Kapatma dâvâsının şoku yeni yeni atlatılıyor. İlk günlerde AKP ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gerginliği arttıran bir konumdaydı. MHP ve CHP ise “istemem yan cebime koy” mantığı ile daha sakindi. Son günlerde roller değişti. Şimdi AKP sakin ve mutedil, MHP ve CHP hırçın ve kızgın.
Rol değişikliği sadece söylemden kaynaklanmıyor. Eğer AKP demokratikleşme düzenlemesini genişletme kararı almadan “geri adım” atsaydı muhalefet için “ballı kaymak” olacaktı.
Ancak, AKP—en azından şimdilik—bu oyuna gelmedi. TCK 301. maddenin aniden TBMM’ye sunulması, 7 saat süren MKYK’da “kapsamlı demokratikleşme paketi”nin çıkması kapatma dâvâsından medet uman muhalefeti kızdırdı.
Baykal ve Bahçeli’nin grup toplantılarındaki söylemi sadece bu düzenlemelere karşı çıkmakla sınırlı değildi. AKP’yi ve Başbakan Erdoğan’ı tahrik de vardı. Malûm, Başbakan bu tür tahriklere çok çabuk gelen bir yapıya sahip. Muhalefet de bunu kaşımaya çalışıyor.
Bu arada, MHP söylemden eyleme de geçmeye hazırlanıyor. Parti, TCK 301. madde değişikliğini engellemek için 2 milyon YTL ayırdı. Kampanya çerçevesinde bilboardlara, gazete ve televizyonlara ilân verilecek.
MHP, 301 konusunda o kadar kararlı ki Bahçeli, bunun yeni bir kapatma gerekçesi olacağı müjdesini(!) bile verdi: “Sayın Başbakan kendini kurtarma telâşıyla bu yola saparsa, bu kez de partisini, Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı fiil ve eylemlerin odağı haline getirmekte de önemli bir mesafe katedecektir” dedi.
Eğer zora düştüğünüz anda demokratikleşmeyi hatırlarsanız her zaman bu suçlamalarla karşılaşırsınız. AKP, demokratikleşmeyi belirli gün ve haftalarda kutlanan özel günler yerine, 365 güne yayacak şekilde ele almamasının sıkıntısını çekiyor. Ancak zararın neresinden dönülse kârdır.
Bahçeli’yle ilgili şu notu da söylemeden geçemeyeceğim. Üniversitelerde başlayan gerginlikte MHP’nin adının geçmesine karşı da kararlı bir duruş sergiliyor. Bahçeli, “Tahrik ve tertipler ne derece büyük olursa olsun, MHP’liler demokratik tepkiler haricinde hiçbir girişime alet olmayacak” dedi. Bahçeli’nin bu sözünün de üzerinde durulması gerekiyor. Bahçeli’nin, geçmişte bir çok olayın içinde bulunan partisini demokratik tepki sınırına çekmeye çalışması önemli.
Baykal ise her zamanki gibi... Muhatabının üslubunu eleştirirken daha ağırını kendisi yapıyor. Erdoğan’la karşılıklı tahrikleşme oyununa katkıya devam ediyor. Gerginliği devam ettirmeye uğraşıyor.
09.04.2008
E-Posta:
[email protected]
|