Hazret-i Âişe (ra) validemiz anlatıyor:
“Yâ Resûlallah! Gecenin Kadir Gecesi olduğunu anlarsam ne diyeyim?” diye sordum.
Allah Resûlü (asm) şöyle buyurdu: “Şöyle dersin: ‘Allahümme inneke afüvvün, tühibbü’l-afve, fa’fü annî.’ Meâli: (Allah’ım, muhakkak Sen Afüvv’sün! Affedicisin. Affetmeyi seversin. Beni affet!)”1

KADİR GECESİNDE İBADET YAPMANIN FAZİLETİ NEDİR?
Ebû Hüreyre (ra) bildiriyor ki: Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurdu:  
“Kim Kadîr Gecesinde fazîletine inandığı ve sevabını Cenab-ı Hak’tan umduğu için ibâdete kalkar ise, geçmişteki günahları bağışlanır.”2

KADİR GECESİNDE NELER YAPALIM?
Bu geceye mahsus bir namaz rivâyet edilmiş değildir. Bu, Müslüman için zenginliktir. Müslüman her tarz ve her yol ile Allah’a yaklaşmaya çalışır. Bu gece; bilhassa kazâsı olanlar için başta kazâ namazı olmak üzere namaz kılmak, nâfile namaz kılmak-–bazı kitaplarda İslâm büyüklerince anlatılan nafile namaz tarifelerini uygulamakta bir sakınca yoktur—, Kur’ân okumak, Cevşen okumak, Allah’ı çokça zikretmek, tevbe ve istiğfar etmek bu geceyi ihyâ etmemiz için yeterli olan önemli ibâdet biçimleridir. “Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır” âyetini tefsîr eden Üstad Bedîüzzaman Hazretleri, bu gece okunan Kur’ân’ın her bir harfine otuz bin sevap karşılık geldiğini müjdeliyor.3

DUÂ
Ey bu yerlerin Hâkimi! Senin bahtına düştüm. Sana dehalet ediyorum ve sana hizmetkârım ve senin rızanı istiyorum ve seni arıyorum! Senin kulluğuna geldim! Senin kabulüne muntazırım! Senin affını umuyorum! Beni Kendine en kul bir kul eyle! Leyle-i Kadri bana ve bütün ehl-i imana feyizli ve bereketli kıl! Âmin!

Dipnotlar:
1- Riyâzü’s-Sâlihîn, 1192
2- Riyâzü’s-Sâlihîn, 1186
3- Sözler, s. 312