AsA-yı MûsA | 461 |
Y
eR
B
ilGileRi
– A –
AMERİKA (ABD):
Kuzey Amerika kıtasında yerleşik, 50 eyaletten oluşan teknolojik bakımdan dün-
yanın en önde gelen ülkesi. Yaklaşık, sadece 200 yıllık tarihine rağmen, bütün dünyaya hükmetme
gayreti içerisinde. 250 milyonluk nüfusu, dünyanın bütün ırklarını barındırıyor. Bütün dinlerin mensup-
larının barındığı Amerika Birleşik Devletleri hakkında Bediüzzaman, “din-i hakkı arayan bir cemaat”i
barındırması dolayısıyla bahseder. Başşehri Washington DC olan ABD ile Türkiye arasındaki yakın iliş-
ki, 1950 Kore Savaşından sonra başlamıştır
AMERİKA KıT’Ası:
Kara parçası büyüklüğü cihetiyle dünyanın ikinci büyük kıt’asıdır. Kuzey, Orta
ve Güney Amerika bölümlerinde onlarca devlet bulunmaktadır. Kıt’anın çevresi Büyük ve Atlas Okya-
nusları ile çevrilidir. Kuzey Amerika kıt’asının en büyük devletleri Amerika Birleşik Devletleri ve
Kanada’dır. Orta ve Güney Amerika kıtalarında, çoğunluğunu İspanyolların oluşturduğu Lâtin Amerika
ülkeleri yer almaktadır. Kuzey Amerika ülkeleri refah ve teknoloji bakımından Orta ve Güney Ameri-
ka ülkelerinden hayli ileridedir. Yaklaşık 43 milyon kilometrekare büyüklüğünde ve üzerinde 700
milyon insanın yaşadığı kıtada Hristiyanlık (özellikle Katolik mezhebi) ve Müslümanlık en büyük din-
lerdir.
ANADOLU:
Türkiye topraklarının genel adıdır. Topraklarımızın en büyük kısmı Asya’dadır ve “Ana-
dolu” olarak isimlendirilir. Diğer parçası Trakya’dadır. Büyük medeniyetlerin yaşadığı dünyanın en eski
yerleşim yerlerinden olan Anadolu’nun üç tarafı denizle çevrilidir. Toprakları üç kıt’aya yayılan Osmanlı
imparatorluğunun yıkılışı ile İstiklâl Savaşı sonrası yeni Türkiye Cumhuriyeti Anadolu üzerinde kurul-
muştur.
ANKARA:
Orta Anadolu’nun merkezinde eski bir yerleşim yeridir. Eski ismiyle Engürü, şimdiki adıy-
la Ankara, 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyetinin de başşehridir. Yakın tarihimizde çok önemli bir
yere sahiptir. Kurtuluş Savaşı esnasında bütün vatanperverlerin toplandığı ve millet meclisinin kuru-
larak yeni devletin temellerinin atıldığı bu Anadolu kenti yapılan imar hareketleri ile son derece modern
bir başkent hüviyetini kazanmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında Bediüzzaman Said Nursî’nin de davet
edildiği Ankara, sonraki yıllarda da Nurculuk hareketi için önemli bir yere sahip olmuştur.
ARAFAT (ARAFAT DAğı):
Mekke şehrinin 21 km doğusunda, Taif dağ yolu üstünde bulunan ova
görünümündeki düz alana Arafat Meydanı denilmektedir.
Arafat meydanı yaklaşık 13 km2’lik büyüklükte geniş bir alandır. Uzunluğu doğudan batıya yakla-
şık 6,5 km, kuzeyden güneye 12 km’dir. Meydan, doğu, kuzey ve güney istikametinde bulunan dağlar
tarafından bir yay şeklinde kuşatılmıştır. Meydanın doğusunda Arafat Dağı, kuzeyinde ise Cebel-i Rah-
me bulunmaktadır. Arafat kelimesi, manası “tanıma, bilme, anlama, güzel koku” olan Arapça bir
kelimeden türemiştir. Ayrıca kaynaklarda Hz. Adem ile Havva’nın cennetten çıkarılıp dünyaya gönde-
rildikten sonra Arafat’ta buluştukları; Hz. Cebrail’in Hz. İbrahim’e Hac ibadetini nerelerde ve nasıl
yapılacağını öğretirken Arafat’a geldiklerinde ona “Anladın mı?” manasına gelen “Arefte?” diyerek sor-
ması, Hz. İbrahim’in de ona “Areftü” şeklinde cevap vermesinden dolayı buraya Arafat ya da Arefe
denildiği belirtilmektedir. Arafat, dünyanın dört bir yanından gelen hacıların, Kurban Bayramı arefesin-
de hac gereği olarak toplanıp vakfeye durdukları, birbirleriyle tanıştıkları ve günahları için Cenab-ı
Haktan af ve mağfiret diledikleri mübarek bir mekândır. Hac ibadetinde Arafat’ın yeri ve önemi hak-
kında Peygamberimiz, “Hac Arafat’tır” buyurmaktadır.
AsA-yı MûsA yER BİLGİLERİ