Kurs eğitmeni Menekşe Gülşah Kurt, kursa katılıp işaret dili öğrendikten sonra, işitme ve konuşma engelli Meltem Şentürk’e Kur’Ân okumayı öğretti.
Gaziantep’in İslâhiye İlçesi’ndeki Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Mesleki Eğitim Merkezi’nde (GASMEK) eğitmen Menekşe Gülşah Kurt, kursa katılıp işaret dili öğrendikten sonra, işitme ve konuşma engelli Meltem Şentürk’e Kur’ân okumayı öğretti. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Mesleki Eğitim Merkezi’nde (GASMEK) açılan Kur’ân kursuna yazılan işitme ve konuşma engelli 28 yaşındaki Meltem Şentürk Kur’ân okumayı öğrenmek istedi. Kurs öğretici Menekşe Gülşah Kurt, işitme ve konuşma engelli Meltem Şentürk’e Arapça Kur’ân-ı Kerîm öğretmek için Soner Karaburç aracılığıyla 1 buçuk ayda işaret dili öğrendi. Kurt, öğrendiği işaret dilini kullanarak Şentürk’e 3 haftada Kur’ân okumayı öğretti.
HATMİ BİTMEK ÜZERE
Menekşe Gülşah Kurt, Meltem’in Kur’ân okumayı öğrenmesiyle çok duygulandığını belirtirterek, şöyle dedi: “Meltem’e Kur’ân öğretmek için işaret dili kursuna kayıt oldum ve 1.5 ay içerisinde işaret dilini öğrendim. Daha sonra Meltem Kur’ân-ı Kerîm kursumuza katıldı ve 3 hafta gibi kısa süre içerisinde okumayı öğrendi. Şu ana kadar 5 sûre ve 4 duâ ezberledi. Şu an 25’inci cüzde, hatmini bitirmek üzere. Normal öğrencilere göre daha istekli ve daha azimli olduğu için hızlı ilerliyor. Bugüne kadar birçok öğrenciye Kur’ân öğrettim, ama Meltem’in işaret dili ile Kur’ân öğrenmesi beni çok duygulandırdı. Meltem sayesinde engellerin bedenimizde değil, akıllarımızda olduğunu gördüm.”
EN BÜYÜK HAYALİ
Meltem Şentürk ise, 1.5 aylık iken üzerine televizyon devrilmesi sonucu konuşma ve duyma yetisini yitirdiğini işaret diliyle anlatarak, “Hayata küsmedim ve tutundum. Gaziantep Üniversitesi’nde Kuyumculuk ve Takı Tasarım Bölümü’nü okudum. Daha sonra GASMEK’in kurslarına katıldım. Etrafımda insanlar Kur’ân’ın Arapçasını okuyabiliyordu, onlardan etkilendim ve öğrenmek istedim. Hocalarıma bu isteğimden bahsettim, onlar da ellerinden gelen yardımı yaptılar. En büyük hayalim Menekşe hocam gibi Kur’ân-ı Kerîm öğretmeni olmak ve benim gibi işitme engellilere Kur’ân öğretmek.”
***
Konuyla benzer içerikler:
Kur'an-ı Hakim'i en güzel şekilde tarif eden tefsir Risale-i Nur'dur
Mu'cizât-ı Kur'âniye Risalesi olan 25. Söz'e Bediüzzaman Hazretleri;
''Elde Kur'ân gibi bir mu'cize-i bâki varken,
Başka burhan aramak aklıma zâid görünür.
Elde Kur'ân gibi bir burhan-ı hakikat varken,
Münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir?'' şeklindeki veciz ifadelerle başlıyor.
Ve gençliğinde yaşadığı bir hatıra bu noktada oldukça dikkat çekicidir. Şöyle ki; İngiltere'nin Sömürgeler Bakanı Gladstone'un Avam Kamarasında yaptığı konuşmada elinde bir Kur'ân-ı Kerîm'le kürsüye gelerek,“Bu Kur'ân Müslümanların elinde bulunduğu müddetçe, biz onlara hâkim olamayız. Ne yapıp yapıp, bu Kur'ân'ı sukut ettirip ortadan kaldırmalıyız. Yahut da Müslümanları ondan soğutmalıyız” diyordu.
Devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/kur-an-i-hakim-i-en-guzel-sekilde-tarif-eden-tefsir-risale-i-nur-dur_365091
Ehl-i kitap hangi durumda ehl-i necat olur?
“Hıristiyan bir arkadaşım bana şunu sordu: “Müslümanlık hak din diyorsunuz. Peki, Musevilik veya Hıristiyanlık da Allah tarafından gönderilen dinlerden değil mi? Kaldı ki Musa’ya ve İsa’ya (a.s) siz de inanıyorsunuz. Bizlerin durumu, size göre ne olacak?”
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/ehl-i-kitap-hangi-durumda-ehl-i-necat-olur_411620
Ehl-i kitapla aramızdaki ortak söz nedir?
''Bir Hıristiyan ile görüşüyoruz. Başka Hıristiyanların durumu ne olacak diye soruyor. Risale-i Nur’daki fetret bahsinden de hareketle neler söylenebilir?''
“Gayr-ı müslimler cennete mi, cehenneme mi gider? Bir arkadaşımızın gayr-ı müslim bir arkadaşı var. Nasıl davransın?”
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/ehl-i-kitapla-aramizdaki-ortak-soz-nedir_369698
DHA