Tek parti rejimindeki tek parti iktidarı ile çok partili sistemdeki tek parti iktidarını ayıran en önemli farklar hukuka bağlılık, demokratlık ve çoğulculuk olsa gerek.
Tek parti rejiminde bunlar aranmaz.
Ancak çok partiye dayanan demokratik sistemde millet ekseriyetinin oyları ile kurulan tek parti iktidarı, demokrat, çoğulcu ve kucaklayıcı bir anlayışa sahip olmalı ve bunu uygulamalarına da samimiyetle aksettirmeli.
“Sadece kendisine demokrat” olmaktan; dışlayıcı, ötekileştirici, kutuplaştırıcı tavırlardan kaçınmalı ve “Herkes için demokrasi” demeli.
“Bana oy vermeyenlerin de hükümetiyim” söylemini yalnızca seçim kazandığı gecelerdeki “balkon nutukları”nda bırakmamalı.
Toplumu ilgilendiren temel politikalarda muhalefetin ve özellikle ilgili kesimlerin görüşlerini dikkate alarak ona göre adım atmalı.
Kadrolaşmada partizanca değil, liyakat ve ehliyeti esas alan bir yaklaşım içinde olmalı.
Demokrasinin en önemli prensiplerinden birinin hürriyet olduğu ve gerek bireylerin, gerek kurumların alabildiğine hür ve serbest olması gerektiği esasına her zaman bağlı kalmalı.
Parlamento, milletvekilleri, yargı, üniversite, medya, sivil toplum kuruluşları, dernek ve sendikalar, iş dünyası, girişimciler... alabildiğine hür olmalı. İktidar bunları kendisine bağımlı hale getirmeyi aklından bile geçirmemeli.
Meclis çoğunluğunun iktidar partisi yönetimine ve lidere kayıtsız şartsız tabi olduğu; muhalefetin ya “şer cephesi” olarak nitelendiği veya biata zorlandığı; yargıdaki yapı ve işleyişin iktidar tercihlerine göre şekillendirildiği; medya iktidar propagandisti olarak dizayn edilirken muhalif basının tasfiyesine çalışıldığı; STK’ların iktidara eklemlendiği; üniversitenin iktidar eksenli hesap ve mülâhazalarla yapılandırıldığı bir sisteme demokrasi denilebilir mi?
Türkiye seçilmiş yönetimlerin ya darbeyle devrildiği veya asker-yargı-bürokrasi vesayetiyle sıkboğaz edildiği çok sıkıntılı devirleri yaşadığı için, bunların sebep olduğu travmaların etkisinden bir türlü tam olarak kurtulamadı.
Seçimle gelen sivillerin de bir vesayet rejimi oluşturabilecekleri ise altı yılı aşkındır yürürlükte olan tek adam rejiminin antidemokratik, hukuksuz ve denetimsiz uygulamalarıyla görüldü.
Ve gelinen noktada Türkiye bu rejimi aşarak demokrasiye dönmenin sancılarını yaşıyor.