Milli Takım üç maçlık periyodu kayıpsız atlattı. Artık 2007'de oynayacağı maçlara bakacağız. Yunanistan ve Norveç'le art arda oynayacağımaçlarda milli takımın grupta geleceği belli olacak. Farklı kazanmasına rağmen milli takım ilk yarım saatte anlamsız bir oyun ortaya koydu. İleriye doğru oynayamayan, sürekli yan pas yapan, galibiyet adına ümit vermeyen bir milli takım vardı sahada. Bunun nedeni oyuncuların meydana getirdiği mental düşünce ve meziyet yapıları.
Milli Takım ileriye doğru süratli oyunu uygulayacak, oyuncu tiplerinin noksanlığının sıkıntısını ilk yarım saatte belirgin olarak gözlemledik. Orta sahada oynayan oyunculara baktığımızda süratiyle yeteneğini birleştirecek oyuncu olarak bir tek Arda'yı görebiliyoruz. Zaten gollerin ekserisinin hazırlanışında bu oyuncunun yetenekleri vardı. Hamit, Aurelio,Gökdeniz kesinlikle bu tip oyuncular değil. Geriden oyuna katılan Sabri ve İbrahim Üzülmez de benzer yetenekte oyuncular. Topu ayaklarına alıp süratli taşıyabilen, ancak takımla beraber varyasyon üretmekte eksik oyuncu tipleri.
Arda bu oyuncular içinde farklılığı olan bir oyuncu. Topu süratle taşırken yön değiştirip sürpriz pas atabilen, yine sürat içinde kolay ve dengeli çalım atabilen özellikte bir oyuncu. Geçen yazımda da belirtmiştim, bu oyuncuyu Fatih Terim ve Gerets daha çok hücumlarda özgür olarak oynatırlarsa kesinlikle hem milli takım, hemde G.Saray'ın daha etkili hücumlar gerçekleştireceği kesindir.
Fatih Terim teknik özelliği yüksek olan Tümer'i son yarım satte oyuna soktu. Ayrıca Nuri Şahin takımda yok ve Emre cezalı. Bilhassa Emre'nin katılımı Milli Takımın ileriye süratli oyundaki eksikliğin giderilmesine katkıda bulunacaktır. Maç sıkıntılı gidişten Sabri'nin güzel ortasına Hakan'ın şık kafa golü kurtardı. O dakikadan sonra Hakan golleriyle, milli takım mücadelesiyle coştu. Maçın özeti de buydu. Alınan üç galibiyet önümüzde oynayacağımız iki önemli maç için bize güven kazandırıp, rakiplere tedirginlik vermiştir.
|