|
|
|
Bayram yoğunluğu |
Ramazan bayramı öncesindeki Perşembe, Cuma ve Cumartesi günü için Konya’dan İzmir, Ankara, Antalya ve İstanbul yönüne gidecek otobüslerde boş yer kalmadı.
Edinilen bilgiye göre, Ramazan bayramı tatilinin hafta sonuyla birleşmesi sebebiyle 5 güne çıkması, bayramı yakınlarıyla birlikte ya da bir tatil bölgesinde geçirmek isteyenleri harekete geçirdi.
Birçok vatandaş, otobüslerde yer kalmayacağı düşüncesiyle Ramazan ayının ilk haftasından itibaren gideceği yer için biletlerini almaya başladı. Özkaymak Otobüs Firmasının sahibi Özkan Özkaymak, tatilin 5 gün olması sebebiyle otobüs firmalarının oldukça yoğun günler geçirdiğini söyledi.
Ramazan bayramı öncesindeki Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri için Konya’dan İzmir, İstanbul, Antalya ve Ankara yönüne gidecek otobüslerde boş yerin kalmadığını ifade eden Özkaymak, koydukları ek seferlerin bile dolduğunu kaydetti. Özkaymak, dönüş için ise vatandaşların beklemede olduğunu vurgulayarak, ‘’Hafta içindeki 2 günün tatil olup olmayacağını bekliyorlar. Bu yüzden şimdilik dönüş bileti alandan çok rezervasyon yaptıran oluyor. Ama yine de birçok kişi aldıkları 2 günlük izinle tatilini 9 günü çıkardığı için dönüş biletlerini aldı’’ dedi.
Firmalar memnun
Varan Turizm Genel Müdür Yardımcısı Onur Boybeyi, bayram tatilini fırsat bilerek özlem duyduğu yakınlarını ziyaret etmek ya da tatile gitmek isteyen vatandaşların herhangi bir sorunla karşılaşmamak için günler öncesinde biletlerini aldıklarını belirtti. Özellikle 19 ve 22 Ekim tarihlerinde yapılan seferlere yoğun talep olduğunu belirten Boybeyi, vatandaşların tedbirli davranarak biletlerini gidiş-dönüş olarak satın aldıklarını kaydetti.
Boybeyi, yoğun talebi dikkate alarak bayram öncesi için rezervasyon kabul edemediklerini, doğrudan bilet satışına yöneldiklerini kaydederken, ‘’Bugünden sonra gelecek müşterileri ne yazık ki geri çevirmek durumunda kalacağız’’ dedi.
|
/ KONYA
16.10.2006
|
|
|
Dünyanın bildiğini neden halktan saklıyorsunuz? |
TESEV’in yayınladığı güvenlik almanağına “Jandarma” konulu çalışmasıyla katkıda bulunan savunma yazarı Lâle Sarıibrahimoğlu, Yeni Asya’nın sorularını cevaplandırırken, “Türkiye bir NATO ülkesidir ve askeriyle ilgili pek çok bilgiyi NATO komitelerinde diğer ülke devletleriyle önemli ölçüde paylaşırken, Türk insanından kendi ordusuyla ilgili bilgiler neden saklanır? Ya da bu bilgileri yazdığınız zaman neden eleştirilirsiniz veya tehdit yoluyla sindirilmeye ve korkutulmaya çalışılırsınız?” diye sordu.
Askerî teknolojide neden dışa bağımlıyız?
“Askerî alımları ve harcamaları parlamento denetiminde olan ülkelerin orduları teknolojik açıdan bizden kat kat üstün” diyen Sarıibrahimoğlu, “Vergilerimizden en fazla payı askerî harcamalara ayırdığımız halde, neden silâh teknolojilerinde halen yüzde 80’ler oranında dışa bağımlıyız? Bir yanda TSK’nın etkisizleştirildiğini iddia ediyorsunuz, diğer yandan halen kendi kontrolünüzdeki askerî firmalar başta olmak üzere teknolojik açıdan dışa bağımlı durumdasınız. Bu nasıl bir çelişkidir?” şeklinde konuştu.
Röportaj bölümünü tıklayın
|
Hasan Hüseyin KEMAL
16.10.2006
|
|
|
Barroso: Türkiye reformlarda yavaş gidiyor |
Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Türkiye’de reformların yavaşlığından dolayı “endişeli” olduklarını söyledi. İngiliz BBC televizyonuna konuşan Barroso, “Endişeliyiz, çünkü reformların ritmi bizim bakış açımıza göre yavaş. Siyasî ve ekonomik bütün kriterlere uyarsa, Türkiye’nin aramızda olması çok iyi olacak diye düşünüyorum. Şu anda durum bu değil” dedi.
İngiliz BBC televizyonuna mülakat veren Barroso, “Türkiye konusunda endişeliyiz, çünkü reformların ritmi bizim bakış açımıza göre yavaş. Siyasi ve ekonomik bütün kriterlere uyarsa, Türkiye’nin aramızda olması çok iyi olacak diye düşünüyorum. Şu anda durum bu değil. Türkiye’nin AB üyeliği 15-20 yıldan önce beklenmemeli” dedi.
Mülakatında AB Komisyonunun 8 Kasımda yayımlayacağı ilerleme raporuna da değinen Barroso, şunları kaydetti: “Türkiye uzun vadeli bir problem. Farklı gelenekleri olan bir ülke. İyi yönde çabalar sarf edildi, ama şu anda bize doğru gelen parkurda teşvik edici olmayan haberler alıyoruz. AB üyeliğine doğru yakınlaşma sürecindeki Türkiye’de ilerlemeler ya da ilerlemelerdeki eksiklikler konusunda çok ciddi, çok objektif bir rapor 8 Kasımda yayınlanacak.”
Barroso, Türkiye meselesinin, 1 Ocak 2007’den itibaren AB’nin Bulgaristan ve Romanya ile genişlemesinden “tamamen farklı” olduğunu da ifade etti. AB Komisyonu Başkanı Barroso’nun yarın İngiltere Başbakanı Tony Blair ile bir araya gelmesi bekleniyor.
|
/ LONDRA
16.10.2006
|
|
|
Erdoğan: Haydi gençler, Meclis'e |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de seçilme yaşının 25’e indiğini hatırlatarak, ‘’Şimdi bazıları diyor ki, ‘çoluk çocuğa kaldı parlamento’ Ben bunların haline gülüyorum’’ dedi.
Erdoğan, partisinin Edirne İl Başkanlığı tarafından Lalezar Restoran’da düzenlenen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, Edirne’nin kendi dönemlerinde kamu yatırımı olarak aldığı payı hiçbir dönemde almadığını söyledi.
Demokratikleşmede en son bir noktaya vardıklarını belirten Erdoğan, seçilme yaşının 25’e indirilmesi konusundaki sözlerini yerine getirdiklerini belirterek şunları söyledi: “Artık Türkiye’de 25 yaş seçilme yaşı oldu. Şimdi bazıları diyor ki, (çoluk çocuğa kaldı parlamento) Ben bunların haline gülüyorum. Ne kadar ufku dar insanlar. Bu ülke, içinden 21 yaşında bir Fatih çıkarmıştır. Eğer şimdi çıkaramıyorsak suç çocuklarda gençlikte değil, bizdedir, eğitimcilerdedir. Yeni yeni Fatih’ler, Atatürk’ler, Sinan’lar çıkarmak zorundasınız. Buralardan, bunlar çıkacak.’’
Günümüzde eğitimde artık tek tipçilik, ezbercilik değil diyaloğun olduğunu belirten Erdoğan, ‘’Gerektiğinde hocasını hesaba çekebilen öğrenciler yetiştirebiliyor muyuz? İşte başarı burada. Ama elinde kasatura ve döner bıçağıyla dolaşan demiyorum. Böyle bir gençlik bizim gençliğimiz olamaz. İnanıyorum bu son düzenleme gençlerimizin önünü açacak. Onun için ‘haydi gençler Meclis’e’ diyorum’’ diye konuştu.
|
/ EDİRNE
16.10.2006
|
|
|
TBMM’de, bayram öncesi yoğun mesai |
TBMM Genel Kurulu’nun bayram öncesi haftada gündemi yine yoğun. Fransa Ulusal Meclisinin sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayan kararı ve ardından yaşanan gelişmeler, Mecliste özel gündemli toplantıda görüşülecek.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, 17 Ekim Salı günü Genel Kurulu bilgilendirecek. Ardından, siyasi parti grupları da görüşlerini dile getirecek. Genel Kurulda, bu hafta Vakıflar Yasa Tasarısı ele alınacak. 93 maddelik tasarı, 3 bölüm halinde temel yasa olarak görüşülecek. Önemli düzenlemeler içeren tasarı, cemaat vakıflarının, 1936 beyannamesinde kayıtlı olanlar ile daha sonra edindikleri taşınmazları kendi adlarına tesciline imkan tanıyor.
Tasarıyla, yabancılar Türkiye’de vakıf kurabilecek, kurulu vakıfların yönetimlerinde görev alabilecek. Vakıflar, mal edinebilecek, malları üzerinde tasarrufta bulunabilecek, yurtdışında şube ve temsilcilik açabilecek, yurt içi ve dışındaki kişi ve kurumlardan yardım ve bağış alabilecek, şirket kurabilecek.
Yöneticisiz kalan mülhak vakıflar, mahkeme kararıyla vakıflar genel müdürlüğü tarafından yönetilip, temsil edilecek. Vakıfların hayrat taşınmazları haczedilemeyecek, rehnedilemeyecek. Düzenlemenin uygulanmasında milletlerarası mütekabiliyet ilkesi saklı tutuluyor.
Genel Kurul, 17 Ekim Salı günü 15.00-23.00, 18 Ekim Çarşamba 13.00-23.00 ve 19 Ekim Perşembe günü ise 13.00-22.00 saatleri arasında çalışacak. TBMM Adalet Komisyonu, AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ ve 11 milletvekili tarafından verilen yasa teklifini, 17 Ekim Salı günü görüşecek. Teklif, temel ceza yasalarına uyum amacıyla 7 yasada değişiklik yapıyor. Dilovası Araştırma Komisyonu, 18 Ekim Çarşamba günü toplanarak çalışmalarını değerlendirecek. Yaş sebze, meyve, kesme çiçek ve narenciye üretiminde yaşanan sorunları araştırmak üzere kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun, raporunu, 17 Ekim Salı günü TBMM Başkanlığına vermesi bekleniyor.
|
/ ANKARA
16.10.2006
|
|
|
“İrtica tartışmalarına millet cevabını verecek” |
Memur Sendikaları Konfederasyonu Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu son günlerdeki olayları değerledirerek, "Kimsenin toplumsal barışı ve toplumun huzurunu bozmaya hakkı yoktur. Türk milleti bu oyuna gelmeyecek ve prim vermeyecektir. Milletimiz bu tür provokasyonları önceden görmüştür. İrtica tartışmalarıyla toplumu germeye çalışanlara, milletimiz hak ettiği dersi verecektir" dedi.
Memur Sendikaları Konfederasyonu, toplumun değişik kesimlerini buluşturan geleneksel iftarlarına bir yenisini daha ekledi. Başşehir Öğretmenevi’nde verilen iftar yemeğine konfederasyon Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, yönetim kurulu üyeleri, yazılı ve görsel basının temsilcileri ve çalışma hayatı muhabirler katıldı.
Ahmet Aksu, iftar yemeğinden sonra yaptığı teşekkür konuşmasında son günlerdeki olayları değerlendirdi. Aksu, şöyle konuştu: “Son zamanlarda toplumsal alanda tahriklere dayalı bazı gerginlikler çıkarma girişimleri görülmeye başlanmıştır. Son günlerde Türkiye gündemini meşgul eden olayların, tam 10 yıl öncesinde olduğu gibi düzmece bir takım senaryolarla meydana getirildiği intibaı verdiğini endişeyle gözlemlemekteyiz. Düğmeye basılmış gibi ardı ardına olaylar mantar gibi patlak vermekte, toplumsal barış hedef alınarak, gerilim oluşturulmaya çalışılmaktadır. Kimsenin toplumsal barışı ve toplumun huzurunu bozmaya hakkı yoktur. Türk milleti bu oyuna gelmeyecek ve prim vermeyecektir. Milletimiz bu tür provokasyonları önceden görmüştür. İrtica tartışmalarıyla toplumu germeye çalışanlara, milletimiz hak ettiği dersi verecektir.”
|
Yeni Asya
/ ANKARA
16.10.2006
|
|
|
Üniversiteli olmak için ikinci son şans |
Üniversitelerdeki boş kalan kontenjanlar için yapılacak 2. ek yerleştirmeye başvurular bugün başlayacak. 2006 yılında özel yetenek sınavıyla öğrenci alan yükseköğretim programlarına kesin kayıt yaptırmış olan adaylar 2. ek yerleştirmeye başvurabilecekler
Adayların 2. ek yerleştirmede tercih yapabilmesi için 2006-ÖSYS merkezi ve ek yerleştirmede hiçbir yere yerleştirilmemiş (Açıköğretim Fakültesinin kontenjansız programları hariç) olmak gerekiyor. 2006 yılında özel yetenek sınavıyla öğrenci alan yükseköğretim programlarına kesin kayıt yaptırmış olan adaylar 2. ek yerleştirmeye başvurabilecekler. Bu çerçevede, merkezi yerleştirmede kontenjanı dolmayan ve en küçük puanı oluşmayan yükseköğretim programları, ilgili puanı hesaplanmış tüm adaylar tarafından tercih edilebilecek. Merkezi yerleştirmede kontenjanı dolan ve en küçük puanı oluşan, ancak yerleştirilen adaylardan birkaçının kayıt yaptırmaması sebebiyle kontenjan açığı oluşan kılavuzdaki Tablo 4’te yer alan lisans ve Tablo 3B’de yer alan ön lisans programlarını yalnızca, programın en küçük puanına eşit veya daha büyük puana sahip olan adaylar tercih edebilecekler. Tablo 3A’daki ön lisans programları için en küçük puan şartı aranmayacak.
2. ek yerleştirmeye ilişkin kılavuz, 16-18 Ekim 2006 tarihleri arasında ÖSYM’nin internet sitesinde yayınlanacak. Adaylar, tercih formlarını internet üzerinden gönderebilecekler. Başvuru süresi 18 Ekimde sona erecek ve uzatılmayacak.
|
/ ANKARA
16.10.2006
|
|
|
Sözleşmeli öğretmene kadro yok |
Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, sözleşmeli öğretmenlerin doğrudan kadrolu öğretmen statüsüne geçirilmelerinin söz konusu olmadığını bildirdi.
Çelik, DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan’ın, sözleşmeli öğretmenlerin durumuna ilişkin soru önergesini cevapladı.
Bakan Çelik, bakanlığa bağlı eğitim kurumlarında öğretmen ihtiyacının karşılanması amacıyla Bakanlar Kurulu kararıyla, bir öğretim yılında 10 ayı geçmemek üzere kısmî zamanlı geçici öğretici çalıştırılmasına imkân sağlandığını vurguladı.
Eğitim kurumlarında 2005-2006 öğretim yılında öğretmen görev, yetki ve sorumluluğunda görev yapmak üzere sözleşmeli statüde geçici öğretici görevlendirildiğini belirten Çelik, ‘’Bunların görev süresi 30 Haziran 2006 tarihinde sona erdiğinden, 26 Eylül 2006 itibariyle eğitim kurumlarımızda 657 sayılı kanun kapsamında, kısmî zamanlı geçici öğretici bulunmamaktadır’’ dedi.
Bu öğretmenlere, yılın 10 ayı maaş verildiğini bildiren Millî Eğitim Bakanı Çelik, sözleşmeli öğretmenlerin, doğrudan kadrolu öğretmen statüsüne geçirilmeleri gibi bir uygulamanın ise söz konusu olmadığını vurguladı.
|
/ ANKARA
16.10.2006
|
|
|
Gözler bu toplantıda |
Savunma Sanayii İcra Komitesinin 17 Ekim Salı günü toplanıyor. Toplantıda silâhlı kuvvetlerin helikopter ihaleleri masaya yatırılacak. Toplantıda, Savunma Sanayii Müsteşarlığının açtığı toplam 91 adetlik uluslararası ‘’atak’’ taktik-taarruz savaş helikopteri ihalesindeki son durum değerlendirilecek.
Edinilen bilgiye göre toplantıda öncelikli olarak, Savunma Sanayii Müsteşarlığının açtığı toplam 91 adetlik uluslararası ‘’atak’’ taktik-taarruz savaş helikopteri ihalesindeki son durum değerlendirilecek. Fransız Eurocopter firmasının da kısa listeye kaldığı ‘’52 adet genel maksat helikopterleri ihalesi, ‘’Göktürk’’ adı verilen keşif ve gözetleme uydu sistemi ile diğer savunma sanayii projelerinde gelinen son durum da değerlendirilecek.
Fransa Meclisinde sözde Ermeni Soykırımının inkârını suç sayan kararın kabulü sonrası, 52 adetlik genel maksat helikopterleri ihalesinde Fransız şirketinin durumu da netlik kazanacak. Bu ihalede Eurocopter’in yanı sıra Agusta Westland, NHI ve Sikorsky firmaları kısa listeye kalmıştı.
Türk savunma sanayiinin 21. yüzyıla damgasını vuracak ‘’mega’’ projelerinin masaya yatırılacağı toplantıya Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Genelkurmay Başkanı sıfatıyla ilk kez katılacak.
Toplantıda ayrıca, Savunma Sanayii Müsteşarlığının (SSM) geçtiğimiz yıllarda programına alarak uluslar arası düzeyde ihaleye çıkararak ilgili şirketlerden teklif aldığı bazı projeler, SSM ilgili firmalar ara
sında karar oluşturmaya yönelik son çalışmalar gözden geçirilecek.
Savunma Sanayii Müsteşarlığının firma seçimine yönelik çalışmaları son aşamaya getirdiği projeler arasında, toplam 91 adetlik taarruz-taktik (atak) helikopter projesi yer alıyor.
Savunma Sanayii İcra Komitesinin 14 Mayıs 2004 tarihli toplantıda aldığı karar uyarınca, 1997 yılında teklif çağrı dosyasının yayınlanmasıyla başlayan TSK’nın taarruz, taktik ve keşif helikopterleri (ATAK) ihtiyacının karşılanmasına yönelik 30 adedi kesin, 20 adedi ilave ve 41 adedi de opsiyonel olmak üzere toplam 91 adet helikopter tedariğine ilişkin teklife çağrı dosyası 10 Şubat 2005 tarihinde yayınlanmıştı.
ATAK projesi kapsamında; İtalya Agusta firması A129 modeli, Fransız
Eurocopter firması Tiger modeli, Güney Afrikalı Denel firması A1 Rooivalk modeli ve Rus Federasyonu Kamov firması ise Ka-50 modeli helikopter tekliflerini 5 Aralık 2006 tarihinde SSM’lığına sunmuştu. ABD’li firmalar ise ihaleye katılmamışlardı.
Son olarak 30 Haziran 2006 tarihinde yapılan SSM İcra Komitesi (SSİK) toplantısında ise İtalyan Agusta firması ‘’A129’’, Güney Afrika Denel firması ise ‘’Rooivalk’’ modeli ile kısa listeye kalmıştı.
YERLİ TANK ÜRETİM PROJESİ
Toplantıda, yerli imkânlarla üretilmesi planlanan Tank Üretim Projesi (MİTÜP) ihalesiyle ilgili son gelişmeler de ele alınacak. Savunma Sanayii Müsteşarlığınca geçtiğimiz aylarda uluslararası ihaleye çıkarılan “Millî Tank’’ projesinde, MCSanayi, FNSS Savunma Sistemleri ve Otokar Otobüs Karoseri Sanayi Şirketleri teklife çağrı dosyaları almışlardı. Öte yandan SSM İcra Komitesinin Salı günü yapacağı toplantıda, “Atak’’ ve “Yerli Tank Projesinin” yanı sıra Geleceğin Savaş Uçağı Projesinin de gündeme gelmesi bekleniyor.
|
/ ANKARA
16.10.2006
|
|
|
Fransa soykırımda en son konuşacak ülkedir |
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Fransa Meclisinde kabul edilen sözde Ermeni soykırımının inkârının suç sayılmasını öngören yasa teklifiyle ilgili olarak, ‘’Fransa’nın yaptığı ne devletler hukukuna, ne AB ilkelerine, ne medeniyete, ne de demokrasiye yakışır’’ dedi.
Coşkun, Avrupa Girişimci İşadamları Derneğince Kaya Ramada Otelinde verilen iftar yemeğinin ardından yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinde son 4 yılda kaydedilen gelişmelere değindi.
Dünyada artık hızla değişen bir yapılanmanın söz konusu olduğunu vurgulayan Coşkun, siyasî ve ideolojik dengelerin yerini ekonomik dengelere terk ettiğini söyledi.
Fransa Meclisinin kabul ettiği yasa teklifini hatırlatan Bakan Coşkun, Fransa’nın yeri geldiğinde demokrasinin merkezi olduğu iddiasında bulunduğunu, ancak bugün geldiği noktayı, tarihindeki sömürgecilik düzeniyle elde ettiğini kaydetti.
Coşkun, Fransa’nın Cezayir’de 1.5 milyon insanı katlettiğini ifade ederek, ‘’Dolayısıyla Osmanlı ve Türk tarihinde olmayan iddiaları ortaya atan bir ülke olarak, en son konuşması gereken ülkedir. Fransa’nın yaptığı ne devletler hukukuna, ne AB ilkelerine, ne medeniyete ne de demokrasiye yakışır’’ diye konuştu. İftar yemeğine İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş’ın yanı sıra dernek üyeleri katıldı.
|
/ İSTANBUL
16.10.2006
|
|
|
Çevreyi kurtaracak proje |
Doğa Derneği, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Temsilciliğinin ortak çalışmasıyla ‘’Hedef Sıfır Yok Oluş’’ kampanyası kapsamında oluşturulan ‘’Doğa Fonu’’nda biriken parayla, ilk etapta Şanlıurfa’nın bozkırlarında sayıları 100’ün altına düşen yabani ceylanların kurtarılmasına çalışılacak.
Doğa Derneği Kampanyalar Koordinatörü Esra Başak, günümüzde canlı türleri neslinin, teknoloji çağından önceki dönemlere göre yaklaşık bin kat daha hızlı tükendiğini söyledi.
Bu yok oluşa, insanın, tabiî kaynakları geri dönüşü olmayan biçimde ve hızda tüketmesinin sebep olduğunu belirten Başak, canlı türleriyle birlikte, hayatın temel kaynakları olan su, hava ve toprağın kalite ve miktarının da büyük bir hızla azaldığını ifade etti. Başak, büyükşehirlerde musluklardan akan suyun artık içilememesi, organik ürünlerin en az iki katı fiyatla müşteri bulması ve her geçen gün biraz daha artan çevre vergisinin, bu olumsuz gelişmelerin habercileri olduğunu söyledi.
Tabiî hayat alanlarının ve canlı türlerinin yok oluşunu bugünden durdurmanın, ‘’yeryüzündeki hayatın ve insanlığın geleceğini koruma’’ anlamına geldiğini ifade eden Başak, ‘’Bu nedenle, Dünya Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ni imzalayan ve AB üyesi olan tüm ülkeler, canlı türlerindeki yok oluşu 2010 yılına kadar durduracaklarını vaat etmiş durumda’’ dedi.
TABİİ MİRASIN KORUNMASI
Başak, Birleşmiş Milletler ve iş dünyasının Küresel İlkeler Sözleşmesi (Global Compact) adlı ortak girişiminde esas alınan 10 temel ilkenin üçünün, çevrenin akılcı kullanımı üzerinde odaklandığını ifade ederek, şöyle konuştu: ‘’Bu hedefe ulaşabilmek yalnızca hükümetlerle değil, tabiî kaynaklardan bire bir faydalanan özel kuruluşların ve tüketicilerin de harekete geçmesi ile mümkün. Diğer ülkelerdeki pek çok özel sektör kuruluşu gibi, Türkiye’de faaliyet gösteren kuruluşlar da tabiattan aldıklarını yerine koyabilmek ve ülkemizin tabiat mirasını gelecek nesillere aktarabilmek için sorumluluk almalı. Bu çaba, sadece sağlıklı bir çevrenin değil, aynı zamanda ülkemiz ekonomisinin de garantisi olacak.
Türkiye’nin Doğa Fonu’nun Hedefi ülkemizdeki canlı türlerinin kaybında 2010 yılına kadar (Sıfır Yok Oluşa) ulaşmak.’’
|
/ ADANA
16.10.2006
|
|
|
“Yunus Emre Belediyeler Birliği” kuruluyor |
Es-Der Ankara Şube başkanlığının organize ettiği Toplantıya katılan belediye başkanları, bölgelerinde böyle bir birliğin kurulmasına ihtiyaç olduğunu bunun Yunus Ermenin birleştirici şemsiyesi altında tarafsız ve denge unsuru göz önüne alınarak bölge belediye başkanlıklarının tamamının katılımı ile gerçekleşmesinde ortak mutabakata varıldı.
Es-Der Ankara Şube başkanlığının organize ettiği ve Keçiören Belediye Başkanlığının ev sahipliğinde Halil İbrahim Sofrasında gerçekleştirilen toplantıya yaklaşık 20 belediye başkanı ve meclis üyesinin katıldı. Eskişehir Milletvekilleri Muharrem Tozçöken, Fahri Keskin, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, eski Savcı Talat Şalk, Gönüllü Eğitimciler Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. İbrahim Erdoğan, Kütahyalılar Derneği Başkanı Nuri Uygur, Kırım Derneği Başkanı Ünver Sel, ESVAK Başkanı Numan Çok ve bir çok sivil toplum kuruluşunun temsilcisi katıldı. İki oturum halinde yapılan Yunus Emre Belediyeler birliği panele 9 ilçe ve 7 belde Belediye Başkanı katıldı. Toplantıya katılan belediye başkanları, bölgelerinde böyle bir birliğin kurulmasına ihtiyaç olduğunu bunun Yunus Ermenin birleştirici şemsiyesi altında tarafsız ve denge unsuru göz önüne alınarak bölge belediye başkanlıklarının tamamının katılımı ile gerçekleşmesinde ortak mutabakata varıldı. Toplantının ardından akşam iftar yemeğine geçildi.
|
Ahmet TERZİ
/ ANKARA
16.10.2006
|
|
|
Türkiye, tarım üretiminde kendi kendine yetmiyor |
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan’ın soru önergesine verdiği cevapta, Türkiye’de arz açığı bulunan ürünler ile ekolojik veya ekonomik olarak yetiştirilmesi mümkün olmayan bazı tarımsal ürünlerin ithal edildiğini belirtti.
Türkiye, geçen yıl 6 milyar 469 milyon dolarlık tarım ürünü ithal ederken, ihracatı 8 milyar 298 milyon dolar oldu. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, DYP Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan’ın soru önergesine verdiği cevapta, Türkiye’de arz açığı bulunan ürünler ile ekolojik veya ekonomik olarak yetiştirilmesi mümkün olmayan bazı tarımsal ürünlerin ithal edildiğini belirtti.
Eker, 2005’te tarım ürünleri ithalatının 6 milyar 469 milyon dolar, tarım ürünleri ihracatının ise 8 milyar 298 milyon dolar olduğunu bildirdi. Eker, Türkiye’nin 2000 yılı hariç net tarım ürünleri ihracatçısı konumunu sürdürdüğünü kaydetti. Bakan Eker, DYP Denizli Milletvekili Mehmet Eraslan’ın soru önergesine verdiği cevapta ise Hükümetin, ham petrol fiyatında meydana gelen artışın üreticiye yansıtılmaması için çiftçiye mazot desteği sağladığına işaret etti. Üreticiye 2003 ve 2004 yıllarında 640 milyon YTL, 2005’te ise 410 milyon YTL mazot desteği verildiğini belirten Eker, böylece üreticiye 3 yıl içinde toplam 1 milyar 50 milyon YTL mazot desteklemesi yapıldığını vurguladı.
Gübre fiyatlarındaki artıştan çiftçiyi korumak için 2005’te 271 milyon YTL kimyevi gübre desteği verildiğini ifade eden Eker, bu uygulamayla, üreticinin gübre maliyetinin yaklaşık yüzde 20 oranında azaltıldığını kaydetti.
|
/ ANKARA
16.10.2006
|
|
|
Bilgiç: Lider sultasını ‘tercih sistemi’ yıkar |
DYP Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Nedim Bilgiç, Anayasa’nın 67. maddesindeki ‘’temsilde adalet’’ hükmünün işlemesi için seçimde ‘’tercihli sistem’’ uygulanması gerektiği kaydetti.
Bilgiç, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, seçimle ilgili konuları değerlendirerek, görüşlerini dile getirdi. Bilgiç, şöyle konuştu: “Bir tercihli sistem, bir de Türkiye milletvekilliği getirerek, en azından her düşüncenin, her fikrin Meclis’te temsil edilebilmesini sağlamak gerekir. Her parti aldığı oy kadar Meclis’e milletvekili sokmalıdır. Türkiye milletvekilliği getirmek için de eğer anayasal açıdan sıkıntı varsa onlar da giderilmelidir.’’
Tercihli sistemin 1991 yılında uygulandığını ve başarıya ulaşıldığını kaydeden Bilgiç, bu sistemle hem seçmenin kendi istediği kişiye oy vermiş olacağını, hem de ‘’lider sultasının yıkılacağını’’ söyledi. Partiye kayıtların da ilçe seçim kurulları aracılığıyla yapılmasının zorunlu olduğunu ifade eden Bilgiç, şunları söyledi: “Bugünkü hükümet bunlardan kaçmaktadır. Son yapılan değişiklikle seçim tarihini 4 Kasım ve seçimin başlangıç tarihini de 20 Temmuz olarak ilân etmiştir. Bu demektir ki Anayasa’nın 67. maddesinin son fıkrasındaki ‘seçim yasalarında yapılan değişiklikler yürürlük tarihinden bir yıl sonra uygulanır’ umdesini uygulama imkanı bugün için kalmamıştır. Fakat bu Meclis’in bu imkânı yeniden getirme gücü vardır. Anayasa’nın o maddesinde değişiklik yapmak suretiyle bir sefere mahsus ‘bu yıl içerisinde Seçim Yasası’nda yapılan değişiklikler uygulanabilir’ umdesini getirme imkânı vardır. Biz milletvekili sayımızla ve bütün gücümüzle AKP hükümetine destek vereceğiz.’’
Bilgiç, AKP’nin gerek seçim beyannamesinde gerekse hükümet programında vaat ettiklerini yerine getirmediğini, Siyasi Partiler Yasası ile 2839 sayılı Seçim Yasası’nda vaat ettiği köklü değişiklikleri gerçekleştirmediğini savundu. Seçim Yasası’nda son yapılan değişikliklerin küçük değişiklikler olduğunu, bağımsız milletvekili seçilebilme şansının azaltıldığını savunan Bilgiç, Seçim Yasası’nda köklü değişiklikler yapılması gerektiğini kaydetti.
CUMHURBAŞKANINI YENİ MECLİS SEÇMELİ
“TBMM, seçimle yenilenmeli ve yeni irade ile yeni cumhurbaşkanını seçmelidir’’ diyen Bilgiç, bu meclisin 4 yılını doldurduğunu hatırlatarak, ‘’Eskimiş Meclis’in cumhurbaşkanı seçmemesi yönünde büyük bir eğilimi var. Cumhurbaşkanı seçiminden önce Meclis mutlaka yenilemelidir. TBMM seçimle yenilenmeli ve yeni irade ile cumhurbaşkanını seçmelidir’’ dedi.
Bilgiç, “temsilde adalet ilkesini içeren ve mümkün olduğu kadar milletin yüzde 50’sinden fazlasını temsil eden bir TBMM’nin seçeceği cumhurbaşkanını, kim olursa olsun bu milletin daha rahat kabul edeceğini’’ söyledi.
|
/ ANKARA
16.10.2006
|
|
|
Bilgi istemeye doymadı |
Eskişehir’de Bilgi Edinme Hakkı Kanunundan yararlanan bir inşaat mühendisi, yasanın yürürlüğe girdiği 3 yılda, Valilik, belediyeler ve üniversiteler gibi onlarca kuruma cevaplaması istemiyle yaklaşık 1000 soru yöneltti.
İnşaat Mühendisi Mehmet Ali Kalkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yolsuzluk ve israfın önlenmesi konusunda bilinçli vatandaşlara önemli görevler düştüğünü söyledi. Devletin giderlerinin önemli kısmını tutan bu harcamaların vatandaşın denetimi sayesinde engelleneceğini ifade eden Kalkan, şöyle konuştu:
“Bu noktada Ekim 2003’de yürürlüğe giren Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çok önemlidir. Merak ettiğimiz, şüphelendiğimiz konuları ilgili kurumlara sorabiliyoruz. Merak ettiğim konularla ilgili olarak, önce ciddî a raştırmalar yapıyorum. Tıkandığım noktada ilgili kurumdan yardım istiyorum. Bugüne kadar onlarca kuruma yaklaşık 1000 soru sordum. Şu ana kadar beni tatmin eden bir cevap alamadım, ancak buna rağmen merak ettiğim ve şüphelendiğim konuları sormaya devam edeceğim.’’
|
/ ESKİŞEHİR
16.10.2006
|
|
|
Eğitimciler iftarda biraraya geldi |
Yeni Eğitimciler Derneği İstanbul Şubesi, İstanbul’daki eğitimcileri düzenlediği iftarda biraraya getirdi.
Dilruba Restoran’da gerçekleştirilen iftara Yeni Eğitimciler Derneği Genel Başkanı Hasan Tanrıverdi ve çok sayıda eğitimci katıldı.
İftar buluşmasına katılan öğretmenlerle biraz daha yakından tanışma imkânı bulduklarını belirten Yeni Eğitimciler Derneği İstanbul Şube Başkanı Naci Tepir, bu programın amacının da tanışma ve meslekî çalışmalar için altyapı oluşturmak olduğunu söyledi. Derneklerinin 70’li yıllara dayanan ve o yıllarda güzel çalışmalar yapmış olan bir sivil toplum kuruluşu olduğunu hatırlatan Tepir, “Bir özelliğimiz de bugüne kadar bütün siyasî etkilerden uzak kalmayı başarmış olmamızdır. Bundan sonra da sözkonusu özelliklerimizi koruyarak misyon ve vizyonumuz doğrultusunda ülke çapında eğitimle ilgili daha etkin ve orijinal çalışmalar gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu tür toplantılarımız da o çalışmalarımıza ön hazırlık oluyor” şeklinde konuştu.
Programa Ankara’dan katılan Yeni Eğitimciler Derneği Genel Başkanı Hasan Tanrıverdi, İstanbul, İzmir, Şanlıurfa, Bursa ve Samsun’da olmak üzere beş şubesi bulunan derneklerinin eğitim konusunda iddialı çalışmalar yapacağını ifade etti. “Şiddet ve Çareleri” konulu araştırmalarının çalışmalarına başladıklarını da belirten Tanrıverdi, “Sizin de gördüğünüz gibi geçtiğimiz dönemde şahit olduğumuz okullardaki şiddet olaylarına tatilde bir ara verildi. Fakat yeni eğitim döneminin başlamasıyla şiddetin de yeniden boy gösterdiği görüldü. Biz dernek olarak bu konuyla ilgili çözüm muhtevalı bir araştırma yapıyoruz. Türkiye genelinde arkadaşlarımıza görev dağılımı yapıldı ve çalışmalara başlandı” dedi.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
16.10.2006
|
|
|
PKK’da çözülme sürüyor |
Terör örgütü PKK’nın kamp sorumlularının örgüt üyelerine sık sık “Teslim olursanız size işkence yaparlar, her türlü cezayı verirler. Hatta asarlar” diyerek korkutmalarına rağmen, örgüt kaçışları önleyemiyor.
amplarda bulunan terör örgütü üyeleri, fırsatını buldukları ilk anda örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim oluyor. PKK’nın 1 Ekim itibariyle eylem yapmayacağını duyurmasına karşın örgütten kaçışlar da sürüyor.
Örgütün eylemsizlik kararı aldığı günden bugüne kadar toplam 8 terörist teslim olurken; 26 Eylül-15 Ekim tarihleri arasında ise toplam 13 terörist güvenlik güçlerine teslim oldu. Haziran ayından bu tarihe kadar örgütten toplam 32 terörist kaçtı. Şırnak’ta güvenlik güçlerine teslim olan terörist sayısı, 2006 yılının Ocak ayından 23 Ağustos 2006 tarihine kadar 69’a yükseldi.Son olarak PKK/KONGRA-GEL terör örgütünden kaçarak KDP’ye teslim olan 2 terör örgütü mensubu, Şırnak’ın Silopi ilçesinde güvenlik güçlerine teslim edildi.
|
/ DİYARBAKIR
16.10.2006
|
|
|
Uyuşturucuya karşı öyküyle mücadele |
İstanbul İl Özel İdaresi’nin, uyuşturucuyla daha etkin mücadele amacıyla bastırdığı kitapçıklar İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edildi. “Öyküyle Madde Kullanımını Engelleme” projesi kapsamında 60 bin adet bastırılan kitapçıkların dağıtımına başlandı.
İstanbul İl Özel İdaresi, toplumla gençleri uyuşturucu konusunda bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla 60 bin adet kitapçık bastırdı. Ayrıca, bölücü ve yıkıcı suçlara karşı uyaran 50 bin adet de broşür yaptırıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen kitapçık ve broşürler, başta lise ve üniversiteler olmak üzere halka açık yerlerde dağıtılmaya başlandı. “Öyküyle Madde Kullanımını Engelleme Projesi” kapsamında bastırılan “Gazete Kokusu Bay Ex” isimli kitapçık yaklaşık 40 sayfadan oluşuyor. Kitapçık, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak amacıyla çizgi resimlerle de desteklendi. Uyuşturucu kullanan bir genç kızın dramının anlatıldığı kitapçıkta, uyuşturucunun gerçek yüzü ortaya konuyor.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
16.10.2006
|
|
|
Palandöken bembeyaz |
Palandöken Dağı’nın yüksek kesimlerine mevsimin ilk karı yağdı.
Meteoroloji Erzurum Bölge Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, son günlerde hava sıcaklıklarında yaşanan düşüşün ardından dün gece, Palandöken Dağı’nda 3 bin 176 metre yüksekliğindeki bölgede karla karışık yağmur yağdı. İnce bir kar örtüsünün oluştuğu Palandöken Dağı’nın yüksek kesimlerinde hava sıcaklığı sıfırın altında 1 dereceye kadar düşerken, şehir merkezinde hava sıcaklığı en düşük 4, en yüksek 11 derece olarak ölçüldü.
|
/ ERZURUM
16.10.2006
|
|
|
Hz. Ali’yi sevenler buluştu |
Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde Müftü Mehmet Yaman, Hz. Ali’yi sevenleri iftarda buluşturdu. İlçe Müftüsü Mehmet Yaman, Hz. Ali’nin şehit edilişinin 1345. yılında onu sevenleri kaynaştırma adına iftar yemeğini verdiklerini söyledi. Davetliler, Ulu Cami’de okunan mevlidi dinledikten sonra dağıldı.
Belediye iftar salonunda müftülük tarafından verilen yemeğe Kaymakam Sefer Yılmaz, Belediye Başkanı Yusuf Özdemir, İlçe Emniyet Müdürü Koray Yalınkaya, Cem Vakfı Gölbaşı Şubesi adına Nazım Arslan, Savran Köyü Kültürünü Yaşatma Derneği adına Mehmet Tezerdi, İlçe Tarım Müdürü İbrahim Sağlam ile yaklaşık 600 kişi katıldı. Kaymakam Sefer Yılmaz, Hz. Ali’yi sevenlerin bir araya gelmesini önemsediğini belirterek, ilçe müftülüğünün ince düşüncesinin toplumsal bütünleşmeye katkı sağladığı için mutlu olduğunu söyledi. Belediye Başkanı Yusuf Özdemir, iftarı tertip edenin güzel bir iş yaptığını belirterek, iftarın kardeşliği artıracağını vurguladı.
|
/ ADIYAMAN
16.10.2006
|
|
|
|