Kuzey Ormanları coğrafyasında, flora ve faunasında, yaban hayatında, içinde ve çevresinde yer alan insan yerleşmelerinde, ekosistemi tehdit ve tahrip eden insan faaliyetlerini izleyerek ve raporlayarak Kuzey Ormanları’nı günlük olarak izleme çalışmasını gerçekleştirmek amacıyla bir “İzleme Raporu Çalışması” yürütmeye başlayan Kuzey Ormanları Araştırma Derneği, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsayan ilk raporunu yayınladı.
Artıgerçek’deki habere göre Raporda özetle şunlar kaydedildi: Maden ocağı konusunda yapılan izlemelerin % 24’ü ve Kanal İstanbul projesi konusunda yapılan izlemelerin % 21’i tehdit niteliği taşıyor. Orman yangınları konusunda yapılan izlemelerin yüzde 31’i, maden ocağı konusunda yapılan izlemelerin yüzde 15’i tahrip niteliği taşıyor. Orman yangınları konusunda yapılan izlemelerin yüzde 29’u, Kanal İstanbul ve maden ocağı konusunda yapılan izlemelerin % 15’i savunma niteliği taşıyor.
Kanal istanbul projesi: Rant kanalı
Rapora ilişkin Kuzey Ormanları Savunması’ndan (KOS) Ayşe Yıkıcı, “Orman yangınları bir doğal afet değildir. Yangınların nedenleri ise hep insan kaynaklıdır. Tüm ülkede olduğu gibi izleme bölgesi Kuzey Ormanları’ndaki yangınlar da yapılaşma ve mesire baskısı gibi gerekçelerle çıkmaktadır. Bu gibi gerekçelerle insan kullanımına açılan Kuzey Ormanları’nda neredeyse on beş günde bir bir yer yanmaktadır” diye konuştu. Yıkıcı, yalnızca bu 3 aylık süreçte dahi Kuzey Ormanları’nın Anadolu Yakası’ndaki kesimi olan Aydos Ormanları’nda en az 10 kere yangın çıktığını örnek gösterdi. Raporda öne çıkan üçüncü başlık olarak Kanal İstanbul Projesi’ni ‘Rant Kanalı’ olarak isimlendiren Yıkıcı, “Devlet koruması altında olması gereken ormanlar maden ocaklarıyla, mega projelerle yani devlet eliyle tehdit altındadır. Bu uygulamaların derhal durdurulması, iptal edilmesi ve tahrip olan orman alanlarının yeniden ormana dahil edilmesi gerekmektedir” değerlendirmesinde bulundu.