Hindistanlı Müslüman liderler, Irak devrik lideri Saddam Hüseyin hakkındaki idam kararının ardından bölündüler. Sünnî Müslüman liderler idam kararı veren mahkemenin kukla olduğunu ileri sürerken, Şiî Müslüman liderlerden bazıları Saddam Hüseyin’in ölmeyi hak ettiğini savundu.
Hindistan’ın en büyük camisi Yeni Delhi Jama Mescid’in imamı (Sünnî İmam) Seyid Ahmed Buhari idam kararına karşı çıkan protestocular arasında yer alarak asıl yargılanması gereken kişinin ABD Başkanı George W. Bush olduğunu söyledi. Seyid Ahmed Buhari, yaptığı açıklamada, “Kararı kınıyoruz. Bu karar Irak’ı işgal edenler tarafından planlandı. Karar, ABD’nin bir kukla mahkemesi tarafından ilân edildi. Saddam Hüseyin yerine Bush’un Irak’ta işlediği cinayetler sebebiyle mahkemede yargılanması gerekir. Amerikan liderliğindeki kuvvetlerin Irak’ı işgal etmesinden beri 700 binden fazla kişi öldürüldü” dedi. Pazar günü geç saatlerde, Hindistan’ın Pencap eyaletinin Ludhiana şehrinde Sünni protestocular Bush’un kuklalarını yakmışlardı.
Şiî Müslümanların insan haklarını savunan Hindistan Şiî Kişisel Hukuk Kurulu Başkanı Mirza Muhammed Athar, idam kararının adaletin bir zaferin olduğunu ileri sürerek “Devrik devlet başkanı Irak’ın yaklaşık 30 yıl demir yumrukla yönetti. Irak içinde ve dışında yüz binlerce masum insanı öldürdü. Irak lideri ölüm cezasını hak etti ve bu karar adaletin bir zaferi olarak görülmelidir” şeklinde konuştu.
Hindistan Dışişleri Bakanı Pranab Mukherjee, “Böyle hayat ve ölüm kararları güvenilir yargı sürecinde elde edilmelidir. Zafer kazananların adaleti olarak gözükmemeli. Karar uluslar arası toplum ve Irak halkı tarafından kabul edilebilir olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Irak’ın eski diktatörü Saddam Hüseyin’in idam cezasına çarptırılması konusunda, Avrupa basınının görüş ayrılığı içinde olduğu görülüyor. İdam cezasını, Irak halkından çok Amerikan Başkanı George Bush’un lehine bir karar ve “galiplerin adaleti” olarak niteleyen Alman gazetelerinden Kölner Stadt Anzeiger, adil bir mahkemenin Saddam’ın hakkı olduğunu, eski diktatörün diğer tiranlar gibi sürgünde güzel bir hayat geçirmeyeceğini ya da Rumen diktatörü Çavuşesku gibi kalabalık tarafından kurşuna dizilmeyeceğini yazdı.
İngiliz basını da daha çok Saddam Hüseyin’in kaderi konusuna odaklandı, bazı gazeteler idam kararını alkışlarken, bazıları idam cezasının yumuşatılmasını istediler. Merkez soldaki Daily Mirror, dünyanın, Saddam Hüseyin bile olsa bir insana idam cezası verilmesine sevinmekten sakınması gerektiğini, gaddar bir diktatör de olsa Saddam’ın idamının daha fazla kan akmasına sebep olabileceği uyarısı yaptı.
Yine sol görüşlü The Guardian da aynı endişeleri dile getirerek, “Eğer yeni Irak eskisinin üzerinde yükselecekse meşrû bir cinayetten kaçınmanın iyi bir başlangıç olacağı” yorumunu yaparken, popülist The Sun ise “devlet başkanı olan bu haydutun, boynuna ilmiğin geçirilmesinden daha iyi bir son hak etmediğini” yazdı. Daily Telegraph’da yazan “Saddam: Bir gizli hayat” adlı kitabın yazarı Con Coughlan ise Saddam Hüseyin’in adil bir şekilde yargılanmadığı yolundaki eleştirilere cevap verdi. “O, kendi halkına lâyık gördüğünden çok daha adil bir şekilde yargılandı.
|