Sınırsız talep ve ihtiyaçların hevesiyle yanıp tutuşan, bu uğurda sahip olduğu kültürel mirasa yüz çeviren insanoğlu, fırsatını bulduğunda ya da birileri ona bu fırsatı sağladığında bir an soluklanır ve yaşadığı kültürün yaşanmış hikâyelerine bakarak buruk bir hüzün yaşar. Belki gördüklerine hafif bir tebessüm eder, ancak bilir ki hızla akıp tükenen zamana karşı mücadelesinde baki kalan ömür değil, hep o fotoğraflardır, hep o yazılardır.
Bazen tanıdık gelir insana baktığı sayfalardaki çarşı, sokak, kıyafet, bazen de hatırlar tekrar okuyunca geçmişini. Ve farkına varır, dün yaşanmış bu hikâyelerin aslında kendisine dünden kalan ve yarınlara bırakılacak kendi kültürünün mirası olduğunu.
Kuveyt Türk, “Kaybolan Meslekler” adlı çalışmayla, kültür hayatımıza yeni bir katkıda bulunuyor.
Günümüzde yetişememiş, ama bize tanıdık gelen ya da yukarıda bahsedildiği gibi insanoğlunun sınırsız ihtiyaçları karşısında ayakta durma çabası veren zanaat ve zanaat erbablarını, yaşadıkları devrin üslubûna has özellikleriyle anlatma gayreti içinde olan Kaybolan Meslekler isimli bu prestij çalışması, bir başucu eseri niteliği taşıyor.
|