EMASYA etrafında devam eden tartışmaları Yeni Asya’ya değerlendiren Emniyet İstihbarat Dairesi eski başkanvekili Bülent Orakoğlu, protokolün “dördüncü darbe” olarak nitelendirdiği 28 Şubat’ın bir ürünü olduğunu söyledi. Protokolün, “Türkiye’nin demokratikleşme yolunda önünü kesen bir görüntü verdiğini” ifade eden Orakoğlu, “Protokol yasa ve hukuk hiyerarşisi normlarına aykırı. Protokolün bir şekilde devam ettirilmesinin ısrarı bu ülkenin yararına değil” dedi.
Hürriyet gazetesi, Emniyet Asayiş Yardımlaşma Birliği’nin (EMASYA) mülkî amirden izin almadan İstanbul Çağlayan Meydanı’nda tatbikat yapacağını, bunun için askerin hukukçulardan görüş sorduğunu iddia etmişti. Bu haberle EMASYA yeniden gündeme geldi. Bu tür konularda sık sık görüşlerine müracaat ettiğimiz Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanvekili Bülent Orakoğlu’na EMASYA tartışmalarını sorduk.
* EMASYA yine gündeme geldi. Kanunun içeriği özetle nedir?
EMASYA, 1960’dan beri yasalarda var. 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu’nda olağanüstü durumlarda askerî birliklerden nasıl yardım isteneceğinin yer aldığı bir kanun.
* 28 Şubat sürecinde mi değiştirildi?
28 Şubat bu ülkede dördüncü bir darbedir. Bu darbe şartları içerisinde Refah-Yol’un yıkılmasından sonra 7 Temmuz 1997’de dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ile Genelkurmay Başkanlığı arasında, var olan kanuna ek olarak 27 maddelik yeni bir “EMASYA Protokolü” oluşturuldu.
* 2001 yılında yapılan Mülki İdare Şûrâsı’nda “protokole ihtiyaç olmadığı” görüşü neden dikkate alınmamış olabilir?
Şûrâda valiler, kaymakamlar, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yetkilileri, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü yetkilileri var. Aslında şurada “EMASYA protokolünün 11 maddesinin yasa ve hukuk hiyerarşisi normlarına aykırı olduğu” belirtilerek protokolün iptal edilmesi isteniyor. Karar İçişleri Bakanlığı tarafından Genelkurmay’a iletiliyor, ancak Genelkurmay tarafından kabul görmüyor.
PROTOKOL KANUNUN ÜZERİNE ÇIKTI
* 28 Şubatın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen Genelkurmay protokolde ısrarcı yani…
EMASYA gelişen şartlara göre Genelkurmay tarafından devamlı geliştiriliyor. En son 2005 tarihinde “EMASYA Direktifleri” adı altında yapılan yenilik il emniyet müdürlüklerine, valiliklere gönderiliyor. Ama gelinen noktada protokolün kanunun üzerine çıktığını söyleyebiliriz.
* Protokolün kaldırılması çok mu zor?
(Gülerek) zor değil tabi. Protokol iki kurum arasında yapılmış bir anlaşma. Taraflardan biri vazgeçerse bozulmuş olur. Bu protokolün iyi niyetle hazırlanmış olduğunu kabul etsek bile bir özelliği kalmadı. Çünkü Türkiye’nin demokratikleşme yolunda önünü kesen bir görüntü veriyor.
* Birinci Ordu Komutanı Orgeneral Fethi Tuncel, valinin talebi olmadan böyle bir yetkilerinin olmadığını söyledi.
O komutanın kendi iyi niyeti olabilir. Yarın kötü niyetli biri de gelebilir.
* EMASYA’nın tekrar gündeme gelmesine sebep olan haberin amacı ne olabilir? Kamuoyunun tepkisi mi ölçülmek istendi?
Bunu Hürriyet gazetesinin cevaplaması gerekir. Olaya şüpheci yaklaşırsam; hem gündem değiştirme amaçlı olabilir hem de ülkede kurumları birbirine çatıştırmak olabilir. İyi niyetle yaptılarsa bir şey diyeceğim yok.
Mülki İdare Şûrâ’sı bunu yasaya aykırı bulduğuna göre protokolün bir şekilde devam ettirilmesinin ısrarı bu ülkenin yararına değil. Ama ülkenin yararına olduğunu iddia edenlerin bunu kamuoyuna açıklaması gerekir. Halkın desteğini almak gerekir. Bir de asker haberi yalanlıyorsa Hürriyet gazetesinin bunu nereden aldığı da araştırılmalıdır.
[email protected]
|