|
|
|
İşgal raporu inandırıcı değil |
İngiliz Independent yazarlarından Patrick Cockburn dünkü yazısına “Temkinli sözler Irak’taki hayatın gerçek vahşetini gizliyor” başlığını attı. Yazıda, “Hazırlanan raporun, ‘gelecekte ortaya çıkabileceğinden endişe ettiği’ pek çok felaket Irak’ta zaten yaşanıyor.
Rapor, ‘kaosa doğru bir gidişat’ riskinden söz ediyor ama her ay 4 bin kişinin öldüğü Irak şimdiden kaosta. Irak Çalışma Grubu raporu hazırlamak için yaklaşık 170 kişiyle konuşmuş. Bunların arasında Tony Blair, George Bush, Iraklı liderler ve büyükelçiler de var. Ancak raporun sonuç bölümüne bakınca, Amerika’da ne Cumhuriyetçiler’in ne de Demokratlar’ın Irak siyasetini anladıkları ortaya çıkıyor. Rapor, Irak’ta uzlaşma, güvenlik ve yönetimde belirlenen hedeflere ulaşılması için Amerika Birleşik Devletleri’nin Iraklı liderlerle işbirliği içinde çalışması gerektiğini vurguluyor. Ama Irak zaten siyasî olarak paramparça durumda. Raporun ortaya koyduğu tek iyi nokta, Washington ve Londra’nın, ‘Irak’ta hâlâ başarılı olunabilir’ söyleminin ne kadar boş olduğunu göstermesi” denildi.
Independent Gazetesi’nin başyazısı da aynı konuya ayrılmış. “Halen görevde olan bir başkanın ve politikasının bundan daha kötü bir raporu olamazdı” diye yazan Independent’ın makalesi şu sözlerle noktalandı: “Başkan Bush, bir kez olsun kendisinden farklı düşünen kişilerin tavsiyesini dinlese olmaz mı? Bu rapor ve getirdiği tavsiyeler, Başkan Bush’un, Amerikan tarihinin en büyük dış politika felâketlerinden bir şeyler kurtarabilmek için en iyi ve muhtemelen en son şansı”.
|
09.12.2006
|
|
|
Irak’ta yine sivil katliâmı |
ABD kuvvetlerinin Bağdat’ın kuzeybatısında kara ve havadan yaptığı saldırılarda 20 kişi öldü.
ABD, ölenlerin “El Kaide teröristleri” olduğunu bildirdi. Açıklamada, Bağdat’ın 100 kilometre kuzeyindeki Tar Tar bölgesinde El Kaide şüphelilerine karşı evlere baskın yaptıkları, kendilerine makineli silâhlarla karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışmada 2 şüphelinin öldüğü kaydedildi. Açıklamada, “Düşman ateşinin devam etmesi üzerine koalisyon kuvvetleri hava desteği talebinde bulundu. Hava saldırısı sonucu 18 silahlı terörist daha öldü” denildi.
|
/ BAĞDAT
09.12.2006
|
|
|
Afganlar umutlarını yitiriyor |
BBC ve Amerikan ABC televizyonu tarafından yaptırılan ankete göre Afgan halkı, ülkenin geleceğine yönelik umudunu son yıllarda yitirmeye başladı.
Afganistan’da bin kişi ile görüşülerek hazırlanan ankete göre, ülkenin doğru yönde ilerlediğini düşünenlerin oranı son bir yılda yüzde 77’den yüzde 55’e geriledi. Ülkede güvenliğin Taleban dönemindekinden daha iyi olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 75’den yüzde 58’e düşmüş durumda. Gelecekten umutlu olduklarını ifade eden Afganların oranı ise yüzde 13 azalarak yüzde 54’e gerilemiş.
Bu oranlardaki en ciddî düşüşün, son dönemde Taleban’ın tekrar yükselişine sahne olan güneydeki Helmand ve Kandahar eyaletlerinde yaşandığı dikkat çekiyor. NATO askerleri son aylarda bu bölgelerde sert çatışmalara giriyor. Washington ve Londra’nın bu eğilimin devam etmesinden hoşnut olmayacağı açık. Ancak ülkenin geleceği konusunda iyimser olanların halen çoğunlukta olmasından da memnun oldukları söylenebilir.
Bu çoğunluk, Amerika önderliğindeki işgali, yabancı güçlerin ülkedeki varlığını ve Taleban’a kıyasla mevcut hükümeti destekleyen halk yığınlarından oluşuyor. Ancak bunların yüzde 80’i hükümetin yolsuzluğa bulaşmış olduğunu düşünüyor. Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere için daha endişe verici olan ise, afyon üretimini destekleyenlerin sayısında bir yıl öncesine kıyasla ciddî artış olması. Afganistan genelinde yüzde 26’dan yüzde 40’a çıkan bu oran, üretimin yoğun olduğu bölgelerde yüzde 60’lara kadar tırmanıyor. Afganistan halkının Taleban’a destek konusunda ise ikiye bölündüğü dikkat çekiyor. Taleban’ın ülke için en büyük tehdit olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 57’de kalıyor.
|
09.12.2006
|
|
|
Afgan-Pakistan barışının engeli terörizm |
Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Afganistan-Pakistan ilişkileri önündeki ‘’en önemli engelin’’ terörizm olduğunu söyledi.
Afganistan Devlet Başkanlığı’ndan yayımlanan bildiriye göre, Kabil’de bulunan Pakistan Dışişleri Bakanı Hurşid Kasuri ile görüşen Hamid Karzai, Pakistan’dan gelen teröristlerin Afganistan’da düzenledikleri şiddet eylemlerinin, iki ülke arasındaki en önemli engel olduğunu bildirdi.
Karzai, ‘’Afgan halkının Pakistan ile güçlü ve dostça bir ilişki istediğini’’ vurgulayarak, ‘’bununla beraber, sınırın diğer tarafından gelen teröristlerce düzenlenen şiddet eylemlerinin sürmesinin bu ikili ilişkilerin önünde önemli bir engel olmuşturduğunu’’ kaydetti. Karzai, Afgan halkının, istikrarlı ve barış içinde bir Pakistan olmaksızın istikrarlı ve barış içinde bir Afganistan’ı düşünemeyeceğini, aynı durumun Pakistan için de söz konusu olduğunu dile getirdi. Hurşid Kasuri de, Pakistan’ın istikrarlı bir Afganistan istediğini kaydetti.
|
/ KABİL
09.12.2006
|
|
|
Bush: Irak’ta yeni yaklaşım gerekli |
ABD Başkanı George Bush, Irak’ta yeni bir yaklaşım gerektiğini söyledi. Bush’un, Irak savaşında en yakın müttefiki İngiltere’nin Başbakanı Tony Blair ile Beyaz Saray’da yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
ABD Başkanı, Irak Çalışma Grubu’nun ABD stratejisinin değiştirilmesi çağrısında bulunan raporundan bir gün sonra yaptığı açıklamada, “Yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız olduğuna inanıyorum. ABD ve Büyük Britanya için güç bir zaman ve zor bir an. Önümüzdeki görev zorlu” dedi.Raporun “çok yapıcı” olduğunu ve “ciddi bir incelemeyi hak ettiğini” söyleyen Bush, şartlar izin verirse Amerikan birliklerinin 2008 başına kadar çekileceklerini belirtti. Bush ayrıca, İran ve Suriye’nin Irak hükümetini desteklemesi ve terörizme destek vermekten vazgeçmesi çağrısında bulundu.
İngiltere Başbakanı Tony Blair de geçmişteki politikalarının eleştirilmesine rağmen Irak Çalışma Grubu’nun raporunun sonuçlarından memnuniyet duyduğunu ifade etti. Blair, “Başarılı olduğumuzdan emin olmak için artık gerekli olan unsurlar üzerinde yoğunlaşmamızın önemli olduğunu düşünüyorum çünkü başarısızlığın sonuçları acı verici” dedi.
|
/ WASHINGTON
09.12.2006
|
|
|
Irak'ta şiddet sürüyor |
Irak’ta süren şiddet olaylarında, önceki gün aralarında 2 üniversite öğretim üyesi ve 7 yaşındaki bir kız çocuğunun bulunduğu yaklaşık 25 kişi öldürülürken, son 1 haftada Bağdat’ta hayatını yitiren polis sayısının da 40 olduğu açıklandı.
Irak’ta, direnişin yoğun olduğu Ramadi’de bugün meydana gelen çatışmalarda, çok sayıda kişinin öldüğü bildirildi. ABD ordusu, ABD askerlerinin hayatlarını yitirdiği Ramadi’de, bugün 14 direnişçiyi öldürdüklerini bildirdi. Açıklamada, direnişçilerin bulunduğu binaların saldırıda yıkıldığı, ölenler arasında sivil bulunmadığı kaydedildi. Güvenlik nedeniyle adını açıklamayan bir Irak polisi ve hastane kaynakları ise, Ramadi’de dün öğleden sonra başlayan ve bugün öğle saatlerine dek süren çatışmalarda, 12 sivilin öldüğünü, 9 sivilin de yaralandığını söyledi. Bu arada Irak polisinden Abdülkerim Halaf, Musul’da direnişçilerle polis arasındaki çatışmada iki ateş arasında kalan 7 yaşındaki bir kız çocuğunun öldüğünü açıkladı.
|
/ BAĞDAT
09.12.2006
|
|
|
Guantanamo’da işkence yer değiştirdi |
ABD, Küba’daki Guantanamo askerî üssünde bulunan ve ‘’terör sanıkları’’ olarak adlandırdığı kişileri, aynı üste bulunan yeni ve yüksek güvenlikli başka bir tesise taşımaya başladı.
Üs sözcüsü Robert Durand’ın verdiği bilgiye göre, ilk grubu oluşturan 42 kişi, üsde yapılan ve gözaltındakilerin birbirleriyle temasının veya muhafızlara saldırının mümkün olmayacağı yeni bir tesise taşındığı bildirildi. Yeni tesiste 178 hücre bulunduğu kaydedildi.
|
/ GUANTANAMO
09.12.2006
|
|
|
K. Kore’den müthiş iddia |
Kuzey Kore’nin, ABD’nin Güney Kore’ye nükleer silâhlar konuşlandırdığına inandığı ve bu tehdit sürdüğü sürece nükleer programını durdurmayacağı belirtildi.
Rus Itar-Tass Ajansı’na açıklama yapan Kuzey Koreli bir kaynak, “Kuzey Kore’nin, ABD’nin Kore Yarımadası’nın güneyinde nükleer silâhları olduğu konusunda hemen hemen hiçbir kuşkusunun bulunmadığını’’ söyledi. Kaynak, Kuzey Kore’nin, kendisini savunmak için nükleer kapasitesini geliştirmeye zorlandığını savundu.
Sözkonusu kaynak, “ABD’nin bu tehdidi ortadan kaldırılmadıkça ve gerekli güvence sağlanmadıkça, Pyonyang’ın da dış baskılara karşı savunma amaçlı nükleer kalkana sahip olma hakkından vazgeçmeyi kabul etmeyeceğini’’ söyledi.
|
/ MOSKOVA
09.12.2006
|
|
|
Verilen sözler tutulmadı |
İngiliz The Economist dergisi de, "Giderek Uzayan Yol" başlıklı makalesinde, "Türkiye'nin AB üyeliğinin önündeki engellerin her zamankinden daha yıldırıcı bir hal aldığını" yazdı.
Bir Türk diplomatın, "Önce ellerimizi bağladılar, şimdi de bacaklarımızı bağlayacaklar" sözlerine yer verilen makalede, "AB liderlerinin önümüzdeki hafta yapacakları zirvenin Türkiye tartışmalarına sahne olacağı" belirtildi. "Sonuç ne olursa olsun, Türkiye'nin AB'nin ilk, büyük çoğunluğu Müslüman üyesi olma amacı hiç bu kadar solgun görünmemişti" ifadesi kullanılan makalede, müzakerelerin Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimine liman ve havaalanlarını açmayı reddetmesiyle çok kısa zamanda sıkıntıya girdiği" kaydedildi. Makalede, "6 Aralıka kadar süre tanınan Türkiye'nin buna, KKTC üzerindeki ambargolar kalkmadıkça liman ve havaalanlarının açılmayacağını belirterek cevap verdiği" belirtildi.
Makalede, "Eğer bir taviz söz konusu olmazsa çok az bir ilerleme sağlanabilir. İlişkiler gelecek baharda Nicolas Sarkozy'nin Fransa Cumhurbaşkanı olmasıyla daha da bozulacak. Zira kendisi katı bir Türkiye karşıtı" denildi. "Türkiye'nin Kıbrıs konusunda kendisini aldatılmış hissetmekte haklı olduğu" da vurgulanan makalede, "öte yandan Türkiye'nin AB tarafından fitili ateşlenen reformlar konusundaki samimiyetini göstermesi gerektiği" savunuldu.
|
09.12.2006
|
|
|
Rumlardan yine tehdit |
Rumlar, AB’nin Türkiye’nin ‘şartlı yeni Kıbrıs önerisi’ni kabul etmesi durumunda Ankara’ya karşı tutumunu sertleştireceğini bildirdi.
Rum Kesimi, KKTC’ye uygulanan izolasyonların kaldırılması karşılığında Türkiye’nin bir havaalanı ile limanını açması teklifini ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirnişti. Rum Kesimi Dışişleri Bakanı George Lillikas, bir adım daha ileri giderek, AB’nin öneriyi kabul etmesi durumunda Türkiye’ye karşı tutumlarını daha da sertleştirecekleri tehdidinde bulundu.
|
/ LEFKOŞA
09.12.2006
|
|
|
FT: Fırsat değerlendirilmeli |
İngiliz Financial Times gazetesi, Türkiye’nin AB’ye önerilerini “felaketi önlemek için son dakikada uzatılan zeytin dalı olarak” yorumladı.
Gazetenin baş yazısında, “Türkiye ve AB’nin birbirlerine ihtiyaç duydukları” ifade edildi, “ufak tefek meselelerin bu önemli konuda Türkiye ile AB’nin arasına girmemesi gerektiği” belirtildi. “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu düşünceyle AB’ye zeytin dalı uzattığı” kaydedilen yazıda, “bu hareketle Kıbrıs üzerindeki atışmanın sona erdirilmesinin hedeflendiği” bildirildi. “Avrupa hükümetlerinin şimdi bu fırsatı değerlendirip, buna cömertçe karşılık vermesi gerektiği” vurgulanan yazıda, “aksi halde Avrupa bu uzağı göremeyen yaklaşımla müzakerelerin büyük bölümünü askıya alacak” uyarısında bulunuldu. “Şimdi adım atma sırası AB’de” denilen yazıda, “Fransa, Almanya, Avusturya ve Hollanda’nın Kıbrıs konusunu Türkiye’ye karşı düşmanca bir tavır geliştirmenin kılıfı olarak kullandıkları” “bunun kabul edilemez olduğu” kaydedildi.
|
/ LONDRA
09.12.2006
|
|
|
Soyer: AB hedefimiz bir |
KKTC ile Türkiye arasında, Avrupa Birliği (AB) sürecinde iki ülkenin işbirliği yapmasını öngören protokol önceki gün Lefkoşa’da imzalandı.
Protokole, KKTC Başbakanlık Müsteşarı Doğan Şahali, AB Genel Sekreteri Büyükelçi Oğuz Demiralp, AB Genel Sekreterliği Daire Başkanı Nilgün Arısan ve KKTC AB Koordinasyon Merkezi Başkanı Erhan Erçin imza koydu. KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, AB hedefinde Türkiye ile işbirliği içerisinde hareket edeceklerini belirterek, “Kıbrıs Rumların değildir. Türklerin de eşit söz hakkı olduğu bir adadır; bizim ortak yurdumuzdur, Türkiye de Avrupa’nın bir parçasıdır” dedi.
AB Genel Sekreteri Büyükelçi Demiralp de protokolün temel olarak, AB konusunda nasıl işbirliği yapılabileceği, uzman değişimi ve müktesebat uyumu konusunda yapılabilecekler gibi teknik konuları kapsadığını belirterek, bu protokolün verimli bir işbirliğinin başlangıcı olacağına inandığını kaydetti.
Protokol, Avrupa Birliği uyum çalışmalarında ABGS ile KKTC AB Koordinasyon Merkezi’nin elde ettiği tecrübe ve birikimlerin paylaşılabilmesine yönelik işbirliği ve bu amaçla bu iki kurum arasında çalışabilir bir koordinasyon mekanizmasının oluşturulmasını amaçlıyor.
|
/ LEFKOŞA
09.12.2006
|
|
|
|