Hrant Dink’in öldürüldüğü dönemde İstanbul Valiliği görevini yürütmekte olan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’le ilgili soruşturma izni verilmesi talebiyle İçişleri Bakanlığı’na yapılan başvuru reddedildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, İçişleri Bakanlığı’nın kararına itiraz etti.
Agos’tan Uygar Gültekin’in haberine göre; Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler’le ilgili işlem yapılması için dosya, İçişleri Bakanı olduğu için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Yargıtay Başsavcılığı ise soruşturma için, milletvekili olması nedeniyle önce TBMM’ye gönderdi. Güler’in milletvekilliği sona erdiği için dosya, olay zamanında Vali olduğu için İçişleri Bakanlığı’na gönderdi. Bakanlık 25 Aralık 2015 tarihinde ‘işleme konulmaması’ kararı verdi.
DANIŞTAY’A İTİRAZ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise Danıştay’a başvurarak karara itiraz etti. Başsavcılık itiraz dilekçesinde, “İddiaların ön inceleme başlatılmasını gerektirecek nitelik ve yeterlilikte bulunduğu anlaşılmakla anılan kişi hakkında ön inceleme yapılarak sonucuna göre ‘soruşturma izni verilmesi ya da verilmemesi kararı alınması yerine eksik ve uygun olmayan gerekçe ile işleme konulmaması kararı verilmesi yerinde görülmemiştir” denildi.
Başsavcılık, İçişleri Bakanlığı’nın ön inceleme yapmasını ve soruşturma izni verilip verilmemesine inceleme sonrasında karar vermesi gerektiğini belirtti. Başsavcılık itiraz dilekçesinde, Güler’le ilgili şikayet dilekçelerinden bazı bölümlere de yer verdi.
Dilekçede şu ifadeler yer aldı:
“AHİM’in ihlal kararına, Devlet Denetleme Kurumu’nun konu ile ilgili düzenlediği rapora, suikast yapılacağı istihbaratı üzerine Vali Yardımcısı ve iki MİT mensubunun Dink ile görüşme yaptığına, Türkiye Ermenileri Patriği 2. Mesrop’un Ermeni cemaatine yönelik tehditler nedeniyle Muammer Güler’e mektup yazarak tedbir alınması isteğine dair bilgi ve belgelerle, dolayısıyla Vali Muammer Güler’in Hrant Dink’e yönelik istihbarattan önceden haberdar olduğu bilgisine yer verilmiştir.”
Dilekçede, İl İdari Kanunu’na göre suç işlenmesinin önlenmesi, kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanması ile toplum huzurunun temini konusunda önleyici kolluk hizmetlerinin gereğince ifası için bütün tedbirlerin alınmasına karar verme ve alınan tedbirleri denetleme görevlerinin Vali’ye ait olduğuna dikkat çekildi.
Koruma Kanunu’na da dilekçesinde dikkat çeken Yargıtay Başsavcılığı’nın dilekçesinde “Hayatının ciddi biçimde tehdit altında bulunduğu MİT ile diğer istihbarat birimleri tarafından tespit edilenler ve korunmaları zaruri görülenlerin bu kuruluşların teklifi üzerine güvenlik birimlerince korumaya alınmaları gerektiği, İl Valisinin de bu İl Koruma Komisyonu Başkanı olduğu” hatırlatıldı.
BAKIRCIOĞLU’NUN DİLEKÇESİ
Dink ailesi avukatı Hakan Bakırcıoğlu da Muammer Güler hakkında verilen ‘işleme konulmama kararı’na itiraz etti. Danıştay’a başvuran Bakırcıoğlu, dilekçesinde AİHM kararına dikkat çekti.
Güler’in Dink cinayetinin önlenememesinde ağır sorumluluğu olduğu ve hakkında iddianame düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekilen dilekçede, iddianame düzenlenmemesinin AİHM, Anayasa Mahkemesi ve HSYK kararlarına aykırı olduğu kaydedildi.
Dilekçede, işleme konulmama kararının kaldırılması ve Muammer Güler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından doğrudan soruşturma yapılmasına karar verilmesi istendi.
SORUŞTURMA DOSYASI FİDAN’DA KALDI
Dink cinayetinde kamu görevlileriyle yürütülen soruşturmanın hangi savcı tarafından yürütüleceği de netleşti. Gökalp Kökçü’nün görevinin değiştirilmesinden sonra dosya İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti. Soruşturma dosyasını bundan sona İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili İrfan Fidan yürütecek. Fidan, Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki soruşturmayı da yürütmüştü.
Dink cinayeti soruşturmasında açılan davanın dışında, aralarında Jandarma İstihbarat görevlilerinin olduğu bazı isimlerle ilgili soruşturma devam ediyor. İstanbul Başsavcı vekili İrfan Fidan, devam eden bu soruşturmayı yürütecek.
Dink cinayetinde kamu görevlileriyle soruşturmaya Aralık 2014’te Gökalp Kökçü atanmıştı. Kökçü, kamu görevliler soruşturmasında aralarında Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın da aralarında bulunduğu 26 kişi hakkında dava açılması istemiyle iddianame hazırlamış, iddianame iki kez İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından geri gönderilmişti. İddianamenin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesinin ardından Gökalp Kökçü’nün görev yeri değiştirilmişti.