17. Yüzyıl Osmanlı taht kavgası ve bu kavganın ortasında kalmış Nakkaş Eflatun’un anlatıldığı Cenneti Beklerken filminin yönetmeni Derviş Zaim, “Sinemada Osmanlı tarihi ile ilgili filmler 5 - 10 yılda bir yapılıyor. Genelde ya İstanbul’un fethi ya da Tanzimat Dönemi ele alınıyor. 17. yüzyılı sinemaya çok şey verebilecek bir dönem olarak düşünüyorum” dedi.
Yönetmen ve senarist Derviş Zaim, Cenneti Beklerken filminin romantik macera olduğunu söyledi. Cenneti Beklerken’in 17. yüzyıl Osmanlı taht kavgası fonunda anlatılan bir film olduğunu söyleyen Zaim, “Filmde Anadolu’daki isyanlara karşı merkezi hükümetin aldığı tedbirler var. Bu taht kavgasının göbeğinde Osmanlı minyatür san’atçısının hikâyesini anlatıyoruz” diye konuştu. Eflatun’un bir kurmaca karakter olduğunu belirten Zaim, neden minyatür san’atını işlediklerini ise şu sözlerle anlattı: “Kendi köklerimizden kaynaklanan bir sinema imkânı var mıdır? sorusunu sorduk. Bizim kökenimizde minyatür sanatı var. Acaba Osmanlı minyatür san’atı, sinemaya nasıl yardımcı olabilir? Osmanlı minyatür sanatı üzerine inşaa edilen yeni bir anlatım şekli olabilir mi? Bu tip kışkırtıcı, ilginç sorular üzerine filmi koymaya çalıştık.”
Filmin, romantik macera olduğu kadar aynı zamanda derin bir hikâye de olduğunu kaydeden Zaim, “Bunu da tarih, bizim çok da iyi bilmediğimiz Osmanlı tarihi sağlamıştır” dedi.
Yeni projeleri hakkındaki bir soru üzerine ise Zaim, Türklerin güçlü ve zengin bir tarihe sahip olduğunu söyleyerek “12 Eylül’den Kurtuluş Savaşı’na kadar yaşanan bir çok olay var. Bunlar birey olarak insanı masaya yatırmak için bize büyük malzeme sağlıyor. 17.yüzyıl, 15. yüzyıl var. Bunların değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Zaim şöyle devam etti: “Bunları anlatırken sinemanın kitle san’atı olduğunu, heyecanlı, keyif alıcı boyutunu unutmadan bunları gerçekleştirmek gerekir. Sinemanın seyircisiyle barışık olması gerektiğini düşünüyorum”
|