Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 24 Haziran 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Demokrasi her zaman galip çıkacak

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, ‘’Diyeceksiniz ki; ‘Son 2-3 aydır Türkiye’de neler oluyor’. Bunların hepsi gelip geçer. Hiç endişeniz olmasın. Hukuk, demokrasi her zaman galip çıkacaktır. Türkiye’nin artık başka bir seçeneği yoktur’’ dedi.

Babacan, Türk-Alman Ekonomi Kongresinin gala yemeğinde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin milli gelirin yüzde 17’lerine varan bütçe açığını 2006’da yüzde 0,7’ye kadar indirdiklerini, borç stoğunda Maastricht kriterlerini tutturduklarını söyledi.

Türkiye’nin artık AB tam üyelik müzakerelerine başlamış bir ülke olduğunu hatırlatan Babacan, üye olduğunda Türkiye’nin, AB’nin tüm kararlarında en çok etki yapan birkaç ülkeden biri haline geleceğini söyledi. Babacan, şunları kaydetti:

‘’Biz, AB sürecimizi inişli çıkışlı bir yol olarak görüyoruz. Siyasi münazaraların çok olduğu bir süreç olarak görüyoruz. Bazı üye ülkelerin iç siyaset ya da uluslararası siyaset gereği Türkiye ile biraz uğraşacaklarını da şimdiden görüyoruz. Ancak, karşımıza çıkacak hiçbir zorluk bizi yıldırmayacak. Çünkü biz bu sürecin sadece Türkiye için değil, AB’nin kendisi için de çok önemli bir süreç olduğunu düşünüyoruz. AB, ‘küçük olsun benim olsun’ diyemez. AB, ancak genişlemeyle, çok seslilikle, gerçek bir temsil gücüyle küresel bir güç olabilir. AB, herhangi bir coğrafyanın, kültürün, dinin temsilcisi gibi algılanmaya başladığı anda AB’nin gerileme süreci başlamış demektir. AB, ancak farklı kültürleri, farklı yaklaşımları bir arada barındırdığı sürece gücünü koruyacaktır. Hele hele Türkiye gibi nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkenin AB’ye tam üye olması, AB’yi gerçek anlamda küresel aktör olmaya götürecektir.’’

‘’HERKES İNANIYOR Kİ

AKLISELİM GALİP GELECEK’’

Türkiye’nin önünde uzunca bir müzakere süreci bulunduğunu söyleyen Babacan, bu yıl başında açıkladıkları bir stratejiyle AB müktesebatının tüm fasıllarında 2013 yılına kadar neler yapacaklarının takvimini hazırladıklarını hatırlattı. Babacan, Türkiye’nin bu süre içinde daha zengin bir ülke olacağını, demokratik standartlarını çok daha yükselteceğini söyledi. Devlet Bakanı Babacan, şöyle devam etti:

‘’Diyeceksiniz ki; ‘Siz, demokratik standartlardan, hukuktan bahsediyorsunuz da son 2-3 aydır Türkiye’de neler oluyor. Bunların hepsi gelip geçer. Hiç endişeniz olmasın. Hukuk, demokrasi her zaman galip çıkacaktır. Bu kadar dünyaya açılmış, açık bir ekonomi, açık bir toplum, açık bir ülke haline gelen Türkiye’nin artık başka bir seçeneği yoktur. Başka bir seçenek, Türkiye için bir seçenek değildir. Onun için gönlümüz rahat, kendimizden emin şekilde Türkiye’nin demokrasisiyle, kurumlarıyla, hukukun üstünlüğü ilkesiyle sapa sağlam yoluna devam edeceğine güveniyorum. Son birkaç aydır yaşananlarla Türkiye’nin ekonomik göstergelerinin çok farklı bir yere savrulması gerekiyordu. Niye bir şey olmuyor? Çünkü herkes inanıyor ki aklıselim galip gelecek, demokrasi kazanacak.’’

Babacan’ın bu sözleri, salonda bulunanlarca alkışlandı.

/ İSTANBUL

24.06.2007


 

Ekonomik performansı arttıracak

Aralarında dünyanın önde gelen çokuluslu şirket yöneticilerinin de bulunduğu Yatırım Danışma Konseyinin, geçtiğimiz hafta yapılan toplantısının sonuç bildirisinde, Türkiye için uzun dönemli stratejik iletişim programının benimsenmesi ve uygulanması istendi. Bildiride Kopenhag Siyasi Kriterlerine uyulmasının ekonomik performansı arttıracağına dikkat çekilerek, şu noktalara işaret edildi.

Aralarında dünyanın önde gelen çokuluslu şirket yöneticilerinin de bulunduğu Yatırım Danışma Konseyi (YDK), Türkiye’nin Kopenhag Kriterlerine bağlılığına devam etmesini, ekonomik başarının da buna bağlı olduğuna dikkat çekildi.

Geçtiğimiz hafta yapılan toplantının sonuç bildirisinde 2006 yılında 20 milyar ABD dolarına erişen uluslararası doğrudan yatırım girişinin Türkiye’nin artan cazibesinin bir göstergesi olduğu vurgulandı. Türkiye için uzun dönemli stratejik iletişim programının benimsenmesi ve uygulanmasının istendiği bildiride Kopenhag Siyasi Kriterlerine uyulmasının ekonomik performansı arttıracağına şu cümlelerle dikkat çekildi:

TÜRKİYE GÜÇLENİR

“Konsey; demokrasinin kalitesini, hukukun üstünlüğünü, temel hak ve özgürlükleri içeren Kopenhag politik kriterlerinin devamı niteliğinde olan reformların sürdürülmesini memnuniyetle karşılamaktadır.

Türkiye’nin bu alanlardan her birinde kaydettiği gelişmeleri sistematik olarak değerlendirmek üzere uygun ölçütler belirlenmesi önümüzdeki dönemde üzerinde durulması gereken önemli bir hedeftir. Bu alanlardaki ilerlemeler, yatırım ortamına ilişkin reformların tutarlığını güçlendirecek, politikalar arasında daha güçlü bir sinerji yaratarak bunlardan sağlanacak faydaları azami ölçüde artıracaktır. Sözü edilen politika tedbirlerinin uygulanması, Türkiye’nin dış denge dahil ekonomik performansını artıracak ve uluslararası sermaye piyasalarındaki yerini güçlendirecektir.

Türkiye’nin Avrupa Birliği müktesebatına uyum çabalarını da içeren politik ve ekonomik reformlar yolundaki devam eden kararlılığını destekliyoruz. Türkiye doğru yönde ilerlemektedir ve bugüne kadar sağladığı başarılardan daha hızlı ve daha etkili reformları teşvik etmek için istifade etmelidir.”

DÜNYACA ÜNLÜ KURULUŞLAR

YDK, yatırımların önündeki engellerin azaltılması, Türkiye’nin uluslararası alanda yatırım yeri olarak imajının güçlendirilmesi ve yatırım ortamının iyileştirilmesi alanında hükümet tarafından yapılan çalışmalara uluslararası bir bakış açısı kazandırılması amacıyla Türk hükümeti ve Dünya Bankası işbirliğiyle ve dünyanın önde gelen çokuluslu şirket yöneticilerinin katılımıyla oluşturulan bir platform olarak her yıl toplanmaktar.

YDK’nın üyeleri arasında American International Group (AIG), Benetton Group, Citi, Fiat, Hyundai Motor Company, ITOCHU Corp., Metro Group, Mitsui Co. Ltd., Toyota Motor, Nestle, Pireli, Unilever gibi uluslararası şirketlerin yanında TOBB, TÜSİAD, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Uluslararası Yatırımcılar Derneği bulunuyor.

Kemal BENEK / ANKARA

24.06.2007


 

Erdoğan: YÖK denilen olay çözülecek

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’İnşallah YÖK denilen olay da; Bu seçimlerdeki sandıktan çıkacak neticeyle o da yerini bulacak’’ dedi.

Erdoğan, partisinin Erzincan’daki mitinginde yaptığı konuşmada, ‘’cumhuriyetin cumhura saygıyla, halkçılığın halka saygıyla ve milliyetçiliğin de millete saygıyla olacağını’’ belirterek, şunları söyledi: ‘’Ülkemizde dikili bir ağacı olmayanlar çıkıp konuşuyor. Çakılı bir çivin yok. Söyle şunu yaptım de yok. Ne çileler çektik. Bizler tek boyutlu topal bir kalkınma anlayışında değiliz. Türkiye’nin yarınlarını popülizm uğruna kaldırıp atamayız. Türkiye’yi, inanın haritada gösteremiyorladı. Şimdi o devir kapandı. Biz dünyayı dolaşırken, muhalefet diyordu ki ‘Başbakan Ankara’da otursun, ne iş var yurt dışında.’ Dünyayı dolaşmadan, ülkenizi anlatmazsınız, dünya sizi tanımaz. Gittiğinizde ise sizi tanırlar. Biz de bunun neticesini aldık. 181 milyar dolar olan milli gelirimizi 400 milyar dolara çıkardık.’’ Erdoğan, bu arada meydandakilerin ‘’YÖK, YÖK’’ diye bağırmaları üzerine, ‘’İnşallah YÖK denilen olay da, bu seçimlerdeki sandıktan çıkacak neticeyle o da yerini bulacak’’ dedi. ‘’Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız’’ diyen Erdoğan, şöyle devam etti: ‘’Ülkemizde 36 etnik unsur var. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Arnavutu var. Ama tek çatı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı... Bizim özellikle üzerinde durduğumuz konu, Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet... İşte Türkiye’nin aydınlık yarınına böyle yürüyeceğiz.’’

/ ERZİNCAN

24.06.2007


 

DP konvoyunda feci kaza: 3 ölü, 1 yaralı

Aksaray’da beton mikserinin DP’nin seçim konvoyuna girmesi sonucu meydana gelen trafik kazasında, aralarında DYP eski il başkanının da bulunduğu 3 kişi öldü 1 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Önder B. yönetimindeki 68 DY 966 plakalı beton mikseri, Aksaray-Konya kara yolunun 35. kilometresinde önünde giden Mehmet Sait Malkondu idaresindeki Karayollarına ait 42 HF 846 plakalı çim biçmek için kullanılan iş makinesine çarptı.

Çarpmanın etkisiyle sürücüsünün kontrolü kaybetmesi üzerine beton mikseri, karşı yönden gelen DP seçim konvoyundaki Faruk Özyurt’un kullandığı 06 ERR 88 plakalı otomobille çarpıştı.

Kazada, 06 ERR 88 plakalı otomobilde bulunan Refik Karabatak olay yerinde öldü. Aynı otomobilde bulunan Sadık Gümüşsoy (61) ile otomobil sürücüsü Faruk Özyurt, kaldırıldığı Aksaray Devlet Hastanesinde hayatını kaybetti. Kazadan yaralı olarak kurtulan Süleyman Canbulut’un ise Aksaray Devlet Hastanesindeki tedavisi sürüyor.

Kazanın ardından konvoydaki partililerin büyük tepki gösterdiği beton mikseri sürücüsü ise olay yerine gelen polis ekiplerince gözaltına alındı. Kazada ölen Faruk Özyurt’un daha önce DYP Aksaray il başkanlığı yaptığı, diğerlerinin de DP’den milletvekili aday adayı olduğu öğrenildi.

DP’nin seçim konvoyunun, bir ilçede seçim çalışmaları yapmak üzere yola çıktığı öğrenildi.

/ AKSARAY

24.06.2007


 

Şahin: Gece yarıları bildirileri istemiyoruz

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Al Şahin, ‘’22 Temmuz’da oylar sandıktan çıkarken şunu haykırmalıdır; ‘Biz, bu ülkede tam demokrasi istiyoruz, gece yarıları bildirileri istemiyoruz’’’ dedi.

Şahin, Antalya’nın Alanya ilçesinde, Ak Parti’nin seçim bürosunun açılışını yaptı. Bakan Şahin, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin istikrarı için bir dönem daha tek başına iktidar olmaları gerektiğini söyledi Şahin, şöyle konuştu:

‘’Şimdi, her siyasi partinin adayları gelecek, konuşacak. Sizler de onları dinleyeceksiniz. Biz medeni insanlarız. Her siyasi partiye, her görüşe saygı duyacağız, herkesi dinleyeceğiz. 22 Temmuz’a kadar biz konuşacağız, 22 Temmuz’da siz konuşacaksınız. Nasıl konuşacaksınız? Oylarınızla konuşacaksınız. Oy konuşur mu? Siz isterseniz konuşur. Konuşturacaksınız. Oylar, sandıktan çıkarken şunu haykırmalıdır; ‘Biz, bu ülkede tam demokrasi istiyoruz, gece yarıları bildirileri istemiyoruz.’ Anayasa 20 yıldır değişmedi. Bu anayasayla üç tane cumhurbaşkanı seçti meclis. Ama dördüncüsünü seçerken, faul yaptılar. ‘Biz, faul istemiyoruz’ diye haykıracaksınız. Türkiye’de siyasi istikrar devam etmeli. Buna bağlı olarak ekonomik istikrar da devam etmeli. Oylar bu sandıktan çıkarken, ‘istikrar’ diye haykırmalı. Bunları başaracağınıza inanıyorum.’’

/ ALANYA

24.06.2007


 

CHP’nin ÖSS raporu Gürüz’den

Eski Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, eğitimin sorunlarıyla ilgili CHP’ye bir rapor hazırladığını, raporu da Baykal’a geçen yıl Aralık ayında sunduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Kemal Gürüz, bazı siyasi partilerin ‘’ÖSS’nin kaldırılmasına’’ yönelik seçim vaatlerini değerlendirdi. ÖSS’nin kalkması gerektiğini belirten Gürüz, ‘’ Ama bundan şu anlaşılmamalıdır. İktidar değişti, hemen ÖSS kalkacak diye bir şey tabii ki mümkün değil. ÖSS kalkacak ve herkes istediği yere girecek diye bir şeyi de anlamamak lazım’’ dedi.

ÖSS’nin kaldırılması konusuyla CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın 2 yıldır yakından ilgilendiğini söyleyen Gürüz, eğitimin sorunlarıyla ilgili CHP’ye bir rapor hazırladığını, raporu da Baykal’a geçen yıl Aralık ayında sunduğunu kaydetti.

Gürüz, ‘’Raporda, ÖSS’nin kaldırılmasına yönelik anlattığı sistemin olup olmadığı’’ sorusuna ise, ‘’Evet, onlar var içinde. Bu benim şahsi görüşüm. Ben, CHP adına konuşma konumunda değilim’’ cevabını verdi.

/ ANKARA

24.06.2007


 

Sessiz refleks

Genelkurmay’ın “toplumsal refleks” çağrısına cevap veren Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin de aralarında bulunduğu bazı kuruluşlar, teröre karşı ‘’Sessiz Yürüyüş’’ başlattı.

Okmeydanı’ndaki Perpa önünde toplanarak, pankart ve dövizler eşliğinde ellerindeki Türk bayraklarıyla yürüyüşe geçen grup, Çağlayan Meydanı’na ulaştı. Meydanda kurulan platform üzerinde grup adına basın açıklamasını ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Meriçli okudu. Perpa önünde toplanan grup, “Sessiz toplumun gürleyen sesiyiz”, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Sevr hortlayamaz, vatan bölünmez”, “PKK’ya karşı tüm halkımız tek yürek, tek yumruk” ve “Terör bitsin, anaların göz yaşları dinsin” yazılı pankartlar taşıdılar. Ellerinde Atatürk posterleri ve Türk bayrakları bulunan grup, terörü lanetleyen dövizler eşliğinde yürüyüşü gerçekleştirdi. Yürüyüşe, ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan ile SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın’ın yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve sendikaların temsilcileri de katıldı.

/ İSTANBUL

24.06.2007


 

6 ayda 208 mayın kullanıldı

Terör örgütü mensuplarınca 1 Ocak-22 Haziran 2007 tarihleri arasında 208 patlayıcı madde ve mayın kullanma olayı gerçekleştirildi.

Askeri birlikler tarafından patlama gerçekleşmeden 132 olaydaki patlayıcılar etkisiz hale getirilirken, 76 olayda patlama meydana geldi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan ‘’2007 Yılında Terör Örgütü Mensupları Tarafından Gerçekleştirilen Patlayıcı Madde ve Mayın Kullanma Olayları’’na ilişkin duyuruya göre, askeri birlikler tarafından patlama gerçekleşmeden etkisiz hale getirilen 132 olayda ele geçirilen patlayıcı maddelerin cins ve miktarları şöyle:

‘’TNT: 44.5 kilogram, A-4 plastik patlayıcı madde: 101 kilogram, C-4 plastik patlayıcı madde: 55.3 kilogram, C-3 plastik patlayıcı madde: 2.5 kilogram, Amonyum/Potasyum Nitrat: 544 adet, Anti Personel Mayını: 33 Adet, Tuzaklanmış Anti Tank Mayını: 3 Adet, Tuzaklanmış Mühimmat (muhtelif): 91 Adet.’’

Duyuruda, terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen 76 patlayıcı olayında kullanılan patlayıcı madde miktarının ise tahminen 248 kilogram olduğu belirtildi.

/ ANKARA

24.06.2007


 

Ümraniye zanlısı mahkemede

Ümraniye’de bir gecekonduda ele geçirilen patlayıcılara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Z.Ö ve bir kişi adliyeye çıkarıldı.

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Çakmak Mahallesi’nde ele geçirilen 27 adet el bombası, TNT kalıpları ve fünyelere ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan asker Z.Ö ve diğer bir kişinin şubedeki işlemleri tamamlandı. Şubeden çıkartılan bu kişiler daha sonra iki polis minibüsü ile Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Şüpheliler, adliye önünde polislerce oluşturulan güvenlik kordonundan içeri alındılar. Soruşturma çerçevesinde daha önceden gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin, emekli astsubay Oktay Yıldırım, el bombalarının ele geçirildiği ev sahibi Mehmet Demirtaş ile Ali Yiğit ve Mahmut Ö. tutuklanmıştı.

/ İSTANBUL

24.06.2007


 

Kuraklık Büyük Menderes’i de kuruttu

Ege Bölgesi’nin en önemli nehirlerinden olan Büyük Menderes Nehri, yaşanan kuraklık sebebiyle uzun yıllar sonra ilk kez kurudu.

Yaşanan kuraklığı yerinde görmek amacıyla Büyük Menderes Nehri’nde basın toplantısı düzenleyen Germencik Tarım Kredi Yönetim Kurulu Üyesi Erol Önder ile Turanlar köyünden bir grup çiftçi, Büyük Menderes Nehri’nin kuruyan alanında gazetecilere poz verdiler. Erol Önder, yaptığı açıklamada, gerek Devlet Su İşleri gerekse Aydın Ovası Sulama Birliğinin su konusunda çiftçilere yardım etmesini beklediklerini söyledi. Pamuktan çok mısır ve yoncanın daha suya ihtiyacı olduğu bir dönemde olduklarını belirten Önder, ürünlerin kurumaya başladığını belirtti.

Önder,’’Menderes’te su yok. Kanallarda su yok. Bir an evvel baraj sularının bırakılmasını ekinlerin kurtarılmasını istiyoruz. Bizi dinlemediler. Çağrımıza kulak vermelerini mahsullerimizi kurtarmalarını istiyoruz’’ dedi.

/ AYDIN

24.06.2007


 

İstanbul’da Afrika sıcakları

Önümüzdeki Salı ve Çarşamba günü sıcaklıklar mevsim normallerinin 12 derece üstünde olacak ve tahminlere göre 39-40 dereceyi bulacak.

İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürü Mustafa Yıldırım, İstanbul’da mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının 26 Haziran Salı günü daha da artacağını bildirdi. Yıldırım, yaptığı açıklamada, kentte dün saat 14.00’e kadar ölçülen hava sıcaklıklarının ilçelere göre Pendik 31, Bakırköy 30, Sarıyer 34 ve Şile’de ise 38 derece olarak belirlendiğini söyledi.

Kadıköy, Maltepe, Kartal ve Pendik gibi kentin güney ilçelerinde sıcaklıkların biraz daha yükseleceğini dile getiren Yıldırım, rüzgarın akşam saatlerinde kuzey batıya dönmesiyle kentin kuzeyindeki ilçelerin biraz serinleyeceğini ifade etti. Yıldırım, hava sıcaklıklarında yarın 2-3 derecelik bir düşüş görüleceğini, sıcaklıkların 33-34 derece olmasının beklendiğini vurguladı.

Hava sıcaklıklarının Pazar ve Pazartesi günü mevsim normallerinin 6-8 derece üzerinde olacağını belirten Yıldırım, ‘’Kentimiz Salı günü Kuzey Afrika’dan gelecek yeni bir sıcak havanın etkisinde kalacak. Salı ve Çarşamba günü sıcaklıklar mevsim normallerinin 12 derece üstünde olacak. Sıcaklıklar 39-40 dereceyi bulacak’’ diye konuştu.

Mustafa Yıldırım, Kuzey Afrika’dan gelecek havanın etkisini 3 gün sürdüreceğini dile getirerek, 28 Haziran Perşembe gününden sonra hava sıcaklıklarının mevsim normallerine ineceğini sözlerine ekledi.

/ İSTANBUL

24.06.2007


 

Yardımsever Türkiye

Kalkınma yardımları ve insani yardımlar konusunda önemli bir donör konumunda olan Türkiye’nin 2006 yılındaki kalkınma yardımları 750 milyon doları bulurken, aynı yıl yapılan insani yardımlar da 30 milyon doları aşıyor.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Türkiye’nin en az gelişmiş ülkelere (LDC) 2005 yılında yaptığı yardım 600 milyon doları bulurken, 2006 yılında bu rakam 750 milyon dolara yükseldi. Kaynaklar, ayrıca Türkiye’nin 2006’da 30 milyon doların üzerinde insani yardımda bulunduğunu kaydediyor.

Türkiye’nin LDC ülkelerine, gelişmekte olan ülkelere, Afganistan’dan Kafkasya’ya, Okyanusya’dan Karayibler’e kadar birçok bölgeye nakdi ve ayni yardımda bulunduğu belirtiliyor.

Türkiye’nin insani yardımlar ve kalkınma yardımları konusunda donör ülke konumunda olduğunu belirten diplomatik kaynaklar, kalkınma yardımlarının daha çok Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) tarafından yapıldığını kaydediyor.

Türkiye’nin yaptığı yardımların Afrika’nın en ücra köşelerine kadar ulaştığının altını çizen kaynaklar, bu yardımların bazen hükümet yardımı olarak, bazen de BM’nin alt kuruluşları aracılığıyla iletildiğini belirtiyor.

Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin bu çerçevede geçen yıllarda Vanuatu, Yemen ve Liberya’daki donörler toplantılarına katıldığının ve yardımlarını bundan sonra da sürdürmek amacında olduğunun altını çiziyor.

Türkiye’nin yardım çalışmaları arasında, Ginne Bissau’da bir okul açılması, Afrika’nın birçok ülkesinde tarım, sulama, eğitim, sağlık, kadın gibi konularda çeşitli projeler, Karayibler’deki bazı ülkelerde çocuk oyun alanı açma, Zimbabve’de pazar yeri inşaatı ve bazı Afrika ülkelerine bilgisayar verilmesi gibi yardımlar bulunuyor. Bu yardımların şekli, bu ülkelerle istişare yöntemiyle belirleniyor.

Bu arada Türkiye’nin geçen yıllarda yaptığı nakdi ve ayni yardımlarla ilgili bilgileri içeren İngilizce ve Fransızca bir broşür hazırlanıyor. Bu broşürün de 9-10 Temmuz’da İstanbul’da yapılacak “En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC) Bakanlar Konferansı”nda dağıtılması planlanıyor.

Diplomatik kaynaklar, yardımlar konusunda sivil toplum örgütlerinin artan işlevine de dikkati çekiyor. Türkiye’de sivil toplum girişiminin her geçen gün arttığını kaydeden kaynaklar, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) gibi kuruluşların da afet sonrası yardımlarının olduğunu belirtiyor.

/ ANKARA

24.06.2007


 

39 bin aday YDS’de ter dökecek

Öğrenci Seçme Sınavı’na (ÖSS) geçen hafta katılan adaylardan üniversitelerin yabancı dil ile ilgili bölümlerinde okumak isteyenlerin gireceği Yabancı Dil Sınavı (YDS) bugün yapılacak.

Sınav, saat 09.30’da Türkiye’de üniversite rektörlüklerinin bulunduğu 40 merkez ile KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da; 120 binada, 1302 salonda gerçekleştirilecek. Sınava, 39 bin 263 aday katılacak. Adayların sınava gelirken yanlarında 2007-YDS sınava giriş ve kimlik belgesi, fotoğraflı resmi onaylı özel bir kimlik belgesi ile bir fotoğraflarını bulundurmaları gerekiyor. Kimlik belgelerinin fotokopisi veya faksı kabul edilmeyecek. Nüfus cüzdanı, sürücü belgesi ve pasaport özel kimlik olarak kabul edilecek.

2007-ÖSS sınava giriş ve kimlik belgesiyle sınava gelen adaylar sınava alınmayacaklar.

Almanca, Fransızca ve İngilizce dillerinde yapılan sınav, 2.5 saat sürecek. Sınavda adaylara kelime ve dil bilgisinin yanı sıra Türkçe’den yabancı dile, yabancı dilden Türkçe’ye çeviri ve okuduğunu anlama ile ilgili sorular yöneltilecek. Sınavın soru ve cevapları yarın saat 14.30’da ÖSYM’nin ‘’http://www.osym.gov.tr’’ adresinde yayınlanacak.

/ ANKARA

24.06.2007


 

Büyükelçilerle toplantı 27-28 Haziran’da

Dışişleri Bakanlığında 27-28 Haziran tarihlerinde Türkiye’nin Orta Asya, Güney Kafkasya ve Rusya Federasyonundaki büyükelçilerinin de katılımıyla bir istişare toplantısı yapılması öngörülüyor.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, istişare toplantılarında Avrasya bölgesindeki mevcut durum, Türkiye’nin bu bölgelerle ilişkileri ve bu ilişkileri geliştirmek için neler yapılabileceği konuları ele alınacak. İstişare toplantısına katılmak için Türkiye’ye gelecek büyükelçiler, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından da kabul edilecek.

Türkiye’nin Orta Doğu bölgesinde bulunan büyükelçileriyle ocak ayında, Körfez ülkelerindeki büyükelçileriyle mayısta ve Balkan ülkelerindeki büyükelçilerin katılımıyla da haziranın ilk haftasında benzer istişare toplantıları düzenlenmişti.

/ ANKARA

24.06.2007


 

Minibüsle otomobil çarpıştı: 2 ölü

Konya’da minibüsle otomobilin çarpışması sonucu 2 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Konya’dan Ankara istikametine giden Musa Hacıbektaşoğlu idaresindeki 55 VA 896 plakalı minibüs, Cihanbeyli-Kulu arasında karşı yönden gelen Zafer Haktanıyan yönetimindeki 34 F 0096 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada, minibüste bulunan Döndü Güngör (68) ile otomobildeki 5 yaşındaki Ömercan Haktanıyan olay yerinde öldü.

/ KONYA

24.06.2007


 

Unkapanı Köprüsü’nde trafik kazası

Unkapanı Köprüsü’nde meydana gelen kazada taksi ile özel otomobilin çarpışması sonucu 1 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.

Taksim’den gelen Sait Çetin yönetimindeki 34 BG 0662 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle karşı yönden gelen Yunus Ayaz (32) yönetimindeki 34 TAT 89 plakalı taksiyle çarpıştı. Kaza sonucu araç sürücüleri Ayaz ve Çetin ile otomobildeki Selahattin Çınar ve Ümit Kaçar yaralandı.

/ İSTANBUL

24.06.2007


 

Şehir mekezindeki okullar satılsın

Eğitim sendikacıları, yeni hükümetten ferah ve modern mekânlarda eğitim için şehir merkezinde kalan ve yüksek fiyatlı arsa bedelleri olan okulların satılarak, şehir dışında yerleşkelerin kurulmasını istedi.

Bağımsız Eğitimciler Sendikası (BES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, çevreleri işyerleri ile çevrili, bazıları paha biçilemeyen arsalara sahip okulların ihale ile satışının geçen yıllarda gündeme gelmesine karşın bir türlü gerçekleştirilemediğini hatırlattı. Millî Eğitim Bakanlığının o dönemde İstanbul’da 18, Ankara’da 5, diğer şehirlerde ise değişik sayılarda satılabilecek okul belirlediğini hatırlatan Avcı, ‘’İstanbul’da ve Ankara’da belirlenen sayının çok daha üzerlerinde satışı yapılabilecek okul var. Seçim öncesi siyasi partilere seslenerek, yeni hükümetin bu projeyi hayata geçirmesini bekliyoruz’’ dedi.

Avcı, özellikle büyük şehirlerin şehir merkezindeki birçok okulun çağdaş eğitim için gerekli mekanlar olmaktan uzaklaşmış durumda olduklarını ifade ederek, şunları kaydetti: “Kent içinde kalan bazıları asırlık çok sayıda okul, eski, köhnemiş binaları, sıkışık derslikler ile modern eğitimden tamamen yoksun faaliyet gösteriyor. Aynı zamanda şehirin gürültüsüyle sınıflarda ders bile dinlemek çoğu zaman mümkün olmuyor. Öğrencilere, okulların çok kalabalık gürültülü, stresli, ciddi bir trafik ve insan akışı bulunan mahallerde olması nedeniyle sağlıklı ve verimli eğitim verilemiyor. Bu okulların ihaleyle satışı sonrası eğitim camiasının kasasına astronomik diyebileceğimiz miktarda para girişi olur. Bu para ile şehir merkezlerinin hemen dışında, sessiz, sağlıklı ortamlarda oldukça modern, günün ihtiyaçlarını karşılayan yerleşkeler kurulabilir. Şu an siyasi partilerin vaatlerinde bunun da ön plana çıkmasını istiyoruz.”

AVCI: DERSLİK AÇIĞI VAR

Avcı, Türkiye’de şu an 170 binin üzerinde derslik açığının bulunduğunu da hatırlatarak, ‘’şehir merkezindeki bir okulun satışından elde edilecek yüksek gelirle yerine 4-5 yeni okul yapılabileceğinden derslik açığının giderilmesi konusunda da aşama kaydedilmiş olur, çocuklar kalabalık sınıflardan kurtulur’’ diye konuştu. Avcı, satışların hakkaniyetle, objektif ve şeffaf bir şekilde tüm eğitim bileşenlerinin ikna edilmesinden sonra yapılması gerektiğini, ayrıca satışı yapılacak okullardaki öğretmenler ile eğitim gören öğrencilere diledikleri okulda görev yapma ve öğrenim görme hakkının verilmesi gerektiğini ifade etti.

/ ADANA

24.06.2007


 

Gürsoy: Türkiye icazetli demokrasiye zorlanıyor

Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminin nasıl olacağının, demokratik parlamenter düzenin devam edip etmeyeceğinin belli olmadığını belirterek, ‘’Türkiye, icazetli bir demokrasiye, vesayet demokrasisine doğru zorlanıyor’’ dedi.

DSİ Konferans Salonunda yapılan TTB’nin 56. Büyük Kongresi’nin açılışında konuşan Gürsoy, milletvekili genel seçiminin yaklaştığını belirterek, Türkiye’nin, bu seçimlerden yenilenmiş bir siyasi alt yapıyla çıkacağı yönündeki inançlarının çok zayıf olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimlerinin nasıl olacağının, demokratik parlamenter düzenin devam edip etmeyeceğinin belli olmadığını ifade ederek, ‘’Türkiye icazetli bir demokrasiye, vesayet demokrasisine doğru zorlanıyor’’ diye konuştu.

Türkiye’de terörün başını alıp gittiğini, toplumsal acının hat safhaya yükseldiğini söyleyen Gürsoy, siyasi geleceğin önünün görülemez hale geldiğini kaydetti.

/ ANKARA

24.06.2007


 

Adnan Oktar: Benim hiç pasaportum olmadı

Kamuoyunda Adnan Hoca olarak tanınan Adnan Oktar, hakkında yurt dışına çıkış yasağı kararı verilmesine değerlendirirken kararın kendisini etkilemediğini ifade ederek, “Ben 52 yaşındayım. Bugüne kadar hiç pasaportum olmadı, pasaport için başvuru bile yapmadım” dedi.

Adnan Oktar, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kendisi hakkında verdiği ’yurtdışına çıkış’ yasağını eleştirdi. Bilim Araştırma Vakfı davasının yaklaşık 8 yıldan beri devam ettiğini ve tüm yargılama süreci içerisinde hiç böyle bir kararın alınmadığını söyleyen Oktar, Bana bu karar acayip geldi ama kararlara saygılıyım. 8 ayrı gerekçe ile buna itiraz ettik. Yeniden kaldırılmasını bekliyoruz” dedi. Çıkış yasağı konulmasının kendisini etkilemediğini dile getiren Oktar, “Ben 52 yaşındayım. Bugüne kadar hiç pasaportum olmadı, pasaport için başvuru bile yapmadım. Ben vatanımı bırakmam, hapisten çekinmem” diye konuştu. Oktar, avukatı aracılığıyla verdiği dilekçede, itirazının kabul edilmemesi durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğini söyledi.

24.06.2007


 

“Deniz parkları” atağı

Greenpeace Akdeniz Ofisi tarafından Akdeniz’in aşırı ve yasa dışı avlanma, kirlilik ve iklim değişikliği gibi tehditlerle karşı korunması için ‘’deniz parkları’’ ağı oluşturulmasına yönelik çalışma başlatıldı.

Greenpeace Akdeniz Ofisi Denizler Kampanyası Sorumlusu Banu Dökmecibaşı, yaptığı açıklamada, su altı parkları olarak da adlandırılan rezerv alanlarının temel amacının, nesli azalan türlere barınma alanı oluşturmak, deniz ve çevre koruma konusunda bilinçlendirmek, bilimsel araştırmalar yapmak, eğitim ve koruma faaliyetleri gerçekleştirmek olduğunu söyledi.

Üç kıtayı birleştiren ve son derece zengin deniz yaşamına sahip olan Akdeniz’in verimini, deniz yaşamını ve ekosistemini, sağlıkları ve yaşamları ona bağımlı olan milyonlarca insan için korumak adına acilen bir deniz parkları ağı oluşturulması gerektiğini belirten Dökmecibaşı, bu konuda rapor hazırladıklarını ifade etti.

Akdeniz’in, pek çok canlı türüne ve önemli ekosistemlere ev sahipliği yapan, zengin ve çeşitliliği olan bir çevre olduğuna işaret eden Dökmecibaşı, ‘’Büyük bölümü açık deniz konumunda olan Akdeniz, aşırı avlanmadan tahrip edici balıkçılık yöntemlerine, kirlilik ve iklim değişikliğine kadar insan faaliyetlerine dayalı pek çok tehdidin etkisi altında. Bu durum sürekli olarak, Akdeniz’in sunduğu paylaşılan bir kaynağın ve hazinenin yok olmasına neden olmakta’’ dedi.

DENİZ YÖNETİM ANLAYIŞI

Akdeniz için deniz parkları ağının oluşturulması sürecine özellikle kıyılarda yaşayan topluluklar başta olmak üzere tüm paydaşların katılımının sağlanmasının ve önerilerin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eden Dökmecibaşı, daha sonra şunları kaydetti:

‘’Deniz rezervlerinin yarar sağlayabilmesi, söz konusu alanı çevreleyen denizdeki yaşamın da ekolojik olarak duyarlı bir şekilde idare edilmesine bağlıdır. Denizin büyük bölümünün sürdürülebilir ve adil bir şekilde idare edilebilmesi için bazı temel değişikliklere ihtiyaç vardır. Var olan deniz yönetim anlayışı (denizlerin özgürlüğü) prensibine dayanır. Bu yüzden denizler için özgürlük yaklaşımı, denizden alınabileceklerin sınırlı olması gerektiğinin farkındadır ve şimdi ve gelecekte tüm insanlığın yararı için derin denizler için sürdürülebilir ve adil bir yönetim talep eder. Hiçbir tür tek başına var olmaz.

Çevresindeki habitat üzerinde yarattığı etkiyi hesaba katmayan balıkçılık yönetimleri kusurludur. Trolle avlanma gibi yöntemler önemli üreme alanlarını yok ederek sadece türler için değil tüm ekosistem için felakete götüren sonuçlar doğurur.’’

/ ADANA

24.06.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004