Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, bütçenin fazla vermesinin matematiksel değil, duygusal olduğunu söyledi. Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, bütçenin 1984’den bu yana ilk defa fazla vermesinin, matematiksel bir dayanağı bulunmadığını ifade etti.
Bütçe dengesini pozitife çevirmenin en kolay yolunun vergileri arttırmak ve harcamaları kısmak olduğunu kaydeden Aygün, bu basit kuralın ilk 6 aylık dönemde etkin şekilde kullanıldığını vurguladı.
Devletin, tüccardan, yükleniciden aldığı mal ve hizmetlerin parasını ödemediğini belirten ATO Başkanı, açıklamasında daha sonra şu görüşlere yer verdi:’’Üniversite hastanelerinin alacakları bekletiliyor. Diğer yandan tarımsal destek ödemeleri, ihracatçının KDV iadeleri süründürülüyor. Devlet, bütçeyi fazla çıkaracağım diye bir yandan alacağı olanların sırtına biniyor, diğer yandan akaryakıta yılbaşından beri 16 kez zam yaparak, vergi gelirlerini artırıyor. Dünyanın en pahalı akaryakıtı satılan bir ülkede bütçe açık verir mi? Tüccarın, müteahhidin, çiftçinin, üniversite hastanelerinin, ihracatçının, ilacın parasını ödemezsen, bu bütçe elbet fazla verir.’’
Sağlıkta hizmet başına ödeme sisteminden, vaka başına ödeme sistemine geçilmesinin bütçeye fazla verdirme planının bir parçası olduğunu da ifade eden Aygün, duble yol yapımı için ödenek isteyenlerin geri çevrilmesinin, alt yapı yatırımları için talep edilen ödeneklerin verilmemesinin de bu anlayıştan kaynaklandığını savundu.
BÜTÇE FAZLA ERİYORSA
BORÇLAR NEDEN ARTIYOR?
Bütçe gerçekleşmeleri gerçeği yansıtıyorsa, yüzde 6,7 faiz dışı fazla varsa, 2005 sonunda 244,8 milyar YTL olan borcun, Haziran sonunda 249 milyar YTL’ye niye çıktığını da soran Aygün, şöyle devam etti: “Türkiye, 2001 yılından beri sürekli büyüyor. Sürekli faiz dışı fazla veriyor. Buna göre borçların düşmesi lâzım. Ancak borçlar sürekli artıyor. Devletler, ayağını yorganına göre uzatsın diye bütçe yapar. Bütçe fazla verip, borç hâlâ artıyorsa, ya bütçe yalan, ya faiz dışı fazla yalan, ya borçlar yalan ya da biri bizi işletiyor.’’
|