"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Amerikan Demokrasisinin Temelinde Dinî Esaslar da Vardır…(III)

Şükrü BULUT
30 Kasım 2024, Cumartesi
Bu sözümüzü, semavî dinlere inanmayan ve demokrasiyi de kaos rejimi zannedenler, ABD demokrasisinin dinî temellere dayandığı şeklinde değiştirecektirler.

Esasında; bütün demokrasilerin temellerinde dinî paradigmalar vardır, dememiz doğruydu. Bu gelenek Kadim Yunan Demokrasisine kadar dayanır.

Bediüzzaman Amerika’daki dindarların inanç telakkilerinden bahsederken ;

“Nazif kardeşimizin mektubu ehemmiyetlidir. Hakikaten Amerika da, siyasete alet değil, belki dini, din için mutaassıbane iltizam edenler çok vardı. İnşaallah Asa-yı Musa yı alan, o dindarlardandır.”1  sözleriyle, dinin oralarda siyaset ve menfaate alet edilmediğini ifade ediyor. Materyalizme, ahlâksızlığa, küresel işgale ve savaşlara karşı olduklarından dolayı Donald Trump’a rey verenlerin psikolojilerini ve hayat hâllerini; Amerika’daki Müslüman kardeşlerimiz- siyaset ile kafaları karışmamış olanlar- daha doğru tahlil edebilirler. Hem Amerika’da ve hem de Avrupa’da; materyalizm felsefesini program edinen partilere ve bu istikamette siyaset yapan yeşil, sol ve neoliberal görüşlülere çok büyük tepki olduğunu biliyoruz.

ABD demokrasisini, sun’î partilerle bölmek isteyenlere Amerikan seçmeni yüz vermemiş ve ancak durumu kavrayamayan bazı yabancılar bu tuzağa düşmüşler. AB demokrasisini taşıyan ana direk büyük partileri rüşvet ve aldatmakla küçük partilere bölen Neoliberallerin de mahiyeti, bundan böyle medyada yazılıp çizilecektir, ümidindeyiz. Bediüzzaman’ın hem iç siyasette ve hem de global dünya siyasetinde verdiği ölçüler; semavi dinlere, fıtrata, ahlâka ve insaniyete taraf olanlarla karşı olanların ayrışmasını sağlıyor. Demokrat Partinin ve ülkenin idarecilerine, İslâm Birliği ana fikri ile gönderdiği mektubundaki;

“Çünkü hariçteki kuvvet tahribatı manevîdir, imansızlıkladır. O manevî tahribata karşı atom bombası, ancak manevî cihetinde maneviyattan kuvvet alıp o tahribatı durdurabilir.” ifadesinde de aynı mana var.“2 Ülke haricinden ihtilal ve müdahalelerle gelen tehlikenin dinsizliğe dayandığını tekrar ediyor.

Padişahların, Şeyhülislâmların, Başkomutanların ve ulemanın hürmet ettikleri Bediüzzaman’ın fiilî siyasete girmemesinin ve mutlak istibdadın başladığı 1923 ten çok partili 1950 ye kadar idarecilere arkasını dönmesinin sırrı; yalnızca Müslümanların değil, bütün insanlığın saadetine, imanlarına, hürriyetlerine ve aydınlanmalarına hayatını adaması değil miydi?

Her meselelerinde kendilerini ABD hükümetleriyle istişareye mecbur zanneden Demokratlara serzenişini de buraya alalım.

“Mâdem elli beş sene bu meseleye bütün hayatını sarf etmiş ve bütün dekaikiyle ve neticeleriyle tetkik etmiş bir adamın bu meselede reyini almak ve fikrini sormak lâzım gelirken, Amerika’da, Avrupa’da bu meseleye dair istişareye kendinizi mecbur bildiğinizden, elbette benim de bu meselede söz söylemeye hakkım var.”3

Amerikan Demokrasisinin dine müsamahası, yeri geldiğinde referansı ve semavî dinlere yardımı, elbette fıtratın gereğidir. Bizdeki Marksist-Kemalist müstebit zihniyetin münafıkça millete dikte ettiği cumhuriyetin, hürriyetin, demokrasinin ve laikliğin; ABD ve AB dekiler gibi olmadığını ve dinsizliği millete yaymak için sözkonusu unsurların isimlerinin kullanıldıklarını zaten biliyoruz.

Dipnotlar:

1- Emirdağ Lâhikası, s. 138.

2- Age., s. 440.

3- Age., s. 440.

Okunma Sayısı: 1507
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Salih

    30.11.2024 23:53:11

    Demokrasiyi öğrenemeden ve onu elde edemeden bir şey yapamayacağımızı çoktan anlamış olmalıydık. Ayrıca okumadan ve bilgilenmeden demokrasi hakkında ahkam kesenlere hayret ediyorum. Bilemediğimiz şeyi nasıl anlatabiliriz ki

  • Bülent Derviş

    30.11.2024 21:49:05

    Güzel bir bakış Hangi Kıtada, hangi Dinde olur sa olsun demokrati her alanda olmaz sa olaz... Bu da saten Rabimmin bizden istediği istişare muhtemelen. Demokrasi = istişare .

  • Süleyman

    30.11.2024 14:14:57

    İşte bizim demokrasimiz ile Amerika demokrasinin önemli bir farkı: “Nazif kardeşimizin mektubu ehemmiyetlidir. Hakikaten Amerika da, siyasete alet değil, belki dini, din için mutaassıbane iltizam edenler çok vardı. İnşaallah Asa-yı Musa yı alan, o dindarlardandır.”1 sözleriyle, dinin oralarda siyaset ve menfaate alet edilmediğini ifade ediyor.

  • Sefer Akgül

    30.11.2024 13:56:43

    Bizdeki istibdadı demokrasi ve cumhuriyet diye yutturdul Süfyan komitesi

  • Burhan

    30.11.2024 12:45:43

    Ayrıca belirtmek isterimki ,Abd seçimleri 1950 deki Türkiye seçimleriyle benzerlik arz ediyor.1950 deki slogan neidi "yeter söz milletindir"abd seçimlerinde halk medya ve brokrasinin şantaj ve tehditlerinden bir nevi istibdattan sıyrılarak yeter söz milletindir demeyi başardı buda abd deki demokrasi çarklarının sağlıklı bir şekilde işlediğinin göstergesi değilmi.

  • Rehanur

    30.11.2024 12:39:43

    İlginç bir noktayı işlemişsiniz. Demokrasi dinsiz olamaz. Semavi dinlerle savaş içindekiler de demokrat olamaz. Bu çok önemli bir tesbit. Allah razı olsun.

  • Burhan

    30.11.2024 12:28:31

    Amerikan demokrasisinde bir nebze olsun dini esasları görebiliyoruz ve kanunlarının için derc edilmiş olarak görebiliyoruz keza avrupada da öyle Lakin islam coğrafyasında ve memleketimizde bunlardan bahis edemeyiz bilakis üstadın dediği gibi cumhuriyet islamın malıdır manasını tamamen üstünü örtmek ve safdil müslüman kardeşlere cumhuriyet küfür rejimidir algısını oluşturmak için siyasiler ve hukukcular büyük gayret göstermektedir. Not:daha önceki yazınıza yaptığım yorum neden yayınlanmadı saygılar.

  • Ali

    30.11.2024 12:02:37

    Demokrasimiz için Çok önemli Konular.

  • Ali. Rıza

    30.11.2024 12:00:30

    Evet, çok makul ve doğru. Amerika’daki hristiyanlar, ikinci Amerika’nın tasallutundan kurtulmak için çareyi dinde arıyorlar. İşte Trump’ın seçim konuşmaları buna delildir.

  • Demokrat Avrupa

    30.11.2024 11:12:38

    Amerika’yı semavi dinlere, ahlaka ve fıtrata taraf olanlarla karşı olanlara ayırdığımızda bütün mesele çözülüyor…Bizde ki Kemalist sistemin yanına siyasal İslamı da alarak bütünü ile Amerika düşmanlığı yapması bu hakikatı elbette değiştirmiyor…Kemalist sistemin siyasal islama dini siyasete alet etmesine müsadesini anlamayanlar, aynı durumun Amerika’da da olduğunu zannediyorlar maalesef…Yanlış kıyaslamalar, yanlış sonuçlar…

  • Mustafa Said Kara

    30.11.2024 11:06:57

    Amerikan toplumu hristiyandır. Amerika da resmi din hristiyanlıktır. İslamın görünürlüğüne sınırlı şekilde izin verirler. İslam hristiyanlık kadar rahat hareket edemez.

  • S.topuz

    30.11.2024 05:59:25

    ..."Madem meylü'l-istikmal (tekemmül meyli) kâinatta fıtrat-ı beşeriyede fıtraten dercedilmiş. Elbette beşerin zulüm ve hatasıyla başına çabuk bir kıyamet kopmazsa; istikbalde hak ve hakikat, âlem-i İslâm'da nev'-i beşerin eski hatiatına keffaret olacak bir saadet-i dünyeviyeyi de gösterecek inşâallah... Evet bakınız, zaman hatt-ı müstakim üzerine hareket etmiyor ki, mebde ve müntehası birbirinden uzaklaşsın. Belki küre-i arzın hareketi gibi bir daire içinde dönüyor. Bazan terakki içinde yaz ve bahar mevsimi gösterir. Bazan tedenni içinde kış ve fırtına mevsimi gösterir. Her kıştan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah olduğu gibi, nev'-i beşerin dahi bir sabahı, bir baharı olacak inşâallah. Hakikat-i İslâmiyenin güneşi ile, sulh-u umumî dairesinde hakikî medeniyeti görmeyi, rahmet-i İlahiyeden bekliyebilirsiniz... B.Cevab Veriyor - 187 🌍🕊🌎🕊🌏🕊🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙😢😭😪🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    30.11.2024 05:55:14

    "Medeniyetin günahları iyiliklerine galebe edip seyyiatı hasenatına racih gelmekle, beşer iki harb-i umumî ile iki dehşetli tokat yiyip, o günahkâr medeniyeti zîr ü zeber edip öyle bir kustu ki, yeryüzünü kanla bulaştırdı. İnşâallah istikbaldeki İslâmiyet'in kuvveti ile medeniyetin mehasini galebe edecek, zemin yüzünü pisliklerden temizleyecek, sulh-u umumîyi (Dünya Barışını) de temin edecek. Evet Avrupa'nın medeniyeti fazilet ve hüda üstüne tesis edilmediğinden, belki heves ve heva, rekabet ve tahakküm üzerine bina edildiğinden, şimdiye kadar medeniyetin seyyiatı hasenatına galebe edip, ihtilalci komitelerle kurtlaşmış bir ağaç hükmüne girdiği cihetle; Asya medeniyetinin galebesine kuvvetli bir medar, bir delil hükmündedir. Ve az vakitte galebe edecektir." Risale-i Nur Külliyatı, Bediüzzaman Cevab Veriyor - 186 🌎🕊🕊🕊🌏🕊🕊🕊🌍🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙😪😭😢🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • Ali Yılmazcan

    30.11.2024 05:52:51

    Risale-i Nur'daki ilgili bölümlerin referans alınması,makaleyi daha anlaşılır yapmış. Güzel bir yazı . Tebrikler.

  • S.topuz

    30.11.2024 05:49:21

    ..."Evet şarktaki ilim ve irfan faaliyetinin bir semeresi (Meynesi) ve netice-i külliyesi (Geniş ve çok yönlü sonucu) olan Risale-i Nur, şark dârülfünununun (Doğuanadolu Fen Üniversitelerinin) İslâmiyet noktasında bir programı olması hasebiyle İslâmiyet'e, bu millete ve âlem-i İslâm'a hizmete çalışanları şiddetle alâkadar etmektedir. Ve şimdi Amerika'da ve Avrupa'da, Nur Risalelerini istemeleri ve oralarda intişarı, bu müddeamızın fevkalâde ehemmiyetini gösterir." Mustafa Sungur, Risale-i Nur Külliyatı, Emirdağ-2 - 193- 🌎🕊🕊🕊🌏😢🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙😢😭😪🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    30.11.2024 05:41:05

    ..."Risale-i Nur şarkî (Doğu) Anadolu'da yer yer kurulmuş ve yüzyıllardan beri o havalide manevî âb-ı hayat menba'ları vazifesini görmüş bulunan medreselerinin ve üstadlarının bir talebesi vasıtasıyla zuhur etmiştir ki; bu son münevver meyveleriyle o muhterem üstadlar, yeniden vazife başına geçip vazife-i tenviriyelerini ve hizmet-i Kur'aniyelerini bu suretle cihanşümul bir vüs'ate inkılab ettirmelerini bütün ruhumuzla ümid ve rahmet-i İlahiyeden temenni ve niyaz ediyoruz. Bu duamıza zaman ve zeminin şerait-i hayatiyesi ve müsalemet-i umumiyenin (Genel barışın, Dünya Barışının) lüzumu da "âmîn, âmîn" diyor ve diyecektir. Evet şarktaki ilim ve irfan faaliyetinin..." Emirdağ-2 - 193

  • Mustafa-kemal

    30.11.2024 05:29:39

    Abd demokrasi ve insan haklri mücadelesi insanlik icin bir örnek teskil eder.arada bazi sivri uygulamalar varsada.kara avrupasindan iyidir

  • Hüseyin T

    30.11.2024 01:04:52

    Kıymetli hocamızın da yukarıda tafsilatlı bir şekilde izah ettiği gibi, Amerikan toplumu çok dinli ve çok kültürlü bir yapıya sahiptir. Bu çeşitlilik, demokratik sistemin temel taşlarından biri olarak telakki edilmektedir. Dinî değerler ve demokrasi arasındaki ilişki, özellikle muhafazakâr ve diğer gruplar arasındaki tartışmalarda sık sık gündeme gelmektedir. Amerikan demokrasisi, dinî değerlerin etkisiyle şekillense de, modern anlamda laik bir sistem olarak kurulmuştur. Dinî ahlâk, özgürlük, bireysel haklar ve toplumsal sorumluluk gibi unsurlar Amerikan değerlerine katkı sağlarken, özgürlükçü anayasa bu değerlerin herkes için eşit şekilde uygulanmasını garanti eder. Bu denge, Amerika’nın hem dinî hem de özgür bir toplum olarak gelişmesini sağlamıştır.

  • Cemaleddin

    30.11.2024 00:15:34

    Amerikan Tarihind ve siyasrtind farklı bir açıdan bakılmış, makalenizde, Bu orjinallerin aynen ortaya çıkıp çıkmadığını zaman gösterecektir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı