Irak Milli Petrol Şirketi SOMO’nun, Irak’a petrol ürünleri taşıyan Türk firmalarına, ‘’Bundan sonra işe devam etmek istiyorsanız kuzey eyaletlerindeki yetkililerle temas geçin’’ şeklinde yazı gönderdiği öğrenildi. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, olayı doğrularken, ‘’Türkiye’yi test etmek isteyenler, bunun bedelini öder’’ diyerek tepkisini dile getirdi.
Edinilen bilgiye göre, Irak Milli Petrol Şirketi SOMO, Irak’a petrol ürünleri ihracatı yapan ve sözleşmesi sona eren Türk firmalarının yeni sözleşme taleplerini kabul etmeyerek, SOMO Genel Müdürü Dr. Fallah Alamri imzasıyla bir yazı gönderdi.
Firmalara gönderilen yazıda, ‘’Bahse konu kontratlar ... tarihinde sona ermiştir. Ancak, Türkiye üzerinden Irak’a petrol ürünü sevkiyatına devam etmek istiyorsanız kuzey eyaletlerindeki ilgili yetkililerle temasta bulununuz’’ denildi.
SOMO’nun, Irak’a petrol ürünleri ihraç eden firmalara dönük yeni sözleşme için ‘’Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimle temasa geçmeleri’’ şartı, Türk makamlarınca tepkiyle karşılandı.
BAKAN TÜZMEN NE DİYOR?
Konuyla ilgili soruları yanıtlayan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, SOMO’nun Türk şirketlerine gönderdiği yazıyı doğrulayarak, şunları söyledi: ‘’Firmalarımıza bu tür garip yazılar geldiğini gördük. Bazı firmalarımıza da sözlü olarak aynı doğrultuda uyarılar yapıldığını tesbit ettik. Dış Ticaret Müsteşarlığı Anlaşmalar Genel Müdürlüğündeki arkadaşlarımız, gelişmelerle ilgili SOMO’dan bilgi talebinde bulundular. Ancak henüz bir yanıt alınamadı. SOMO yetkilileri telefonlara çıkmıyorlar.’’
“SOMO’NUN TAVRI KABUL EDİLEMEZ’’
SOMO’nun yeni tavrının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Tüzmen, şöyle devam etti: ‘’Birileri Türkiye’yi test etmeye çalışıyorsa, bunun bedelini ağır öder. Türkiye bölünmemiş ve toprak bütünlüğü olan bir Irak’ı tanımaktadır. Dolayısıyla petrol ticaretindeki muhatabımız Irak merkezi hükümetidir, Irak Millî Petrol Şirketi SOMO’dur. Birileri Türkiye’ye bir şeyleri dayatmak istiyorsa, bunu başaramayacaklarını göreceklerdir. Türkiye Cumhuriyeti, oldu bittilere asla izin vermez. Şimdilik söyleyeceklerim bunlardır.’’
Alınan bilgiye göre Türkiye, daha önceki dönemlerde çıkarılan bir Başbakanlık genelgesi uyarınca, Irak’la petrol ticaretinde sadece Irak merkezi hükümetini ve SOMO’yu muhatap alıyor.
Bu arada Bakan Tüzmen, Irak Petrol Bakanına bir mektup göndererek, SOMO’nun Türk firmalarına gönderdiği yazılarla ilgili tepkilerini iletti.
|
*15 yıl boyunca en fakir 2.5 milyon kişiye 101 YTL, 4 kişilik aile başına 405 YTL aylık bağlayabilirdi. *Faize ödenen para sadece borç anaparasına gitseydi, iç ve dış borçlarımız 8.7 milyar dolara inerdi. *GAP tamamlanır; 10 bin km demiryolu, 3 bin km otoyol, Atatürk barajı kadar elektrik üretecek beş yeni baraj, Boğaz’a üçüncü bir köprü, 2 milyon gecekondu yerine depreme dayanıklı modern konutlar inşa edilebilir ve ayrıca 4.7 milyar dolar artardı.
Türkiye, 2001 krizinden sonra enflasyonu kontrol altına almasına, yapısal reformlar ve enflasyondaki düşüşe koşut olarak faiz harcamalarını oransal ve miktar olarak azaltmasına karşın, yine de geçen 5 yılda (2002-2006 dönemi) faize 184,3 milyar dolar (2005 rakamları geçici, 2006 rakamları gerçekleşme tahmini) harcadı.
Yapılan hesaplamalara göre, bu parayla, Türkiye’deki en fakir 2,5 milyon kişiye 15 yıl boyunca 4 kişilik aile başına aylık net 405 YTL verilmesi, GAP’ın bitirilmesi, 10 bin kilometre demiryolu, 3 bin kilometre otoyol, 5 tane Atatürk Barajı kadar elektrik üretecek baraj, büyükşehirlere 400 kilometre metro, 3. Boğaz köprüsü, 2 milyon gecekondu yerine modern konutlar yapılması halinde bile 4,7 milyar dolar para kalıyor. Kalan 4,7 milyar dolarla binlerce spor tesisi ile ülkeyi donatmak mümkün.
En fakir 2,5 milyon kişiye 15 yıl boyunca aile başı aylık net 405 YTL verilmesi için 31,6, Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) tüm safhalarıyla birlikte bitirilmesi için 16, 10 bin kilometre demiryolu yapılması için 30, 3 bin kilometre otoyol yapılması için 27, 2 milyon gecekondu yerine modern konutlar yapılması için 42,8, 5 tane Atatürk Barajı kadar elektrik üretecek (45 milyar kilovat saat) baraj ve hidroelektrik santral yapılması için 15, büyükşehirlere 400 kilometre metro hattı yapılması için 16, 3. Boğaz köprüsünün yapılması için 1,2 milyar dolar kaynak gerekiyor. Faize 5 yılda harcanan para, tüm bunları karşılarken, 4,7 milyar dolar da artıyor.
Türkiye’de 2001’de yaşanan krizin ardından 2002-2006 döneminde genel devlet gelirleri 633,4 milyar doları bulurken, genel faiz dışı gider 503 milyar dolar, faiz dahil genel toplam gider de 687,3 milyar dolar oldu.
2006 ve 2007 Yıllık Programlarındaki, 2002, 2003, 2004 kesin, 2005 geçici ve 2006 gerçekleşme tahmini verilerden yararlanarak ve dolara çevirerek yapılan hesaplamaya göre Türkiye, 2002 yılında 73,6, 2003’de 95,9, 2004’de 123,8, 2005’de 159,4, 2006’da 180,7 milyar dolar gelir elde etti. Buna karşın 2002 yılında 98,7, 2003’de 120, 2004’te 139,9, 2005 yılında 158,5, 2006’da 170,2 milyar dolar harcama yaptı.
Türkiye, faize ise 2002 yılında 35,6, 2003’de 40,4, 2004’de 40,7, 2005’de 34,8, 2006 yılında ise 32,8 milyar dolar harcadı. Buna karşın, yatırıma 2002 yılında 8,5, 2003’de 8,7, 2004’de 9,5, 2005’de 13,9, 2006’da 15 milyar dolar para ayırabildi.
Faize giden 184,3 milyar dolar, yatırım için ayrılan 55,7 milyar doların üç katından fazla bir tutarı buluyor.
KAMU YATIRIM STOKU 139 MİLYAR
DOLARKEN, FAİZE GİDEN 184,3
Bu kadar parayla ne yapılır diye bakıldığında, meselâ halen kamunun stokundaki proje sayısı 2006 itibarıyla 2 bin 525, bu projelerin cari fiyatlarla toplam tutarı 139 milyar dolar. Yani faize giden parayla kamunun stokundaki bütün yatırımları tamamlamak mümkün. Yatırımların bitmesi için 5-6 yıl, bazıları için 30 yıl beklemek gerekmiyor. Türkiye’nin kaderini değiştirecek projelerden GAP, bütün aşamalarıyla 32 milyar dolar. Projeye, şu ana kadar 16 milyar dolar harcanmış. Faize 5 yılda harcanan parayla, 6 tane GAP’a başlamak ve bitirmek neredeyse mümkün.
35 MİLYON İNSANA EV YAPMAK MÜMKÜN
Maliye Bakanlığı verilerine göre, 2006 yılı fiyatlarıyla betonarme karkas 1. sınıf 100 metre kare bir evin inşaat maliyeti 30 bin 837 YTL, dolar olarak da 21 bin 386 doları buluyor. Buna göre faize giden 184,3 milyar dolarla 8 milyon 617 bin 787 ev yapmak mümkün ki bu da Türkiye’deki konut stokunun yaklaşık yarısını yenilemek anlamına geliyor. Depreme dayanıklı, gecekondusuz, modern şehirler oluşturmak, 35-36 milyon insanı modern evlere yerleştirmek demek...
5 YILLIK FAİZ PARASI 15 YIL
BOYUNCA FAKİR BIRAKMIYOR
Yok eğer bu para, ‘sosyal harcamalar için kullanılacak ve ülkede aç susuz kalmayacak’ denilirse, Türkiye nüfusunun en fakir yüzde 20’sine (2006 yılı verileriyle 14 milyon 594 bin 800 kişi) 15 yıl boyunca kişi başına aylık 70,15 dolar, 4 kişilik aile başına aylık 280,62 dolar para yardımı yapılabilirdi. Bu da en fakir kesime aylık net 101 YTL, 4 kişilik aile başına aylık net 405 YTL para yapıyor ki neti 403,03 YTL olarak belirlenen asgari ücretin üzerinde bir miktar. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’de açlık çeken insan sayısı ise 623 bin. Bunları açlıktan kurtarmak için gereken para ise sadece 7,9 milyar dolar.
FAİZ PARASI İLE BORÇ ÖDENSEYDİ
BORÇSUZ DEVLET OLACAKTIK
Tüm bunlar yerine ‘biz borçları ödeyelim derseniz şöyle bir tablo ortaya çıkıyor.
Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, 2006 yıl sonu itibarıyla merkezi yönetimin 344,8 milyar YTL borç stoku var ki bunun yıl sonu dolar kuruyla dolar karşılığı 244,1 milyar doları buluyor. Ama bu borçların yüzde 52,2 iç piyasaya olan, yüzde 20,7’si kamu kesimine olan, yüzde 27,1’i ise dış borçlardan oluşuyor.
Buna göre, devletin 244,1 milyar dolarlık borcunun 127,4 milyar doları iç piyasaya olan, 50,5 milyar doları kamu kesimine olan, 66,2 milyar doları da dış borç (özel sektör borçları dahil değil) niteliğinde. Kamunun kendine olan borcu olan 50,5 milyar doları dışarıda tuttuğumuzda merkezi yönetimin iç piyasa ve dış borcu 193,6 milyar doları buluyor. 5 yıllık dönemde faize ödenen 184,3 milyar dolarla borçlar ödenirse devletin borcu sadece 8,7 milyar dolar kalıyor.
PARANIN TÜMÜYLE, AYNI ANDA 30 BİN KM
DEMİRYOLU, 10 BİN KM OTOYOL YAPILABİLİYOR
Devlet Planlama Teşkilatının (DPT) hesaplamalarına göre, çift hatlı, elektrikli ve sinyalli 1 kilometrelik demiryolunun maliyeti düz arazide 1,4, engebeli arazide 3, çok engebeli arazide ise 4,2 milyon dolar. Buna karşın 1 kilometrelik otoyolun maliyeti düz arazide 6, engebeli arazide 12 milyon doları buluyor. 184,3 milyar doların yarısı demiryolu, yarısı otoyol yapımı için harcansa, engebeli arazi hesabıyla 30 bin 717 kilometre demiryolu yapılır, şu anki 8 bin 697 kilometrelik anahat uzunluğu 39 bin 414 kilometreye ulaşır, bütün iller demiryoluna bağlanır, batılı standartlar tutturulur. Kalan parayla 10 bin 239 kilometre otoyol (düz ve engebeli arazi ortalaması olarak 9 milyon dolar baz alındı) yapılır, bin 775 kilometrelik hat uzunluğu 12 bin 14 kilometreye ulaşır ve bütün büyük şehirler otoyolla birbirine bağlanır.
|