Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Sanayici tedirgin

Cari açığın milli gelirin yüzde 7,5’ine ulaşmasıyla yıl sonunda bu rakamın yüzde 8’i geçecek olması sanayiciyi ürkütüyor. Son derece önemli gelişmelerle dolu bir yılı geride bırakırken, Bursa iş dünyası kuruluşlarının temsilcileri 2006 yılını değerlendirdiler.

2007’nin seçim yılı olması sebebiyle gelirleri artacak geniş kitlelerin tüketim eğilimlerinin enflasyonu da tetikleyeceği konusunda ortak noktada buluşan Bursa iş dünyası temsilcileri, çifte seçimin de başlı başına bir belirsizlik kaynağı oluşturduğunu vurguladılar. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunların ve belirsizliklerin yanı sıra küresel ekonominin ve piyasaların belirsizliği de tedirginliği arttırıyor.

Son derece önemli gelişmelerle dolu bir yılı geride bırakırken, Bursa iş dünyası kuruluşlarının temsilcileri 2006 yılını değerlendirdiler.

“Rakamlar iç açıcı değil”

Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Aras, TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) tarafından açıklanan dış ticaret rakamlarının sanayiciyi ürküttüğünü belirterek “2005 Ocak-Ekim döneminde 35 milyar dolar olan dış ticaret açığı, 2006 yılı Ocak-Ekim döneminde yüzde 26,7 oranında artarak 44.5 milyar dolara yükselmiştir” dedi. Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan carî açığın da hız kesmediğine dikkat çeken Aras, “Merkez Bankası verilerine göre, Türkiye’nin cari işlemler açığı Ekim ayında 2.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Cari açık geçen yılın aynı döneminde 896 milyon dolar düzeyindeydi. Ocak-Ekim döneminde ise cari açık yüzde 67 artışla 28 milyar doları aştı. Ekim ayı itibarıyla 12 aylık cari açık da 34.4 milyar dolar oldu.

NOSAB Başkanı Yalçın Aras, 2007 yılında popülist bir seçim tekniği uygulanırsa ihracattaki artışın tersine dönüp çok daha zor şartlarla karşı karşıya kalınabileceğini de sözlerine ekledi.

“Carî açık en önemli sorun”

Bursa Genç Sanayici İşadamları ve Yöneticileri Derneği (GESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Denizhan Sezgin de, “Cari açığın milli gelire oranı yüzde 8’i bulacak gibi. Yıl ortası itibariyle zaten bu rakam yüzde 7.5’i bulmuş durumda. Ekonomi, seçim yılı 2007’ye yüksek cari açıkla girecek” dedi.

Cari açığı ekonominin en önemli sorunlarından biri olmaya devam ettiğini ve 2007 yılı tahminlerini güçleştiren gelişmelerden birinin bu olduğunu belirten Sezgin, ABD ekonomisindeki kötü gidişin de küresel ekonomide belirsizlik anlamına geldiğini kaydetti. Sezgin, carî açığın yüksekliği sebebiyle küresel ekonomiden gereğinden çok etkilenebileceğini de vurguladı.

“Ülke ekonomisi siyasi çıkarlara kurban edilmesin”

2007 yılında yaşanacak çifte seçimin önemli bir siyasi belirsizlik kaynağı olmaya aday olduğuna değinerek sözlerine başlayan Rumeli Sanayici ve İşadamları Derneği (RUMELİSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, “Bu seçimler nedeniyle AB reformlarında ve ekonomik reformlarda gecikme ve kilitlenmelerin bizzat kendileri de, ekonomik kırılganlığı artırıcı niteliktedir. 2007’de büyüme sürecekse yüksek cari açık vermeye devam edeceğiz demek” şeklinde konuşarak sanayicinin sorunlarını dile getirdi.

Açıklamasına enflasyonu değerlendirerek devam eden Varlık, “Son gelişmeler cari açık sorununu yeniden ekonomik sorunların en başına yerleştirirken, enflasyon problemini kısmen bastırdı. 2007’de çifte seçim nedeniyle gelir düzeyinde ve tüketimde yaşanabilecek artışın enflasyona yol açması mümkün. Seçim yılı nedeniyle iş dünyası için 2007 önemli bilinmezlerle dolu” diye konuştu.

Hüseyin HİÇDURMAZ / BURSA

28.12.2006


 

Faizlerin yükselmesi büyük zarar verdi

2006 Mayıs’ında konjonktürden kaynaklanan bir dalgalanma olduğunu belirten Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Balduk, bu dalgalanma sebebiyle yükselen faizlerin ekonomiye zarar verdiğini söyledi. Balduk, “Dalgalanma nedeniyle kur seviyesi belli bir seviyeye çıktı ve tekrar aşağıya indi. Dalgalanma çıkarken de, inerken de tahribat yapıyor. Türk ekonomisine en büyük zararı da faizleri yükseltmesi oldu” dedi.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Mehmet Balduk, 2006 Mayıs ayındaki dalgalanma sebebiyle faizlerin yüksediğini belirterek,”Maalesef bu dönem Türkiye’de rantiyecilere ciddi kaynak aktarımı oldu. Bu ciddi bir handikap, ciddi bir olumsuzluk” dedi.

Balduk, KTSO Meclis Toplantısı öncesi gazetecilere 2006 yılını değerlendirdi. 2006 Mayıs ayında konjonktürden kaynaklanan ciddi dalgalanma olduğunu kaydeden Balduk, bu dalgalanma sebebiyle yükselen faizlerin Türk ekonomisine ciddi zarar verdiğini ifade etti. Balduk, “Dalgalanma nedeniyle kur seviyesi belli bir seviyeye çıktı ve tekrar aşağıya indi. Dalgalanma çıkarken de inerken de tahribat yapıyor. Türk ekonomisine en büyük zararı da faizleri yükseltmesi oldu. Yükselen faizler maalesef aynı seviyede kalıyor. Bu da Türk müteşebbisine, sanayicisine ciddi zararlar veriyor. Birtakım kesimlere kar sağlıyor, ama o kesimin sağladığı karlardan dolayı yıllardır şikayet etmiştik ‘Rantiyecilere hizmet ediliyor’ diye. Maalesef bu dönem Türkiye’de rantiyecilere ciddi kaynak aktarımı oldu. Bu ciddi bir handikap, ciddi bir olumsuzluk” dedi.

“FAİZLER GEREKSİZ YÜKSELTİLDİ”

“Türkiye’de doğru yapılan işler de var, yanlış yapılan işler de var” diyen Balduk, şu görüşlere yer verdi: “Yanlış yapılan işlerin başında faizin gereksiz yükseltilmesi var. Burada sadece Merkez Bankası’nı da suçlamak yanlış. Merkez Bankası’nın 2004 yılından bu yana para politikaları açısından ciddi hataları var ama bazı reformların da yapılamaması Merkez Bankası’nı temkinli bir yaklaşıma itiyor. Bu açıdan en son Anayasa Mahkemesi’nin bozduğu sosyal güvenlik reformu işte kamu yönetimi reformu gibi reformların yapılamaması Türk ekonomisinin daha iyi açılmasını engelliyor.”

BORÇ ALARAK VE SÜREKLİ

TÜKETEREK BİR YERE GİDEMEYİZ

Türkiye’nin bulunduğu şartlardan daha iyi yerlere gidebilmesi için mutlaka üretim yapması gerektiğinin altını çizen Balduk, “Biz bazı rakamları gerçekçi bulmuyoruz ve hep ifade ediyoruz. Çok kötü mü günler? Hayır. Bundan daha da iyi olabilir. Türkiye üretmek zorunda. Türkiye dışarıdan borç alarak, tasarruf etmeden sürekli tüketerek bir yere gidemez. Onun için üretimin altyapısını hazırlamak zorunda. Onun için 2006 yılında faiz dalgalanmasını bir tarafa bırakırsak, ‘Olumlu geçti’ denilebilir” şeklinde konuştu. Balduk, 2007 yılında seçim olacağı için hükümetin riske girmek istemediğini de ifade etti.

/ KAHRAMANMARAŞ

28.12.2006


 

Memur emeklisine katsayı zammı

Memur emekli maaşları, Ocak ayında yüzde 3,1 ile yüzde 4,2 arasında artacak. Böylelikle Memur emekli aylığındaki alt sınır, yeni yılda 27,36 YTL artışla 672,56 YTL olacak.

Anayasa Mahkemesinin sosyal güvenlik reformuyla ilgili 5510 sayılı Yasanın bazı hükümlerini iptal etmesi ve hükümetin de reformun yürürlük tarihini 6 ay ertelemesinin ardından, memur emekli maaşlarının hesabında yeniden katsayı sistemine dönüldü.

Bu çerçevede memur emeklilerinin Ocak ayı maaşları 0,04605’lik katsayı ile 0,58640’lık taban aylık katsayısına göre hesaplandı. Memur emeklileri ile dul ve yetimlerinin zamlı maaş çizelgeleri ilgili banka şubelerine de gönderildi.

1 Ocakta yürürlüğe girecek yeni memur maaş katsayıları ile birlikte memur emekli aylıklarında yüzde 3,1 ile yüzde 4,2 arasında artış olacak. Bu şekilde halen 645,20 YTL olan emekli aylığındaki alt sınır, 672,56 YTL’ye çıkacak. Halen 5’in 1’inden maaş almakta olan bir polis emeklisi ile normal memur emeklisinin aylık maaşı da 615,88 YTL’den 641,83 YTL’ye yükselecek. 1’in 4’ündeki bir öğretmen emeklisine 843,26 YTL yerine 875,84 YTL maaş ödenecek. Genel Müdür emeklisinin 2 bin 443,48 YTL olan aylık maaşı da, 2 bin 522,73 YTL’ye çıkacak.

/ ANKARA

28.12.2006


 

Türkiye Finans’a yabancı ortak

Türkiye Finans Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak, bankayı daha rekabetçi üstünlüklere taşıyacak farklı açılımlar geliştirecek teklif ve yaklaşımları önümüzdeki dönemde değerlendirmeye alacaklarını bildirdi.

Boydak, 2006 yılı değerlendirmesinin yapıldığı ve 2007 yılı hedeflerinin paylaşıldığı basın toplantısında yaptığı konuşmada, özellikle yabancı yatırımcılar için Türkiye’nin ilgi odağı olduğu bir sürecin yaşandığını belirterek, bankacılık sektöründe de yakından gözlenen bu sürecin, eski alışkanlıkları gözden geçirmelerini gerekli kıldığını anlattı.

Enflasyonun da kontrol altına alındığı bu sürecin sürdürülebilir büyüme için daha verimli çalışmayı gerektirdiğini kaydeden Boydak, bununla birlikte, giderek artan rekabet şartlarına paralel olarak daha büyük ölçekli çalışma zorunluluğunun da göz ardı edilemeyecek bir gerçek olduğunu dile getirdi. ürkiye Finans’ın birleşme sürecinde, 1 artı 1’in 3, hatta daha fazlasını oluşturacağını ifade ettiklerini hatırlatan Boydak, geçen bir yıllık sürece baktıklarında, hedef ve beklentilerin üzerinde bir başarı yakaladıklarını söyledi.

Topladıkları fonların yasal karşılıkların düşülmesinden sonra kalan kısmının yüzde 65’i KOBİ’ler olmak üzere, tamamen reel sektöre kullandırılarak reel sektöre önemli bir destek verildiğini bildiren Boydak, yurt dışı muhabir ağlarındaki gelişmelerin, dış ticaret ve yurt dışı ilişkilerini olumlu etkilediğini, 2007 yılının bu etkilerin çok daha iyi görüldüğü bir yıl olacağını kaydetti.

Mustafa Boydak, Türkiye Finans’ın, bankacılık sektöründe en iyiler arasında yerini aldığını, sermaye karlılığının yüzde 55, sermaye rasyosunun ise yasal sınır olan yüzde 8’in çok üzerinde yüzde 16 olarak gerçekleştiğini, birleşmede 108 olan şube sayısının 125’e, çalışan sayılarının ise 2.230’a ulaştığını söyledi.

Avrupa’dan da teklifler var

Geçtiğimiz günlerde yapılan yönetim kurulu toplantısında 2006 yılının faaliyetlerinin değerlendirildiğini ve 2007 yılının bütçe ve hedefleri görüşüldüğünü aktaran Boydak, bu toplantıdan Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü adına önemli bir karar çıktığını söyledi. Türkiye Finans’ın, kendisine stratejik ortak olarak katma değer sağlayacak, ulusal ve uluslararası ölçekte bankayı daha rekabetçi üstünlüklere taşıyacak, farklı açılımlar geliştirecek teklif ve yaklaşımları, önümüzdeki dönemde değerlendirmeye alacağını anlatan Boydak, şöyle devam etti: ‘’Türkiye Finans’a bu anlamda çok sayıda teklif gelmektedir. Stratejik ortaklık dışında herhangi bir beklentisi ve planı bulunmayan Ülker ve Boydak grupları, mevcut birlikteliklerini ve bankacılık sektöründeki faaliyetlerini, Türkiye Finans çatısı altında devam ettirme kararlılığını taşımaktadır.’’

Konuya ilişkin gazetecilerin sorularını da ceplayan Boydak, tekliflerin Körfez, Orta Doğu ve Avrupa gibi bölgelerden geldiğini söyledi. Ana hedeflerinin büyümek olduğunu anlatan Boydak, henüz müzakerelere başlamadıklarını, gerekli yol haritası üzerinde çalıştıklarını, konuya ilişkin herhangi bir kuruluşu yetkilendirmediklerini bildirdi.

Halka arz ikinci planda

Mustafa Boydak, sermaye piyasalarında olmanın kendileri için önemli olduğunu ancak şu aşamada halka arzın ortaklık sonrasında gündeme gelebileceğini anlattı. Türkiye Finans’ta Boydak ve Ülker grubunun yüzde 50-50 ortaklığı bulunduğunu hatırlatan Boydak, yabancı ortağın payının da yüzde 50 civarında olabileceğini söyledi.

Böyle bir ortaklığın sektöre heyecan, dinamizm getireceğini öngördüklerini ifade eden Boydak, yeni ortağın Türkiye Finans’ın yapısını bozmayacağını, mevcut durumun dışına çıkılamayacağını kaydetti.

2007 yılında ekonomik anlamda risk görmediklerini, bankacılığın da riskleri yönetme sanatı olduğunu anlatan Boydak, Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda ise Türkiye’nin ilk kez Cumhurbaşkanı seçmediğini, bunun sağduyulu bir şekilde gerçekleşeceğini, büyük bir problem yaşanacağını düşünmediğini söyledi. Boydak, yabancı sermaye konusundaki bir soru üzerine de, yabancı sermayenin Türk ekonomisi açısından önemli olduğunu, bu anlamda yabancı sermayeyi sınırlamanın çok anlamlı olmayacağını kaydetti. Türkiye’nin genç nüfusuna iş imkânları oluşturmak zorunda olduğunun altını çizen Boydak, yabancı sermayeye açık olunması gerektiğini, bankacılıkta güç paylaşımının önemli olduğunu anlattı. Türkiye Finans Genel Müdürü Yunus Nacar da karlılıklarında yüzde 76 artış olduğunu, şirketin 11 aylık dönemde 124.473.000 YTL’lik net kâr elde ettiğini kaydetti. Nacar, 2007 yılı bütçesini düşündükleri ortaklıktan bağımsız olarak yaptıklarını kaydetti.

Yeni Asya / İSTANBUL

28.12.2006


 

Otomotiv pazarı daraldı

Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Tarık Taşar, son aylarda otomotiv pazarında yaşanan daralmadan dolayı gelecek yıla temkinli yaklaştıklarını kaydetti.

Taşar, sektörün 2006 performansını ve gelecek yıl beklentilerini değerlendirdi. Otomotiv sektörünün bu yıla iyi bir başlangıç yaptığını hatırlatan Taşar, yılın ilk aylarında yeni bir rekor yılı olacağı beklentisinin bulunduğunu anlattı.

Mayıs ayında piyasalarda yaşanan dalgalanmayla birlikte Temmuz ayından itibaren satışlarda ciddi bir gerileme yaşandığını belirten Taşar, yıl sonunda pazarın yaklaşık yüzde 12-13’ler oranında daralmasının beklendiğini bildirdi.

Satış adetlerine rağmen karlılık anlamında da son 4 yılın en kötü yılını geçirdiklerini dile getiren Taşar, ‘’Bütün sektörlerin yaşadığını biz de yaşadık. Yüksek enflasyon döneminde daha rahat para kazanılıyordu. Bunun ortadan kalmasıyla birlikte gerçek faaliyetten para kazanmaya başladık’’ dedi.

/ İSTANBUL

28.12.2006


 

Asgarî ücret 500 YTL olmalı

Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Başkanı Resul Akay, ‘’Adalet, bir bayan adı değilse gereği yapılmalı, asgari ücret yeniden gözden geçirilmeli ve en az 500 YTL olmalıdır’’ dedi.

Akay, 2007 yılı için belirlenen asgari ücretle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, asgari ücretliye reva görülen 23 YTL’lik artışla hükümetin, Guinnes Rekorlar kitabına girmeye aday olduğunu ileri sürdü. Durumlarının düzeleceğini bekleyen asgari ücretlinin, ‘’günlük 80 kuruşluk ibretlik zamla şoke olduğunu’’ savunan Akay, 403 YTL’lik asgari ücretle bir

ailenin, kira, yiyecek, giyecek, yakacak, eğitim, sağlık, ulaştırma, haberleşme, temizlik gibi zorunlu ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını sordu. Akay, şunları kaydetti: ‘’İktidar partisinin adındaki adalet kelimesinin bir anlamı varsa asgari ücretliye yapılan 80 kuruşluk komik artış yeniden gözden geçirilmelidir. Adalet, bir bayan adı değilse gereği yapılmalı, asgari ücret yeniden gözden geçirilmeli ve en az 500 YTL olmalıdır.’’

Asgari ücret zammıyla ne alınır?

Birleşik Metal-İş tarafından yapılan araştırmaya göre, asgari ücrete 2007 yılı birinci altı ayında yapılan yüzde 6’lık artışla günde 17 gram bebek maması, 150 gram beyaz peynir, 56 gram dana eti alınabiliyor.

Birleşik Metal-İş Araştırma Dairesi tarafından Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) madde fiyatları üzerinden yapılan araştırmada, asgari ücrete 2007 yılı birinci altı ayı için yapılan yüzde 6’lık zammın, ‘’en temel ihtiyaçları bile karşılamaktan uzak, trajikomik bir rakam olduğu’’ savunuldu.

Araştırmada, asgari ücretliye verilen günlük yaklaşık 75 yeni kuruşluk zam ile 1,5 adet kuru simit alınabildiği belirtildi. Araştırmaya göre, asgari ücrete yapılan günlük artış, 260 gram pirince, 17 gram bebek mamasına, 56 gram dana etine, 150 gram beyaz peynire, 61 gram bala, 87 gram çaya karşılık geliyor.

Zammın belediye otobüsü için alınan tek biletin gerisinde kaldığına işaret edilen araştırmada, ‘’Aldığı zamla dışarıda bir tas çorba içmek isteyen asgari ücretli üç günlük zammı lokantaya bırakmak zorunda’’ denildi.

Araştırmada, antep fıstığının 100 gramının da 2 günlük zamma karşılık geldiği ifade edildi. Araştırmada, 339.88 YTL olan ortalama kiranın yaklaşık 441, 30.96 YTL olan diş dolgusunun da 40 günlük asgari ücret zammına karşılık geldiği belirtiliyor.

/ ANKARA

28.12.2006


 

Petrol 61 doların altına geriledi

Uluslararası ham petrol fiyatları 61 doların altına geriledi.

ABD ham petrolünün varil fiyatı 19 sent düşerek 60,91 dolara gerilerken, Brent türü Kuzey Denizi petrolünün varil fiyatı da 5 sent geriledi. Petrol fiyatlarının düşmesinde, hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesi sebebiyle petrole olan talebin gerilemesi etkili oldu.

/ SEUL

28.12.2006

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler


 Son Dakika Haberleri

Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004