Ramazan gurbette de güzel
Gurbette yaşayanlar bilir, ama vatanda olanlar merak eder: Ramazan gurbette nasıldır? Elbette davulla sahura, ezanla iftara geçilmiyor gurbette. Ama Kuzey Ren Westfalya eyaletinde Risâle-i Nur hizmetlerinin merkezi olan Ahlen şehrindeki Nurun fedakârları yılları aşındırmış bir geleneğe imza atmaları sayesinde Ramazanı bir değişik yaşar olduk. Sadece kendilerini değil, bulundukları ortamı aydınlatmaya çalışan Nur hadimleri bu sefer tüm şehri Ramazanın ulvi atmosferine dâvet ettiler. Hayır, sadece Müslümanlar değil, özellikle Alman Hırıstiyan ve diğer din mensuplarına yönelik bu dâvet, katılımcılar tarafından takdire şayan bulundu. Bunun göstergesi ise salonun tıklım tıklım dolu olması, alkışların yoğunluğu ve insanların ilgisinin her geçen sene biraz daha artmasından ölçülebilinir. Ama aslında dâvete icabet ederek dünyalarında İslâma bir nebze yakınlaşmış olmaları fikri bile, bu muhteşem dâvetlerin gerekliliği için yeterlidir.
Dopdolu ve rengârenk programın başlangıcında Nur hadimlerini temsilen konuşan sayın Mevlüt Kurnaz, Müslüman-Hırıstiyan diyaloğunun önemini vurgulayarak, tertiplenen dâvetin bu amaca hizmet ettiğini söyledi. Belediye başkanı sayın Benedikt Ruhmöller ise akabinde bu dâvetler sayesinde farklı din ve ırk mensubu insanların biraraya gelmesine sebep olan ve bunu her geçen yıl istikrarlı bir şekilde başardıklarından dolayı Gonca Gençlik teşkilâtını tebrik etti. Devamında farklı insanların karşılıklı anlayışını ancak aynı dili konuşarak oluşturacaklarını ve bu açıdan Almanya’da yaşayan yabancıların Almanca diline sahip oldukları sürece kendilerini ifade edebileceklerini hatırlatarak toplumda ki sulhu muhafaza edebilmek için misafirlere çağrıda bulundu.
Gecenin şeref konuğu sayın Salim Abdullah ise dinleyenleri Asrı Saadete götürerek “Hz. Muhammed kimdir?” sorusuna tefekkürî bir anlatımla, onu tanımayan mazlûmlara tanıttı. Ama bu anlatım yüzeysel değil, kalbe dokunan bir anlatım oldu. Pür dikkat dinleyen yabancı misafirlerin gözlerinde ki merakı görmeniz gerekirdi. Çocukluğundan, yetim oluşundan, evliliklerinden, ilk vahyin zorluğundan, hicretin acısından ve veda hutbesinden örnekler dinlendi. Kendi tabiriyle, Hz.Muhammed hayatımızın merkezinde. O Allahın sözüne mazhar olma liyakatını kesb etmiş bir insan. Kendisinin bir tapınak değil aracı olduğunu söylerdi. Onun nasıl olduğunu Kur’ân ve Sünnetten öğreniyoruz. O bizim yegâne örneğimiz. Hayatımızın her deminde onu yaşayabiliyoruz ve yaşıyoruz. Onu yaşamak ise bize mutluluk veriyor çünkü O bize “ben de sizin gibi bir insanım, beni öyle anın” dediği için biz Onunla mutlu olabiliyoruz ve mutluyuz, sözleriyle biten konuşma alkış tufanına tutuldu.
Bu heyecanlı konuşmadan sonra Ahlen’in 12 tane tomurcuğu sahne aldı ve yine Peygamber Efendimizi anlatan ilâhiler ve şiirler okundu. Çok beğeni toplayan minik kızlar ilâhî grubu davetin en göz alıcı katılımcılarıydı. Onları canı gönülden tekrar tebrik ediyoruz.
Son Ramazan gecesinde gelenek haline gelen bu dâvet, evet gurbette yaşayanların bir Ramazan gecesiydi. Demek Hz. İsa´nın diyarında Ramazanı Şerifi kutlamak, İslâmı bu yolla anlatmak bu bahtiyarlara nasip olacaktı. Ahlenli hizmet fedailerini tebrik ediyoruz!
Tebrik deyince unutuldu sanılmasın, programın sunuculuğunu üstlenen Uslu kardeşler, Ezan-ı Muhammediyeye hasret kulaklarımızı şenlendiren Mehmet Güvenç, enfes Kur’ân tilaveti için Hasan Uslu ve keyifli musiki performansı için Ahlenli gençleri tebrik, hizmetleri için teşekkür ediyoruz. Emeği geçen herkese, bahusus fedakârlıkta eşi benzeri bulunmayan Ahlenli hanım kardeşlere binlerce teşekkürler. Yedik içtik anlattık, bir daha ki seneye Ramazanın son gecesinde Ahlende buluşmak dileğiyle...
|