Dünya

Alman Bakan: Aceleci olmayın

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, İngiltere’de ortaya çıkarılan terör hazırlığıyla ilgili olarak, Almanya’da aceleci kararlar alınmamasını istedi. ARD televizyonuna konuşan Steinmeier, öncelikle İngiliz güvenlik makamlarının planlanan terör saldırılarıyla ilgili edindikleri bilgilere bakılması gerektiğini belirtti.

Bu bilgiler ışığında Almanya’da gerekli düzenlemelerin yapılabileceğini kaydeden Steinmeier, İngiliz güvenlik birimleriyle sürekli temas halinde olduklarını ve yapılan araştırmaların sonuçları hakkında bilgi edindiklerini ifade etti.

Steinmeier, Almanya’da havaalanlarında güvenlik önlemlerinin süratle alınmasından dolayı çok memnun olduğunu kaydetti. Almanya Dışişleri Bakanı, BM Güvenlik Konseyinin görüştüğü Lübnan karar tasarısıyla ilgili olarak da, sabırlı olunması gerektiğini, sürdürülen yoğun görüşmeler nedeniyle bu hafta sonunda bir anlaşmaya varılacağı konusunda ‘’biraz iyimser’’ olduğunu söyledi.

Bu arada, Alman gazeteleri, İngiltere’de ortaya çıkarılan terör hazırlıklarıyla ilgili haberlere birinci sayfalarında geniş şekilde yer verdiler.

/ BERLİN

12.08.2006

Guardian: Demokratik değerler feda edilmesin

Önceki gün İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’ni alarm durumuna geçiren ve uçakların havada imhasına yönelik saldırı planının ortaya çıkarılması, tüm gazetelerin başlıca konusu.

İngiliz gazetesi Guardian, başyazısında ise, önceki gün düzenlenen operasyonlarda tüm yetkililerin üzerlerine düşen görevi yaptıklarını belirtiyor ancak terörle mücadele adına başka değerlerin feda edilmemesi gerektiğini de ekliyor.

“Terörle başa çıkmak” başlıklı yazı özetle şöyle:”Dün ortaya konan haklı ve yerinde önlemler, hükümetin, bu ülkeyi tanımlayan ve vatandaşlarına hizmet eden temel değerleri savunmamasına gerekçe olamaz. Değişen tehditlere yanıt olarak yeni yasalar, yeni kaynaklar ve yeni öncelikler gerektiği konusunda genel bir uzlaşma var elbette. Ancak bu ihtiyaçların, sosyal düzenin üzerine oturduğu liberal temelleri yıkmasına izin verilmemeli. Bu ülkenin, sadece teröristleri engelleyen değil, devlete bunu başarma gücü veren bir sistemi var.” “Çarpık düşünceli bireylerin bunu değiştirmesine izin verilmemeli” diyen Guardian yazısını şöyle sürdürüyor: “Büyük bir tehdit olduğu doğru ve buna verilen yanıt da yerindeydi. Ancak sorgulama, tartışma ve liberal prensiplerin suçla mücadelede düşman değil dost oldukları unutulmamalı. Daha önce ‘kitle imha silahları dosyalarını’, ‘yanlış alarmlarla Heathrow Havaalanı’na gönderilen tankları’ hatırlayan bir toplum, kendisine her söylenene inanmak konusunda biraz şüpheci. Ancak yalancı çobanın hikayesi de unutulmamalı. Kimse inanmasa da hikayenin sonunda bir kurt vardı...”

/ LONDRA

12.08.2006

Bush fırsatı kaçırmadı

ABD Başkanı George W. Bush, İngiltere’de ortaya çıkarılan uçaklara sabotaj planının, 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından beş yıl geçmesine karşın ABD’nin hala dinci fanatiklerle savaş halinde olduğunu ortaya çıkardığını söyledi.

Bir ziyaret için Wisconsin eyaletinin Green Bay kentine gelen Bush, havaalanında yaptığı açıklamada hükümetinin, Amerikan halkını korumak için elinden gelen bütün önlemleri alacağı sözünü verdi. Bush, İngiltere’deki tutuklamaların, özgürlüğü seven insanları ve Amerikan ulusunu yok etmek için her yolu kullanacak olan ‘’İslamcı faşistlerle’’ ABD’nin savaş halinde bulunduğunu açıkça gösterdiğini söyledi. Bush, ‘’Amerikan halkı, tehlikeli bir dünyada yaşadığımızı, ancak hükümetimizin insanlarımızı korumak için yapabileceği her şeyi yapacağını bilmeli’’ diye konuştu.

Başkan Bush, İngiltere’deki olayın ardından alınan güvenlik önlemlerinden dolayı yolcuların sıkıntı çekeceğini, ancak buna katlanılması gerektiğini belirterek, seyahat edenlerden sabırlı ve uyanık olmalarını istedi.

MÜSLÜMANLARDAN BÜYÜK TEPKİ

ABD Başkanı George W. Bush’un, İngiltere’de yolcu uçaklarına karşı planlanan terörist saldırıların önlendiğine ilişkin haberlerin ardından bu olayın, ‘’ABD’nin İslamcı faşistlerle savaş halinde olduğunu gösterdiğini’’ söylemesi, Amerikan Müslüman toplumunun büyük tepkisine neden oldu. Birçok Müslüman kuruluşunu bir araya getiren Amerikan-İslami İlişkiler Konseyi (CAIR)’nin yönetim kurulu başkanı Pervez Ahmed, Bush’a gönderdiği mektupta, Başkan’ın kullandığı ‘’İslamcı faşistler’’ sözünün, ABD’de İslam dinine ve Müslüman toplumuna karşı gösterilen düşmanlığı körüklediğini belirtti.

/ WASHINGTON

12.08.2006

İsrail “doğru haber”den rahatsız

İngiliz yayın kurumu BBC, İsrail-Lübnan savaşı sırasındaki haberleri nedeniyle “tek yanlı’’ haber vermek ve ‘’Hizbullah yanlısı’’ yayın yapmakla suçlanıyor.

Jerusalem Post gazetesinin haberine göre, İsrail Dışişleri Bakanlığı, vatandaşların, BBC’nin yeniden boykot edilmesi, Lübnan’daki savaşla ilgili ‘’tek yanlı’’ haberleri nedeniyle BBC muhabirlerinin çalışma belgelerinin geri alınması baskısı altında... Haberde, diplomatik yetkililerin de BBC haberlerinin ‘’tarafsız’’ olmadığını söyledikleri belirtiliyor. Kudüs’teki yetkililerin, “haberlerinde, tarafsız olmak yerine, BBC’nin adeta Hizbullah’ın adına çalıştığı izlenimi verdiğini gördüklerini’’ ifade ettikleri de kaydedildi.

/ KUDÜS

12.08.2006

İsrail yine öldürdü

İsrail jetlerinin dün sabah Lübnan’ın kuzey ve doğusundaki iki sınır kapısıyla Beyrut’un güneyindeki bir semte saldırılar düzenlediği, saldırılarda 12 kişinin öldüğü bildirildi.

12.08.2006

BM oyalıyor

Süper güçler, Lübnan’da ateşkes çağrısında bulunan BM Güvenlik Konseyi karar tasarısı üzerinde anlaşamadı.

Rusya’nın BM Büyükelçisi Vitaly Churkin, önceki gün geç saatlerde yaptığı açıklamada Lübnan’da ateşkes yapılmasını öngören BM Güvenlik Konseyi karar tasarısı ile ilgili süper güçlerin bir anlaşmaya varamadığını söyledi.

Churkin, ülkesinin Lübnan’da insanî ateşkes sağlanması için çalışacağını bildirdi. Diplomatlar, İsrail ile Hizbullah arasında şiddetin sona erdirilmesi için BM Güvenlik Konseyi karar tasarısı üzerinde çalışıyor. Rus diplomat, Fransa ve ABD’nin diplomatik çabalarını baltalama gibi bir niyetleri olmadığını ve kimseyle yarışmadıklarını bildirdi.

/ NEW YORK

12.08.2006

BM'nin Irak'ta görev süresi bir yıl uzatıldı

BM Güvenlik Konseyi, BM’nin Irak Yardım Misyonu’nun (UNAMI) görev süresini bir yıl uzattı.

Konsey’de oybirliğiyle alınan karar uyarınca, BM’nin Irak Yardım Misyonu’nun Irak’taki görev süresi 10 Ağustos 2007’ye kadar uzatıldı. BM’nin Irak’ta 396 sivil ve askeri personeli bulunuyor. Bunların 300’ü Bağdat, 74’ü Erbil ve 22’si Basra’da görev yapıyor. UNAMI, Güvenlik Konseyi’nin 14 Ağustos 2003’te aldığı 1500 sayılı kararıyla kurulmuştu.

/ NEW YORK

12.08.2006

Rusya ‘şaşkın’

Hizbulah’ın İsrail’e karşı Rus yapımı silahlar kullandığına dair iddialar, Rusya tarafından ‘şaşkınlıkla’ karşılandı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mikhail Kamynin, bugün yayınladığı bir bildiride, Hizbullah’ın kullandığı tanksavar silahların Rus yapımı olduğuna dair İsrail’den gelen iddiaların şaşkınlıkla karşılandığını ifade etti. Kamynin, “Bu tür imalar Moskova’da en hafif deyimle hayret uyarmaktadır. Daha önceden de defalarca söylediğimiz gibi, Rusya silâh satışıyla ilgili uluslararası yükümlülükleri tam anlamıyla yerine getirmektedir. Bu tür suçlamalar gerçek dışı. Kaldı ki, İsrail tarafından bu konuda resmi bir soru da bize ulaşmış değil. Bu gibi durumlar diplomatik kanallarla konuşulmalı, bu şekilde gazetelere demeç vermek oldukça yanlış bir yol” dedi. İsrail İçişleri Bakanı Avi Dichter hafta başında bir Rus gazetesine verdiği demeçte, “İsrail’in çevresini saran terörist örgütlerin kullandıkları silahların büyük kısmı Rus yapımı” demişti.

/ MOSKOVA

12.08.2006

Holbrooke’dan dünya savaşı uyarısı

ABD’de eski Başkan Bill Clinton döneminin en önemli diplomatları arasında yer alan Richard Holbrooke, Lübnan’daki çatışmaların, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda dünya savaşına bile yol açabileceğini söyledi.

Bosna barışının mimarı olarak tanınan eski ABD dışişleri bakan yardımcısı Holbrooke, Washington Post gazetesinde yayımlanan makalesinde, I. Dünya Savaşı’nın, bundan 92 yıl önce yine yaz aylarında bir suikastın yol açtığı zincirleme tepkilerin sonucu patlak verdiğini yazdı.

Holbrooke, ‘’Ağustos silahları’’ başlıklı makalesinde, o dönemdeki küresel şartlarla şimdiki durum arasında büyük farklılıklar bulunduğunu, ancak I’inci Dünya Savaşı’nin, gerginliğin çok büyük olduğu bir ortamda ulusların bir tuzaktan kurtulamaması sonucu ortaya çıktığını ve şimdi de zincirleme reaksiyonlara yol açabilecek olayların Ortadoğu’da yaşandığını kaydetti.

Richard Holbrooke, ‘’Lübnan ve Irak’taki krizler, tek bir acil durum olarak birleşiyor. Kahire ile Bombay arasında bulunan her yerde bir zincirleme reaksiyon kısa sürede yayılabilir. Türkiye, teröristlerle mücadele için açıkça kuzey Irak’a girebileceğini belirtiyor. Suriye, kolayca güney Lübnan’daki savaşın içine sürüklenebilir. Mısır ve Suudi Arabistan, Hizbullah’ı desteklemesi için radikallerin baskısı altında. Afganistan, Pakistan’ı El Kaide ve Taliban’ı barındırmakla suçluyor. NATO’nun Afganistan’daki savaşı iyi gitmiyor. Hindistan, Bombay’daki bombalamaların arkasında olduğu gerekçesiyle Pakistan’ı cezalandırmaktan bahsediyor’’ diye yazdı.

Bu durumdan çıkar sağlayanların, İran, Hizbullah, El Kaide ve Irak’taki Şii lider Mukteda EsSadr olduğunu savunan Holbrooke, ‘’Bu kadar çok patlayabilecek unsurun bir araya gelmesi, 1962’deki Küba füze krizinden bu yana en büyük küresel istikrarsızlığı ortaya çıkarıyor’’ ifadesini kullandı.

Holbrooke, ABD Başkanı George W. Bush yönetiminin eylem ve açıklamalarının, dünyanın büyük bölümünde ABD’nin konumunu çok aşağı noktalara düşürdüğünü, Amerika karşıtı tehlikeli koalisyonların oluşmasına yol açtığını ve yeni nesil teröristleri teşvik ettiğini belirterek, bu duruma son verilmesini istedi.

/ WASHINGTON

12.08.2006

Çin'de tayfunda ölenlerin sayısı 98' yükseldi

Çin’de meydana gelen tayfunda ölenlerin sayısı 98’e yükseldi, 150 kişiden de haber alınamıyor.

Çin resmi haber ajansı Xinhua, Çin’in doğusundaki Zhejiang eyaletine bağlı Wenzhou şehrinde şiddetli kasırga sonucu 81 kişinin öldüğünü, 11 kişinin kaybolduğunu bildirdi.

Ülkenin güneyindeki Fujian eyaletinde de 17 kişi hayatını kaybetti, 138 kişi kayboldu. Saomai tayfunu sonucu Wenzhou kentinde binlerce evin yıkıldığı ve 210 bin kişinin temiz içme suyundan mahrum kaldığı belirtildi. Kayıp 150 kişiden de ümit kesildiği ifade edildi.

/ PEKİN

12.08.2006

Olmert'e halk desteği eriyor

İsrail’de yapılan bir kamuoyu yoklaması, Başbakan Ehud Olmert’e halk desteğinin yüzde 75’ten yüzde 48’e düştüğünü gösterdi.

Haaretz gazetesinde yayımlanan araştırma, Olmert’e, İsrail’in güney Lübnan’da Hizbullah’la çatışmalara başladığı tarihlerde yüzde 75 olan halk desteğinin, bir ay içinde hızla eriyerek yüzde 48’e gerilediğini ortaya çıkardı. İsrail’in çatışmalarda verdiği kayıpların artması ve Hizbullah’ın İsrail’e roket saldırılarının dinmemesinin Olmert’in performansından duyulan memnuniyetsizliğin en büyük sebepleri olduğu bildiriliyor.

Araştırmaya göre, hükümet ortaklarından İşçi Partisi’nin lideri Savunma Bakanı Amir Peretz’e verilen destek de yüzde 65’ten yüzde

37’ye geriledi. Araştırmaya katılanların sadece yüzde 20’si, savaş şimdi sona erse bile İsrail’in galip sayılabileceğini bildirdi.

İsraillilerin yüzde 39’u ise önceki gün güvenlik kabinesinde Hizbullah’la savaşın güney Lübnan sınırlarından Lübnan’ın daha iç bölgelerine kaydırılması kararına onay verdi. Yüzde 28’lik bir kesim ise savaşla sorunun diplomatik yolla çözülmesi çabalarının birlikte yürütülebileceğini kaydetti.

/ KUDÜS

12.08.2006

Bilge Kral’ın mezarına bomba

Eski Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in mezarı bombalı saldırıyla tarip edildi. İzzetbegoviç’in kabrinin bulunduğu mezarlık kordon altına alındı.

Eski Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç’in mezarına bombalı saldırı düzenlendi. Polis, Saraybosna’daki Eski Şehir’de bulunan mezarın patlayıcıyla tahrip edildiğini bildirdi. Saldırının sabaha karşı düzenlendiği, çevredeki yapıların da hafif hasar gördüğü belirtildi. Devlet radyosu da, şehrin 1992-95 yıllarındaki kuşatması sırasında ölen askerlerin gömülü olduğu mezarlığın kordon altına alındığını duyurdu.

/ SARAYBOSNA

12.08.2006

Çin’de 5,5 kiloluk bebek dünyaya geldi

Çin’in ortasındaki Hubei eyaletinde 5.5 kilo ağırlığında, 57 santim boyunda ve 23 santim omuz genişliğinde doğan dev bebek görenleri şaşkına çevirdi.

Bebeğin eyalete bağlı Şiangfan’daki yerel bir hastahanede dünyaya geldiği kaydedildi. Annesiyle hastahane yatarken çekilen resimde bebeğin kafa ve omuz kısmının neredeyse annesiyle aynı olduğu gözleniyor.

/ PEKİN

12.08.2006

Bütün haberler