Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Mayıs 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Dünya

 

İran - ABD görüşmeleri Bağdat’ta başladı

İran’ın Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri ve nükleer programıyla ilgili baş müzakerecisi Ali Laricani ile AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana’nın bu ayın sonunda yapacakları görüşmenin ertelendiği bildirildi.

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Muhammed Ali Hüseyni, haftalık basını bilgilendirme toplantısında, Laricani-Solana görüşmesinin karşılıklı anlaşma çerçevesinde ertelendiğini söyledi.

Hüseyni, görüşmenin nerede ve ne zaman yapılacağının ileride açıklanacağını kaydetti.

Solana ve Laricani, en son 26 Nisanda Ankara’da görüşmüşlerdi. İki yetkili arasında bir sonraki görüşmenin 31 Mayısta yapılacağı açıklanmıştı.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradei, İran’ın nükleer programına ilişkin son raporunda, Tahran yönetiminin BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymadığı gibi nükleer programını geliştirdiğini yazmıştı.

Bu arada, Tehran Times gazetesinin haberine göre İran ile ABD arasındaki dikkatli ve ihtiyatlı görüşmelerin ilk turu bugün Bağdat’ta başlıyor. İki ülkenin özellikle de Irak’ın güvenliği üzerinde duracakları ve Irak üzerindeki iki ülke politikalarını elşeştirmeye çalışacakları kaydedildi.

/ TAHRAN

28.05.2007


 

ABD, Lübnan’da durumdan vazife çıkardı

Hamas örgütünün Lübnan’daki temsilcisi Üsame Hamdan, bir haftadır Trablus’a bağlı Nehrül Barid kampında Lübnan ordusuyla çarpışan Fethül İslam örgütü ile birçok konuda ayrı düştüklerini bildirdi.

Çatışmaların başladığı günden itibaren tüm Filistinli grupların ortak bir tutum belirlemesi için çalıştıklarını ve bunda başarılı olduklarını söyleyen Hamdan, Lübnan’ın egemenlik ve bağımsızlığını sembolize eden orduya karşı yapılan saldırıları Hamas olarak kınadıklarını ifade etti. Lübnan hükümeti ve ordusuyla da çeşitli defalar temasa geçerek kampta yaşayan sivil halkın güvenliğinin temin edilmesini talep ettiklerini anlatan Hamdan, bütün bu çabalara rağmen sivillerin hedef haline geldiğini, bundagörevini layıkıyla yerine getirmediği için Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’nın (UNRWA) da payı olduğunu savundu. Nehrül Barid kampında patlak veren olayların bir Filistin-Lübnan çatışmasına dönüşmesinden şiddetle kaçınmak gerektiğini anlatan Üsame Hamdan, ABD’nin Lübnan ordusuna yaptığı askerî yardım konusunda ise “Lübnan’ın iç meselesi” olduğu gerekçesiyle yorum yapmaktan kaçındı.

Hamdan, isim vermeden zikrettiği “kimi dış güçlerin” Filistinlilerin vatanlarına geri dönüş hakkını ellerinden almalarına fırsat tanımamak için soruna barışçıl bir çözüm üretilmesi gerektiği üzerinde durdu. Üsame Hamdan, El Kaide’nin Nehrül Barid kampına operasyon düzenlenmemesi için Lübnan’a karşı savurduğu tehditleri ise şöyle değerlendirdi: “Biz işgale karşı direnmekle masum sivilleri hedef almak arasında farkı iyi biliyoruz. Bu durum İslam Dini’ne de aykırı. Yüce Allah ‘Kimsenin günahı kimseyeyüklenmez’ diye buyuruyor. Hakkını savunmak ve nefsini müdafaa etmek başka şey, konuyla bağlantısı olmayan masumları hedef almak başka şeyler. Şunu ifade edeyim; ortada bu kasetin gerçekliğini yansıtacak bir delil de yok. Lübnan’ı karıştırmak isteyenler böyle bir şeyi gündeme getirmiş olabilir.”

Hamdan, konuşmasında, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın Güney Lübnan’ın İsrail işgalinden kurtuluş yıldönümü nedeniyle yaptığı konuşmasında ortaya attığı, “Lübnan’ın Irak’tan sonra ikinci bir ABD-El Kaide hesaplaşma sahasına çevrilmek istendiği” iddiasına da değindi. Hamdan, yaptığı açıklamada, “Bugün herkes çok iyi biliyor ki, ABD kendi fikirlerini dayatmak ve programını yürürlüğe koymak için bölgede yaşanan her türlü soruna müdahil oluyor. ABD şu an Irak’ta çok büyük bir kriz yaşıyor ve buradakibaşarısızlığını örtmek için başka ülkelere kriz ihraç ediyor. Başta Lübnanlılar ve Filistinliler olmak üzere hemen herkesin bu konuda uyanık olması gerekiyor” dedi.

/ BEYRUT

28.05.2007


 

İsrail, bir haftada 50 Filistinli öldürdü

İsrail’in roket saldırılarına karşı Gazze Şeridi’ne başlattığı hava akınları bir haftayı geride bıraktı. Filistin Sağlık Bakanlığı yetkililerine göre, havadan atılan füzeler bu süre içinde çoğu Hamas ve İslâmî Cihad militanı 47 Filistinli’nin ölümüne, 180 dolayında kişinin yaralanmasına neden oldu.

Yaralananların 30’dan fazlasının durumunun ağır olduğu, bazılarının kol ve bacak gibi organlarını yitirdikleri belirtildi. Yaşları 15’in altında olan 192 çocuk dahil 550’ye yakın kişi ise saldırıların oluşturduğu travma sebebiyle psikolojik ve nörolojik tedâvi altına alındı.

İsrail hava kuvvetlerine bağlı jetler, Apaçi helikopterleri ve bölgede “Zennene” olarak adlandırılan pilotsuz uçakların seslerinin gelmeye başlamasıyla birlikte, Filistin televizyonu Gazze Şeridi’ndeki yaklaşık 1,4 milyon Filistinli’yi uyarıyor. Uyarıda, “Dikkatli olun, uçaklar Gazze semalarında dolaşıyor” deniliyor. Yerel radyolar da her uçak veya helikopter sesi duyulduğunda halkı uyarıda bulunuyor. Bununla birlikte, Gazzelilerin uyarılar karşısında yapabildiği fazla bir şey yok. Bir Gazzeli, “Ne önlem alıyorsunuz?” sorusuna gülerek, “Zaten küçük bir yer. Sürekli uyarılar var, ama özellikle geceleri uçakların, helikopterlerin geldiği zaten belli oluyor. Gece kimse sokağa çıkmıyor, zaten evde oturmaktan başka çare de yok” diye konuştu.

Bir başka Gazzeli ise “Sokaklar bir hafta önce daha tehlikeliydi” diyerek, Hamas ile El Fetih arasındaki çatışmalara dikkati çekti. “Şimdi sokaklar açıldı, insanlar dolaşıyor, mağaza ve dükkanlar da açık. Ama parasızlıktan alışveriş eden yok” dedi.

Hava taarruzlarıyla, özellikle hedef alındıkları açıklanan Hamas ve İslami Cihad militanlarının sokaklardan kaybolduğunu kaydeden Gazzeliler, hemen hemen bütün karargah ve karakolların boşaldığına, bu yerlerin içinde kimsenin kalmadığına ve sadece birkaç kişinin nöbetçi olarak, o da mevzilerin uzağında bulunduklarına işaret ettiler.

İsrail televizyonları da, militan grupların tüm aranan lider ve komutanları ile saha sorumlularının, hatta Hamas’a bağlı özel güvenlik kuvvetleri mensuplarının ortadan kaybolduğunu, bu kişilerin evlerini ve ailelerini terk ettiklerini, ayrıca kendi yakınları dahil olmak üzere, özellikle İsrail tarafına bilgi aktarılabilir diye, El Fetihli üyelerle de hiç bağlantı kurmadıklarını aktarıyor.

Hamas ve İslâmî Cihad üyelerinin cep telefonlarıyla da konuşmadıkları, yerlerinin belirlenebilmesini önlemek amacıyla telefonlarının bataryalarını bile ayırdıkları ifade ediliyor.

Öte yandan, Filistin Enformasyon Bakanı ve hükümet sözcüsü Mustafa Barguti, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları kınarken, dünyanın sessiz kalması karşısında “şaşkınlığını” dile getirdi.Öte yandan, Gazze Şeridi’nden İsrail tarafına atılan Kassam roketlerinin yaraladığı 2 İsrailli’den biri, hastanede hayatını kaybetti.

İsrail Başbakanı Olmert, “terör eylemlerine karışan hiç kimsenin dokunulmazlığının olmadığını” belirtti.

/ KUDÜS

28.05.2007


 

Beşşar’a bir 7 yıl daha

Suriye’de, Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın (41) ikinci dönem görevde kalıp kalmamasına karar vermek için düzenlenen referandum için halk sandık başına gitti.

19 milyon nüfuslu, 12 milyona yakın kayıtlı seçmenin bulunduğu ülkede oy verme işlemi, dün saat 07.00’de başladı. Seçmenler “Beşşar Esad’ın devlet başkanlığı yapmasını onaylıyor musunuz” sorusuna “evet” ya da “hayır” cevabını vererek, Esad’ın 7 yıl daha görevinde kalıp kalmayacağını kararlaştırdı. Ülkede 1963’ten beri iktidarda olan Baas Partisi, seçmenlere “evet” oyu kullanmaları çağrısında bulunurken, muhalefet partileri seçimin boykot edilmesini istedi. Suriye Parlamentosu, Essad’ın adaylığını oy birliğiyle onaylamıştı. Suriye’de babası Hafız Esad’ın 2000 yılının haziran ayındaki ölümünden sonra devlet başkanı seçilen Beşşar Esad’ın devlet başkanlığı için 2. kez referandum düzenleniyor. 2000 yılındaki referandumda Beşşar Esad için seçmenlerin yüzde 97,29’u “evet” demişti. Sabah saatlerinde oy vermeye giden seçmenlerden, bir otelde çalıştığını belirten Ali Ahmed (23) “Tabii ki evet oyu kullandım. Suriye’nin istikrarı ve güvenliği için oy verdim” dedi. 62 yaşındaki emekli Muhammed Ali Şerif de “Suriye yabancı güçlere direndiğini tüm dünyaya gösterdi, o yüzden evet oyu kullandım” diye konuştu.

/ ŞAM

28.05.2007


 

İsrail ve ABD ile savaştayız

Lübnan’da orduyla şiddetli çatışmalar yaşayan Fetih el İslâm örgütünün lideri Şakir Abssi, düşmanlarının ABD ve İsrail olduğunu belirtti.

El Cezire televizyonunda dün geç saatlerde yayınlanan bir videoda, Abssi’nin “Fetih el İslam’ın Lübnan’ın güvenliğine yönelik bir tehdit oluşturmadığını” söylediği görülüyor. Örgütün savaşının “Lübnan ile değil Yahudi ve Amerikalılarla” olduğunu bildiren Abssi, “Lübnanlı Sünniler, Yahudiler ve Amerikalılara karşı mücadelenin öncüsüdür” diyor.

/ DUBAİ

28.05.2007


 

Taliban ülke genelinde eylem başlattı

Afganistan’daki Taliban örgütü, güvenlik güçleri ve ülkedeki yabancı güçlere karşı yeni eylemler başlattığını açıkladı. Taliban sözcüsü Kari Yusuf Ahmedi, Amerikan AP ajansına uydu telefonuyla yaptığı açıklamada, örgüt liderlerinin “Pusu” olarak adlandırdıkları eylem dalgasının başladığını ilan etiklerini belirtti.

Ahmedi, “düşmanlarını hedef alacaklarını, işgalci güçler ve hükümete karşı intihar saldırısı, uzaktan kumandalı bombalar ve pusu kurma taktiklerini kullanacaklarını” söyledi. Bu arada, Taliban militanlarının Kandahar’da polis konvoyuna pusu kurduğu, çıkan çatışmada 2 polisin öldüğü, 3 polisin yaralandığı bildirildi. Yetkililer, militanlardan da ölen ya da yaralananlar olduğunu söyledi, ancak ayrıntı vermedi.

/ KANDAHAR

28.05.2007


 

Nevaz Şerif: Hâlâ başbakanım

Pakistan’ın sürgündeki eski Başbakanı Navaz Şerif, “teknik’’ ve “anayasal’’ olarak hala ülkesinin başbakanı olduğunu öne sürdü.

Devlet Başkanı Pervez Müşerref tarafından 8 yıl önce yapılan kansız bir darbeyle iktidardan uzaklaştırılan Şerif, sürgünde bulunduğu Londra’da, El Cezire televizyonuna verdiği demeçte, “Anayasanın Müşerref tarafından altüst edildiğini söyleyerek, teknik, anayasal ve yasal olarak kendisinin hâlâ başbakan, eski Devlet Başkanı Refik Tarar’ın da devlet başkanı olduğunu’’ savundu. Hindustan Times’da çıkan habere göre Şerif, ‘’Müşerref’in zor kullanarak ülkeyi ele geçirdiğini ve devlet başkanlığını anayasaya aykırı bir şekilde işgal ettiğini’’ söyledi. Pakistan Müslüman Birliği-N partisinin lideri Şerif, bu yıl yapılması planlanan genel seçimlerden önce seçim kampanyasını başlatmak için eski Başbakan Benazir Butto ile ülkelerine dönmek istediklerini de belirtti.

/ ANKARA

28.05.2007


 

Çin'de Kur'ân yarışması

Pekin’deki Çin İslâm Kur’ân Enstitüsü tarafından 7.si düzenlenen Kur’ân-ı Kerim okuma yarışmasına büyük ilgi vardı. Yarışmanın düzenlendiği salon dolarken ülkenin dört bir yanından gelen imamlar 5 gün sürecek yarışmada finale kalmak için Kur’ân-ı Kerim’i en güzel şekilde okumaya çalıştı.

Çin İslâm Derneği’nin organize ettiği yarışma Fetih Sûresinin okunmasıyla başladı. Ardından yarışmaya geçildi. Çinli imamlar, hünerlerini salondaki seçici kurul ve dinleyicilere göstermeye çalışırken dinleyiciler de ellerindeki Kurân-ı Kerim’lerden imamların okuduğu sûreyi takip etmeye çalıştı.

“TÜM MÜZİKLERİN ÖTESİNDE”

Kur’ân-ı Kerim’in sesinin bütün müziklerin ötesinde olduğunu söyleyen Kang Baifang isimli Çinli genç bayan, bu sesin gerek okuyucular ve gerekse dinleyiciler üzerinde çok farklı bir duygu bıraktığını kaydetti.

Yarışmayı duygu dolu gözlerle izleyen yaşlı bir Çinli ise ülkenin dört bir yanından gelen imamların okuduğu Kur’ân-ı Kerim’den çok etkilendiğini belirtti.

30 bin civarında cami ve 50 bin imamın bulunduğu Çin’deki resmî rakamlara göre 20 milyon Müslüman bulunuyor. Bağımsız kaynaklara göre ise bu rakam 40 milyon.

/ PEKİN

28.05.2007

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004