Amerikalı rahip Andrew Brunson’ın serbest kalmasına muhalefet cephesinden tepki geldi. Kamuoyundaki Brunson kararına yönelik tepkilere karşı ilk resmi açıklama ise, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun tarafından Twitter aracılığıyla yapıldı.
Altun, ilk mesajıyla “Bugün Andrew Brunson hakkında verilen mahkeme kararı Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu, Türkiye’de yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu ortaya koymuştur” görüşünü savundu.
Altun, ABD Başkanı Trump’ın konuya yaklaşımına da tepki göstererek, “Ne yazık ki hatırı sayılır bir süredir Türkiye’nin bağımsız yargısı Amerikan yönetimince baskı altına alınmaya çalışılmış, ülkemiz çeşitli yaptırım tehditlerine maruz bırakılmıştır… ABD başkanı Donald Trump’a bir kez daha hatırlatmak isteriz ki Türkiye demokratik bir hukuk devletidir ve Türk mahkemeleri bağımsızdır” diye yazdı.
Bu arada Brunson kararı sonrasında Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan Bakan Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile telefon görüşmesi yaptığı da duyuruldu.
Muhalefet: “ABD’nin baskısıyla karar çıktı”
Cumhurbaşkanlığı’nın yargı bağımsızlığını vurgulayan açıklamasına rağmen muhalif kesimler Brunson kararına tepkili.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve emekli diplomat Ünal Çeviköz, yaptığı açıklamada, “Beklenen sonuç olduğunu düşünüyorum, hiç şaşırmadım. ABD yaptırım yoluyla belirli konularda Türkiye’ye çözüm dayatabileceğini anlamış durumda görünüyor” dedi. Cumhurbaşkanlığı’nın bugünkü kararı “yargı bağımsızlığıyla” açıklamasını ise gerçekçi bulmadığını da belirten Çeviköz, “ABD de Türkiye’de yargı bağımsızlığı olduğunu düşünmüyordu ve zaten yaptırımlarla sonuç almaya çalıştılar. Bugünkü karar alma şekline bakıldığında da hem ABD’de de hem de uluslararası toplumda Türkiye’de yargı tarafından bağımsız hareket edilemediği görüşü pekişecektir” diye konuştu.
İyi Parti’nin resmi Twitter hesabından isim vermeksizin Erdoğan’ın bugüne kadar Brunson konusuna ilişkin açıklamalarına göndermede bulunularak, “Ajan demedim, ajans demedim” tweeti paylaşıldı.
HDP Parti Sözcüsü Saruhan Oluç da, yaptığı açıklamada, Türkiye ile ABD arasında gizli anlaşma yapıldığı yönünde yaygın inancı destekleyici bir gelişme yaşandığını vurgulayarak, ABD’deki medya kuruluşu NBC’nin dün itibariyle Brunson’ın serbest kalacağını duyurmuş olduğuna dikkat çekti. NBC’nin haberinden hareketle “Halkbank’ın cezasını indirme gibi pazarlıklar yapılmış olabileceğini” kaydeden Oluç, “Brunson hakkındaki bugünkü karar, yargının geldiği durumun içler acısı olduğunu gösteren son örnek olmuştur. Mesela ‘gizli tanıklar’ denilerek saçma ifadelerle insanlara yönelik suçlamalar yapılmasıyla sağlıklı yargılama yapılamayacağı bir kez daha görülmüştür. Ancak Cumhurbaşkanlığı’nın iddia ettiği gibi de yargı kesinlikle bağımsız bir karar almamıştır." dedi.
Ekonomide dövizde düşüş beklentisi de tepkiye yol açtı
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı ve eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da, ekonomideki beklenti açısından yaptığı açıklamada, Brunson’ın serbest kalışı çerçevesinde gerçekçi beklentiler ortaya konulmadığı görüşünü aktardı. Yılmaz, “Bu karar açıklanmadan önce piyasada ve sosyal medyada ortaya çıkan bir takım yanlış haberler zaten fiyatlandırmaya yansımıştı. Ancak karar açıklandıktan sonra çok fazla bir etkisi olmadı. Şu anda da döviz kurunda yukarıya yeniden tırmanış başladı. Reel ekonomideki tablo olduğu yerde duruyor. Sorunlara gerçekçi çözüm bulunması gerekir. Bankacılık sistemi ve reel sektördeki sorunlarımızda hiçbir değişiklik olmadı” dedi.
Erdoğan ne demişti?
Rahip Brunson’ın yargı sürecinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye–ABD ilişkilerinde “pazarlık” iddialarına da neden olan açıklamaları gündemdeydi. ABD Başkanı Donald Trump’ın kendisinden Brunson’ın serbest bırakılmasına sıkça tepki gösteren Erdoğan, 2016 yılındaki darbe girişiminden sorumlu tuttuğu Fethullah Gülen’in ABD’de yaşadığını hatırlatarak, “Bizden papazı istiyor. Bir papaz da sizde var. Üstelik bizdeki yargılanıyor, sizdeki yargılanmıyor. Sizdekini bize verin biz de size verelim” demişti. Erdoğan, Brunson’ın terör örgütleriyle bağlantılı olarak yargılandığını da vurgulayarak, “Bu fakir bu görevde olduğu sürece sen o teröristi alamazsın” diyerek de Trump’a tepkisini göstermişti.