|
|
|
Seçim Kanununu biz mi hazırladık? |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Seçim Kanunu konusundaki tartışmaları değerlendirirken “Seçim Kanununu biz mi hazırladık? Yüzde 10 barajını 1987’de koydular. Bunu koyan Anavatan şimdi barajın altında ‘Yandım Allah’ diyor” dedi.
Başbakan Erdoğan, AKP İzmir İl Başkanlığı tarafından Karşıyaka Spor Salonu’nda düzenlenen toplantıda partililere hitap etti. Başbakan Erdoğan, iktidarlarının ikinci senesinden itibaren erken seçim isteyenler olduğunu, ancak iktidarlarının dördüncü yılının geride kaldığını söyledi. En son 2006 sonbaharındaki erken seçim söylemlerini hatırlatan Erdoğan, “Baktılar erken seçim tutmadı, yeni oyuncak lâzımdı. Bu defa başladılar Cumhurbaşkanlığı seçimini konuştular. Şimdi iş öyle noktaya getirildi. Bu millet, siyaset, demokrasi adına üzülüyoruz” dedi.
Başbakan Erdoğan, daha önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu Anayasanın kullanıldığını, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da o zaman parlamentoda olduğunu söyledi. CHP Genel Başkanı Baykal’ın o zamanlar, bugün konuşulan konular hakkında yorum yapmadığını, konuşmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: ‘’Bunların, düşünce özgürlüğüne, demokrasiye, siyasette temsile saygıları yok. Ben ve ötekiler... İşte bize, öteki diye baktılar. Biz, onlara öyle bakmıyoruz. Aldıkları temsile nasıl saygı gösteriyorsak, onlar da AK parti milletvekillerine, halkın verdiği iradeye saygı göstersinler. Yüzde 34.4 ile geldik. Seçim Kanununu biz mi hazırladık? Yüzde 10 barajını 1987’de koydular. Bunu koyan Anavatan şimdi barajın altında ‘Yandım Allah’ diyor. Samimi, dürüst olmazsanız nereden nereye gelirsiniz. Yüzde 34.4 nasıl yüzde 65 olur diyorlar. Bunun hesabını ben yapmadım ki... Şu anda istikrar, güven için bu adım atıldıysa biz, oradan gidiyoruz. Geçenlerde bir parti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitti. Dâvâyı iade ettiler. Bu kadar basit... Diyorlar ki, yüzde 34.4, yüzde 25 oy demektir. Bunların matematik, demokrasi ve seçimden haberleri yok.’’
AKP’nin, ayrımcılığın, ırkçılığın adresi olmadığını, gelecek için çalıştıklarını ifade eden Erdoğan, ‘’AK Parti milliyetçiliğin partisidir. Milliyetçilik; ırkçılık, ayrımcılık değildir. 73 milyonu bir bütün gören anlayıştır. Biz, vatandaşlara hizmet için yola çıktık’’ dedi.
Geriye gidiş varsa oy vermeyin
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Manisa Atatürk Spor Salonu’nda yaptığı konuşmada, ise “AK Parti’nin durumunda geri gidiş varsa bize oy vermeyin. İlerleme varsa da şarkı söylemeye devam edin” dedi. Erdoğan, hiçbir parti başkanının, “Gerekirse oy vermeyin” demediğini vurgulayarak, “Bizden önce zengin yatıp borçlu kalkılıyordu. O günleri unutamayız” diye konuştu
|
/ İZMİR
04.02.2007
|
|
|
Açıklama tatmin etmedi |
Katil zanlısı olarak tutuklanan Ogün Samast’ın Samsun Emniyet Müdürlüğünde Türk bayrağıyla çekilen görüntüleri için Jandarma Genel Komutanlığının yaptığı açıklamada, jandarma görevlilerinin de görüntülerinde yer almasına getirilen izah tatmin edici bulunmazken, görüntülerdeki emniyet mensuplarının açığa alınmalarına karşılık jandarma görevlilerine verilen “ceza”nın “yer değişikliği”nden ibaret kalması garipseniyor.
Bu arada cinayetin işleniş tarzına ilişkin her gün yeni ve farklı iddiaların ortaya atılması “bilgi kirliliği” yorumlarına yol açarken, konuyla ilgili çelişkili haberlerin devlet kurumları ya da aynı kurum içinde farklı ekipler arasındaki çekişmenin tezahürü mü, yoksa daha ötesinde hadisenin asıl perde gerisinin aydınlatılmasını önlemeye yönelik kasıtlı ve bilinçli bir “karartma”nın işareti olarak mı yorumlanması gerektiği sualine cevap aranıyor.
|
04.02.2007
|
|
|
301’de top hükümette |
Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinin değiştirilmesi için sivil toplum kuruluşlarının yaptığı toplantıdan, hükümetin bir değişiklik metni hazırlaması ve bu değişikliğe destek verilmesi kararı çıktı. 301. maddenin tartışıldığı toplantıda, “kaldırılmasını isteyenler”, “değiştirilmesini savunanlar” ve “kaldırılmasına tamamen karşı olanlar” şeklinde üç ayrı görüş ortaya çıktı.
Hak-İş, Türk-İş, Memur Sen, Türkiye Barolar Birliği, TURMOB, Türkiye Eczacılar Birliği, Türkiye Noterler Birliği, Türkiye Diş Hekimleri Birliği ve Türk Ceza Hukuk Derneği 301. maddenin değiştirilmesi yönünde görüş bildirirken, TMMOB, Türk Tabipler Birliği, DİSK, KESK ve Diş Hekimleri Birliği’nin 301. maddenin tamamen kaldırılmasını istediler. Kamu-Sen, Veteriner Hekimler Birliği, TESK ve TİSK 301. maddenin değiştirilmesine karşı çıkarken, TİSK daha sonra yapılan müzakerelerde 301’in değiştirilmesine destek verdi.
Yapılan tartışmalarda ağırlıklı görüş 301. maddenin değiştirilmesi yönünde çıkarken, hükümete 301. madde konusunda bir değişiklik metni hazırlaması kararı alındı.
USLU: TÜRKİYE’NİN TOPLUMSAL
UZLAŞMAYA İHTİYACI VAR
301. maddeyi ne şekilde değiştirlirse değiştirilsin mutlaka yeni tartışmaları beraberinde getireceğini ifade eden HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu, çünkü TCK’da 313 ve 216. maddeler gibi 301’in eş anlamlı olabilecek maddelerin olduğunu söyledi. Uslu, “Türkiye’nin normalleşmesi gerekiyor. Çünkü Türkiye’nin uzlaşmaya ihtiyacı var. 301’in değişmesi hem içeride toplumu bu tartışmalardan uzaklaştıracağı, hem dışarıda Türkiye’nin elini güçlendireceği için doğru buluyorum. Burada bir son nokta koymak ve evrensel hukuku da uygun bir yeni bir düzenleme yapmanın tek çıkış noktası olarak düşünüyorum” diye konuştu.
AKSU: DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN
ÖNÜ AÇILMALI
Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu da, düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Yasanın açık-seçik olarak herkesin anlayabileceği bir şekilde kaleme alınması gerekiyor. Kamu düzeninin korunması, demokratik kurallar çerçevesinde olabilir. Bu zaten evrensel hukukun da bir gereğidir. 301. maddenin mevcut haliyle yoruma açık, suç tam tanımlanmamış ve herkes tarafından da farklı anlaşılabileceği uygulama sırasında görülmüştür. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ışığında değiştirilmeli.”
TOMBUL: 301 DEMOKRATİKLEŞME
AÇISINDAN SORUNDUR
KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ise şöyle konuştu:
“301. madde, demokratikleşme, düşünce ve ifade özgürlüğü açısından sorundur, bütünüyle kaldırılmalıdır. Ancak 301. maddeyi değiştirecek olan irade hükümettir. Biz uzlaşsak dahi değiştirecek olan hükümettir. Sorun hükümetindir, değiştirecekse, metni hükümet hazırlamalıdır. Biz 301’in kaldırılmasını istiyoruz.”
|
Fatih KARAGÖZ
/ ANKARA
04.02.2007
|
|
|
Önce kanun sonra yönetmelik değişecek |
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, özel ormanlarda yüzde 6 yapılaşmaya izin veren yönetmelikteki değişikliğin, Orman Kanununda yapılacak değişiklikten sonra gündeme gelebileceğini ifade etti.
Pepe, CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın soru önergesini cevaplarken, özel ormanların idare ve muhafazasının, devletin kontrol ve denetimi altında sahiplerince yapıldığını belirtti. Özel ormanlarda yüzde 6 yapılaşmaya izin veren yönetmeliğin Orman Kanununa dayanılarak çıkarıldığı için, kanunun ilgili maddesi değiştirilmeden yönetmelikteki hükmün değiştirilmesinin mümkün olmadığını belirten Pepe, “Kanunlarda yapılacak değişiklikler ise TBMM’nin irade ve sorumluluğundadır. Yönetmelik değişikliği, Orman Kanunun 52. maddesinin değiştirilmesi halinde gündeme gelebilecektir’’ diye konuştu.
Çevre ve Orman Bakanı Pepe, Acaristanbul’daki yapılaşmayla ilgili olarak, Orman Bölge Müdürlüğü görevlilerinden ihmali ve sorumluluğu görülenler hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatıldığını da bildirdi.
|
/ ANKARA
04.02.2007
|
|
|
Hepimiz başörtülüyüz |
Sakarya Başörtüsü Platformu 73. basın açıklamasında askerî vesayet kalkmadan eğitim, hukuk ve siyasetin önünün açılamayacağını bildirerek, herkesi sistemin gerçekleriyle yüzleşmeye çağırdı. Eyleme destek veren platform gönüllüleri, “Hepimiz başörtülüyüz” yazılı dövizler taşıdılar.
Platform adına Özgür-Der Sakarya Şubesi üyesi Ömer Sevim tarafından okunan açıklamada “Resmi ideolojiyle hesaplaşmadan ne başörtüsü sorunu ne de diğer toplumsal sorunlara çözüm sunulabilir” denilerek “Askeri vesayete son” çağrısı yapıldı.
Diğer yandan, Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu İzmit Sabri Yalım Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde 94. haftasına giren “Başörtüsüne Özgürlük” eylemini gerçekleştirdi. Eylemde platform adına basın açıklamasını MAZLUMDER Kocaeli Şube Yönetim Kurulu Üyesi Sevgi Cabbaroğlu yaptı.
Cabbaroğlu, geçtiğimiz haftalarda Hürriyet gazetesinin başörtü takan bayan doktorlar hakkındaki yalan haberinin ortaya çıkmasından sonra özür dilediğini hatırlatarak “Direnişimizin ne kadar önemli olduğu ortadadır" diye konuştu.
MAZLUMDER Genel Başkanlığı tarafından da Hrant Dink sukastı ve sonrasındaki gelişmeler hakkında bir basın açıklaması yapıldı.
|
Yeni Asya
04.02.2007
|
|
|
Lise ve ortaokul yönetmeliğinde değişiklik |
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Lise ve Ortaokullar Yönetmeliği’nde değişiklik yapıldı. Öğrencilerin diploma notları, ilgili mevzuatla belirlenen oranda merkezi sistem sınavı puanına eklenecek.
Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren değişikliğe göre, öğrencilerin diploma notları, ilgili mevzuatla belirlenen oranda merkezi sistem sınavı puanına eklenecek. Liselere öğrenci kaydı, 8 Aralık 2004 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ‘’MEB Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği’’nde belirtilen çalışma takvimine, merkezi sınav sistemiyle öğrenci alan kayıt kabul hükümlerine göre yapılacak.
|
/ ANKARA
04.02.2007
|
|
|
AB’li gençler, Türkiye’nin üyeliğini destekliyor |
AB üyesi 6 ülkede yapılan bir araştırma, gençlerin çoğunun Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini ortaya koydu.
TNS Opinion adlı Fransız araştırma enstitüsü tarafından Ukrayna’daki ‘’Yalta European Strategy’’ adlı vakıf için yapılan araştırmaya göre, yaşları 18 ve 30 arasında değişen gençlerin yüzde 52’si Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyor. İngiltere, Almanya, Polonya, İtalya, Fransa ve İspanya’da yapılan araştırmaya göre, gençlerin yüzde 43’ü Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkarken, bu oran Alman gençleri arasında yüzde 54. Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen Alman gençlerin oranı da yüzde 44. Almanya’da Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyenlerin oranının genel olarak azaldığı, bu oranın 2005 yılı başından bu yana yüzde 36’dan yüzde 31’e düştüğü ifade edildi. Söz konusu ülkelerde gençlerin yüzde 52’sinin Rusya’nın, yüzde 48’inin Fas’ın, yüzde 63’ünün de Ukrayna’nın AB üyeliğini desteklediği kaydedildi. Fas’ın üyeliğine karşı çıkanların oranı yüzde 44, Rusya’nın üyeliğine karşı olanların oranı yüzde 42, Ukrayna’nın üyeliğine karşı çıkanların oranı da yüzde 30 olarak belirlendi.
|
/ BERLİN
04.02.2007
|
|
|
Başoğlu: Mağdur doktorlara destek verin |
Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, sağduyulu bütün doktor ve avukatları, Konya’da iki başörtülü doktorun, testislerinden rahatsız genci muayene etmedikleri yönündeki iftira haberlere karşı açtıkları davaya katılarak, onlara destek vermeye davet etti.
Başoğlu, “Bu dava aynı zamanda basın özgürlüğünün kötüye kullanılması, meslek mensuplarına basın yoluyla iftira edilmesi ve başörtüsü gibi çok önemli konuları kapsayacaktır. Ben de bu davanın duruşmasına haksızlığa uğrayan 2 doktora destek vermek için katılacağım” dedi. Konya Numune Hastanesi’nde çalışmakta olan iki doktorun uğradıkları iftira sonucunda, haberin çıktığı gazeteye tazminat davası açmalarının önemli olduğunu vurgulayan Başoğlu, “Basın özgürdür. Basın insanların hak ve menfaatlerini, şereflerini zedeleyemeyecek oranda hürdür. Aksi takdirde basın özgürlüğü kötüye kullanılır ki bu hem kişilere, hem meslek mensuplarına, hem de millete büyük zarar verir” dedi.
Başoğlu, Hürriyet Gazetesi’nin Konya’daki iki başörtülü doktora yönelik iftira dolu manşetini “özür dileyerek” geçiştirmeye çalıştığını belirterek, “Önce araştırmadan haberi yap, yanlış çıkarsa özür dileyerek işi kapat anlayışı terk edilmesi gereken bir anlayıştır” dedi.
|
Recep GÖREN
/ ANKARA
04.02.2007
|
|
|
Genelkurmay’dan TGRT’ye veto |
Hrant Dink cinayeti ile ilgili Ogün Samast’ın askerlerle birlikte çekilen görüntülerini yayınlayan TGRT televizyonuna Genelkurmay’dan sert tepki geldi.
Genelkurmay Başkanlığı, ‘’TGRT’’ televizyonunun akreditasyonunu iptal etti. Genelkurmay Başkanlığının basın duyurusunda, ‘’TGRT Televizyonu’nun Genelkurmay Başkanlığı nezdindeki akreditasyonu iptal edilmiştir’’ denildi.
|
/ ANKARA
04.02.2007
|
|
|
Cumhurbaşkanı Talat’tan diyalog çağrısı |
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Rum yönetiminin, bazı ülkelerle anlaşarak, Akdeniz’de petrol arama girişiminde bulunmasından doğan sorunun, diyalog yoluyla çözülmesini istediğini söyledi.
Talat, Associated Press haber ajansına verdiği demeçte, askerî güç kullanımının son çare olması gerektiğini ve kendi haklarını korumak için uğraş verdiklerini söyledi.
Kıbrıs’ta kapsamlı çözüm istediğini belirten Talat, şunları söyledi:
“Hakkımızın, Rum yönetimi tarafından yenmesine izin vermeyeceğiz. Oyunu kaygan bir zeminde oynamak zorundayız. Güçlü bir ekonomimiz yok. Tanınırlığı bulunan kurumlarımız yok. Bu şartlarda uğraş vermek kolay değil.”
|
/ İSTANBUL
04.02.2007
|
|
|
Vekilleri özendiren cezaevi |
TBMM Meclis Araştırması Komisyonu üyeleri, Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulundu. Araştırma Komisyonu Başkanı Halide İncekara, Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan çocuk ve gençlere sağlanan ortamın ideale çok yakın olduğunu belirterek, “Çocuklara burada sağlanan imkânları eğer okullarımızda, normal hayatta verebilsek, bunların büyük çoğunluğu burada olmazdı’’ diye konuştu.
Çocuklarda ve gençlerde artan şiddet eğilimi ile okullarda meydana gelen olayların araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Çocuklarda ve Gençlerde Artan Şiddet Eğilimini Araştırma Komisyonu üyeleri, Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda incelemelerde bulundu. Komisyon üyeleri, Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu yetkililerden bilgi alarak, buradaki tutuklu veya hükümlü çocuk ve gençlerle görüştü.
Araştırma Komisyonu Başkanı Halide İncekara, Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan çocuk ve gençlere sağlanan ortamın ideale çok yakın olduğunu belirterek, ‘’Çocuklara burada sağlanan imkanları eğer okullarımızda, normal hayatta verebilsek, bunların büyük çoğunluğu burada olmazdı’’ diye konuştu.
OKULLARDA RUHSAL
VE İNSANî DEĞERLER VERİLMELİ
Çocuk ve gençlerin topluma yararlı bir insan haline getirilmesi ve rehabilitasyonları için çok büyük yatırımlar yapıldığını, beceri ve meslek sağlanması, spor ve güzel sanatlar alanlarında kendilerini geliştirmeleri için imkanlar sunulduğunu belirten İncekara, şöyle devam etti: ‘’Çeşitli sosyal sorunlar nedeniyle cezaevine gelen çocukların aslında ne kadar yetenekli, zeki ve zamanında yeterli imkân verildiği takdirde topluma yararlı bir insan haline gelebileceklerini görebiliyoruz. Yaptıkları resimleri gördüğümüzde, yeteneklerini gözledikçe şaşkınlık içinde kaldık. Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, 25 bin metrekare alan üzerinde kurulmuş, 12 bin metrekarelik bina alanında, her türlü sosyal, kültürel ve sportif imkanlarla donatılmış. Bir de okullarımızın kapladığı alanı, çocuklara verdiğimiz bu tür etkinlik alanlarını düşünüp karşılaştırdığımız zaman üzülmemek mümkün değil.’’
İncekara, çocuklara, artık ‘’eğitimevi’’ adı verilen bu yerlere gelmeden, böyle başarılı ve yeteneklerini ortaya çıkarıcı eğitim verilmesi gerektiğini ifade ederek, geleceğin güvencesi olan çocuk ve gençleri, okullarda sadece bilgi yüklemek suretiyle değil, aynı zamanda ruhsal ve insani değerlerle bezenmiş birer insan olarak gelişmesini sağlamak gerektiğini anlattı.
|
/ ANKARA
04.02.2007
|
|
|
Kar, köy yollarını kapadı |
Yurdun genelinde etkili olan kar yağışı ve soğuk hava hayatı etkiliyor. Kar yağışı sebebiyle köy yolları ulaşıma kapandı.
Edinilen bilgiye göre, kar yağışı sebebiyle Kastamonu’da 540, Karaman’da 40, Çankırı’da 124 ve Nevşehir’de 120, Samsun’da 101, Ordu’da 60, Amasya’da 36 ve Sinop’ta ise 32 olmak üzere, bin 53 köy yolu ulaşıma kapandı. Yolların ulaşıma açılması için çalışmalar aralıksız sürüyor.
Kar yağışı sebebiyle Diyarbakır-Muş karayolu da ulaşıma kapandı. Bölgede etkili olan kar yağışı ulaşımı olumsuz etkiliyor. Kar ve tipi sebebiyle Diyarbakır-Muş karayolu ulaşıma kapandı. Karayolları ekipleri yolun ulaşıma açılması için çalışma başlattı. Öte yandan, kar yağışı nedeniyle Batman’da 192 köy ile 153 mezra yolunun ulaşıma kapalı olduğu bildirildi. Batman İl Özel İdare Genel Sekreteri H. Yusuf Karatoprak, kar yağışı nedeniyle Sason, Gercüş, Beşiri ve merkeze bağlı 192 köy ve 153 mezra yolunun ulaşıma kapandığını söyledi. Adana’nın Aladağ ilçesine yılın ilk karı yağdı. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi sebebiyle yaklaşık 2 aydır yağış almayan Aladağ ilçe merkezine, yılın ilk karının yağmasına çiftçiler sevindi.
|
/ ANKARA
04.02.2007
|
|
|
Kayıp işçinin cesedi bulundu |
Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ’ye (TÜPRAŞ) ait İzmit Rafinerisinde Perşembe günü meydana gelen patlamadan sonra kayıp olduğu iddia edilen INNOSPEC firması çalışanının enkazın altında kalarak hayatını kaybettiği belirlendi.
Körfez Cumhuriyet Savcısı Musa Saçma, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜPRAŞ’a ait İzmit Rafinerisinde meydana gelen patlamadan sonra kayıp olduğu iddiaları ortaya atılan INNOSPEC firması çalışanı Walter Gumede’nin, patlayan tetra etil tankı enkazının altında olduğunun tespit edildiğini belirtti. Cesedin enkaz altında görüldüğünü, ancak zehirlenme riskinden dolayı enkaza yaklaşılamadığı için çıkarılamadığını ifade eden Saçma, olayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü kaydetti.
|
/ KOCAELİ
04.02.2007
|
|
|
Karakoç, para ve ödül istemedi |
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca her yıl verilen ‘’Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’’nün bu yılki sahibi şair-düşünür Sezai Karakoç’un, tören istemediği, sadece plaketin adresine gönderilmesini talep ettiği ve para ödülünü de bakanlığın tasarrufuna bıraktığı öğrenildi.
Alınan bilgiye göre, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1979’dan bu yana her yıl verilen ‘’Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’’nün bu yılki sahibinin Sezai Karakoç olduğunun açıklanmasının ardından, ödülün verileceğine ilişkin yazı Karakoç’a ulaştı. Sezai Karakoç, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’un imzasıyla kendisine gönderilen yazıya verdiği cevapta, uygun görülmesi halinde ödülle ilgili bir tören yapılmamasını istedi, ödül plaketi ile diğer ilgili belgeleri de posta yoluyla kabul edebileceğini bildirdi.
|
/ İSTANBUL
04.02.2007
|
|
|
Kısıtlamalar çocuklarda mânevî boşluk oluşturdu |
Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız, Kur’an kurslarına 12 yaş sınırı getirilmesi ve meslek liselerindeki katsayı uygulaması sebebiyle çocukların yeteri kadar dini bilgi alamaz hale geldiklerini ve bir manevî boşluk oluştuğunu belirtti.
Yıldız, sendika yönetim kurulu üyeleriyle İlgi Residence Hotel’de düzenlediği basın toplantısında, yetkili sendika oldukları 3 yılda din görevlilerinin mali, sosyal ve hukuki haklarında yaşanan kazanımlar hakkında bilgi verdi.
Sağlanan kazanımlara rağmen din görevlileri ile yardımcı ve teknik hizmetlerde çalışan bin 500 Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanının üvey evlât muamelesi gördüğünü savunan Yıldız, ‘’9 bin cami imam, 5-6 bin cami kadro bekliyor’’ dedi.
Yıldız, Kur’ân kurslarına 12 yaş sınırı getirilmesi, meslek liselerindeki katsayı uygulaması, imam hatiplere ilginin azalması sebebiyle çocukların yeteri kadar dini bilgi alamaz hale geldiklerini ve bir manevi boşluk oluştuğunu anlattı. Ahmet Yıldız, Hrant Dink cinayetinde, annesinin, ‘’duâ okumasını bilmediğini, hiç oruç tutmadığını’’ söylediği zanlının, böyle bir manevî boşluk içinde olmasının da etkisi olduğunu kaydetti.
Sümerolog Muazzez Çığ’a verilen ödül sonrasında yaptığı açıklamalar sebebiyle hakkında soruşturma açılmasıyla ilgili soruyu da cevaplayan Yıldız, ‘’Bu tepki köşke ve Cumhurbaşkanı’na değildi. Devleti temsil eden bir kurum ve kişiye yönelik bir tartışmada taraf olamak istemeyiz. Ama mabedimize uzatılan dile karşı sessiz kalamazdık, kalamayız’’ dedi.
|
Yeni Asya
/ ANKARA
04.02.2007
|
|
|
87 kadın emniyet müdürü var |
Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesindeki 9 bin 833 kadın polisten, 87’si emniyet müdürü olarak görev yapıyor.
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun, CHP Ordu Milletvekili Sami Tandoğdu’nun soru önergesine verdiği cevaba göre, emniyet teşkilatında 11 Aralık 2006 tarihi itibariyle 9 bin 833 kadın polis bulunuyor. Bu kişilerden, 87’si emniyet müdürü, 32’si emniyet amiri, 102’si başkomiser, 216’sı komiser, 88’i komiser yardımcısı, 9 bin 308’i ise polis memuru olarak görev yapıyor. 6 bin 87’si yüksekokul, 3 bin 744’ü ise lise mezunu olan söz konusu personelin, 5 bin 112’si 20-30, 4 bin 306’sı 31-40, 356’sı 41-50, 59 ise 51-60 yaş aralığında bulunuyor. Emniyet teşkilatındaki kadın personelin 7 bin 772’si evli.
|
/ ANKARA
04.02.2007
|
|
|
Prof. İsmet Giritli öldü |
1961 Anayasasının ilk taslağını hazırlayan bilim adamlarından biri olan Prof. Dr. İsmet Giritli, İstanbul’da tedavi gördüğü Metropolitan Florence Nigthingale Hastanesinde vefat etti.
Ahmet Rıza Giritli, yaptığı açıklamada, babasına geçen yılın haziran ayında ‘’pankreas başında kanser teşhisi’’ konulduğunu belirterek, bir süre önce bu hastalığa bağlı olarak babasının karaciğerdeki ana damarının patladığını söyledi. Bunun üzerine İsmet Giritli’nin ameliyata alındığını ifade eden Giritli, ‘’Babam 15 gündür yoğun bakımdaydı. Yoğum bakımdan çıkamadı. Sabaha karşı kendisini kaybettik. Çok üzgünüz’’ dedi.
Ahmet Rıza Giritli, en son İstanbul Kültür Üniversitesinde ders veren babası için üniversitede bir tören yapılmasının planlandığını bildirdi.
|
/ İSTANBUL
04.02.2007
|
|
|
Fransız firmalarına geçit yok |
Fransız Ulusal Meclisi’nin “Sözde Ermeni soykırımının inkarının cezalandırılmasını” öngören yasayı kabulünün ardından, Dışişleri Bakanlığının hazırladığı bir genelge ile sert yaptırımlar başlatıldığı belirlendi.
Fransız Sosyalist Partisi’nin, “Sözde Ermeni soykırımını inkarının cezalandırılmasına yönelik yasa teklifi” Fransa Ulusal Meclisi’nin gündemine taşınmış ve yasa 12 Ekim 2006 tarihinde Fransa Ulusal Meclisi tarafından oy çokluğu ile kabul edilmişti. Bu yasanın kabulünün ardından Türkiye’de bazı kesimler Fransa’ya karşı yaptırımların uygulanmasını istemişti. Son dönemlerde Fransız firmalarının başta savunma sanayi olamak üzere, Türkiye’de ihalelerden pay alamamasının ardındaki gerekçenin Dışişleri Bakanlığı’nın Abdullah Gül imzasıyla hazırladığı bir genelge olduğu da ortaya çıktı. 20 Ekim 2006 tarihinde hazırlanan 2006/34 sayılı Başbakanlık genelgesinin bir devamı niteliğinde olan Dışişleri Bakanlığı genelgesinde, Fransız firmalarına yönelik ekonomik yaptırımların aynen devam etmesi istenildi. Bakan Gül’ün imzasını taşıyan genelge “çok gizlidir” ibaresi ile İçişleri, Milli Savunma, Maliye, Bayındırlık ve İskan, Ulaştırma, Sağlık, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sanayi ve Ticaret, Dışişleri, Çevre ve Orman bakanlıkları ile Hazine, Dış Ticaret ve Savunma sanayi müsteşarlarına gönderildiği ortaya çıktı.
Bakan Gül imzası taşıyan genelgede, “Sözkonusu yasa teklifinin Ulusal Mecliste kabulünün ardından, Fransa ile ikili resmi ilişkilerimiz, ilgili genelgede belirtilen esaslar üzerinden yürütülmektedir” ifadelerine yer verildi. Fransız çevrelerinde ‘’Türkiye’nin bu çıkışı belirli bir süre sonra durgunlaşır’’ anlayışının var olduğu hatırlatılan genelgede, “Böyle bir anlayış kararlı duruşumuzla bertaraf edilmelidir’’ denildi.
|
/ ANKARA
04.02.2007
|
|
|
Gül, ABD’ye gidiyor |
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, çeşitli temaslarda bulunmak üzere bugün ABD’ye gidecek. Gül, ABD gezisinin ilk bölümünde başkent Washington’da temaslarda bulunacak
Gül, Washington programı çerçevesinde ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Savunma Bakanı Robert Gates ve Başkan’ın Ulusal Danışmanı Stephen Hadley ile görüşecek. Washington’da ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Tom Lantos ve komite üyeleriyle de görüşecek olan Gül’ün, ayrıca Alman Marshall Fonu adlı düşünce kuruluşunda bir konuşma yapması bekleniyor. Bakan Gül, 8 Şubatta New York’a geçerek BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile görüşecek ve Dış Politika Konseyinde konuşma yapacak. Gül, ABD’deki temaslarında, Irak’taki gelişmeler ve ABD Temsilciler Meclisine sunulan sözde Ermeni soykırımıyla ilgili yasa teklifine ilişkin Türkiye’nin görüşlerini aktaracak. Dışişleri Bakanı Gül’ün 9 Şubat Cuma günü Türkiye’ye dönmesi bekleniyor.
Erdoğan Gürcistan yolcusu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, da 7 Şubat Çarşamba günü, “Demirden İpekyolu” olarak da adlandırılan Kars-Tiflis-Bakü Demiryolu (KTB) Projesi’nin imza törenine katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere Gürcistan’a gidecek. Erdoğan ayrıca, TAV tarafından yapılan Tiflis Uluslararası Havaalanı Terminal Binasının açılış töreninde bulunacak. Başbakan Erdoğan’ın aynı gün Tiflis’te oynanacak Türkiye-Gürcistan millî takımları arasındaki özel maçı da izlemesi bekleniyor.
|
/ ANKARA
04.02.2007
|
|
|
Bugün dünya kanser günü |
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu (TKAK) Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, tütün kullanılmaması, sağlıkla beslenilmesi ve egzersiz yapılması, bazı kronik enfeksiyonlara yakalanmamaya dikkat edilmesi ve ultraviyole ışınlardan uzak durulması halinde ‘’katil kanser’’ türlerinin yüzde 43’ünden korunmanın mümkün olduğunu söyledi.
Kutluk, Dünya Kanser Günü nedeniyle açıklamada, TKAK’nın, Uluslararası Kanser Savaş Örgütü’nün (UICC) 80 ülkeden 280’i aşkın üyesinden biri olduğunu söyledi.
4 Şubatın tüm dünyada Dünya Kanser Günü olarak anıldığını vurgulayan Kutluk, bu günde kansere karşı herkesi bilinçlenmeye çağırdıklarını ifade etti.
Kutluk, geçen yılki kanser gününde çocuk kanserleri konusunda farkındalığı artırmayı amaçladıklarını ve düzenledikleri kampanyalarla 2 milyon kişiye ulaştıklarını bildirdi.
HEMEN HAREKETE GEÇİN
Bu yıl Kanser Günü’nün konusunu ise ‘’Kanserden Korunma’’ olarak belirlediklerini anlatan Kutluk, ‘’Bu seneki Kanser Günü’nde ‘Yarın için Bugün Hemen Harekete Geçin’ sloganıyla çocuk, yetişkin herkesi kanserden korunmaya çağırıyoruz’’ diye konuştu.
Erişkinlerin yaşamdaki temel alışkanlıklarının çocukluk döneminde kazanılmasını dikkate aldıklarını, bu nedenle hem çocuk ve gençleri, hem de yetişkinleri hedef alarak bir kampanya yürüttüklerini vurgulayan Kutluk, kampanyada tütün kullanılmaması, sağlıkla beslenilmesi ve egzersiz yapılması, bazı kronik enfeksiyonlara yakalanmamaya dikkat edilmesi ve ultraviyole ışınlardan uzak durulması mesajlarını vereceklerini belirtti. Kutluk, bu prensiplerin uygulanmasıyla ‘’katil’’ kanser türlerinin yüzde 43’ünden korunmanın mümkün olduğunu söyledi.
TÜTÜN KULLANIMI
Tüm kanserlerin yüzde 30’unun tütün kullanımı ile ilgili olduğunu anlatan Kutluk, ‘’Başta akciğer kanseri olmak üzere, sindirim sistemi kanserleri, idrar torbası kanserleri, böbrek kanseri, kalp ve solunum sistemi hastalıkları da dahil olmak üzere daha birçok hastalık tütünle alakalı. Tütünü önlersek burada çok ciddi kazanımlar elde ederiz’’ dedi.
|
/ ANKARA
04.02.2007
|
|
|
Bilgisayar oyunları denetlensin |
Devlet Bakanlığı Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürü Ayşen Gürcan, bazı bilgisayar oyunlarının ‘’ölüm ve öldürme konusundaki değerleri yozlaştırdığını’’ belirterek, ‘’Bu oyunlar yabancı ülkelerdeki pazara elini kolunu sallaya sallaya giremiyor’’ dedi.
Ayşen Gürcan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Değerlendirme ve Sınıflandırma Kurulu ile alt kurullardaki üyelere yönelik bilgisayar oyunlarının içeriğinin ve çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinin tespiti konusunda düzenlenen eğitim toplantısında konuştu.
Türkiye’de bilişim güvenliğiyle ilgili bir kurumun bulunmadığını dile getiren Gürcan, şunları kaydetti: ‘’Bilgisayar oyunları, oynayan kişinin katılımını gerektiriyor. Öyle oyunlar var ki size rolünüzü, hangi adamı nasıl öldüreceğinizi söylüyor. Oyunlarla ölüm ve öldürme değeri yozlaştırılıyor. Bu oyunlar yabancı ülkelerdeki pazara elini kolunu sallaya sallaya giremiyor. Akademik çevrelerce incelenip, denetleniyor ve yaş gruplarına göre sınıflandırılıyor.’’
Ayşen Gürcan, Türkiye bilgisayar oyunları pazarına girecek oyunların içeriklerine ve kullanıcılarının yaş gruplarına göre sınıflandırılması amacıyla uzmanlardan oluşan bir çalışma grubunun oluşturulması gerektiğini de dile getirdi.
BAZI OYUNLARIN AMACI FARKLI
Türkiye İnternet Evi (TİEV) Başkanı Yusuf Andiç de şiddet, ırkçılık, pornografi, kumar, küfür içeren bilgisayar oyunlarından bazılarının Müslüman-Hristiyan çatışmasını konu edinerek körüklediğini, belli ideolojileri empoze etmek amacıyla kullanıldığını söyledi. Andiç, oyunların ehil kişiler tarafından denetlendikten sonra piyasaya sunulması gerektiğini ifade etti.
Oyun konsollarının da denetlenmesi gerektiğine dikkati çeken Andiç, ‘’Yüklenen bir yama ile şiddet içeren bir oyunun içeriği pornografik bir hale gelirken, aynı oyun diğer oyun konsollarında farklı içerikte olabiliyor’’ dedi.
Yusuf Andiç, oyunların içeriğiyle ilgili bilgilendirici ve eğitici bir sınıflandırma sistemi oluşturduklarını da dile getirerek, popüler bilgisayar oyunlarını yaş grupları ve içerikleri açısından kategorilere ayıran ‘’Yavru İşaretler Sınıflandırma Sistemi’’ni katılımcılara tanıttı.
Andiç, sisteme göre sportif karşılaşma ve yarışmalara yönelik oyunların 3 yaş ve üzeri için, strateji oyunlarının 7 yaş ve üzeri için, görev ifası gerektiren strateji içeren askeri ve polisiye oyunların 13 yaş ve üzeri için, belirli ölçüde şiddet içeren görev ifası gerektiren oyunların ise 18 yaş ve üzeri için uygun görüldüğünü anlattı.
|
/ İSTANBUL
04.02.2007
|
|
|
|