"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

7. Risale-i Nur Gençlik Kongresi erkekler masa çalışmaları sonuç bildirgeleri

05 Haziran 2016, Pazar

1. MASA: Avrupa ve doğru İslamiyet

Katılımcılar: Muhsin Er, Tayfur Gür, Hasan Türkmen, Veysel Karahan, Muhammed Vapur, Muhammed Agâh Özel

1. Günümüz Avrupası İsevilik din-i hakikisinden aldığı feyizle hareket eden müsbet Avrupa ve felsefe-i tabiîyenin zulmetiyle hareket eden menfi Avrupa olarak iki farklı cereyanı temsil etmektedir. 

2. Felsefe-i tabiîyenin etkisi altındaki Avrupa medeniyeti, dayandığı kuvvet, menfaat, cidal (çatışma), menfi milliyet ve süfli hevesleri tatmin eden esaslarıyla insanlığı psikolojik bunalımlara ve yıkımlara sürüklemiştir.  

3. Doğru İslâm’ın neticesi olan Kur’ân medeniyeti ise hak, adalet, fazilet, muhabbet, samimî kardeşlik, teavün, ittihad ve tesanüd düsturlarıyla insanlığa saadet anahtarını sunmakta, insanlık olarak tekâmül etmenin yollarını göstermektedir. 

4. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İsveç, Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerin Kur’ân-ı Kerîm’i mekteplerinde ders vermeleri ve İngilizlerin mühim hatiplerinin bir kısmının Kur’ân’ı İngilizce kabul ettirmeye çalışmaları gösteriyor ki Kur’ân-ı Kerîm bütün insanlığın kurtuluş reçetesidir.

5. Bütün insanlığın ahlâksızlık, hazcılık, inançsızlık gibi ortak problemleri Bediüzzaman Said Nursî’nin Müslüman İseviler olarak vurguladığı Hıristiyanlarla hakikî dindar Müslümanların ittihadıyla çözülebilir. 

6. Müslümanlar, Bediüzzaman Said Nursî’nin Doğru İslâmiyet ve İslâmiyete lâyık doğruluk şeklinde ifade ettiği; Kur’ân-ı Kerîm’in insanın hayat-ı şahsiyesine, hayat-ı içtimaîyesine ve hayat-ı uhrevisine verdiği dersleri, fiil, hal ve sözleriyle hayata aktarırlarsa diğer dinlerin tâbileri de fevc fevc İslâmiyete dahil olacaklardır. 

2. MASA: İnsaniyet-i kübra ve doğru İslamiyet

Katılımcılar: Bilal Said Parlakoğlu, Mustafa Sabri Kovancı, Ali Eşref Atıcı, Yunus Atıcı, Ömer Narin, Emrah Atay, Yasir Özer, Hakan Yaşar.

1. Medeniyetin yapıtaşı insandır, insanın insaniyeti nispetinde medeniyet medeniyet olur.

2. İnsan; kuvve-i akliye, kuvve-i gadabiyye ve kuvve-i şeheviye noktasında esfel-i safilin ve âlâ-yı illiyyin arasında, sınırsız tedenni ve terakkiye müsait  bir varlıktır. 

3. İnsaniyet-i kübrayı ifade  eden İslâmiyet sayesinde insan mükemmel hale gelir. Bu noktada İnsaniyet-i Kübra; maddeten ve mânen terakki etmiş insanı ve insanlığı tanımlayan küllî bir kavramdır.

4. İnsanın istikamette olması ve İnsaniyet-i Kübra hakikatine yakın olması, medeniyetin terakkisine ve istimrarına en önemli sebeptir.

5. İslâmiyet insana; iffet, hikmet ve şecaat üzere bir istikamet çizmiş ve İnsaniyet-i Kübra’yı bu istikamet üzere kalıba oturtmuştur.

6. İslâmiyet, İnsaniyet-i Kübra hakikatinin teorisini Kur’ân-ı Kerîm hakikatleri ile belirlemiş, pratiğini de Sünnet-i Seniyye hakikati ile ispatlamış ve mükemmel insanı Hz. Muhammed’in (asm) şahsında âleme göstermiştir.

7. Beşeri, ihtiyacı olan saadet ve terakkiye sevk edecek kâmil insan tanımı; hak, hakikat, fazilet, rıza-i İlâhî, teavün ve tesanüd vb. esasları üzerine kurulu insaniyet-i kübra olan İslâmiyettir.

3. MASA: Nübüvvet ve doğru İslamiyet

Katılımcılar:  Ekrem Hamza Alşan, Said Akça, Osman Gökçe, Nebi Karaman, Esat İnceman, Mehmet Kılıç

1. Nübüvvet, insanın aslî vazifelerini gerçekleştirerek maddeten ve manen yükselmesini sağlayan; insanlığı saadete ulaştıracak gizli hazinelerin anahtarlarını sunan bir gerekliliktir.

2. Peygamberler yalnızca İlâhî mesajları insanlara ulaştırmakla kalmamışlar, üstün sıfatları ve yaşayışları ile insanlığa her açıdan örnek olarak medeniyetlere öncülük etmişlerdir. 

3. Mevcudat içinde en kıymettar varlık insandır. İnsanlar içinde en kıymettar peygamberlerdir. Peygamberler içerisinde esma-i İlâhiye’ye en câmî ayine Hz. Muhammed (asm) olması hasebiyle doğru İslâmiyet’in kaynağı Sünnet-i Seniyyedir. Bu bağlamda nübüvvetsiz din anlayışı insanı dalâlete atan ve hüsrana uğratan tehlikeli bir anlayıştır. 

4. Bütün peygamberler vahyin temsilcisi olarak güzel ahlâk, adalet, fazilet, ibadet gibi değerleri insanlığa ulaştırmışlardır. Değerler kaybına uğrayarak hayatı perişan eden insanlık, nübüvvet silsilesinin insanlığa sunduğu reçetelere ihtiyaç duymaktadır. 

5. Peygamberler kavl-i leyyin ile İslâmiyet’i insanlara anlatmışlardır. Ahirzamanda bu anlatım metodu Risale-i Nur’da mevcuttur. 

4. MASA: Terör ve İslamiyet

Katılımcılar : M. Fatih Adak, M. Sait Ataç, Veysel Ömer Demir, Serkan İlğen, Emrah Ökten, İbrahim Berk Soncan, Abdulkadir Sinoğlu, Ahmet Nur Aydın, Emre Demirdöğmez, Ömer Yiğit, Ramazan Atay, Ahmet Zübeyir Ataç,  Ömer Faruk Topçu, Burak Demirel

1- Terör, Kur’ân terminolojisinde karşılığı fitne ve haset olan, hiçbir şekilde dinî değer ve kurallarla bağdaştırılamayacak bir tahrip kavramıdır. 

2- Terörle din arasında ilişki kurulması hiçbir şekilde kabul edilemez. Kaynak itibariyle terör, inançların zayıf olduğu, materyalist ve dinsizlik cereyanlarının hakim olduğu zeminlerde yeşerir. 

 3- “Kim yeryüzünde fesat çıkarmamış birini öldürürse o sanki bütün insanlığı öldürmüş gibidir” âyetiyle İslâm her türlü terör hareketini reddeder. Şefkat, merhamet, hürmet, hak ve adalet gibi duyguların kaynağı olan İslâmiyet terörle bağdaştırılamaz. 

4- Ülkemizde yaşanan terör kaynaklı hadiselerin asıl sebebini  Bediüzzaman Said Nursî yüz yıl önce “Üç büyük düşmanımız var; cehalet, zaruret ve ihtilâf” diyerek tesbit etmiş ve buna karşı “san’at, marifet ve ittifakı tavsiye etmiştir. Yeni acıların yaşanmaması için Bediüzzaman’a kulak verilmelidir. 

 5- Otoriter baskılar ve Kemalist baskıyla oluşan eğitim sistemimizle birlikte ortaya çıkan tahrip ve Kürtçülük-Türkçülük söylemlerinden dolayı oluşan tahrikler anarşi ve teröre sebep olmuştur. Bu bağlamda Bediüzzaman Said Nursî’nin Medresettüzzehra projesi ve İttihad-ı İslâm vizyonu İslâm coğrafyasının saadeti için anlaşılmayı beklemektedir. 

5. MASA: Mezheplar ve doğru İslamiyet   

Katılımcılar: Semih Fidan, Melih Can Daşdelen, Bayram Keskin, Ömer Alan, Fatih Mehmet Dolu, Kemal Vapur, Ümit Acar

1- Mezhep: ALLAH indinde makbul din olan İslâma lâyık olan doğruluğun nasıl olacağının aranması noktasında takip edilen (gidilen) yol manasına gelir.

2- İslâmın fetihlerle farklı coğrafyalara ulaşması farklı kültürlerle karşılaşılması farklı ilmî akımların İslâm coğrafyasına girmesi siyasî, sosyal ve ekonomik gelişmeler sonucunda mezhepler ortaya çıkmıştı.

3- Mezhepler arası farklılıklar dinin esasına taalluk etmediği için ihtilâf kaynağı olarak görülmemeli, tarafgirlik, inat ve taassupla sosyal ayrışmaların ve çatışmaların sebebi olarak düşünülmemelidir. 

4- Mezhepler arası çatışma ve kavganın sebebi mezheplerin kendisi değil; fırka-i dalleye sebebiyet veren çeşit çeşit istibdattır. Bundan kurtulmanın yolu istibdadın yerine meşveret ve hürriyetin tesis edilmesidir.  

5- Tahtieci anlayış yalnız kendini hak ve doğru bilerek tarafgirliğe sebep olduğundan İttihad-ı İslâm’ın gereği olan tesanüd, uhuvvet ve muhabbbete engeldir.  

6- Tevhid dini olan İslâmiyet’e göre Rabbimiz (cc), Peygamberimiz (asm), kitabımız, kıblemiz, dinimiz milletimiz birdir. Çakıl taşı hükmünde çocuk bahanesi kıymetindeki teferruattaki farklılıklara gelen itirazlar Cebeli Uhud azametinde bir kıymete haiz olan bu birliklerin önüne geçmemelidir.

7- Ahir zamanda zındıka ve ifsat komitelerinin mezhepçiliği ve mezhep taraftarlığını kullanarak Âlem-i İslâm’ı esaret altına almasına karşılık “Mü’minler ancak kardeştirler” âyeti ve “Mü’min için mü’min, sağlam yapılmış bir binanın birbirine kuvvet veren taşlarıdır” hadisini düsturu hayat yapmalıyız.

Etiketler: gençlik şöleni
Okunma Sayısı: 4896
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı