrik şirketinden para almadığını ve bu iddiaların Mahmud Abbas hükümetinin Hamas’ın itibarını sarsma çabaları olduğunu söyledi.
AB’yi de Abbas ile ortak hareket etmekle suçlayan Haniye, elektrik gelirlerini kullanmadıklarının ortaya çıkarılması için herhangi bir bağımsız soruşturma komisyonunu memnuniyetle kabul edeceklerini bildirdi.
AB dün yaptığı açıklamada, Gazze’deki elektrik jeneratörleri için gerekli yakıt paralarını, Hamas’ın elektrik gelirlerini kendi amacı için kullandığını ileri sürerek ödemeyeceğini bildirmişti.
Gazze’de geçen cuma başlayan elektrik kesintisi 1.4 milyon nüfuslu bölge halkının yarısını 34 dereceyi bulan hava sıcaklığında karanlıkta bırakmıştı.
|
|
/ GAZZE
22.08.2007
|
|
|
|
