|
|
|
Komşu edebiyatlar buluştu |
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “1. Uluslararası Kardeş Edebiyatlar Buluşması”, Çetin Emeç Çok Amaçlı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya, Vali Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Suriye’nin Gaziantep Başkonsolosu Bahjat Doughman, Şahinbey Belediye Başkanı Ömer Can, Suriye ve İran’dan gelen edebiyatçılar ile Gaziantepli yazar ve şairler katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Vali Süleyman Kamçı, düzenlenen faaliyette 3 komşu ülkenin edebiyatçılarının biraraya getirildiğini belirtti. Kamçı, “Edebiyat, insanların ve toplumların kendilerini ifade etmelerini sağlar. Edebiyatla, toplumsal yaşam arasında ilişki vardır. Türkiye, Suriye ve İran, etnik kökenlerinin farklı olmasına karşın yüzyıllardır birlikte yaşamışlardır. Ülkeler arasındaki bu ilişki, komşuluk ilişkilerinin ötesindedir. Yıllardır süregelen iyi ilişkiler, son yıllarda pekişmektedir. Bu etkinlik, yıllardır birarada yaşayan ülkelerin insanlarını, kültürel açıdan daha da yakınlaştıracaktır” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey de, belediyeciliğin her geçen gün değiştiğini kaydetti. Güzelbey, belediye hizmetlerinin kaldırım yapma, yol açma ve asfalt dökme işlerinden ibaret olmadığını ifade ederek, “San’at, sözcüklere sığdırılamayacak kadar büyüktür. Sanat, bir milletin can damarlarındandır. Belediyecilik, sadece kanal ve yol açma, asfalt dökme, kaldırım yapma değildir. Önemli olan sanat, kültür ve eğitimdir. Biz de belediye olarak kültürel ve san’atsal faaliyetlere önem veriyoruz” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Gaziantep Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Behiye Köksel ve Tamer Abuşoğlu “Günümüz Türk Şiiri”, Ali Atalar “Arap, Acem ve Türk Edebiyatının Ortak Özellikleri”, İran’dan gelen edebiyatçı Muhammed Piri “Günümüz İran Şiiri” ve Suriye’den gelen edebiyatçı Usama Ispır “Günümüz Suriye Şiiri” konularında katılımcılara bilgiler sundu.
|
05.02.2007
|
|
|
Sırlarla dolu kütüphane |
On binlerce yazma ve matbu eserin bulunduğu Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi, eserlerin tamamının künyelerinin çıkarılmaması ve muhtevalarının bilinmemesi sebebiyle bilim adamlarından büyük ilgi görüyor.
Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin, Süleymaniye’den sonra alanında Türkiye’nin ikinci büyük kütüphanesi olan Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nin dünyanın en önemli yazma eserler kütüphaneleri arasında bulunduğunu söyledi.
Kütüphanede, Türkiye genelindeki 60 kütüphaneden gelenlerle birlikte 85 binin üzerinde yazma ve matbu eserin bulunduğunu ifade eden Şahin, bu eserlerin döneminin tarihine ve kültürüne ışık tutması sebebiyle çok önemli ve değerli olduğunu kaydetti.
Bu eserleri eskiyip yıpranmaması, gelecek nesillere aktarılabilmesi için çok iyi koruduklarını vurgulayan Şahin, ‘’Kitaplar bozulmasın, yırtılmasın diye tedbirler aldık. Eserler, en önemli düşmanları olan güneş, nem, toz ile hava kirliliğine karşı özel olarak hazırladığımız depoda korunuyor. Burada sıcaklık ve nem sürekli ölçülüyor. Pencerelerde bile özel filtreler var. Eserler değeri ölçüsünde korunuyor’’ dedi.
Şahin, eserlerin tamamının henüz biyografik ve bibliyografik künyelerinin çıkarılmaması ve muhtevasının bilinmemesinin Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’ne ayrı bir önem kazandırdığını belirterek, şunları söyledi:
‘’Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki bütün eserlerin künyeleri çıkarıldı ve içeriği biliniyor. Bizde ise henüz yeni çıkarmaya başladık. Araştırma yaptıkça tarihe ışık tutacak yeni bilgilere ve belgelere ulaşıyoruz. Kütüphanede yazma eserlerden daha değerli Osmanlıca yazılmış matbu eserler bile bulunuyor. Bu eserler arasında matbaanın icadından sonra çıkarılmış olanlar da var. Kütüphanede yazma eserlerden daha değerli matbular ile tarihi bin yıla dayanan eserler halen içinde birçok sırrı barındırıyor. Bu eserlerin her biri alanında tarihe ışık tutacak nitelikte.’’
|
05.02.2007
|
|
|
Kitap engel tanımıyor |
Adana’da, İŞKUR desteğiyle yazı karakterlerini sesli tanımlayabilen bilgisayar tarayıcı alan Görmeyenler Kültür ve Birleşme Derneği (GÖRBİR), bu donanım sayesinde 90 olan üye sayısını 140’a çıkardı.
GÖRBİR Derneği Adana Şube Başkanı Ediz Mut, Türkiye’de, engellilerin hayatını kolaylaştıracak, istihdamını sağlayacak ve onları topluma kazandıracak çalışmaları yetersiz bulduklarını söyledi.
Türkiye’deki engelli sayısının resmî rakamlara göre 8,5 milyon olduğunu belirten Mut, bu sayının kayıt altına alınmayanlar ile 13 milyonu bulacağını ifade etti.
Adana’daki görme engelli sayısının da 4 bini erkek olmak üzere 7 bini bulduğunu belirten Mut, ‘’Kentimizde bizimle birlikte faaliyet gösteren toplam 4 derneğin engelli üye sayısı 300’ü geçmiyor. Engellilerin tamamına ulaşılamaması, onlara gereken ilginin gösterilmemesinden dolayı, kendilerini toplumdan soyutladıkları anlamına geliyor’’ dedi.
Mut, engellilere destek konusunda İŞKUR İl Müdürlüğünden büyük yardım aldıklarını ifade etti.
Ediz Mut, bilgisayar kursu düzenleyen İŞKUR’un verdiği maddi destekle, okuyamayan engellilerin hayatını kolaylaştıracak teknolojik gelişmelerden yararlanmaya başladıklarını söyledi.
ABD’den, yazı karakterlerini sesli tanımlayabilen bilgisayara bağlanan tarayıcı sistem aldıklarını bildiren Mut, bu sistemin gazete, dergi, kitap ve belgelerin taranmasından sonra bilginin sesli olarak duyulmasını sağladığını ifade etti.
|
05.02.2007
|
|
|
Somuncu Baba’da Ehl-i Beyt sevgisi |
Peygamberimizin aile fertlerini ve onun neslinden gelenleri sevmek, imanın bir gereğidir. Hicrî takvimin ilk ayı olan muharrem ayı geldiğinde, Ehl-i Beytin çektiği ıztıraplar hatırlanır ve çeşitli faaliyetlerle onlar anılırlar. Kendisi de Ehl-i Beytten olan Somuncu Baba’nın adını taşıyan dergi de Şubat 2007 (76.) sayısında Ehli Beyt Sevgisini konu alan bir dosyayla bu anma faaliyetlerine bir katkıda bulunmuş.
Kapağı bu gülleri sembolize eden bir resim çalışmasıyla tezyin edilen dergide, Genel Yayın Yönetmeni İsmail Palakoğlu, Darendeli Hulûsi Efendi’nin Ehl-i Beyti öven eşsiz şiirlerinden örnekler sunmuş.
“Selâm Olsun Peygambere ve Âline” başlıklı makalesinde Prof. Dr. Ali Akpınar; Namazlarda salâvat duâlarını okumayı tavsiye eden, kendi âline duâ etmeyi öğreten Peygamberimiz’in şefkat ve merhamet dolu yüce şahsiyetinden bahsediyor.
Doç. Dr. Kadir Özköse ise yazısında Hz. Ali’nin tarihî kişiliğine işaret ederek şunları yazıyor: “Fütüvvet teşkilâtı, adını Hz. Ali’nin yiğitlik dürüstlük ve güvenilirliğinden almıştır. Hizmette en öne, dünyevî mükâfat söz konusu olunca ise kendini en arkaya almada en güzel örneklerden biridir Hz. Ali. Ancak O, gençliğini, yiğitliğini ve Hz. Peygambere yakınlığını asla istismar etmemiştir.”
Sadık Yalsızuçanlar’ın Tuğrul İnançer ile yaptığı röportajda İnançer; “Kâinatta hem temiz hem de temizleyici olan iki şey vardır. Biri su, biri Ehl-i Beyt-i Mustafa. Hem temiz, hem temizleyicidirler. Ayrıca saygı bir davranış biçimidir. Sevgi ise bir gönül meselesidir. Resulullah’ı ve ailesini saymak mümkündür. Terbiyeli insanlar bunu yaparlar. Sevmek ise, yüksek gönül sahibi olan insanlara mahsustur” gibi tesbitlerini aktarıyor.
|
05.02.2007
|
|
|
|