Diyanet İşleri Başkanlığınca, Ramazan ayının önemli sünnetlerinden itikaf ibadetini yerine getirmek isteyenler için Türkiye genelinde 11 bin 216 cami hazırlandı.
Allah'ın rızasını kazanmak için belli bir adab içerisinde camide kalmak ve ibadetle meşgul olmak anlamına gelen "itikaf" ibadeti, ramazanın son 10 gününde gerçekleştiriliyor. İtikafa girenlere "mütekif" veya "akif" deniliyor.
Modern hayatın yoğunluğu içerisinde kendisine zaman ayıramayan Müslümanlar için bulunmaz bir nimet olarak değerlendirilen "itikaf" ibadeti, ramazanın manevi ikliminden yararlanmak ve Kadir Gecesi'ni tam olarak idrak edebilmek adına da önem taşıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığınca, bu sene ramazanda itikafa girilecek camiler belirlenerek yurt genelinde 11 bin 216 cami hazırlandı.
Buna göre, ülke genelinde itikafa girilen cami sayısı bakımından ilk üç sırada 717 rakamı ile Diyarbakır, 570 rakamı ile Şanlıurfa ve 441 rakamı ile Van yer aldı.
Diyanetin sitesinden camilerin listesine ulaşılabilecek
Diğer il ve büyükşehirlerde ise başta merkez camiler olmak üzere pek çok caminin itikaf ibadeti için kapıları açılıyor.
İstanbul'da Şehzadebaşı Camisi başta olmak üzere 401, Ankara'da 344 ve İzmir'de 144 camide itikafa girilebilecek.
Vatandaşlar, itikaf için hazırlanan camilerin listesine, Diyanet İşleri Başkanlığının ramazan ayı için hazırladığı "ramazan.diyanet.gov.tr" internet adresinden ulaşabilecek.
İnternet adresindeki "cami bilgileri" bölümünden ülke, il, ilçe ve faaliyet türü seçimi yapılarak camilerde gerçekleştirilecek bütün faaliyetlere ulaşabiliyor.
"Toplumda bu sünnetin yaşatılması gerekir"
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Kaşif Hamdi Okur, yaptığı açıklamada, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in -Aleyhissalatu Vesselam- Mescid-i Nebevi'de itikafa çekilmek amacıyla kendisine "çadır" diye tabir edilen bir bölüm hazırlayıp belirli bir zaman dilimini ibadetle geçirdiğini, onun vefatının ardından eşlerinin de itikaf ibadetini sürdürdüğünü söyledi.
Hazreti Muhammed'in -Aleyhissalatu Vesselam- devamlı olarak işleyip nadiren terkettiği, farz ve vacib olmayan amellerine "sünneti müekkede" denildiğini hatırlatan Okur, "İtikaf, 'sünneti müekkede' olarak nitelenen bir ibadettir. Aynı zamanda kifai bir sünnettir. 'Kifai sünnet' demesi şu anlama geliyor; toplumda bu sünnetin yaşatılması gerekir. Herkes bunu yapmaya imkan bulamaz ama her şehirde en azından belli sayıda insanın bunu yapması, bu sünnetin yaşatılması açısından önemlidir." diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığınca, ramazanda itikaf ibadetini yerine getirmek isteyenler için Türkiye genelinde 11 bin 216 cami hazırlandığını bildiren Okur, dini kitaplara göre, itikaf için en faziletli mescidler arasında sırasıyla Mescidi Haram, Mescidi Nebevi, Mescidi Aksa Beytül Makdis ile şehirlerin merkezi camilerinin olduğunu aktardı.
"Nafile itikaf ibadeti cemiyetimizde yaygın bilinmiyor"
Okur, insanın kendisini hesaba çekmesi ve iç dünyasında muhasebe yapmasını sağlaması bakımından itikafın önemli bir ibadet olduğunu vurgulayarak, itikafta Kur'an-ı Kerim, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed'in -Aleyhissalatu Vesselam- güzide ve örnek hayatları, insanın kendisini dini konularda geliştirecek eserler okuyup Allah'ı tefekkür edebileceğini söyledi.
Modern hayatın hız ile yarıştığını, her şeyin çabuk eskiyip yıprandığını ve zaman zaman insanın kendisini yenilemek için bazı durumlara ihtiyaç duyduğunu aktaran Okur, şunları söyledi:
"Herkesin vakti, mesaisi böyle sünneti müekkede olan 10 günlük itikafı yerine getirmeye müsait olmayabilir. Fakat bir de nafile itikaf var. Bu, cemiyetimizde o kadar yaygın bilinmiyor. Mesela düşünün camiye girdiniz, namaza henüz yarım veya bir saatlik vakit var. Orada bir köşeye çekilip yine ibadet niyetiyle namaza kadar beklemeye itikaf denir ama bu nafile bir itikaftır. 'Bunu yapmaya niyet ediyorum' deyip orada Kur'an-ı Kerim okuyup eğer vakit müsaitse nafile namaz kılıp Efendimizi ve Cenabıhakkın kudretini tefekkür ederek beklemesi dahi bir itikaftır. Onu düzenli yapamayanlar fırsat bulduklarında ara ara bu şekilde itikaf yapmak suretiyle de bu ihtiyacı bir nebze olsun yerine getirebilirler. Belki orada o yaşadıkları hadise kendi zamanını, mesaisini ayarlayıp müekked sünnet olan ramazanın son 10 günündeki itikafa girme noktasında motive de edebilir."
***
Konuyla ilgili içerikler:
İtikafla ilgili kısa hatırlatmalar...
Ali Çiftçi: “İtikâfa nasıl girilir? Sadece camilerde mi girilir? Nelere dikkat edilir?”
İTİKAF NEDİR?
İtikâf, ibadet için ezan okunan ve kamet getirilen bir mescitte, bir camide veya ibadet yapılan bir mabette itikâf niyeti ile ikamet etmekten ibarettir.
Zamanı, Ramazan ayının son on günüdür.
Ramazanın son on günü içerisinde itikâfın sünnet-i müekkede olmasının hikmeti, Kadir Gecesini ihya etmektir. Çünkü Kur’ân’ın beyan buyurduğu gibi, bin aydan daha hayırlı1 olması hasebiyle Kadir Gecesi, gecelerin en faziletlisidir. İtikâfın bu geceye rastlamasının feyiz ve sevabı hadsiz ve hesapsızdır.
İtikâfın Şart ve Rükünleri
İtikâfın şart ve rükünleri şunlardır:
1- Niyet yapılmalıdır.
2- Gündüzü oruçlu olmalıdır.
3- İtikâf bir mescitte yapılmalıdır,
4- İtikâfa niyet eden Müslüman olmalı ve dinî emirler hususunda mükellef bulunmalıdır.
İTİKAFIN EN KISA SÜRESİ
Hanefîlerden İmam Ebû Yusuf’a ve Malikîlere göre itikâfın en az süresi “bir gün”dür. İmam Muhammed ile Hanbelîlere göre itikâfın en az süresi, kişiye bağlı olarak “bir an”dır. Şafiîlere göre ise itikâfın en az süresi “Sübhânallah” diyebilecek kadar bir zamandan biraz fazla olmalıdır.
Demek oluyor ki bir Müslüman, Ramazanın son on günü girdiğinde, itikâf niyetiyle, bir mescitte veya bir camide, “bir an” veya “Sübhânallah” demek süresinden daha fazlaca bulunursa, bu sünneti yaşamış olur. Bir diğer ifadeyle, bir Müslüman, Ramazanın son on günü içerisinde bir mescide vakit namazı kılmak için girerken aynı zamanda “vakit namazı kılma süresince” itikâfa niyet etse, namazı kılıp camiden çıkarken bu sünneti ihya etmiş olarak çıkar.
Başka bir ifadeyle, Ramazanın son on günü içinde, istenilen vakitlerde itikâf yapılabilir. Meselâ yalnız gündüzlerde veya bu günlerin belli vakitlerinde itikâfta bulunmaya niyet etmek sahihtir. Bu durumda niyet edilen süre bitince, itikâftan çıkılmış olur.
İTİKAFIN EN UZUN SÜRESİ
Ramazan itikâfının en uzun süresi ise, Ramazanın sonuna denk getirmek suretiyle on gündür.
Aralıksız on gün süreyle itikâfta bulunmaya niyet eden birisi şunlara dikkat eder:
1- Bu süre içinde itikâf yaptığı mescitten çıkmaz. Yalnız abdest almak, tuvalete girmek veya ölüm gibi zarurî bir ihtiyacı için çıkar ve hemen geri döner.
2- İtikâf süresince hanımına yaklaşmaz.
-Süleyman Kösmene-
AA