Fenerbahçe, Manisa’da, hem geçen yıl şampiyonluk yolunda yediği 5 gollü darbenin rövanşını, hem de liderliği geri aldı. O maçta ne kadar yanlış oynadı ise, bu maçta bir o kadar doğruyu fazlası ile uyguladılar. Zico’da ki büyük değişim son sürat devam ediyor.
Daum’un sistemine geçtikten sonra, Zico takımın taşları ile istediği gibi oynamasına rağmen, sarı lacivertliler sonuca gitmekte sıkıntı çekmiyor. Mehmet Yozgatlı ve Kezman sakat olduğu halde, yıllardır kulübe yüzü görmeyen Ümit ve Aurelio ile birlikte Rüştü’yü yanında oturtturmak, sistemin zaferi olsa gerek. Futbolcular bu sisteme öyle alışmışlar ki, ismi ne olursa olsun, formayı kapan kapasitesini biraz zorladığında takımına artı katkıda bulunabiliyor. Hatta sistemin uçtaki tek adamı olarak oynayan Deivid tek başına iken bu mevkiin oyuncusu olmadığı halde, sistem tıkır tıkır işlediği için 3 gole imza atabiliyor.
Tabi ki, bu galibiyet sarı lacivertlilerin dört dörtlük olduğunu göstermez. Yapılan sistem değişikliği ile birlikte kendileri yükselişe geçerken, Vestel Manisa takımı kaldıramadığı liderlik psikolojisi ile düşüş içinde. Ancak Fenerbahçe’nin oynamaya çalıştığı günümüz futbolunun istediği alan savunmasına dayalı bir tarz. Zico'nun yapacağı sistemdeki eksikleri çok çalışarak en aza indirip, takımını üstün yanlarını ortaya çıkarmaktır.
Zico’daki diğer büyük değişim de, ilk haftalardaki sürekli aynı 11 ısrarından vazgeçip geniş kadrodaki rekabeti artırmasıdır. Bu da futbolcuların kendilerini sürekli formda tutmalarını sağlıyor. Önlerindeki zor fikstür ile peş peşe gelecek olan derbileri de düşünürsek bu değişimler takıma mutlaka olumlu yansıyacak ve Palermo karşılaşması öncesinde lig maçlarında görülen karmaşıklıklar yaşanmayacaktır.
|