Aylık gençlik dergisi Genç Yaklaşım, Kutlu Doğum Haftasını idrak edeceğimiz bu ayda, Peygamber Efendimizin (asm.) gençlere bakan yönüne dikkat çekmek istemiş.
Hayatı peygamberimiz kadar incelenmiş, her hali, her tavrı, her sözü, en küçük detay bile atlanmadan nesilden nesile aktarılmış başka bir insan yoktur yeryüzünde.
Onun hayatını araştırmak, elbette sadece bir merak değildir. Ama bugün, insanlara hiçbir değer katmayan, hatta kimi davranışlarıyla kötü örnek olan ünlü simaların bile ne kadar merak edildiğini hesaba katarsak, Allah’ın “habibim” dediği bir zatı sırf merak için bile olsa bu kadar araştırmak, elbette boşuna olmazdı. Kimdi, daha doğmadan, mucizelerle kendisine karşılama töreni yapılan? Kimdi, “Sen olmasan, kâinatı yaratmazdım” denilen? Kimdi, asırlardır milyarlarca insanın peşinden koştuğu, örnek aldığı, rehberi kabul ettiği?
Bütün bunları, sıradan bir pop yıldızının hayatına duyulan merakla kıyaslamanın abesliği ortada. Ama insanların, özellikle gençlerin neleri merak ettiğine, kimleri örnek aldığına bakarsak, bir yerlerde bir yanlış yapıldığını da görebiliyoruz.
Belki bir ülfet, bir alışkanlık, denizde olup denizi bilmemek… Belki de, bunca kaynağa, bunca bilgiye rağmen, onu (asm) yeterince ve doğru şekilde anlatamamak…
Sevmek tanımaktan geçer. Peki biz onu ne kadar tanıyoruz? O bir peygamber olduğu kadar, bir insandı da. Çocuktu, gençti, yaşı kemale ermiş bir insandı… Bir çocuğun da, bir gencin de, orta yaşlı bir insanın da ondan örnek alacağı çok şey vardı…
Aylık gençlik dergisi Genç Yaklaşım, Kutlu Doğum Haftasını idrak edeceğimiz bu ayda, onun gençlere bakan yönüne dikkat çekmek istemiş.
Henüz peygamberlik vazifesi kendisine tevdi edilmeden, henüz vahiy gelmeden, nasıl bir “insan”dı, nasıl bir gençti? Peygamber olduktan sonra gençlere bakışı nasıldı?
“Risaletinden önceki gençlik yılları, o kadar berrak ve düzgündü ki, Peygamberliğiyle birlikte, ashabının büyük çoğunluğu gençlerden oluşmuştu” diyor, Aykut Tanrıkulu.
O, gençlerle empati kurabilen, onları anlamaya çalışan bir peygamberdi, Doç. Dr. Adil Bebek’in dediği gibi…
Veli Sırım, “Uğruna âlemlerin yaratıldığı dua”yı anlatırken, “Onun (a.s.m.) duasında bütün insanların bekâsı vardır. Onun (a.s.m.) duasında sadece insanların değil canlı cansız tüm varlıkların, semâvât ehli nuranî varlıkların, mânevî âlemlerdeki her şeyin ortak duası olan sonsuz saadete ulaşma, İlahî rızâya nail olma niyazı vardır” diyor.
Yasin Topal, onu (asm) düşmanlarının dilinden anlatıyor.
Bu ay, TBMM’nin kuruluş yıldönümünü de kutlayacağız. Bu çerçevede, meşrutiyet meclisinin çok renkli, çok sesli yapısıyla, TBMM meclislerini demokrasi yönden karşılaştırmaya çalışmış Genç Yaklaşım. Mustafa Gökmen, “Meclis-i Mebusan’dan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne” başlıklı makalesinde bu konuyu işliyor.
Belma Uğur’un, kutuplardan, savaş bölgelerine kadar, dünyanın pek çok noktasında tehlikeden tehlikeye koşan savaş muhabirleri Hakan Kumuk ve Bengüç Özerdem ile yaptığı söyleşi de zevkle okunacaklar arasında…
|