Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Yurtlardan çocuk kaçırıyorlar

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yetkilileri bazı suç örgütlerinin, kuruma bağlı yurtlardan çocuk kaçırdıklarını ileri sürdüler. Okullardaki şiddeti araştırmak üzere kurulan Meclis Komisyonuna bilgi veren kurum yetkilileri, suç örgütlerinin suça karıştığı için kuruma gönderilen bazı çocukların peşini bırakmadıklarını, onları ya zorla ya da ikna ederek yeniden suç dünyasına soktuklarını belirttiler.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yetkilileri bazı suç örgütlerinin, Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan çocuk kaçırdığını ileri sürdü. NTV’nin haberine göre, okullardaki şiddeti araştırmak üzere kurulan Meclis Komisyonu’na bilgi veren kurum yetkilileri, suç örgütlerinin suça karıştığı için kuruma gönderilen bazı çocukların peşini bırakmadığını, onları ya zorla ya da ikna ederek yeniden suç dünyasına soktuklarını belirtti. Çocuklarda ve gençlerdeki şiddet eğilimini araştıran Meclis Komisyonu bu kez Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yetkililerini dinledi. Yetkililer, kuruma bağlı yurtlarda yaşananlar konusunda çarpıcı bilgiler sundu. Yurtlarda bulunan 14 bin çocuğun 600’ü mahkemenin aldığı tedbir kararı ile gelen “çocuk suçlular”. Ancak fuhuş, gasp, kapkaç, şiddet gibi suçlara karışan bu çocuklar ya kendileri ya da belli suç örgütleri aracılığı ile yurtlardan kaçıyor. Komisyona verilen bilgilere göre, kurum bu olayların önüne geçmek için suçların yoğun olarak görüldüğü İstanbul, İzmir, Şanlıurfa, Mardin ve Gaziantep’de yeniden yapılanmaya gitti.

“Çocuk suçlular” rehabilitasyon süresince diğer çocuklardan ayrılacak, yurtlar yarı kapalı hale getirilecek. Yetkililer, çocuğunu dilencilik amacıyla kullanan aileden velayetin mutlaka alınması gerektiğine de dikkat çekti. Toplantıda, bürokratik işlemlerin fazlalığı da şikayet konusu oldu. Kurumlararası yazışmalar sebebiyle tecavüze uğrayan bir erkek çocuğun ancak 9 gün sonra koruma altına alınabildiğine dikkat çekildi.

Komisyon toplantısında, Tunceli’de Yatılı Bölge Okulu’nda yaşanan tecavüz olayı da değerlendirildi. Komisyon, 3 milletvelinin bayram sonrası bölgeye giderek araştırma yapmakla görevlendirdi.

/ ANKARA/TUNCELİ

28.12.2006


 

Anadolu kar altında

Ülkenin büyük bölümünde etkili olan kar yağışı ve soğuk hava, ulaşımda aksamalara sebep oluyor. Kar yağışının etkili olduğu bölgelerde yaklaşık 3 bin köy yolu ulaşıma kapandı.

Sakarya’da kar yağışı sebebiyle TEM oto yolunda önceki gece meydana gelen kazalar sonucu ulaşım zaman zaman aksadı. Merkez ilçede 3, Akyazı 11, Geyve 36, Hendek 18, Karasu 1, Kocaali 10, Sapanca 4, Pamukova 7 ve Taraklı 5 olmak üzere 95 köy yolu da ulaşıma kapandı.

Siirt’te, Siirt-Pervari, Siirt-Eruh, Siirt-Şirvan, Siirt-Baykan ve Siirt-Kurtalan, Diyarbakır-Hazro, Midyat-Gercüş ve Kulp-Muş kara yolları ile Siirt ve ilçelerine bağlı 280 köy ve 200 mezra yolu, Mardin’nin Derik ilçesine bağlı 54 köy yolu, Ömerli ilçesinde de 42 köy yolu ulaşıma kapandı.

Van Valiliği İl Özel İdare Müdürlüğü Karla Mücadele Biriminden alınan bilgiye göre, kar yağışı ve tipi sebebiyle 413 köy yolu kapandı. Yetkililer, kar yağışının yarın da aralıklarla devam edeceğini, kar kalınlığının il merkezinde 15, yüksek kesimlerde 30 santimetreye ulaştığını kaydetti.

Ağrı’da ise kar yağışı sebebiyle 508 köy yolunun kapandığı bildirildi. Ağrı Meteoroloji Müdürlüğü yetkilileri kar kalınlığının şehir merkezinde 30 santimetreteye ulaştığını, hava sıcaklığının -8 derece olarak ölçüldüğünü belirttiler. Hakkari’de, kar yağışı sebebiyle 120 köy yolu ulaşıma kapandı. Kar kalınlığı il merkezinde 35 santimetreye ulaştı, gece en düşük sıcaklık ise eksi 8 derece olarak ölçüldü.

Bolu merkeze ve ilçelere bağlı 188 köy yolu da kar yağışı sebebiyle ulaşıma kapandı, Mengen İlçesinde 3 köyün elektriği kesildi.

Samsun, Ordu, Sinop ve Amasya’da etkili olan kar yağışı sebebiyle 1199 köy yolunun ulaşıma kapalı olduğu bildirildi. Yetkililer, bölgede kar yağışının yer yer etkisini sürdürdüğünü belirterek, kapalı köy yollarının ulaşıma açılması için yoğun çaba gösterildiğini bildirdiler. Yoğun kar yağışı sonucu Ordu’da kar kalınlığı yüksek kesimlerde 1 metreyi aşarken, kıyı kesimlerinde 30-40 cm’yi buldu. 486 köyünden 464’ünün yolunun kardan kapandığı bildirilen Ordu’da yüksek kesimlerde telefon haberleşmesi yapılamadığı, bazı köylerine elektrik verilemediği öğrenildi. Yüksek kesimlerinde 30 santimetre kar olan Giresun’da da 402 köy yolu ulaşıma kapandı. Enerji nakil hatlarında oluşan arızalar sebebiyle 80 köyde elektrik kesintisi yaşandı.

Türkiye’nin önde gelen kış turizm merkezlerinden Uludağ’da da, kar kalınlığı 32 santimetreye ulaştı. Uludağ Meteoroloji İstasyonu yetkililerinden aldığı bilgiye göre, kar kalınlığının 32 santimetreye ulaştığı Uludağ’da, yağışının bugün sona ermesi bekleniyor.

İstanbul’da ise önceki gün aralıklı olarak görülen kar yağışı dün sona erdi. İlde bugün ve yarın yağış beklenmediğini belirten Meteoroloji Bölge Müdürü Mustafa Yıldırım, don ve buzlanma tehlikesinin ise devam ettiğini, vatandaşların dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

Kar yağışı, birçok il ve ilçede eğitime ara verilmesine de sebep oldu. Kocaeli, Van, Samsun, Ordu, Batman gibi birçok ilde ve bazı ilçelerde, kar yağışı sebebiyle okullar bir veya iki gün süreyle tatil edildi. Mardin’nin Derik ilçesine bağlı Pirinçli, Derinsu ve Göktaş köylerinde ise okulların 3 gün tatil edildiği bildirildi.

Tuzlama kamyonu buzlu yolda kaydı

Pendik’te havaların aniden soğuması ile adeta buz pistine dönen caddede yokuş aşağı inmeye çalışan tuzlama kamyonu, yoldaki buzlanma sebebiyle kendi etrafında kontrolsüz bir şekilde dönerek çok sayıda araca çarpıp sürükleyerek durabildi. Kimsenin yaralanmadığı kazada araçları hurdaya dönen sürücüler, tuzlama aracının sürücüsüne tepki gösterdi. Pendik’in Velibaba Mahallesi Poligon Caddesi’nde önceki akşam saatlerinde buzlanma sebebiyle trafiğe kapatıldı. Trafik ekiplerinin talimatıyla caddenin iniş yönünde beklemeye alınan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yol Bakım ve Onarım Müdürlüğü’ne bağlı bir tuzlama aracı bir süre sonra yokuştan aşağı hızla kaymaya başladı. Kontrolsüz bir şekilde kendi etrafında dönerek kayan araç, birçok araca çarparak sürükledi ve araçların birbirine girmesine sebep oldu.

/ ANKARA / İSTANBUL

28.12.2006


 

Bayramda yollara dikkat

Kurban bayramlarında son dokuz yılda meydana gelen trafik kazalarında bin 191 kişinin öldüğünü, 2 bin 51 kişinin de yaralandığını hatırlatan Avrupa Acil Tıp Birliği Başkan Vekili Uzman Doktor Ülkümen Rodoplu, bu bayram sürücülerin dikkatli olmalarını tavsiye etti.

Türkiye’de en önemli sorunların başında trafik kazalarının geldiğini söyleyen Dr. Rodoplu, “Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Eğitim ve Araştırma Dairesi Başkanlığı verilerine göre, son dokuz yılda kutlanan toplam 68 günlük Kurban Bayramı tatillerinde meydana gelen 853 trafik kazasında, bin 191 kişinin öldü” dedi.

Molalarda ağır, yağlı, hamurlu gıdalardan sürücülerin uzak durmasını tavsiye eden Rodoplu, “Ağır yemek, az sonra direksiyon başında uyumanıza yol açabilir. Direksiyon başında uyuklamaya başladığınızı hissettiğinizde uygun bir yerde durun ve dinlenin. ‘Biraz daha yol alayım, kendime gelirim’ diye düşünmeyin. Direksiyon başındayken dikkatinizi dağıtacak işlerden kaçının, sigara içmeyin, cep telefonuna yanıt vermeyin. Mesaj okumayın, mesaj atmayın. Yol işaretlerine uyun” uyarılarında bulundu. Türkiye’de ölümlü kazaların yüzde 97’sinin sürücü hatasından kaynaklandığını ifade eden Dr. Rodoplu, “Siz, dikkatli araç kullansanız da karşınızdakinin veya önünüzdekinin her an hata yapabileceğini düşünün. Bundan korunmanın en iyi yolu sürat yapmamaktır. Emniyet kemerlerinin sadece önde oturanlar için değil, arkadakiler için de yaşam kurtarıcı olduğunu unutmayın” dedi. Rodoplu, kazalardan sonra bilinçli ilkyardım sayesinde ölüm ve yaralanmaların azaltılabileceğine de dikkat çekerek, ilkyardım eğitimi olmayanların yaralılara dokunmaması gerektiğini söyledi.

/ İZMİR

28.12.2006


 

Ağar: Değerler çatıştırılarak siyaset yapılmaz

DYP lideri Mehmet Ağar, Türkiye'nin ikili kutuplaşma ve zıtlaşmayla yoluna devam edemeyeceğini belirterek, “Türkiye, değerlerini çatıştırarak siyaset yapamaz. Türkiye yeni baştan 80 öncesinin çatışmalı günlerine dönemez. Türkiye’de bunun üzerinden siyaset yapılamaz. Türkiye çatışma kültürünün değil, uzlaşma kültürünün hakim olacağı bir siyaset alanını var edecektir” diye konuştu.

Laiklikliğin milletin itirazı olmayan Anayasanın içerisinde yer alan bir değer olduğunu ifade eden DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, “Bin şükür, bu topraklar yüz yıllardır müslümanlığın manevi ve rahatlatıcı havası içerisinde bütünlüğü muhafaza etmiştir ve demokrasi içerisinde de bütün bu değerler milletin tümünce benimsenerek bir güç haline gelmiştir” dedi.

Ağar, parti genel merkezinde İran’ın Ankara Büyükelçisi Gholamreza Bagheri Moghaddam’ı kabulünden sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Türkiye’nin, ikili kutuplaşma ve zıtlaşmayla yoluna devam edemeyeceğini belirten Ağar, ‘’Türkiye, değerlerini çatıştırarak siyaset yapamaz. Türkiye, yeni baştan 80 öncesinin çatışmalı günlerine dönemez. Türkiye’de bunun üzerinden siyaset yapılamaz’’ görüşünü dile getirdi. Ağar, değerleri çatıştırarak siyasette mevzi kapmanın doğru bir tarafı olmadığını ifade ederek, bunun Türkiye’ye hiç bir şey kazandırmayacağını kaydetti.

Ağar, ‘’TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında iktidar ve muhalefet arasında yaşanan tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusu üzerine, şunları kaydetti: ‘’Türkiye’de birçok mesele gündemde dururken olay sadece değerler çatışmasına çevrilmektedir. Bu, doğru bir şey değildir. Laiklik milletin itirazı olmayan Anayasanın içerisinde yer alan bir değerdir, bütün modern demokrasi ve devletlerde olduğu gibi. Bin şükür, bu topraklar yüz yıllardır müslümanlığın manevi ve rahatlatıcı havası içerisinde bütünlüğü muhafaza etmiştir ve demokrasi içerisinde de bütün bu değerler milletin tümünce benimsenerek bir güç haline gelmiştir. Şimdi bu değerleri birbirinin karşıtıymış gibi göstererek siyaset yapmak, Türkiye’de bugün Meclis’te, yarın sokaktaki gerginlikleri büyüterek devam ettirir.’’ Mehmet Ağar, Cumhurbaşkanının nitelikleri ile ilgili bir soru üzerine de, ‘’Cumhurbaşkanının, toplumun büyük bir çoğunluğuna her şeyiyle güven veren kişi olması lazım’’ dedi.

/ ANKARA

28.12.2006


 

Hacılar Arafat'a ilerliyor

Mukaddes topraklarda bulunan hacı adayları Arafat’a çıkmaya hazırlanıyor. İhrama giren bazı hacı adayları, Arafat’a çıkmadan önce geceyi Mina’da geçirmek üzere yollara düştü. Kurban Bayramı arifesinde, yarın yaklaşık 3 milyon hacı adayı Arafat’ta bir araya gelecek.

Haccın en önemli günü olan Arafat yaklaştıkça Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırlıkları da hız kazandı. Arafat’ta vakfeye durduktan sonra Müzdelife ve sonrasında Mina’da yaşanabilecek izdihamlara dikkat çeken yetkililer, bu bölgelerde “aslı olmayan balon haberlere” itibar edilmemesi gerektiğini söylüyor. Yetkililer, hacı adaylarının geçmiş yıllarda “Hadi şeytan taşlama alanı boşalmış oraya gidelim” şeklinde uydurma haberlere kanarak söz konusu alana gitmeleri sonucunda bir takım felaketlerin yaşanabildiğine dikkat çekiyor.

Bu arada, Suudi Arabistan Krallığı tarafından Hac döneminde özellikle Cemaratta (şeytan taşlama mahalli) izdihamların yaşanmaması için “Örneklerle Hac” belgeseli hazırlandı. Ülkelerin yetkili kurumlarına dağıtılan belgeselde, özellikle Arafat ve Mina’da izdihamın yaşanmaması için hacı adaylarının uymaları gereken kurallar anlatılıyor. Engelli, çocuklu ya da hasta olan kişilerin şeytan taşlamayı vekalet yoluyla yapmaları gerektiğinin anlatıldığı belgeselde hacı adaylarının izdihamın yaşanabileceği yerlerden uzak durmaları ve fazla yükle bölgelere gelmemeleri uyarısı yapılıyor.

Cemarat’ta şeytan taşlama alanının giriş ve çıkışları aynı anda kaç kişinin bölgede bulunabileceği grafiklerle anlatılırken, Mina’dan görevlilerin uyarısıyla harekete geçilmesi isteniyor. İzdihamın neden yaşanıldığı görüntüler eşliğinde anlatılırken, izdihama sebep olan faktörler de bir bir sıralanıyor. Mescid’ül-Haram’dan da görüntülere yer verilirken hacı adaylarına Arafat, Müzdelife ve Mina ayrıntılı bir şekilde tanıtılıyor.

Ahmet GÖNÜLLÜ / MEKKE

28.12.2006


 

Kurbanlıklar müşteri bekliyor

Kurban Bayramına üç gün kala hayvan pazarlarında kurbanlık koyun 250-350 YTL, koç 300-550 YTL, büyükbaş (düve) bin 250-2 bin YTL, büyükbaş (dana) 2 bin 500-3 bin 500 YTL arasında satılıyor. Canlanmanın olmadığını söylen satıcılar ise bayrama doğru satışların artmasını bekliyorlar.

Kurban Bayramına sayılı günler kala kurbanlık satışlarında yeterince canlanmanın olmadığını söyleyen besiciler, bayrama doğru satışların artmasını bekliyorlar.

Kurban Bayramı öncesi, yıl boyunca yetiştirdikleri hayvanları memleketlerinden İstanbul’a getiren besiciler ve satmak için memleketlerinden kurbanlık alan tüccarlar belediyelerin kendilerine gösterdiği satış noktalarında hem soğukla mücadele ediyorlar hem de kurbanlıklarını satma uğraşı veriyorlar.

Hayvan pazarlarında kurbanlık koyun 250-350 YTL, koç 300-550 YTL, büyükbaş (düve) bin 250-2 bin YTL, büyükbaş (dana) 2 bin 500-4 bin YTL’ye satılıyor.

Kurbanlık hayvan satışının ve fiyatların düşük olmasından yakınan besiciler, bayrama doğru satışların artmasını bekliyorlar.

Besiciler, bayrama birkaç gün kala hayvan sayısının çok olması durumunda fiyatların düşebileceğini, az olması durumunda ise biraz daha yükselebileceğini dile getirdiler.

Küçükbaş hayvan satıcıları satışlardan memnun olduklarını ifade ederken, büyükbaş hayvan satıcıları ise pazardan umduklarını bulamadıklarını söylediler. Satıcılar, büyükbaş hayvanları daha çok kurbana çok ortaklı girmeyi planlayanların tercih ettiğini ifade ettiler.

Geceleri hayvanların barındığı çadırlarda kalan satıcılar, ısınmak için soba yakıyor, yemeklerini yine bu çadırlarda yiyorlar.

Satıcılar, bu yıl belediyeye 2 bin YTL çadır kirası ödediklerini, özellikle su başta olmak üzere belediyenin sağladığı hizmetlerden son derece memnun olduklarını belirtirken, fi-yatın yüksek olduğundan yakındılar.

Kurbanlık pazarlarını gezen müşteriler de belediyenin satış yerleri kurmasını çok olumlu bulduklarını ifade ettiler.

KURBAN SATIŞLARI

Dolapdere’deki Kurbanlık Satış Yeri’ne gelen satıcılardan Mustafa Yağcı, “Tokat’tan 20 dana getirdim. Yarısını sattım yarısı duruyor. Satışlardan memnun değilim. 2 bin YTL istiyorum, bin 500 YTL veriyorlar. 3 bin YTL’lik hayvana 2 bin YTL değer biçiyorlar. Hayvancıları ezmek istiyorlar. Belediye 10 günlüğüne 2 milyar yer parası alıyor, bu çok pahalı” diye konuştu.

Eskişehir’den gelen ve küçükbaş hayvan satan Adem Keskin de, “200 tane toklu (koyun) getirdim. Fiyatları 300 YTL ile 500 YTL arasında değişiyor. Satışlarım çok iyi, bu hayvanlar yetmeyecek, daha getirmeyi düşünü-yoruz” ifadelerini kullandı.

Adak kurbanı ve kurbanlık satan Yılmaz Girten de, Trakya’dan getirdiği toklu koyunların fiyatlarının 300-400 YTL arasında değiştiğini ve satışlardan memnun olduğunu söyledi.

Ağrı’dan büyükbaş kurbanlık getiren Fesih Kaya ise, “Türkiye’de tarım ve hayvancılıkla uğraşan yüzde 35’lik kesim mağdur durumda. Hükümet, tarım ve hayvancılığı öldürecek. 5-10 yıldır fiyatlar hep aynı, değişmiyor. Yem, nakliye, çadır kirası gibi giderler arttı, ama kurbanlık fiyatları değişmedi. Bunun sorumlusu hükümettir. Bizim o taraflarda fabrika olsa, et işlenecek tesisler olsa buraya bu soğuklarda gelmezdik. Bunlara çözüm istiyoruz” dedi.

Bazı hayvan sahipleri ise soğukta hayvanların başına gelmeyip işleri çobanlara vermişler.

Bu arada, kurban almak üzere satış mer-kezlerini gezen vatandaşların bir kısmı, fiyatların geçen seneye oranla artmayıp uygun seviyelerde bulunduğunu belirtirken, bazıları da fiyatların yüksekliğinden yakındı. Bazı müşteriler kurbanlık hayvanları ağırlığına ve fiyatına göre satın alırken, kimi vatandaşların, kendi memleketinden getirilen kurbanlıkları tercih ettiği gözlendi.

Ümit KIZILTEPE / İSTANBUL

28.12.2006


 

‘Eğitimde Afrika ülkeleriyle yarışıyoruz’

Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, Türkiye eğitimle ilgili birçok sıralamada dünyanın en geri ülkeleri arasında yer alıyor. Dünyanın 21’inci büyük ekonomisi ve nüfus oranı açısından da 17’nci ülkesi olan Türkiye, eğitimle ilgili istatistikler açısından açlıkla boğuşan Afrika ülkeleriyle birlikte anılıyor” dedi.

Ülkelerin gelişmişliği ile eğitim sistemi arasında yakın bir ilişki olduğunu söyleyen Avcı, Türkiye gibi ülkelerde eğitim sisteminin niteliğine ilişkin olarak ortaya çıkan sorunların, az gelişmişliğin hem nedeni hem sonucunu oluşturduğunu söyledi. Avcı, bugün temel bir insan hakkı olarak kabul edilen eğitimin parasız, bilimsel, laik, eşitlikçi ve demokratik bir içeriğe sahip olması gerektiğini fakat Türkiye’de gelinen durumun “Paran varsa oku, paran kadar oku” acı gerçeğinin yanında oldukça niteliksiz ve ezberci bir eğitim sistemiyle karşı karşıya olunduğunu vurguladı.

737 BİN ÇOCUK İLKÖĞRETİMDEN

YARARLANAMIYOR

Avcı, Türkiye’de nüfusun ortalama eğitim süresinin köylerde 4, şehirlerde 6 yıl olduğunu, okulöncesi, ilköğretim ve ortaöğretimde 6 milyon çocuk ve gencin, çağ nüfusu içinde olmasına rağmen eğitim hakkından yararlanamadığının altını çizdi.

160 BİN DERSLİĞE İHTİYAÇ VAR

150 bin öğretmene, 20 bin memur, hizmetli ve yardımcı personele, 160 bin dersliğe ihtiyaç olduğunu da kaydeden Gürkan Avcı, eğitimin sorunlarının çözümü eğitim hakkının toplumsal bir hak olduğu, bu hakkın eşitlikçi bir kamusal alan ve buna bağlı olarak benimsenecek kamusal kaynak kullanımıyla sağlanabileceğini söyledi.

Fatih KARAGÖZ / ANKARA

28.12.2006


 

Demirel: Cumhurbaşkanlığının tartışılması normal

9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanlığının çok önemli bir görev olduğuna işaret ederek, ‘’Oraya kimin geleceğinin tartışılması gayet doğal. Cumhurbaşkanlığı seçimini halk yapsaydı bu tartışmaların hiç biri yaşanmazdı’’ dedi.

Muğla Valiliğini ziyaretinde gazetecilerin , ‘’Son günlerde yaşanan Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ sorusuna Demirel şu cevabı verdi: ‘’Cumhurbaşkanlığı çok önemli bir görevdir. Türkiye’nin 83 senelik tarihinde sadece 10 kişi var Cumhurbaşkanı olan. Ve her gün münhal olan bir görev değil. Bir defa seçilince 7 sene gidiyor. Bu kadar önemli bir görevin oraya kimin geleceğinin tartışılması gayet doğal. Bunda şaşıracak bir şey yok. Bu konu önümüzdeki yılın tartışılmaya edecek olan konularından biri olmaya devam edecek.’’

/ MUĞLA

28.12.2006


 

Askerî heyet İsrail’de

Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun başkanlığında, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii yetkililerinden oluşan bir heyet, Türkiye-İsrail askeri diyalog toplantıları için geldiği İsrail’de temaslarını sürdürüyor.

İki ülkenin askerî alandaki işbirliği projelerini değerlendirmek ve gelecek yıla ilişkin ortak çalışma takvimini belirlemek üzere önceki gün İsrail’e gelen Türk heyeti, İsrail Genelkurmay Başkanı Dan Halutz ve Savunma Bakanlığı Müsteşarı Gabi Aşkenazi ile görüştü. Yaklaşık 15 kişilik heyet, İsrail’deki askeri sanayi tesislerinde de incelemeler yaptı.

Heyet, bugün Ramle’deki Türk Şehitliğini ziyaret edecek. Daha sonra Kudüs’e geçerek, İkinci Dünya Savaşı sırasında, Nazi soykırımında hayatını kaybeden 6 milyon Yahudi’nin hatırasına inşa edilen “Yad Vaşem” Soykırım Müze ve Anıtını da ziyaret edecek olan heyet, Kudüs’ü gezdikten sonra aynı gün Türkiye’ye dönecek.

/ KUDÜS

28.12.2006


 

Başoğlu: “Asgari ücret vergi dışı tutulmalı”

Açıklanan yeni asgari ücretin, bir işçinin tek başına geçinmesi için dahi yeterli olmadığını belirten Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, “Hükümet asgari ücretin tespitinde yeterli duyarlılığı göstermemiş, desteği vermemiştir” dedi.

Başoğlu, asgari ücretin vergi dışı tutulmasını, sigorta priminin devlet tarafından üstlenilerek, asgari ücretliye destek verilmesini istedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun tespit yaparken bilimsel verileri dikkate almadığının anlaşıldığını kaydeden Başoğlu, İş Kanununun derhal değiştirilmesi ve işçinin ücretinden vergi alınmaması gerektiğini söyledi.

Ahmet TERZİ / ANKARA

28.12.2006


 

AB, Türkiye kararıyla kendine zarar verdi

ABD’de yayımlanan muhafazakar eğilimli Washington Times Gazetesi, Türkiye ile üyelik müzakerelerinde 35 konu başlığından 8’inde görüşmeleri askıya almaya karar veren AB’yi eleştirerek, Birliğin, bu tutumuyla kendisine de zarar verdiğini yazdı.

Gazetenin başyazısında AB’nin, bu adımıyla kendisini Türkiye’den uzaklaştırmaya yönelik olduğu izlenimini veren hareketlerine bir yenisini eklediği savunularak, Türkler’in, bu durumu kendilerine karşı çifte standart uygulandığı biçiminde algıladığına ve Türk kamuoyunda üyelik sürecine karşı eğilimler geliştiğine işaret edildi.

Washington Times, son gelişmeye sebep olan Kıbrıs’a ilişkin sorunun karmaşık nitelik taşıdığını, ancak bunun, Türkiye’nin üyelik müzakerelerinde bir çıkmaza yol açmaması gerektiğini kaydetti. Gazete, Türkiye’nin son anda dile getirdiği 2 limanın 1 yıllığına Kıbrıslı Rumlar’a açılması teklifinin de değerinin bulunduğunu bildirdi.

“BATI İÇİN STRATEJİK HATA OLUR”

Washington Times’ın başyazısında, Türkiye’nin seçim yılına giriyor olmasının soruna yeni boyutlar eklediğine de dikkat çekildi. Başyazıda, ‘’Türkiye, iki kutup olan laik ve demokratik Avrupa ile demokratik olmayan bir Ortadoğu tarafından çekildiğini hissediyor. Avrupa, kapısını daha çok kapatıyor göründükçe Türkiye’nin Ortadoğu’yu kucaklaması olasılığı artıyor. Bu, Batı’nın yapılmasına izin vermemesi gereken stratejik bir hata olur’’ denildi.

/ WASHINGTON

28.12.2006


 

Eski bakanların yargılanmasına devam edilecek

Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanları Cumhur Ersümer ile Zeki Çakan’ın ‘’enerji ihalelerinde usulsüzlük yaptıkları’’, eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın’ın ise ‘’ihalelerde usulsüzlük yapıldığı ve mal varlığında haksız artış olduğu’’ iddiasıyla Yüce Divan’da yargılandıkları davalara bugün devam edilecek.

Ersümer ve Çakan’ın yargılandığı davanın bugünkü duruşması, saat 10.00’da başlayacak. Duruşmada, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından istenen yazılar ile istenen bazı belge ve bilgilerin gelmesi bekleniyor.Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın’ın, ‘’İhalelerde usulsüzlük yapıldığı ve mal varlığında haksız artış olduğu’’ iddiasıyla Yüce Divan’da yargılandığı davaya da yine bugün saat 14.00’te devam edilecek. Duruşmada, Koray Aydın’ın haksız edindiği iddia edilen mal varlığını araştırmak için oluşturulan 3 kişilik bilirkişi heyetinin raporunu, Yüce Divan heyetine sunması bekleniyor.

/ ANKARA

28.12.2006


 

Başbakandan 200 bin kişiye tebrik kartı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 43 bin şehit ailesine ve gazilere Kurban Bayramı ve yeni yıl için tebrik kartı gönderdi.

Daha önce teşkilatlara ‘Şehit ailelerini ziyaret edin’ talimatını veren Erdoğan, Kurban Bayramı ve yılbaşı için 200 binin üzerinde tebrik kartı bastırdı.

Erdoğan, bu kapsamda 43 bin şehit ailesine, gazilere ve devlet protokolünün yanı sıra parti teşkilatları, sivil toplum kuruluşları, muhtarlar ve kendisine kart yollayan vatandaşlara da bayram tebriği gönderdi. Başbakan Erdoğan’ın yurt içi gezilerinde yaşlılarla ve çocuklarla çekilmiş fotoğraflarının yer aldığı bayram kartında ‘Kurban Bayramınızı ve yeni yılınızı en kalbi duygularımla kutlar, aziz milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim’ temennisine yer verildi.

/ ANKARA

28.12.2006


 

Emekli albaya irtikap cezası

Milli Savunma Bakanlığı’nın 1999-2001 yılları arasındaki bot, kumaş, branda alımlarındaki yolsuzluk davasında, dönemin Ankara Kalite Yönetim Başkanı Emekli Albay Feridun Cengiz Seçkin, “irtikap” suçundan 5 yıl 10 ay hapse mahkum oldu.

NTV’de yer alan habere göre, Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde sonuçlanan davada, dönemin Ankara Kalite Yönetim Başkanı Emekli Albay Feridun Cengiz Seçkin’e “memuriyet nüfuzunu kötüye kullanma” suçundan 6 ay 20 gün hapis cezası verildi. Seçkin’in bu cezası paraya çevrilerek, ertelendi.

Mahkeme Seçkin’in, bazı iş adamlarının işlerini takip etme karşılığı kardeşlerini bu firmalara ortak ettiği iddialarının sabit olduğu sonucuna vararak, seçkin’i “irtikap” suçundan 5 yıl 10 ay hapse mahkum etti ve TSK’dan çıkarılmasına karar verdi.

Mahkeme, Emekli Hava Albay Ali Altıntaş’ı da testlerden geçirmeden bot ve kumaş alımına karar verdiği gerekçesiyle 3 yıl dört ay hapse mahkum etti.

/ ANKARA

28.12.2006


 

Desteğe rağmen çocuklarını almıyorlar

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK)’e bağlı yurtlarda kalan çocukların bayramı ailelerinin yanında geçirmesi için çocukların yol parası ve bayram harçlığının kurum tarafından karşılanması kararına rağmen ailelerin çocuklarını almak için başvurmadıkları belirlendi.

SHÇEK Adana İl Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Sitesi’nde ailesinin yanına gitmesi uygun görülen 100 çocuktan sadece 18’inin ailesi kuruma başvurdu. Yaklaşık yüzde 90’ının ailesi olmasına rağmen yurtlarda kalan çocukları Kurban Bayramı’nda aileleriyle buluşturmak için çalışmalar devam ediyor. Yetkililer, “Bu çocuklar öksüz ve yetim büyüyor. Bu nedenle aileler, çocuklarını bayramda boynu bükük bırakmasınlar” dedi.

/ ADANA

28.12.2006


 

Derviş’ten küresel huzursuzluk uyarısı

BM Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, küreselleşmenin nimetlerinden yoksul ülkelerin de faydalandırılması gerektiğini, aksi takdirde küresel sosyal huzurlukların çıkabileceği uyarısında bulundu.

Derviş, BM’de gazetecilere yaptığı açıklamada, küreselleşmenin ekonomik büyümeyi sağladığını belirtirken, ancak ülkeler arasındaki eşitsizliklerin artış gösterdiğini, küreselleşmenin, yoksul ülkeleri de içine alarak genişlemesi gerektiğini kaydetti. Küresel ekonomik büyümeye rağmen, yoksulların bu süreçten faydalanmadığını ifade eden Derviş, bu durumun da sosyal huzursuzluklara neden olabileceğini vurguladı. Derviş, BM’nin de Milenyum Kalkınma Hedefleri çerçevesinde gayret gösterdiğini kaydetti.

/ NEW YORK

28.12.2006


 

YSK seçmenleri muhtarlıklara çağırdı

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Cengiz Erdoğan, bundan sonraki seçimler için yaptıkları hazırlıkları ‘’seferberlik’’ olarak niteledi.

Erdoğan, gerçek bir seçmen listesi oluşturulması, hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi için tüm seçmenleri, muhtarlık bölgesi askı listelerini kontrol etmeye çağırdı.

Cengiz Erdoğan, muhtarlık bölgesi askı listelerinin 25 Aralıkta askıya çıkarıldığını ve 1 Mart 2007 tarihine kadar askıda kalacağını hatırlattı. Erdoğan, bundaki amacın, TC kimlik numaralarının, ikametgah bilgilerinin doğruluğunun saptanması ve listelerde yer almayan vatandaşların seçmen bilgilerinin kaydedilmesi olduğunu ifade etti.

YSK Başkanı, 1 Mart 2007 tarihine kadar 18 yaşını dolduracak olanların bu dönemde, 20 Temmuzda başlayacak seçim takvimi döneminde ise oy verme gününe kadar 18 yaşını dolduracak olanların muhtarlıklara başvurarak, kayıt yaptırabileceğini belirtti.

/ ANKARA

28.12.2006


 

Cordoba Camii ibadete açılsın

İspanya’daki İslâm Konseyi, ülkenin güneyindeki Endülüs bölgesinde bulunan ve yalnızca Katolikler için ibadete açık olan Cordoba Katedrali ve Camiinin Müslümanların da ibadetine açılması için Papa 16. Benediktus’a mektup gönderdi.

İspanya’da sık sık gündeme gelen Cordoba Camii’nin durumu, İslâm Konseyi tarafından yeniden gündeme getirildi. İslâm Konseyi Genel Sekreteri Audalla Alberto Conget, Papa’ya gönderilen mektupla ilgili olarak, ‘’Cordoba Camii ve Katedrali gibi kutsal bir mekanın, ibadet amacıyla yalnızca Katolikler’in değil Müslümanlar’ın da kullanımına açılmasını istemekteyiz’’ dedi.

İspanya Başpiskoposlar Konferansı Başkanı Ricardo Blazquez ile görüşmesinde, Papa’ya gönderilmek üzere mektuplarını ilettiklerini kaydeden Conget, yakın bir geçmişte aynı isteği Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero’ya da ilettiklerini bildirdi.

Conget, basına açıklamasında, Cordoba Katedrali ve Camii ile İstanbul’daki Ayasofya Camii arasında da bağlantı kurarken, ‘’Papa’nın İstanbul’daki gezisi sırasında Sultanahmet Camii’nde duâ etmesi çok iyimser bir görünüm meydana getirdi. Cordoba Camii’-nin Müslümanlar için ibadete açılması yeni örnek inşa edebilir. Birlikte şiddeti savunanlara, başkalarından korkanlara ve toleransızlara ders verebiliriz. İslâm fobisini ve yabancı düşmanlığını önlemek için bir adım atabiliriz’’ diye konuştu.

İspanya’daki Müslümanlar’ın ‘’Endülüs’ü yeniden elde etmek gibi bir nostalji duymadıklarını’’ vurgulayan Conget, yalnızca ibadet etme haklarını kullanmak istediklerini dile getirdi.

Cordoba şehrinin simgesi durumuna gelen Cordoba Katedrali ve Camii, Endülüs Emevileri döneminde 785 yılında Emir Abdurrahman tarafından cami olarak yaptırılmış, ancak Cordoba’nın yeniden İspanyollar’ın eline geçmesiyle 3. Ferdinand’ın emriyle 1523 yılında katedrale dönüştürülmüştü.

24 bin metrekarelik alanda yer alan yapı, Katolikler için ibadet yeri olarak kullanılırken, tüm isteklere karşın Müslümanlar için ibadet izni verilmiyor.

/ MADRİD

28.12.2006


 

Kurban eti ile yılbaşı kutlaması yapılmamalıdır

Van İl Müftüsü Osman Artan, aynı geceye denk gelen Kurban Bayramı ve yılbaşı gecesinde insanların milli örf ve adetlere uygun bir davranış içerisinde bulunmaları gerektiğini söyledi.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Müftü Osman Artan, kurban eti ile yılbaşında kutlama yapılmaması gerektiğini belirtti. Aynı durumun 65 yıl sonra tekrar yaşanacağını ifade eden Müftü Artan, vatandaşların bu gece bir yılın muhasebesi yapmaları gerektiğini kaydetti. Artan, “Aynı geceye denk gelen Kurban Bayramı ve yılbaşı gecesinin dini vecibelere uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir. İnsanlar bayramda birbirlerini bayramını kutlarken, yılbaşını ise kutlama yerine bir yıl boyunca yaptıklarının muhasebesini yapması gerekir. Böyle mübarek bir gecede kurban etiyle kutlama yapma, içki içmek Allah’ın men ettiği davranış ve tutumlar içerisinde bulunmak doğru değildir. Yeni bir yıl kutlama yerine muhasebe yapmak en doğrusudur. Böyle bir gecede milli örf ve adetlere uygun bir şekilde tutumlar sergilenmelidir” şeklinde konuştu.

/ VAN

28.12.2006


 

MEB müfettişleri Tunceli YİBO’da

Tunceli’nin Mazgirt ilçesi Akpazar beldesinde Hasan Ali Yücel Yatılı Bölge İlköğretim Okulundaki cinsel istismar iddiaları üzerine Milli Eğitim Bakanlığından gelen 2 müfettiş, olayı incelemeye başladı.

Mazgirt ilçesi Akpazar beldesindeki Hasan Ali Yücel YİBO’da, 3 erkek öğrencinin, 4 öğrenciye “cinsel istismarda” bulundukları iddiasıyla tutuklanmalarının ardından olayı araştırmak için görevlendirilen Milli Eğitim Bakanlığından 2 müfettiş, Tunceli’ye geldi.

Tunceli’ye gelen müfettişler, Vali Mustafa Erkal ve Milli Eğitim Müdür Vekili Yaşar Sezgin ile görüşerek olayla ilgili bilgi aldılar. Olay sonrası hazırlanan raporları kontrol eden müfettişler, soruşturma yapmak üzere Akpazar beldesindeki Hasan Ali Yücel YİBO’ya hareket ettiler.

28.12.2006


 

Lockheed’le bir sözleşme daha

Türk Hava Kuvvetlerinin envanterinde bulunan 216 adet F-16 savaş uçağının modernizasyonu için ABD’nin Lockheed Martin şirketiyle 635 milyon dolar tutarında sözleşme imzalandığı duyuruldu.

Lockheed Martin’den yapılan yazılı açıklamada, Temmuz 2005’te imzalanan ön kontratın devamı niteliğindeki sözleşme uyarınca, F-16C ve F-16D tipi 216 uçağın modernizasyonunun yanı sıra uçuş testleri, eğitim ve teknik destek işlemleri Amerikan şirketince üstlenilecek. F-16’ların modernizasyonu, ağırlıkla ABD’nin Fort Worth şehrinde bulunan Lockheed Martin’in fabrikasında ve Türkiye’nin TAI tesislerinde yapılacak. Modernizasyon süreci, 2016 yılına kadar sürecek.

/ WASHINGTON

28.12.2006


 

Aşırı soğuklara dikkat

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, vücut ısısının düşmesi ve donma gibi lokal soğuk yaralanmalarına karşı vatandaşları uyardı.

Prof. Dr. Pekşen, sıkı giyinme, yanlış ayakkabı seçimi, yorgunluk, kötü beslenme ve alkol kullanımı gibi etkenlerin soğuk sebebiyle oluşan yaralanmaların şiddetini arttırdığını dile getirdi. Türkiye’nin birçok bölgesinde kardan yolların kapanması sebebiyle vatandaşlara uzun mesafeli yolculuklara çıkmamaları önerisinde bulunan Prof. Dr. Pekşen, kartopu oynayan çocukların da soğuk havaya maruz kalmaması için ailelerin önlem alması gerektiğini ifade etti. Aşırı soğuğa maruz kalındığında kan dolaşımıyla solunumun durmasına yol açacak kadar ciddi sağlık problemleriyle karşılaşılabileceğini belirten Prof. Dr. Pekşen, “Aşırı soğuğa maruz kalan kişilerde titreme, kas hareketlerinde yavaşlama ve uyku eğilimi görülebilir. Zamanla kan dolaşımı ve solunum durabilir. Böyle durumla karşı karşıya bulunan kişiler birdenbire hamam, sauna gibi çok sıcak ortamlara alınmamalıdır. Öncelikle 20 derece civarındaki oda sıcaklığına alınması gerekir. Giysileri de ıslaksa hemen kuru giyeceklerle değiştirilmelidir” dedi. Donan insanların doğrudan doğruya ateşe maruz bırakılmaması gerektiğini de kaydeden Prof. Dr. Pekşen, ayakları donan insanın yürütülmemesi, sedyeyle taşınması gerektiğini vurguladı.

/ SAMSUN

28.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004